10 Kasım 2013

IŞIKLAR İÇİNDE YAT YÜCE ATATÜRK!

ile Hami KARSLI

IŞIKLAR İÇİNDE YAT YÜCE ATATÜRK!

( Atatürk’ü sonsuzluğa uğurladığımız günün 75. yılında, büyük bir acı ve üzüntü içerisinde O’nu anıyoruz.

Kurduğu Laik Cumhuriyet’i yıkmak ve O’nu, Türk Ulusu’nun yüreğinden çıkarmak isteyen karşıdevrim güçleri görünüşte ne kadar utku kazanırlarsa kazansınlar, bizler  -bu yurdu, bu ulusu gerçekten sevenler-   O’nu, devrimlerini ve yoktan var ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ni savunmaya, korumaya and içiyoruz.)

YIKIN HEYKELLERİMİ

Ey Milletim,
Ben MUSTAFA KEMAL’im

Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala en hakiki mürşit değilse ilim,
Kurusun damağım dilim,
Özür dilerim,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Özgürlük hala,
En yüce değer değilse eğer,
Prangalı kalsın diyorsanız, köleler,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağ’a taşımak istiyorsanız zamanı,
Baştacı edebiliyorsanız,
Sanatın içine tüküren adamı,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Yetmediyse acısı, şiddetin savaşın,
Anlamı kalmadıysa,
Yurtta sulh, dünyada barışın,
Eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Özlediyseniz fesi peçeyi,
Aydınlığı yeğliyorsanız kara geceyi,
Hala medet umuyorsanız,
Şıhtan, şeyhten, dervişten,
Şifa buluyorsanız,
Muskadan üfürükçüden,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Eşit olmasın diyorsanız Kadınla, Erkek,
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek,
Diyorsanız ki okumasın,
Kadınımız, kızımız,
Budur bizim alın yazımız,
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.

Fazla geldiyse size, Hürriyet,
Cumhuriyet,
Özlemini çekiyorsanız,
Saltanatın, Sultanın,
Hala önemini anlayamadıysanız,
Millet olmanın…
Kul olun, ümmet kalın,
Fetvasını bekleyin, şeyhülislamın,
Unutun tüm dediklerimi,
RAHAT BIRAKIN BENİ…

Süleyman Apaydın

(Süleyman Apaydın 1944 yılında Giresun’un Dereli İlçesi Çalca Köyü’nde doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Giresun ve Samsun’da tamamlamış, 1963 yılında girdiği Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nu 1967’de bitirerek Sinop Endüstri Meslek Lisesi’ne öğretmen olarak atanmıştır. Askerlik dönüşü Trabzon Endüstri Meslek Lisesi’ne atanmış, 1973’te istifa ederek Almanya’ya gitmiştir. Halen Nürnberg kentinde bir meslek okulunda öğretmenlik yapmaktadır.

MUSTAFA KEMAL 

– Dağ başını efkâr almış,

Gümüş dere durmaz akar, –
Gözyaşından kana kesmiş gözlerim:
Ben ağlarım, çayır ağlar, çimen ağlar.
Ağlar – ağlatır: Cihan ağlar,
Mızıkalar iniler; ırlam – ırlam dövülür,
Altmış – üç ilimiz: Altmış – üç yetim.
Yıllar gelir – geçer: Kuşlar gelir -geçer,
Her geçen, seni bizden parça -parça götürür.
Mustafa’m! Mustafa Kemal’im!

Diz dövdüm:
Gözlerim şavkı gitti Sakarya’nın suyuna.
Sakarya’nın suları namın söyleşir.
Hemşerim Sakarya! Öksüz Sakarya!
Ankara’dan uçan kuşlar,
“Kemal’im” der, günler – günü çağrışır.
Kahrolur, bulutlara karışır.
Gök bulut, yaşmak bulut.
Uca dağlar, dev – boyunlu morca dağlar,
Divan durmuş, bekleşir.
Mustafa’m! Mustafa Kemal’im!

Nasıl böyle varıp geldin? Hoş geldin!
Çıngı kaymış, alazlanmış gözlerin,
Sol gözünde güneş – südü sıcaklık
Ellerinden öperim Mustafa Kemal.
Senin dalın yaprağın, biz senin fidanların.
Biz, bunları yapamadık.
Sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal:
Elsiz – ayaksız bir yeşil yılan
Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal!
Hani bir vakitler, Kubilây’ı kestiler.
Çün buyurdun! Kesenleri astılar,
Sen uyudun. Asılanlar dirildi.
Mustafa’m! Mustafa Kemal’im!

Karalar kuşanmış, Karadeniz akmam diyor,
Dokunmayın! Ağlamaktan bıkmam diyor.
Bu gece kıyamet gecesi!
Bu vapur Bandırma vapuru.
Yattığı yer nur olsun Mustafa – Kemal,
Ben ölümden korkmam diyor,
Korkmam diyen dilleri: Toz oldu – toprak oldu.
Bir kusur işledik, bağışlar mı kim bilir
O bize öğretmedi kazan kaldırmasını.
Günahı – vebâli öğretenin boynuna,
Erdirip – dolduran’a ana – avrat sövmesini.
Yüreğim kırıldı. Kanım kurudu.

Var git Karadeniz! Var git başımdan.
Mızıka çalındı: Düğün mü sandın
Bir yol koyup gideni gelir mi sandın?
Mustafa’m! Mustafa Kemal’im!

Ankara’nın taşına bak!
Tut ki baktım: Uzar gider efkârım:
Çayır ağlar, çimen ağlar. Ben ağlarım:
Gözlerimin yaşına bak!
Ankara Kalesi’nde, Rasat Tepe’de
Bir akça – şahan, gezer, dolanır
Yaşın – yaşın, mezarını aranır,
Şu dünyanın işine bak –
Mustafa’m! Mustafa Kemal’im!

Attila İLHAN

 

(Attilâ İlhan (15 Haziran 1925 – 11 Ekim 2005), Türk şairromancıdeneme yazarı,gazeteci ve eleştirmen. Aydın çalışmalarıyla Türk edebiyat ve düşünce dünyasına önemli katkıları olmuştur. Tiyatro ve sinema sanatçısı Çolpan İlhan‘ın ağabeyidir.)