Nisan – 2007’de TÜRKİYE TABLOSU
(Yalanlanmayan eleştirel basın haberleriyle)
Nisan – 2007’de TÜRKİYE TABLOSU
(Olaylar, oluş tarihleriyle değil, basında yayınlanış tarihiyle verilmiştir.
Büyük harflerle yazılan haber başlıkları ve haber metinleri gazetelerden olduğu gibi alınarak aktarılmıştır.)
1 Nisan
-
AKP’ Lİ ÇOCUKLARIN İNANILMAZ YÜKSELİŞİ – İktidarın gücünü kullanan bakan yakınları ticarette sınır tanımıyor. AKP’nin iktidara gelişinin ardından Başbakan Tayip Erdoğan’ın çocukları başta olmak üzere kabine üyelerinin çocuklarının, ticaretten mesleki kariyerlerine kadar birçok alandaki hızlı yükselişi dikkat çekiyor. Bunun son örneği ise Erdoğan’ın damadı 26 yaşındaki Berat Albayrak’ın Çalık Holding’e genel müdür olarak atanması oldu. Albayrak’ın genel müdürü olduğu holdinge Samsun-Ceyhan boru hattının ihalesiz olarak verilmesi tartışmalara neden olmuştu. Başbakan Erdoğan’ın büyük oğlu Burak Erdoğan da geçen günlerde Safran 1 adlı kuru yük gemisini aldı. AKP kabinesinde çocuğu ilk gemi alan Başbakan Erdoğan değildi. Ondan önce Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım da gemi almıştı. Yıldırım’ın 24 yaşındaki oğlu Erkan Yıldırım, kız kardeşi ile 10 milyar lira sermayeli şirketi adına 720 milyar liraya Ro – Ro gemisi satın almıştı. Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan önce yem, sonra tavuk, yumurta derken Türkiye’de kuş gribinin görülmesinin ardından pastorize likit yumurta ile adını duyurdu. Unakıtan’ın çocukları, AB Gıda, Serab Gıda, Telemobil, FAB Gıda ve SAB Makine şirketlerini kurdular.
-
ABD PKK’Yİ DESTEKLİYOR – Bush karşıtları oluşumuna göre Türkiye’ye karşı İran ve PKK destekleniyor. Grubun internet sitesinde yayımlanan Scott Sullivan imzalı yazıda, CIA’nın ABD istihbaratının tüm alanlarının kontrolünü eline aldığı, bunlardan birinin de Savunma Bakanı Gates’e bağlı olduğu ifade edildi. Gates’in sert bir şekilde eleştirildiği yazıda, “Gates ve yardımcısı Eric Edelman Türkiye’ye karşı PKK’yi ve İran’ı destekliyor ve Kürtlerin Irak Kürdistanı’nı bir fırlatma rampası olarak kullanarak Türkiye’yi bölmesini istiyor” denildi.
-
FRANSA’YA SESSİZ AMA SERT TEPKİ – Fransa Ulusal Meclisi’nin geçen ekimde Ermeni soykırımını reddedenlere ceza verilmesini öngören yasa taslağını kabul etmesinin ardından, Türkiye’nin, Fransız uçaklarının Türk hava sahasını kullanmaları için yıllık olarak verilen “blok izinleri” iptal ettiği ortaya çıktı. Bu kararla Fransız uçakları, Türk hava sahasını her uçuş için “önceden izin alarak” kullanmak zorunda bırakıldı.
-
ASKER KARŞITI FAALİYETLERİN ÇIKIŞI UTAH – Daha önce asker aleyhine yayın yapan internet sitelerinin de Utah kaynaklı olması ve Fethullah Gülen cemaatinin de Utah’ta güçlü bağlantılarının bulunması, “Askere karşı komplo” değerlendirmelerini de beraberinde getirdi. Eski DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel’in , 2001 yılının ocak ayında Gülen hakkında açtığı davanın Necip Hablemitoğlu’nun yaptığı araştırmaları dayanak aldığı iddianamesinde, “Fethullahçı yapılanma, CIA’nın öngördüğü tarikat modeline (Mormon, Moon, Scientology) gibi tıpatıp uymaktadır” denilerek Gülen Cemaati –Mormon tarikatı bağlantısına dikkat çekilmişti.
-
BÜYÜMEYİ ŞİRKETLER HİSSETMEDİ – ATO’nun 2 bin 360 işyerinde yaptırdığı “Ticaret sektörü Ekonomik ve Siyasi Durum Analizi-1” anketine göre tüccarların sadece yüzde 31’i, 2006 yılında ekonomide yaşanan gelişmeleri olumlu buldu. Ankete göre reel sektör ekonomik durgunluktan yakındı. 2006’da ekonomik sorun yaşanmadığını savunan işletme oranı yüzde 4.4’te kalırken olumsuz gelişmeler arasındaki hayat pahalılığı yüzde 20.2 ile ilk sırada yer alıyor.
-
ERDOĞAN’DAN STRETEJİK HATA – Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın, Arap Birliği Zirvesi içen gittiği Suudi Arabistan’da Filistin’in Hamas üyesi Başbakanı İsmail Haniye’yi Türkiye’ye davet etmesi, “Dış politikada çok önemli bir stratejik hata” olarak değerlendirildi.
2 Nisan
· TMSF EL KOYDU – Sabah ve atv’nin de aralarında olduğu 63 şirketin yönetim ve denetimi fona geçti. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu,
Etibank AŞ hâkim ortağı Dinç Bilgin ile Turgay Ciner arasında gizli sözleşmeler imzalandığının ortaya çıktığını açıkladı. Bu sözleşmelerin
satış ve devir protokollerini geçersiz kıldığının belirtildiği TMSF açıklamasında “5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun ilgili hükümleri
gereğince Medya Grubu (Dinç Bilgin Gurubu) ve Merkez Gurubu şirketlerinin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimleri fon
tarafından devralınmıştır” denildi.
· SEÇİMLER İSTİKRARI BOZACAK – ATO’nun Akademetre Araştırma Şirketi’ne yaptırdığı anket sonuçlarına göre, hükümetin en başarılı bulunduğu
özelleştirme ve para politikaları alanlarında bile iktidarı başarılı bulanların oranının yüzde 25’e ulaşmaması dikkati çekti.
· AKP SONUCA ŞAŞIRACAK – CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, AKP’nin yaptırdığı anketin gerçekleri yansıtmadığını söyledi. “AKP
olağan durum yerine istediği siyasi sonucu yayımlayarak Türk seçmenini yanıltmaya çalışıyor. AKP; sandıktan çıkan sonucu gördüğü
zaman çok büyük şok yaşayacak” diye konuştu.
· BAĞIMSIZLIK HİÇE SAYILIYOR – CHP İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, AKP’nin ülke bağımsızlığını hiçe saydığını savunarak “Ne Kıbrıs
konusunda, ne Ortadoğu’da, ne Güneydoğu’daki terör örgütü karşısında ülke çıkarlarını koruyacak bir tavır sergileyebilmişlerdir. Böyle bir iktidar
Türkiye’nin yüz karasıdır” dedi.
3 Nisan
· KAÇAK VİLLA CENNETİ – 1992 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Danışma Kurulu, kentin her iki yakasında binin üzerinde kaçak villa
tespit etti. Birçok ünlü işadamına hatta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait bu villalar Boğaz’ın her iki yakasında Boğaz için Nazım
Planı’nda rekreasyon, mesire, spor, yeşil alan olarak belirlenen arazilere kaçak olarak inşa edildi. İmar Yasası’nın ilgili maddesinin iptali ile bu villalar da Uyum Villaları gibi ruhsatsız duruma düştü. Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Sözen, “Neden Acarkent’in yapımına göz yuman Erdoğan, 3 jenerasyon sonra yine kendi partisinin büyükşehir belediye başkanının olduğu dönemde Acaristanbul’un, Uyum Villaları’nın yıkımına gidiyor? Yıkılması gündemde olan villalar, siteler Erdoğan’ın döneminde yapılmıştı” dedi. Sözen belediyeye ait villaların da Dalan zamanında yapıldığını söyledi.
