BELEDİYE YÖNETİMİNE KADIN ADAYLAR…
Bu yazıyı, kadınlara milletvekili seçme seçilme hakkının verilişinin 79. yıl dönümü olan 5 Aralık 2013 günü yazıyorum.
Amacım, CHP’nin, Tokat merkezde, Niksar’da ve Emirseyit Kasabası’nda belediye yönetimine kadın adaylar önermesi konusunda bir yazı yazmaktı. Yazının böyle bir günde yazılması, güzel bir rastlantı oldu.
Aslında kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı 3 Nisan 1930’da, köy muhtar ve heyetleri seçimlerine katılma hakkı 1933’te, milletvekili seçme ve seçilme hakkı da 5 Aralık 1934’te verilmişti.
***
Birçok Avrupa ülkesinden önce seçme, seçilme hakkı kazanmasına karşın Türk kadınının bugünkü durumu içler acısıdır.
Ülkemizde 10 kadından 2’si okuma yazma bilmemektedir.
Kadının işlendirilmesi (istihdamı) her gün giderek azalmaktadır.
Her 3 kadından biri aile içi kaba kuvvete, sert davranışa (şiddete) uğramaktadır.
Gazetelerde her gün kadın cinayeti haberleri yer almaktadır.
Dünya Ekonomik Forumu 2013 Raporu, kadın erkek eşitliğinde 134 ülke arasında 120’nci sırada olduğumuzu göstermektedir.
Ülkemizde, kadınlarla ilgili olumsuzlukları yüzlerce konu başlığı ile alt alta sıralayabiliriz.
***
Osmanlı toplumunda kadınlar yaşamsal, sosyal ve siyasal açıdan hiçbir öneme iye (sahip) değilken, Atatürk yaptığı devrimlerle kadınla erkeği eşit bir duruma getirmişti.
Bugün, Atatürk’ün her alanda yaptığı devrimler yok sayılırken, doğal olarak, kadın hakları da bundan payını (nasibini) alacaktı.
Ülkeyi yönetenler, artık kadını en az üç çocuk doğuran, kocasının isteklerine boyun eğen, yani Osmanlı toplumundaki kadın durumuna getirme arzularını açıkça seslendirmeye başladılar. TBMM’de bulunan tüm partiler anlaşarak türban denilen örtünme biçimini Meclis’e soktular.
İslam dinin kurallarına göre yönetilen devletlerde açıkça görülen “erkek egemen toplum” artık bizim ülkemizde de –devleti yönetenlerin eliyle- iyice belirginleşti.
***
CHP, Tokat merkezde Avukat Sayın Hadiye Ardahanlı’yı, Niksar’da Jeoloji Mühendisi Sayın Yasemin Yıldırım’ı, Emirseyit Kasabası’nda Çocuk Gelişimi Öğretmeni Sayın Emine Alyüz’ü Belediye Başkan Adayı olarak gösterdi.
Bu arkadaşların seçimi kazanıp kazanmamaları ayrı bir konudur.
CHP, Genel Başkanı’nın, ülkemizdeki tüm olumsuzlukların büyük ölçüde kaynağı olan yayılımcı (emperyalist) ABD’ye gitmesi, orada bir cemaat kuruluşuyla toplantılar yapması, neredeyse onlardan yardım dilenmesi, yine ayrı bir eleştiri konusudur.
Ben, erkek egemen bir toplumda, yerel yönetimin başına gelmeyi isteme yürekliliğini gösteren bu arkadaşları birer kahraman olarak görüyor ve kendilerini kutluyorum.
Ayrıca, büyük çoğunluğu erkeklerden oluşan Tokat, Niksar, Emirseyit CHP yönetimlerinin bu konuda aldıkları kararları da alkışlıyor ve yönetim kurullarıyla bu kurulların başkanları olan Sayın Duran Kum’u, Sayın Zafer Başar’ı, Sayın Haydar Şen’i kutluyorum.
***
Tokat merkezde, 27 Mart 1994 seçimlerinde SODEP’ten Sayın Nilgün Ersoy Belediye Başkanı adayı olmuştu. Nilgün Hanım Kamu Yönetimi öğrenimi görmüş, nitelikli ve donanımlı bir hanımdı. ADD yönetiminde de görev üstlenmiş, sosyal ilişkileri son derece iyi olan bir arkadaşımızdı. Onun dışında, herhangi bir partiden bugüne kadar belediye yönetimi için ortaya çıkan bir aday anımsamıyorum. Ama, Niksar’da yürekli ve soylu bir kadının 1959 yılında bağımsız belediye başkan adayı olarak ortaya çıktığını biliyorum.
