ATATÜRKSÜZ TÜRK TARİHİ

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun 2016 – 2017 ders yılından başlamak üzere, ortaöğretimde okutulacak “Tarih Dersi Öğretim Programı” taslak olarak yayımlandı.

Karşıdevrim, önümüzdeki eğitim-öğretim yılından başlayarak, ortaöğretimde, içinde Atatürk, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet Devrimleri olmayan bir tarih dersi izlencesi sürdürmeyi düşünüyor.

            Bunu yapabilirler mi?

Şimdiye dek yaptıklarına bakılırsa, yapabilirler.

Yaptıklarını uzun süre sürdürebilirler mi?

            Kesinlikle hayır!

                             ***

1930’lu yılların CHP’si olmadıklarını söyleyen Ana Muhalefet Partisi YCHP, Amerika Atatürk Derneği üyeleri ve dostları, AKP karşıtı dernekler, gazeteler, sendikalar bu taslağa karşı çıktılar.

AKP yandaşı sendikalar, yayın organları ve çeşitli kuruluşlar da bu taslak izlenceyi alkışladılar.

Çeşitli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptığım yıllardan kalma bir alışkanlıkla bu taslak programı didik didik inceledim. Aslında boşuna zahmet etmişim.

Atatürk’e, Atatürk Devrimleri’ne, Laik Cumhuriyet’e düşman olanların, o Cumhuriyeti yıkıp yerine Osmanlı modeli bir İslam Devleti kurmak isteyenlerin nasıl bir tarih isteyecekleri, zaten herkesçe bilinen bir olguydu. Manşinel ağacından ballı incir toplanır mı? (Manşinel, meyveleri çok zehirli olan, elmaya benzer bir ağaçtır. HK)

                             ***

Atatürk’ün hayatını kaybettiği gün, bir İtalyan gazetesinde çıkan yazıda şöyle deniliyordu: “Sezar, İskender, Napolyon ayağa kalkın… Büyüğünüz geliyor.”

Belçikalı Düşünür Daniel Dumolin, kendi ülkesinde basılmış ve Türkiye’ye gönderilmiş bir yılbaşı kartının üzerine: “Türkiye, Atatürk’ü Allah’a Borçlusun, Geriye kalan her şeyi de Atatürk’e…” tümcesini yazmıştı.

Yaptıklarını tüm dünyanın alkışladığı, sonsuzluğa uğurlandığında ise yine tüm dünyanın ağladığı bir lideri, kendilerini dev aynasında gören birtakım soysuz cüceler yok etmeye çalışıyorlar.

Çalışın bakalım, kuyruğunuzu arka bacaklarınızın arasına sıkıştırıp kaçacağınız günler yakındır!

                                      ***

Atatürk’ün önderliğinde yapılan Ulusal Kurtuluş Savaşı, sadece yayılımcılığa (emperyalizme) karşı değil, Osmanlı buyurganlığına ve yayılımcılarla işbirliği içerisine giren o dönemin içte güçlü görünen Osmanlı dincilerine, hainlerine karşı da verilmişti. Gerçek yurtsever dindarlar Atatürk’ten yanaydılar.

Tokatlı Şeyhülislâm Mustafa Sabri gibi, “Türk yaratıldığı için utanç duyan” soysuz din adamları ise Atatürk’ün karşısında yer almışlardı.

Ne iğrençtir ki, 1995 yılında, Tokat’ta yapılan Topçam Şenlikleri’nde, Atatürk’ün kurduğu TBMM üyesi Refah Partili bir Milletvekili Tokat Halkı’na “Mustafa Sabri Efendi’nin torunları” diye sesleniyordu.

Bugün Atatürk’e ve Laik Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman olanlar, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’e karşı savaşan ve kıçlarına yedikleri tekmeyle inlerine dönen o hainlerin çocuklarıdır.

CIA eski yöneticisi, ABD Dışişleri Bakanlığı görevlisi Graham Fuller, bir konuşmasında şöyle demişti:

“Türkler Kemalizm’i terk edip ılımlı İslam’ı benimsemelidir. Ilımlı İslam, Kemalizm’i silmeye yönelik bir karşı devrimdir. Bu devrimin karşısındaki tek güç Türk Ordusu ile ulusalcı aydınlardır ve TASFİYE EDİLMELERİ gerekir”

Amerika’nın Ortadoğu’daki çıkarlarını koruma ve kollama tasarımı olan “Büyük Ortadoğu Projesi” eşbaşkanı ve yandaşları kendilerine verilen görevi yerine getirmeye çalışıyorlar.

Ancak, unutulmasın ki, tarih, ülkesine, ulusuna ihanet eden soysuzların sonlarının nasıl olduğunu gösteren binlerce örnekle doludur.