· ERDOĞAN’A AKBİL HATIRLATMASI – Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması durumunda ciddi hukuksal tartışmalar yaşanacağına dikkat çeken Kemal Anadol, cumhurbaşkanlığının sorumsuzluğunun geçmişe dönük olmadığını söyledi. Anadol, “Akbil davası iddianamesinde, sahte bilet basıldığı iddiası var. Cumhurbaşkanlığına seçilmeden önceki, belediye dönemine ait Akbil dosyası iddianamesinde yer alan kalpazanlık suçu nedeniyle yargı önüne çıkar, mahkûm olursa aşağı iner” dedi.
· İÇKİLİ YERLER GENELGESİ İPTAL – Danıştay, İçişleri Bakanlığı’nın içkili yerleri şehir dışına çıkarmayı hedefleyen genelgesini iptal etti. Dairenin kararında, genelgede yönetmelikte olmayan kısıtlamalara gidildiğine işaret edilerek “Genelgede getirilen kısıtlamalarla içkili yer bölgelerinin tecrit anlamında şehir yaşamının dışına itilmesi sonucu çıkarılabileceğinden hukuka uygunluk bulunmamaktadır” denildi.
· ÖZERKLİĞİ YASADA KALDI – Turgay Ciner’e ait medya şirketlerine el koyan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, hükümetin isteği doğrultusunda çalışmakla suçlanıyor. TMSF’nin bütün büyük operasyonlarını Başbakan’ın izniyle yaptığını söyleyen CHP’li Kılıçdaroğlu, varlığı çok önceden bilinen bir sözleşmenin niçin bu aşamada gündeme geldiğini sorarak, “Akla, bu operasyonun arkasında da bu grubun iktidara yakın sermaye gruplarına verilmesi düşüncesinin yattığı belirtiliyor” dedi.
· AİLECE FUHUŞA ZORLADILAR – Konya’da 13 yaşındaki kız çocuğunu dedesi taciz etti, ağabeyi de para karşılığında arkadaşlarının kardeşine dokunmasına izin verdi. Durumu öğrenen anne şikâyetçi oldu.
· ATATÜRK’ÜN VASİYETİ ÇİĞNENDİ – TBMM Türkçe’deki Bozulma ve Yabancılaşmayı Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, Türk Dil Kurum (TDK) ve Türk Tarih Kurumu’nun (TTK)12 Eylül darbesiyle birlikte işlevlerini yitirdiğine işaret ederek “TDK ve TTK dernek yapısındaki eski tüzel kişiliklerine kavuşturulmalı” diye konuştu.
· UYUŞTURUCUNUN BAŞKENTİ – Türkiye, Asya’dan Avrupa’ya aktarılan uyuşturucu ticaretinin en önemli geçiş noktalarından gösterilirken İstanbul’dan ele geçirilen uyuşturucu miktarı korkutucu boyutlara ulaştı. Türkiye’de 2006 yılında, 10 ton 300 kilogram eroin ele geçirildi. Bu miktar 25 üyesi bulunan AB’nin üzerinde yer alıyor. Rakamlar yakalanan eroinin yüzde 50’sinin İstanbul’da ele geçirildiğini gösteriyor.
· YATIRIM AZ, BÜYÜME HORMONLU – Dolar enflasyon hızında yükselmeyince, 2006’da Türkiye’nin milli geliri yüzde 6 arttı. Milli gelir 2006’da yüzde 6’lık büyüme ile beklentiler aşılırken, özel sektör yatırımları düşük kaldı. Sinan Aygün de geçen yılkı büyümenin YTL’nin değerlenmesinden kaynaklandığını belirtti.
· İZMİR’DE ÜRETİCİ TEFECİNİN ELİNDE! – Son dönemde tarım politikaları nedeniyle üretim yapamaz duruma gelen köylülere, elektrik borçlarını ödeyemedikleri için TEDAŞ tarafından haciz işlemlerinin başlatıldığı bildirildi. İzmir’de 250 köyde yaşayan yurttaşların, haciz kıskacında olduğu vurgulandı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin yaptığı araştırmaya göre, son iki yılda 1 milyon 312 bin kişinin yoksulluk nedeniyle terk ettiği tarım sektöründe, köylüler artık borçlarını ödemek için inek ve traktörlerini satıyor.
4 Nisan
· MEDYAYI KUŞATTILAR – Baykal, en büyük kuruluşun mali kıskaçta olduğunu, diğerinin de ‘devlete’ geçtiğini söyledi. Medyaya yönelik AKP iktidarının baskılarını değerlendiren CHP lideri Baykal, “Seçime giderken en büyük medya kuruluşu 2.5 katrilyonluk bir mali kuşatma altında tutuluyor. İkinci büyük kuruluş devletin eline geçti. Türkiye’de bugün özgür bir basından söz edilemez” diye konuştu. Baykal, aniden gazetelerin kapandığı bir ortamda demokrasinin sağlıklı işlemesinin söz konusu olamayacağının altını çizdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası, TMSF operasyonuna tepki gösterdi. TGC ve TGS’den yapılan açıklamalarda, gelişmelerin tedirginlik içinde izlendiği belirtilerek iki seçim arifesinde yapılan operasyonun çoksesliliği engellemeyecek bir yaklaşımla ve kısa sürede sonuçlandırılması istendi. Kanaltürk’e baskı ve Gözcü’nün kapatılmasının kaygı verici olduğu belirtildi.
· ADAMINA GÖRE UYGULAMA – Sabah ve atv’ye el koyan TMSF, çeşitli guruplara farklı uygulamalarıyla dikkat çekti. İmar Bankası Hâkim ortağı Uzan Gurubu ile anlaşma yapmaya yanaşmayan TMSF, pek çok guruba libor artı yüzde 1 faiz uygularken örneğin Aksoy Gurubu’nun ödemesini “gayrimenkul ve şirket değerlerinin artırılıp satılmasından elde edilecek gelirlere” bağladı.
· MİTİNG ERDOĞAN’I KIZDIRDI – ADD’nin Ankara’da 14 Nisan’da yapacağı mitinge öğrencilerin katılması için sınavların ertelendiği yolundaki haberlere tepki gösteren Erdoğan, “Sınavlar, bundan dolayı erteleniyorsa bu çok çirkin bir şey” diye konuştu. Farklı seslere tahammül edemeyen Erdoğan, “Bu iş birazda şirazesinden çıkmış vaziyette. Bu takımların ne yaptığı da belli değil” dedi. Erdoğan, cumhurbaşkanı adayını belirlemek için takvimi geciktiriyor. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı için milletvekilleriyle yapacağı görüşme bir hafta sonraya, adayın kesinleştirileceği AKP MKYK toplantısı da 18 Nisan’a ertelendi. Ertelemeler AKP’nin Köşk adayını başvuruların son gününde açıklayacağı biçiminde yorumlandı.
· AKP’YE OY YOK – Yeşil sermaye mağduru Hanifi Doğan, “Vurguncudan hesap soracağız” söylemine inanarak AKP’ye oy verdiklerini, ancak 4.5 yılda hükümetin kendileri için hiçbir şey yapmadığını ve verdikleri dosyalarla ilgilenilmediğini kaydetti.