Bu kadın, Niksar’da en uzun süre belediye başkanlığı yapan (20 yıl) ve Niksar’ın yapılanmasına imza atan Tahmisçioğlu İsmail Hakkı Efendi’nin kızı Sıdıka Günal’dır.
7 Nisan 1976 tarihinde 58 yaşında yaşamını yitiren Sıdıka Günal, son derece nitelikli bir kadındı. Niksar’da Türk Kadınlar Birliği Niksar Şubesi’ni açmış, giyim, kuşam ve davranışlarıyla Niksarlı kadınları etkilemiş, onlara çağdaş Türk kadını olmaları yönünde önderlik etmişti. Dalgalı gür saçları, orantılı (mütenasip) vücut yapısıyla güzel bir hanımdı. Eşi, Niksar’da öğretmenlik ve ilköğretim müdürlüğü yapan Ferit Günal’dı.
Sıdıka Hanım Niksar Belediye Başkanı olmadı. Ama, kardeşi Cavit Tahmisçioğlu 1968-1973 yılları arası yaptığı Belediye Başkanlığı süresinde güzel işler gerçekleştirdi.
Bu arada Niksar Garanti Bankası Müdürlüğü yapan Yüksel Kızar isimli bir hanımın da 1994 yılında Doğru Yol Partisi’nden Niksar Belediye Başkanlığı’na aday gösterildiğini de unutmamak gerekir.
***
Yazımı, Niksar Belediye yönetiminden bir istekte bulunarak bitireceğim.
Yukarda belirttiğim gibi İsmail Hakkı Tahmisçioğlu ve oğlu Cavit Tahmisçioğlu toplam 25 yıl Niksar’a hizmet etmişlerdir.
Ayrıca İsmail Hakkı Tahmisçioğlu’nun iki yaş büyüğü olan Müftü Mehmet Sait Tahmisçioğlu aydın bir din adamı niteliği ile Niksar’da derin izler bırakmıştır. (Tahmisçioğlu Kardeşler hakkında geniş bilgi edinmek isteyenler, Yeşil Niksar Gazetesi’nin 7 Kasım 2006 tarihli 4212 sayısında yayımlanan “Niksar’a Onur Verenler” dizisini inceleyebilirler.)
Bugün, ışıklar içerisinde yattıklarına inandığım bu kişilerin anıları için Niksar’ın bir caddesine –örneğin “Kuz-santral caddesi’ne-“Tahmisçioğlu İsmail Hakkı Efendi Caddesi” adı verilemez mi?
Zaten, Niksar’da belediye hizmetleri tarihini inceleyenler, bu cadde ve bu caddeye açılan yan sokakların İsmail Hakkı Tahmisçioğlu döneminde yapıldığını göreceklerdir.
Saygın Öğretmenim
Cumhuriyet yönetiminin Türk kadınına kazandırdıklarıyla, Sıdıka Hanımefendi gibi saygın Türk Kadınlarının bu kazanımlarla toplumsal yaşamımıza çok anlamlı katkılar sunduklarını anlattığınız bu yazınızı da beğeniyle okudum, gönendim. Sağ olun…
Saygın Öğretmenim. Bir başka konuda daha size gönül borcum var: Yaban sözcüklerin (Arapça, Farsça, İngilizce sözcüklerin) dilimizden uzaklaştırılmaları, yerlerine güzel dilimiz Türkçemizin sözcüklerinin kullanılması konusunda da çok anlamlı dersler veriyorsunuz, yazılarınızda… Bugün Arapça “istihdam” yerine Türkçe ” işedindirme, işlendirme”yi önermeniz çok anlamlıydı. Hele Arapça sahip sözcüğü yerine Türkçe “iye” sözcüğünü önermenize çok teşekkür ederim. Bu sözcük, Türk sözcüğüne ek olarak getirilmiş, Türk’e ait olan, sahipleri Türkler olan anlamında TÜRKİYE sözcüğü yaratılmıştır… “İye” ekli “Türkiye” sözcüğümüzü yaratana da, size de en içten saygılarımı gönderiyorum. Erinç, gönenç içinde olmanızı dilerim. Öğrenciniz Tarık Konal