30 Aralık 2015

“NİKSAR’DA İZ BIRAKANLAR” ÜZERİNE…

ile Hami KARSLI

İz Bırakanlar

            Beni izleyen okurlarım bilirler, geçmişte sık sık Niksar’ı, Niksarlıyı ilgilendiren yazılar yazmıştım. Birçok arkadaşımın –Özellikle Sayın Prof. Dr. Turgut Özeke’nin- sürekli üstelemesiyle (ısrarıyla) bu yazıları bir betikte (kitapta) topladım.

2015 Kasım ayı sonunda baskısı tamamlanan yapıt, Aralık ayı içinde okurlarıyla buluştu.

Kitabın ön sözünde belirttiğim gibi, daha önceleri, uyulması tasarlanan bir düzen (plan) olmaksızın yazılan ve çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan bu yazıları, Niksar’ın sosyal tarihinden rastgele bölümler olarak tanımlamıştım.

Sağolsun, başta Cihat Taşkın, Kadir Özbilgin arkadaşlarım olmak üzere, bilgisunar (internet) ortamında tanıtımı yapılan kitaptan şimdiye değin 72 tane satıldı. Daha satılır mı, bilmiyorum. Ben, harcamalarımın karşılanması için 300’lük bir satış düşlemiştim.

Bu 72 arkadaşa teşekkür ediyorum.

Biliyorsunuz, Türkiye’de gereksinim duyulanlar (ihtiyaç) listesinde kitap 235. Sırada yer alıyor. Yunanistan’da, yılda kişi başına düşen kitap sayısı 10 iken, Türkiye’de kişi başına düşen kitap sayısından söz etmek olası değil. Ama kitap başına düşen kişi sayısı 12 bin!

Birleşmiş Milletler İnsanî Gelişim Raporu’nda kitap okuma oranında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sırada…

İşte bu nedenle kitabımı satın alan bu 72 arkadaşa çok ama pek çok teşekkür ediyorum!

   ***

Kitabı eline alıp inceleyen her on kişiden sekizinde gördüğüm ortak bir tepkiden söz etmek istiyorum:

“Aaaa, bizim aileden hiç kimse yok!”

            “Dedem, …. . okulu yaptırma derneğinin üyesiydi, hiç adı geçmiyor.”

            “Dedem,….. . camiinde imamdı. Onun niye izi yok?”

            “Annem falan tarihte biçki dikiş kursu açmıştı…”

            “Dedemin büyük babası Niksar’da kolculuk yapmış. Herkes ondan korkarmış…”

            “Anneannem, her Ramazan’da fakirlere pide dağıtırmış…”

            “Halamın büyük oğlu Sarıkamış’ta şehit olmuş…”

Ve Niksar’da iz bırakan yakınlarının isimlerini kitapta göremeyen insanların yukarda yazılanlara benzer yakınmaları…

***

Kitabın hem önsözünde hem de son sözünde belirttim:

Milattan önceye dayanan, binlerce yıllık tarihi bir geçmişi olan kentimizde, doğal olarak derin izler bırakan birçok kişi var.

Bir kentin sosyal tarihinin yazılması son derece özen isteyen, belediye, kaymakamlık gibi kurumların desteğini alan bilinçli bir ekibin, bilimsel metodlarla yapacağı bir çalışmayla gerçekleşebilir.

Üç kuruşluk emekli maaşı ile zar zor geçinen emekli bir öğretmenin cebinden para harcayarak bastırabildiği bir kitabın elbette eksikleri olacaktır.

Beni ve kitabımı eleştiren arkadaşların bu gerçeği bilmeleri, hatta ellerine kalem kâğıt alarak, kendilerinin de bu konuda bir şeyler yazmaya başlamaları gerekir diye düşünüyorum.

***

Ülkemizde yıllardır, Laik Cumhuriyet’e, Atatürk İlke ve Devrimleri’ne karşı başlatılan bir “karşı devrim” devinimi, akımı (hareketi) var. Yayılımcılığın (emperyalizmin) ve onların uşağı içimizdeki hayınların elde ettikleri tüm kazanımlara karşın, ben bu devinimin başarıya ulaşamayacağına yürekten inanıyorum.

Bu nedenle de, yüreklerdeki umutların yitirilmeyeceği, yaşama sevinci duyacağımız bir yeni yıl diliyor; tüm dost ve arkadaşlarıma Niksar’ın Çamiçi Yaylası’ndan selamlar, sevgiler, saygılar sunuyorum.