· YÖK: SIĞ POLİTİKA – YÖK,17 yeni üniversite açmaya hazırlanan hükümeti uyararak gerekli olan kadro ve bütçe verme görevi yerine getirilmeden üniversiteler açılmasını popülizm olarak değerlendirdi. Hükümetin üniversite kavramının farkında olmadığı vurgulandı.
· YABANCI YASAYI BEKLİYOR – TPAO’nun ABD ve İngiliz şirketleriyle yaptığı çalışmanın ardından Batı Karadeniz7de bulunan doğal gazın pompalanması geçen günlerde ertelendi. Yabancı şirketlerin doğalgazın çıkarılması için Türk Petrol Yasası’nın yürürlüğe girmesini şart koştukları belirtildi. Doğalgazı şimdi pompalaması durumunda yüzde 12.5’lik payı devlete vermek zorunda olan yabancı şirketler, yeni yasa çıkarsa daha fazla kâr elde edecek.
· SERVETİN ÜZERİNDEYİZ – Eski TPAO müdürü Osman Saim Dinç, Batı Karadeniz’de yapılan çalışmalarda önemli bulgulara rastladıklarını kaydederken Kocaeli yakınlarındaki bir blokta Türkiye’yi 25 yıl boyunca besleyebilecek Şahdeniz büyüklüğünde bir doğalgaz rezervi bulunduğunu tahmin ettiklerini söyledi.
· OKULLARDA KORKUNÇ TABLO – TBMM Komisyonu’nun 26 bin ortaöğretim öğrencisi üzerinde yaptığı “okullarda şiddet” araştırmasına göre 10 öğrenciden 1’i silah taşıyor,10 öğrenciden 3’ü şiddet uyguluyor, erkek öğrencilerin yüzde 12’si cinsel şiddet uyguluyor. Öğrencilerin yüzde 92’si televizyon bağımlısı.
· HER GÜN 100 KİŞİ CEZAEVİNE – Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’deki sabıkalı sayısı 4 milyon 868 bin 238. Sabıkalılardan 4 milyon 586 bin 2’si erkek, 282 bin 281’iyse kadın. Cezaevlerinde geçen ay başı itibarıyla 77 bin 425 kişi bulunuyor. Toplumda tartışmalara neden olan kap kaç suçu da istatistiklere hırsızlık kapsamında geçiriliyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre , 4 bin 34 hükümlü, 6 bin 748’i tutuklu olmak üzere 10 bin 782 kişi, hırsızlık, yağma ve dolandırıcılık suçundan cezaevinde bulunuyor.
· BAŞBAKAN’A DENİZDE PROTESTO – Karadeniz Sahil Yolu çalışmaları nedeniyle barınakları yıkılan ve altyapı sorunu yaşadıklarını belirten Rizeli balıkçılar eylem yaptı. Tekneleriyle Riport Rize Limanı’ndan açılan balıkçılar, “Rize’den Başbakan, Trabzon’dan Bakan! Rize’ye Rezalet, Trabzon’a Hizmet! Yazıklar Olsun!” yazılı pankart açtılar.
· ÇANKAYA AYDINLAK KALSIN – Eskişehir’de bir araya gelen 25 sivil toplum örgütü, Cumhuriyete sahip çıkacak bir kişinin cumhurbaşkanı olması için seçim gününe kadar eylem yapacak.
· ERDOĞAN’A ‘KÖŞK’E ÇIKMA’ TELKİNİ – Alman Yeşiller’in, büyükelçilikte Kürt kökenli politikacılara verdiği yemekte Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler konuşuldu. Almanlar, Başbakan Erdoğan’ın adaylığı konusundaki tartışmalara dikkat çekerek AKP temsilcisine, “Erdoğan son derece karizmatik bir lider. Cumhurbaşkanı olursa AKP dağılabilir,bunu göremiyor musunuz? Bunun örnekleri de var” görüşünü iletti.
· ENFLASYON TIRMANIYOR – İlk iki ayda beklentilerin üzerinde gerçekleşen enflasyon mart ayında beklentilerin hafif altında kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyatları (TÜFE) yüzde 0.92, Üretici Fiyatları (ÜFE) yüzde 0.97 arttı. Yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 10.86, ÜFE yüzde 10.92’ye çıktı. Merkez Bankası mart sonu için enflasyon hedefiyle uyumlu patikayı yüzde 9.2 olarak belirlemişti. Bu durumda yüzde 10.86’ya yükselen enflasyon patikanın biraz altında seyrediyor.
5 Nisan
· DOKUNULMAZ AKP – Başbakan Erdoğan savcılara seslenirken kendi dosyalarını unutuyor. TBMM’de Emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu ileri sürülen günlüklerdeki “darbe hazırlığı” konusunda savcıları suskun kalmakla suçlayan Başbakan Erdoğan ve altı bakanın da yer aldığı 82 AKP’li milletvekili hakkında 109 dokunulmazlık dosyası bulunuyor. Erdoğan, kendisi ve bakanları hakkındaki dosyaları milletvekilliği zırhını kullanarak sürekli erteleme yoluna giderken, günlük hakkında savcıları göreve çağırıyor. Anayasa, “hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” diyor. Bu hükmü yok sayan Başbakan Recep Tayip Erdoğan ise “görevi ihmal,zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmakla “ suçlanıyor.
· 300 ÖRGÜT MİTİNGE HAZIR – Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi son uyarı niteliği taşıyan 14 Nisan yürüyüşüne büyük katılım bekleniyor. Cumhuriyet Mitingi öncesi sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği toplantıda konuşan Miting Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Ercan, mitingde yüzbinlerce yürüyeceğini tahmin ettiğini belirtti. Mitinge katılacağını bildiren siyasi parti, sendika, dernek, oda, vakıf ve platform sayısının 300’ü aştığı belirlendi. Ercan, “Ülkeyi gerilime götürenler kendilerini biliyorlar. Cumhurbaşkanı uzlaşıyla seçilirse gerilim kalmaz” dedi.
· ÜNİVERSİTELER BÖYLE AÇILMAZ – AKP hükümetinin mevcut üniversitelerin sorunlarına aldırmadan 15 üniversite açması, 17 üniversite daha açmak için de harekete geçmesi YÖK’ün yanı sıra rektörlerinde tepkisini çekiyor. AKP hükümetinin bir öğretim üyesinin nasıl yetiştiğini bilmediğini belirten Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, “Yeni üniversitelere 500 bin YTL yatırım bütçesi ayırmakla üniversite kurulmaz. Bu şekilde üniversite açılmayacağını bilmiyorlar” dedi.
· AKP KULİSİNDE ÇANKAYA SENARYOLARI – Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça kulislerde hareketlenmeye başladı. Bir senaryoya göre Erdoğan aday olmayacak. Aday gösterilecek ılımlı ve gerginlik yaratmayacak bir isim Çankaya Köşkü’ne çıkacak. AKP, genel seçimlerde anayasayı değiştirecek güçte yeniden iktidara gelecek. 2008’de yapılacak bir anayasa değişikliği ile başkanlık sistemi getirilecek. Erdoğan’da “ilk başkan” sıfatıyla Çankaya Köşkü’ne çıkacak. AKP kulislerindeki ilk seçenek ise Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na çıkacağı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün de genel başkanlığa ve başbakanlığa getirileceği şeklinde. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçilme fırsatını bir daha yakalayamayabileceğine,genel seçimlerden sonra 3 ya da 4 partinin barajı geçmesi durumunda AKP’nin tek başına iktidarının zorlaşacağına dikkat çekiliyor.
· SABIKALILAR VE ÇANKAYA!.. – Sabıkalıların, ancak belirli bir kontenjan dahilinde ve yalnızca belli işyerlerinde istihdam edilebilme koşulu olan Türkiye’de, Cumhurbaşkanlığı makamı bu alanın dışında kalmaktadır!.. (Doğu Silahçıoğlu’nun yazısından)
· ZAPSU DEFOL!.. BU ÜLKE BİZİM – Fındık üreticileri, Başbakan Erdoğan’ın 7 Nisan’da Ordu’ya geleceğini duyunca meydanlara çıktı. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan bir grup üretici Erdoğan’ı ve danışmanı Cüneyt Zapsu’yu protesto etti.
· BÜYÜMENİN ARDINDA BORÇ VAR – Hazine’nin brüt borç miktarı 2002’den sonra yüzde 175 artarak 206 milyar dolara ulaştı. 2006’ya ait yüzde 6’lık büyümenin yüzde 3.9’unu sağlayan özel sektörün borçları bir yılda yüzde 42 artarak 121.2 milyar dolara çıktı.
6 Nisan
-
ÇANKAYA UYARISI – Rektörler, Cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde ortak tutum belirledi:
ü “Cumhurbaşkanının tarafsızlığına ve partiler üstü konumuna yönelik bu çerçevenin geçmişe ve geleceğe dönük temenni ve ölçütleri de içerdiği kuşkusuzdur.”
ü “Cumhurbaşkanı adaylarının şaibe altında olmaması büyük önem taşır. Laiklik ilkesi ve Cumhuriyet’in değiştirilemeyecek nitelikleri ile çağdaş bilimi benimsemiş olması zorunluluktur.”
ü “AKP’nin göreve geldiği 2002 seçimi, yüzde 45’lik geçerli oyun kullanılmaması nedeniyle Meclis’te temsil zafiyetine yol açmıştır. Cumhurbaşkanı uzlaşmayla seçilmeli.”
ü “Cumhurbaşkanlığı seçiminin Anayasa’nın 102. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen, ‘toplantı ve karar yetir sayısı’ na göre yapılması gerekir. Aksi halde meşruiyet tartışması doğar.”
-
SÖZEN: SAHTEKÂR AKBİL SANIKLARI – CHP’li Nurettin Sözen, İstanbul’da kendi döneminde yüzde 30’u kaçak basılan bilet sistemi bulunduğunu ve Erdoğan’ın akbil sistemini getirdiğini söyleyen AKP’li İdris Şahin’e “sahtekâr” diye bağırdı. Şahin’in akbil sanığı olduğunu hatırlatan Sözen, CHP sıralarına doğru “şerefsiz” diye bağıran AKP’li Zülfü Demirbağ’a da “Konuşma, sen Atatürk’e hakaretten yargılanmış adamsın (…) Yüzsüz, nasıl oturuyorsun Atatürk’ün Meclisinde” dedi.
-
KESK : EKONOMİ BÜYÜYOR, EMEKÇİYE YANSIMIYOR – KESK Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırmaya göre, AKP hükümeti döneminde yüzde 33’lük ekonomik büyümeye karşın, kamu emekçilerinin reel ücretleri yerinde saydı. Raporda , çalışanların reel ücretlerinin ekonomi oranında büyümesi durumunda çıplak ücretin 1108 YTL olacağı da belirtildi.
7 Nisan
-
TOPLUM UZLAŞMA DİYOR – Sivil toplum örgütleri temsilcileri cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmesini istiyor.
ü Sinan Aygün (Ankara Ticaret Odası Başkanı): Gönlümün istediği uzlaşma ile seçilmesi. Cumhurbaşkanı makamı her şeyin üstünde, her insanı kucaklayabilecek, kendinden olmayana farklı bakmayacak bir makamdır.
ü Ümit Özgümüş (Adana Sanayi Odası Başkanı): Uzlaşmayla seçilmelidir. Cumhurbaşkanlığı bu meclis yapısıyla, yani yüzde 25 oyla üçte iki çoğunluğu oluşturmuş bir meclisten seçilirse, kanuni olur, meşru olmaz.
ü Gökhan Günaydın (Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı): Yüzde 34 oyla gelmiş ama seçim sistemindeki çarpıklık nedeniyle milletvekilliği çoğunluğuna sahip AKP’nin bu durumunu meşruiyet olarak görmemesi gerekir.
ü Kemal Ulusaler (Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı): Kararı verecek Meclis’tir. AKP temsilcileri haklı olarak ‘Erdoğan olmasın demek de dayatmadır’ diyorlar. Ne Meclis’in içinde ne de dışında uzlaşma gözükmüyor.
-
ÖZAL ÖRNEĞİ GEÇERSİZ – Rektörler Komitesi, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimi için oturum açıldığında 367 üyenin içeride olması zorunluluğuna ilişkin görüşüne destek verirken “Turgut Özal seçilirken 367 aranmadı” tezinin geçersiz olduğu kaydedildi. Kanadoğlu 1989’da, Özal Cumhurbaşkanı seçildiğinde, TBMM İçtüzüğü’nde Cumhurbaşkanlığı seçimini düzenleyen bir hüküm yer almadığına, bu hükmün 1996’da getirildiğine dikkat çekti.
-
HUKUKÇULARDAN REKTÖRLERE DESTEK – Anayasa Profesörü Nemci Yüzbaşıoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimi için TBMM Başkanı oturumu açtığında 367 milletvekilinin genel kurulda hazır bulunması gerektiğini bildiren Rektörler Komitesi’ne destek vererek, yüzde 27 temsil oranı ile cumhur temsil edilemez. Cumhuru temsil etmeyenler de cumhurbaşkanı seçemez” dedi.
-
MACLİS’E TARİKAT BASKISI – Gülen cemaatinin, TCY görüşmeleri sırasında kulis yaptığı ortaya çıktı. Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ın Fethullah Gülen cemaatinden bir kişinin “Bir yasa tasarısını hükümetle temas kurarak değiştirdiklerini” dile getirdiği düzenlemenin Türk Ceza Yasası (TCY) olduğu ortaya çıktı. Yazıda belirtilen bakanın da Adalet Bakanı Cemil Çiçek olduğu öğrenildi. Cemaatin “Kanuna aykırı olarak eğitim kurumları açanlara 3 yıla kadar hapis cezası verilir” maddesinin yumuşatılmasını sağladığı belirtildi. 263. maddesinin görüşmeleri sırasında AKP’li milletvekilleri değişiklik önergeleri vermişti. Adalet Bakanı Çiçek’in şiddetle karşı çıktığı önerge kabul edilmişti. Cezanın üst sınırı 1 yıla indirilerek hapis cezasının para cezasına çevrilmesine olanak tanınmıştı. Bu okulların yasaya aykırı olarak açıldığını bildiği halde buralarda öğretmenlik yapanlara ceza verilmesi kaldırılırken bu tür eğitim kurumlarının kapatılması da engellenmişti.
-
KİT HARCAMALARINA FREN – IMF 6. gözden geçirme çalışmaları kapsamında 3.8 milyar YTL’lik bütçe ödeneğine blokaj koydu. Gözden geçirmenin tamamlanması için planlanan önlemler netleşiyor. KİT zammı yapılmayacak, harcamalarda tasarrufa gidilecek. Direktifler doğrultusunda KİT’lerin mali yapılarındaki iyileştirme, tasarrufa gidilmesiyle sağlanacak, zam yapılmayacak.
8 Nisan
-
BARZANİ KIŞKIRTIYOR – Kürt Lider Mesud Barzani, El Arabiya televizyonunda Türkiye’ye yönelik sert açıklamalarda bulundu. Barzani “Türklerin Kerkük’e müdahale etmesine izin vermeyeceğiz. Kerkük tarihsel ve coğrafi olarak Kürt kimliğine sahip bir Irak kentidir” dedi. Barzani, “Eğer Türkiye Kerkük’e müdahale ederse biz de Diyarbakır ve Türkiye’deki diğer kentlerle ilgili işlere müdahale ederiz” dedi. “Türkiye’yi tehdit mi ediyorsunuz?” sorusuna Mesud Barzani, “Türkiye müdahale ederse neler olacağını söylüyorum” yanıtını verdi. Barzani, ABD ordusunun, Erbil’de üç ay önce düzenlediği ve 5 İranlıyı tutukladığı operasyonu da eleştirdi. Barzani ABD’lilerin gerçek hedefinin, o sırada bölgeyi ziyaret eden İran Devrim Muhafızları komutanları olduğunu söyledi. Basılan binanın İranlıların “gizli” bir karargâhı olmadığını belirtti. Baskın sırasında Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin konuğu olan, üst düzey İranlı komutanların bölgede olduğunu söyleyen Barzani, “ABD’lilerin hedefi bu kişilerdi, ancak yanlış zamanda yanlış yere baskın yaptılar” dedi.
-
KUZEY IRAK UYARISI – ABD’nin eski Genelkurmay Başkanı Richard Myers, Türk ordusunun Kuzey Irak’a girmesi durumunda Amerikan güçleri ile karşı karşıya gelebileceğini söyledi. Myers, 2003’ te, Türk askerlerinin başlarına çuval geçirilerek tutuklandığını hatırlatarak bu gibi olayların yeniden meydana gelebileceğini belirtti.
-
SAYISAL ÇOĞUNLUK YETMEZ – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Cumhurbaşkanı seçiminin saydamlık içinde, uzlaşıyla yapılması demokratik tavrın sınavı olur, dedi. Savunmanın ve yargının ortak sorunlarından en önemlisinin yargı bağımsızlığı olduğunu anlatan Nuri Ok, “Politik gücün yargı bağımsızlığını benimsememesi, hukukun üstünlüğünü içselleştirememesi sadece yargının değil demokrasimizin de sorunudur. Bağımsızlık, yargının tarafsızlığı için olmazsa olmazlardandır” dedi.
-
İŞSİZLİK KATLANARAK ARTIYOR – Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yararlanarak hazırladığı “İşsizliğin ve Göçün Coğrafyası” raporuna göre, 26 istatistiki bölge sınıflamasına göre 2004-2006 yılları arasında sadece 7 bölgede gerçek işsizlik oranı azalırken 19 bölgede arttı. 2006 itibarıyla Türkiye genelinde resmi işsizlik oranının yüzde 9.9 olduğu belirtilen raporda, iş bulma ümidi olmadığı için iş aramayanlar ile mevsimlik çalışanların da dahil edilmesi halinde gerçek işsizlik oranının yüzde 18.1’i bulduğu açıklandı.
-
EĞİTİMCİLER HÜKÜMETİ PROTESTO ETTİ – Eğitim-Sen tarafından dün birçok ilde gerçekleştirilen “İnsanca Yaşam, Demokratik Türkiye İstiyoruz” yürüyüşündü, “Türkiye’nin yakın geleceğinin belirleneceği zorlu bir süreçten geçildiği, ekonomiden siyasete, dış politikaya kadar her şeyin emperyalizme teslim edilmek istendiği” vurgulandı. Ankara, İzmir, Adana, Diyarbakır ve Van’da gerçekleştirilen mitinglerde hükümetin eğitim, sağlık ve Cumhurbaşkanlığı’na yönelik tutumu eleştirildi.
-
DİYARBAKIR’IN ÇOCUK İŞÇİLERİ – Diyarbakır’da sayılarıyla birlikte sorunları da her geçen gün katlanarak artan sokakta çalıştırılan çocukların sayısı resmi verilere göre 3 bin 302 olarak belirlendi.
9 Nisan
-
AKP’NİN 367 OYUNU – Meclis Başkanı, CHP’yi genel kurula 20 milletvekili göndermeye zorlamayı planlıyor. TBMM Genel Kurulu’nda toplantı yeter sayısının tesbit ettirilmesi için en az 20 milletvekilinin yoklama istemesi gerekiyor. AKP, CHP’yi genel kurula 20 milletvekili göndermeye zorlamayı ve bu şekilde cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu gerçekleştirmeyi umuyor. CHP ise genel kurula hiçbir şekilde katılmayarak ilk turun hemen ardından Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyi planlıyor. AKP bu durumda ANAVATAN, DYP ve bağımsız milletvekillerinden bazılarını ikna ederek 367 oya ulaşmayı hesaplıyor.
-
HALK SEÇSİN – “Türkiye geneli Cumhurbaşkanlığı,iç-dış politika ve ekonomik gelişmeler” konulu bir kamuoyu araştırmasına katılanların yüzde 58.1’i cumhurbaşkanını halkın, yüzde 20.4’ü ise yeni milli kurucu meclisin seçmesini istedi. 27 ilde 8 bin 350 kişiyle yapılan ankete katılanların yüzde 71.2’si Cumhurbaşkanının Meclis dışından biri olabileceğini belirtirken Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa oyunu Erdoğan’a vereceklerin oranı yüzde 11.3’te kaldı. Araştırmada AKP hükümetinin genel performansı da başarısız ve yetersiz bulundu.
-
TAKSİM 1 MAYIS’A AÇILMALI – Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul İl Örgütü ve Emperyalizme Karşı Yurtsever Cephe, Beyoğlu’nda ayrı ayrı yaptıkları gösterilerde, Taksim Meydanı’nın emekçilerin 1 Mayıs kutlamalarına açılmasını istediler. Gösterilerde, 1 Mayıs 1977 katliamının sorumlularının açığa çıkarılmadığına dikkat çekilerek 1 Mayıs’ın resmi tatil günü ilan edilmesi talepleri dile getirildi. ÖDP üyeleri yaptıkları yürüyüş sırasında yurttaşlara bildiri dağıttı.
-
ONBİNLER ERDOĞAN’A ‘DUR’ DEDİ – Sıhhıye Meydanı’nda toplanan onbinlerce kişi, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in konuşmasına “Çankaya laiktir, laik kalacak” sloganlarıyla destek verdi. Mitinge tüm illerden 700-800 dolayında otobüs ile 200 minibüsün geldiği ve İstanbul-Ankara treninde vagon kiralandığı aktarıldı. Partililere göre 100 bin dolayında yurttaş alandaydı. Miting alanındaki yurttaşlar ellerinde “Hepimiz işsiziz”, “Hepimiz borçluyuz”, “Hepimiz kaygılıyız” pankartları taşıyordu. Mitingte “Ampul dendi, balon çıktı,ha gayret Türkiye, DSP geliyor” sloganları atıldı,AKP balonları patlatıldı.
-
MİLLETİ İÇİN TEHLİKE OLUŞTURMAZ – Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın olası cumhurbaşkanlığı adaylığına Suudi Arabistan’dan destek geldi. Suudi Arabistan’da yayımlanan Arap News gazetesi, “Eğer son derece dindar olan Erdoğan, başbakan olarak o kadar iyi performans göstermiş ise cumhurbaşkanı olarak milleti için gerçek bir tehlike oluşturması düşünülemez” yorumunu yaptı.
-
4.3 MİLYON ÇOCUK OKULA GİTMİYOR – Türk Eğitim-Sen, OECD ve Milli Eğitim Bakanlığı verilerinden yola çıkarak “Türk Milli Eğitimi’nin mevcut durumunu” ortaya koyan bir araştırma yaptı. Türkiye’de 4 milyon 330 bin 504 çocuğun okula gitmediği belirtilen araştırmaya göre, okula gitmesi gereken çocuk sayısı 19 milyon 205 bin. Ancak 14 milyon 878 bin 496 öğrenci okula devam ediyor. Okula gitmeyenlerin 2 milyon 486 bin 554’ünü ise kızlar oluşturuyor.
10 Nisan
-
BEDELİ AĞIR OLUR – “Türkiye Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız” diyen Mesud Barzani’ye yerini bilmesi uyarısında bulunan Başbakan Recep Tayip Erdoğan, “Kuzey Irak, şu anda attığı bu adımlarla çok ciddi yanlışlar yapmaktadır ve bunun bedeli onlar için çok ağır olur” dedi. Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Riçe’a “Açıklamalarını tartarak yapmalılar yoksa bölgede çok daha büyük krizler patlak verebilir” mesajını iletti. Gül gazetecilere de, “Göreceksiniz cevabımızı” dedi.
-
KARAR MGK’DE VERİLECEK – Barzani’nin tehditleri Türkiye’nin sabrını taşırdı. Nihai karar, Milli Güvenlik Kurulu’nun bugünkü toplantısının ardından netleştirilecek. Türkiye, Habur’u devreden çıkarıp diğer sınır kapılarından yararlanma, Kuzey Irak’a doğrudan uçuş yollarını kapama veya Barzani ailesinin Mersin Serbest Ticaret Bölgesi’ndeki mal varlığını mercek altına alma seçeneklerini değerlendiriyor. Barzani ailesinin doğrudan sahibi olduğu 30 kadar şirketin bir bölümünün kaçakçılık yaptığı biliniyor.
-
PKK KAOS YARATMA PEŞİNDE – Tabandaki çözülmeyi önlemek için saldırılar düzenleyerek toparlanmak istiyor. Ocak ayından bu yana teslim olanların sayısı 60’ı aştı. 400 kilo patlayıcı, yüzlerce silah ve tonlarca malzeme ele geçirildi. Örgütte toplu intiharlar olduğu öne sürülüyor. Toparlanmaya çalışan örgüt ise geçen hafta başladığı saldırılarla tabanına moral vermeye, kentlerde ve kırsalda eylem gücünü artırmaya çalışıyor. PKK bu yüzden İstanbul, Ankara ve İzmir ile Akdeniz kentlerine ciddi oranda patlayıcı sevk ediyor. PKK’nin silahlı kanadı HPG’nin sorumlusu Feyman Hüseyin ile Tunceli sorumlusu Süleyman Şahin arasındaki telsiz konuşması da PKK’nin ateşkesi bıraktığını gösteriyor. Hüseyin’in Şahin’e “Artık her grup kendi inisiyatifi ile istediği eylemi yapabilir.Onay almalarına gerek yok” dediği, Şahin’in de, “Apo’nun fedaileri her türlü eylemi yapacak” yanıtını verdiği ileri sürülüyor.
-
14 NİSAN MEYDANDA HALKIN SESİ OLACAK – ADD’nin öncülüğünde 300 kadar sivil toplum kuruluşunun katkısıyla 14 Nisan’da düzenlenecek “Cumhuriyet Mitingi” için son hazırlıklar yapılırken birçok basın organı aracılığıyla mitinge karşı bir “karalama kampanyası” da yürütülüyor. ADD, mitingin “halka ve katılımcı tüm sivil toplum kuruluşlarına ait” olduğunu vurgularken, kendileri de dahil, herhangi bir ismin, sivil toplum kuruluşunun ya da partinin öne çıkmaması için tüm katılımcılardan hassas davranılmasını bekliyor.
-
DAYATMAYLA SEÇİM SİVİL DARBE OLUR – CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, “Cumhurbaşkanı seçimi için 367 şart değil” diyen AKP’nin bir yandan da 367’yi tamamlayabilmek için ara transferlere başlayacak gibi göründüğünü söyledi. Koç, anayasaya göre cumhurbaşkanlığı seçimlerinde turlara başlanması için 367 milletvekilinin bulunmasının şart olduğunu yinelerken “uzlaşma olmadan, dayatmayla cumhurbaşkanı seçimi sivil darbe girişimleriyle eş anlamlıdır” dedi.
-
AKP İŞÇİ HAKLARINA KARŞI – İktidara geldiğinden beri AB’ye uyum içinde her çabayı gösteren AKP iktidarı, sıra işçi haklarına gelince Avrupa’ya karşı çıktı. Türkiye, Avrupa Sosyal Şartı’nı, “her işçinin her yıl 4 hafta ücretli tatil hakkı olduğuna”, “çalışanların kendilerine ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlayacak ücret hakkına sahip olduklarına”, “işçilerin yerel, ulusal ve uluslar arası örgütler kurma ve bu örgütlere üye olma hakkı” ile “toplu pazarlık ve sözleşme hakkına” ilişkin maddelere çekince koyarak” kabul etti.
-
ARAŞTIRMADA ŞAŞIRTAN SONUÇ – Kadınlara yönelik cinsel suçların genellikle mağdurun yakını, akrabası veya komşusu tarafından işlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Gülten Seber, bir araştırmada polislerin yüzde 33’ünün, avukatların yüzde 10’unun “Bazı kadınlar tecavüzü hak eder” söylemini haklı bulduğunu söyledi.
-
TEMİZ BİR CUMHURBAŞKANI İSTİYORUZ – İzmir Konak Meydanı’nda toplanan laik cumhuriyet yandaşlarının gerçekleştirdikleri eylemde, alandan geçenlere uyarı bültenleri dağıtıldı, yakalara kırmızı kurdeleler bağlandı.
-
BU VERGİ OCAĞI DA YAKAR YEMEĞİ DE – Mutfak tüpündeki vergi yüzde 48’leri buldu. 35 YTL’lik bir büyük mutfak tüpünün 17 YTL’si vergiye gidiyor. 5.2 milyar dolarlık LPG sektörünün 2.5 milyar dolarının devletin kasasına vergi olarak gittiğine dikkat çeken İpragaz Genel Müdürü Şiper, “Doğal gazı olan İstanbullu 1 lira vergi öderken, Muş’taki vatandaş 28 lira vergi ödüyor” dedi.
11 Nisan
-
ERDOĞAN’I AKP BİLE İSTEMİYOR – Erdoğan’ın önümüzdeki hafta aday olmayacağını ilan ederek millete bir büyük müjde vermesini beklediğini söyleyen CHP Lideri, “Halkın ezici çoğunluğu Başbakan’ı istemiyor. AKP’liler bile istemiyor. Üç beş milletvekili, eş, dost, yandaş çevresi destekliyor, kışkırtıyor, yanlış yöne doğru sürüklemeye çalışıyor. Anayasa’ya bakarsanız, Başbakan cumhurbaşkanı görüntüsü vermiyor” dedi. Baykal, cumhurbaşkanı olması durumunda Erdoğan’ın anayasaya zarar vereceğini ve Türkiye’nin dokusunu bozacağını belirterek bunun çok büyük sorumluluğu olacağını, hiçbir iktidar hırsının bunu mazur gösteremeyeceğini söyledi. CHP lideri, iktidarın medya kuruluşlarına dönük ekonomik, mali baskıları acımasızca sürdürdüğünü, seçime giderken böyle bir medya tablosunun kabul edilemez olduğunu da belirtti.
-
14 NİSAN’A BÜYÜK İLGİ – Cumartesi günü Ankara’da yapılacak “Cumhuriyet Mitingi” ne katılmak için gurbetçilerin örgütlendiği, Amerika’dan ise uçakla mitinge destek için gelineceği belirtildi. Yabancı basın-yayın kuruluşları da mitinge büyük ilgi gösteriyor. Reuters’ın da Ankara’daki mitingi izleyeceği belirtiliyor.
-
ÖNCE VATAN KÖŞK DEĞİL – Tunceli’de terör örgütü militanları ile girilen çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Bülent Yollu’nun Ankara’daki cenaze töreninde hükümet ve başbakan Recep Tayip Erdoğan protesto edildi. “Önce vatan, Köşk değil” pankartının açıldığı törende yurttaşlar, “kelle değil,şehit” sloganı attı. Cenazenin top arabasına taşınması sırasında şehit yakınları ve yurttaşlar Başbakan Erdoğan’a sloganlarla tepki gösterdi. Bu sırada bir şehit yakını, “Şehitlerin hakkını sormayanlar utansın. Bıraksınlar koltuk sevdasını” diye bağırırken diğer bir yurttaş da tepkisini “Askerlik yan gelip yatma yeri değil diyordu. Gelsin görsün şehidimiz var” sözleriyle dile getirdi.
-
TÜRKİYE ZEMİN HAZIRLADI – TSK’nın PKK’nin Kuzey Irak’taki mevzilerine yapacağı operasyonun hukuki zemini Bağdat yönetimine verilen sert nota ile hazırlandı. Suskunluğunu koruyan Irak hükümetinin gerekli önlemleri almaması durumunda, Türkiye vermiş olduğu notadaki taleplerin yerine getirilmediğini ortaya koyup PKK’ye müdahale etme yolunu hukuken açmış olacak. Uluslar arası hukuka göre Türkiye’nin terörist unsurlara karşı sıcak takip hakkı bulunuyor. Türkiye, Irak’ta savaşın başlamasının ardından bu ülkeye önceki günkü ile birlikte 3 adet nota verdi. Biri 165 PKK’linin iadesi, diğeri ise Kerkük’teki PKK bürolarının kapatılması için verilen notalardan hiçbir sonuç alınamadı. Barzani’nin açıklamalarından sonra verilen notaya ise yanıt bekleniyor. Bu aşamada, Ankara’da notanın dışında yeni bir diplomatik girişim düşünülmediği ifade ediliyor.
-
MGK IRAK’I GÖRÜŞTÜ – Cumhurbaşkanının son kez başkanlık ettiği Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Kuzey Irak’taki bölücü faaliyetler masaya yatırıldı. Türkiye’nin Irak’a yönelik politikalarının değerlendirildiği kurulda, PKK’nin son günlerde artan eylemleri görüşüldü. Toplantının iç güvenlik bölümünde Sezer, kamudaki irticai yapılanma ve faaliyetleri hakkında hazırlattırdığı dosyaları üyelere dağıttı.
-
BANKALAR BORÇLANIYOR – Tüketici kredilerindeki artışa kaynak yetiştiremeyen bankalar, alternatif olarak varlığa dayalı menkul kıymet ihracı olan seküritizasyon yöntemini benimsedi. Geçen yıl 5.8 milyar dolarlık sekürütizasyon işlemi gerçekleştiren Türkiye, bu yöntemle dünyanın en çok borçlanan ülkesi konumuna da geldi. 5 yılda 25.5 milyar Avro’luk bir rakama ulaşıldı. 2012’de bu rakamın 100 milyar doları aşması bekleniyor.
-
1 MAYIS’TA TAKSİM’DE OLACAĞIZ – Bütün gösterilere açık olan Taksim Meydanı’nda bugüne kadar çok sayıda kutlama, konser, şenlik yapıldığını anımsatan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, “Bunların hiçbirisinde izin sorulmuyor da bir tek 1 Mayıs’ta soruluyor! İzne ihtiyaç yok, izin almayacağız. Gerilimden yana değiliz, valilikle görüşmeler elbette yapılacak. Ama bu talebimize sıcak bakılmazsa bizim başka alternatifimiz yok, Taksim’de olacağız” dedi.
-
CARİ AÇIK BEKLENTİLERİ AŞTI – Merkez Bankası verilerine göre,şubatta cari açık geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0.8 azalmasına karşın 3 milyar 256 milyon dolarla, 3 milyar dolar olan beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
12 Nisan
-
‘KIYAMET’ TEHDİDİ – “Türkiye, Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız” diyerek Türkiye’nin tepkisini çeken Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani, hiçbir yabancı tarafın Kerkük meselesine karışmasına izin vermeyeceklerini iddia ederek Kerkük’teki referandum sürecinin işlememesi durumunda “kıyametin kopacağını” söyledi. Kürt Parlamentosu da Barzani’ye sahip çıktı. “Bütün Kürdistan halkı, Sayın Mesud Barzani’nin yanındadır. Şunu bilmek gerekiyor ki tehdit eden herkese karşı cevap vermek çok normaldir” diye konuşan Kürt Parlamentosu Başkan Yardımcısı Kemal Kerküki, Başbakan Erdoğan’ın pazartesi günü Barzani’ye verdiği yanıtı da eleştirdi.
-
ABD BARZANİ’YE ARKA ÇIKIYOR – Barzani’nin açıklamalarıyla başlayan krizde ABD’nin doğrudan bir inisiyatif üstlenmesinin öngörülmediği bildiriliyor. Ancak Washington’ ın, Türkiye’nin K.Irak’a, Irak içindeki tek istikrarlı bölge olduğu gerekçesiyle başta Habur’un kapatılması olmak üzere ekonomik yaptırımlar uygulamasına karşı olduğu ifade ediliyor.
-
TÜRKİYE KENDİNİ KABUL ETTİREMEDİ – Türkiye ile Barzani arasındaki krizin Kürt sorununun hassasiyetini yansıttığını öne süren Fransız Fıgaro gazetesi, Kerkük’teki “Küçük Türkmen azınlığın varlığının , Türk yetkililerinin gözünde bölgeye karışma hakkını meşrulaştırdığını” öne sürdü. Le Figaro, Türkiye’nin diplomasi oyununda kendisini kabul ettirmede zorlandığını iddia etti.
-
GÖZLER BÜYÜKANIT’TA – Orgeneral Büyükanıt’ ın andıç-günlük tartışmaları, Barzani’nin çıkışı ve artan terör olayları konusunda açıklama yapması bekleniyor. Büyükanıt’ın, Genelkurmay’dan çalındıktan sonra ABD’ye ulaştırılan ve Utah’tan Türkiye’ye servis edilen andıç soruşturmasında gelinen aşamayı kamuoyuna açıklayacağı belirtiliyor. Soruşturma kapsamında önemli bilgilere ulaşıldığı ileri sürülüyor.
-
VERGİLER YOKSULUN BELİNİ BÜKTÜ – Vergiler son 12 yılda yüzde 67 arttı. Dolaylı vergilerin payı yüzde 72.3’e çıktı. Maliye denetmenlerine göre, vergi yükü düşük gelir grupları aleyhine artarken kayıt dışı ekonomi milli gelirin yüzde 70’ine ulaştı, denetimler ise yüzde 2’de kaldı. Büyüme ve enflasyondaki düşüşe karşın dolaylı vergilerin gelirler içindeki payının hızla arttığına dikkat çekildi.
-
YABANCIYA SATIŞA İPTAL – “Tapu Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa” yı görüşen yüksek mahkeme, “Yabancı uyruklu gerçek kişilerin il bazında edinebilecekleri taşınmazların illere ve il yüzölçümüne göre binde 5’i geçmemek üzere oranını tespite Bakanlar Kurulu yetkilidir” hükmünü iptal etti.
-
REKTÖR DESTEĞİ – “Cumhuriyet Mitingi” hazırlıkları için, Miting Tertip Komitesi ile rektörler bir araya geldi. Olası kışkırtmalara karşı dikkatli olunması konusu üzerinde duruldu. Tüm Öğretim Üyeleri Derneği’nin miting destekçisi kuruluşlar arasında yer almasıyla dernek üyesi pek çok akademisyenin Tandoğan’da olacağı, pek çok rektörün de cüppesiyle mitinge geleceği öğrenildi.
-
SEÇİM DAVALIK OLMASIN – CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda 367 katılımcı koşulunun sağlanmaması durumunda başvuracağı Anayasa Mahkemesi’nde “bizsiz çözüm” eğilimi öne çıkıyor. 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyet üyelerinde, Cumhurbaşkanlığı seçiminin parlamenter sistem içerisinde uzlaşı ile çözülmesinin daha “yararlı” olacağı değerlendirmeleri yapılıyor. Ancak, kimi üyeler, olası iptal davası girişimine dönük incelemesini de sürdürüyor. Mahkeme Başkanı Tuğcu, Anayasada üçer günlük sürelerle yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı seçimini, “aciliyeti ve önemi” nedeniyle başvuru gelir gelmez gündemlerine alacaklarını belirterek “Olabildiğince hızlı biçimde sonuçlandırmaya gayret gösteririz” dedi.
-
AKP’Yİ KORKU SARDI – CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, dün parlamentoda hukukçu milletvekilleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, “AKP’nin bir yandan 367 gerekli değil derken, diğer yandan 367 korkusu içine girdiğini ve bu sayıyı bulmaya yönelik girişimlere yöneldiğini” vurguladı. Hiçbir milletvekili ve partinin AKP’ye “payanda” olmayacağını umduğunu yineleyen Koç, “Ama korkum var” dedi.
13 Nisan
-
SÖZDE DEĞİL ÖZDE – Büyükanıt, cumhurbaşkanının nasıl olması gerektiği konusunda TSK görüşünü açıkladı. Gazetecilere “Siz sormadan ben söyleyeyim” dedi ve TSK’nin gönlünde yatan cumhurbaşkanının tanımını yaptı. Büyükanıt, cumhurbaşkanının aynı zamanda başkomutan olması nedeniyle TSK’yi yakından ilgilendirdiğini vurguladı. “Silahlı kuvvetler ve Türk milletinin sahip olduğu Cumhuriyetin temel değerlerine, anayasamızda ifadesini bulan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti idealine, devletin üniter yapısına bağlı ama sözde değil özde, bunu davranışlarına yansıtacak şekilde bir cumhurbaşkanının seçileceğine olan inancımı belirtmek istiyorum” dedi.
-
BARZANİ’Yİ ŞIMARTAN BELLİ – “Türkiye Kerkük’e karışırsa biz de Diyarbakır’a karışırız” diyen Kürt lider Mesud Barzani için “Onu kimin şımarttığını hepimiz biliyoruz” diye konuşan Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, eski görevi gereği hem bölgeyi, hem de Barzani’yi tanıdığını belirterek “Geldiğimiz noktaya da ibretle bakıyorum. Şimdi gerçekten bir kere sarf ettiği sözler çok seviyesizdir. Ama ben ona söylettirene bakıyorum, ona bakmıyorum” dedi. Büyükanıt, K.Irak’a bir operasyon yapılması gerektiğini, ancak kararın siyasi olduğunu söyledi. Olayın iki boyutu olduğunu belirten Genelkurmay Başkanı, “Birincisi sadece asker olarak baktığım zaman, evet yapılmalı. Fayda sağlar mı? Evet, sağlar. Olayın ikinci boyutu, siyasi olaydır. Bir hudut ötesi operasyon yapılması için bir siyasi kararın ortaya çıkması lazım. TSK, görev verildiğinde bu operasyonları yapma gücüne sahiptir” dedi. Büyükanıt, basın toplantısında TSK’nin eleştirilmesine yol açan andıç olayına da değindi. Andıçın bir karara varılmak istenen konuya etki edecek her faktörün kâğıda dökülmesi olduğunu belirten Genelkurmay Başkanı, söz konusu edilen andıçın taslak olduğunu ve kendisinin görmediğini söyledi. Büyükanıt, TSK’de akreditasyon olduğunu kabul ederken PKK gazetesinin muhabirini görmek istemediklerini kaydetti.
-
MİTİNG DEMOKRATİK HAK – Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, 14 Nisan cumartesi günü Ankara’da yapılacak Cumhuriyet Mitingi etrafında çıkan tartışmalara da katıldı ve mitingin hiçbir sakıncası olmadığına işaret etti. Büyükanıt, “Bir dernek, yasal prosedürü tamamlamış, yasalara uygun, şiddet içermeyen bir gösteri yapıyorsa, ben buna demokratik girişim derim. Herkes demokratik hakkını kullanma hakkına, hukukuna sahiptir” dedi.
-
ERDOĞAN’A SOĞUK DUŞ – Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin AKP’li vekillerle görüşmeleri sürdüren Erdoğan, dün beklenmedik bir tepkiyle karşılaştı. AKP’li Hakkı Aşkar, “Dünyanın hiçbir yerinde sistemi yıkmak isteyen unsurlar, sistem tarafından hoş görülmez” diyerek Erdoğan’ın aday olmamasını istedi.
-
BAŞBAKAN TAZMİNAT ALAMADI – Deniz Baykal’ın kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargıya başvuran başbakan olumsuz yanıt aldı.
-
AB’YE ‘YOLSUZLUK’ RİCASI – Hükümet, AB’nin gelecek ay Türkiye’de yapmayı planladığı “yolsuzlukla mücadele semineri” nin, seçim sürecinde “yanlış anlaşılır gerekçesiyle ertelenmesini istedi. AB yetkilileri Maliye Bakanlığı’ndan gelen erteleme talebini şaşkınlıkla karşılamalarına rağmen olumlu yanıt verdiler. AB’nin yayımladığı son ilerleme raporuna göre, Türkiye yolsuzlukla mücadele konusunda “takvimin gerisinde kalmış” durumda görünüyor.
-
‘AYDINLIK ÇANKAYA, AYDINLIK TÜRKİYE’ EYLEMİ – Eskişehir’de 25 sivil toplum kuruluşunun düzenlediği “Aydınlık Çankaya, Aydınlık Türkiye” eylemi 10 gündür sürüyor. Eskişehirli kadınlar eyleme büyük ilgi gösteriyor.
14 Nisan
-
TEHLİKENİN FARKINDAYIZ – Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca ilk kez bu kadar büyük bir tehlike altında. Yüz binler Cumhuriyetin sahipsiz olmadığını göstermek için Ankara Tandoğan Meydanı’nda buluşuyor. Yüzlerce sivil toplum örgütü, siyasi parti ve sendikanın destek verdiği “Cumhuriyet Mitingi” bugün Tandoğan Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Yurttaşların “nasıl bir Cumhurbaşkanı” istediğini haykıracakları mitingin ardından Anıtkabir ziyaret edilecek. Yurttaşlar saat 09.00’da AKM’nin bulunduğu alandan Tandoğan’a yürüyecek. Türkiye’nin dört bir yanından akın akın Ankara’daki “Cumhuriyet Mitingi” ne katılmak isteyen yurttaşlar, ulaşım için araç bulmakta zorlandı. Mitinge araç bulamadıkları için katılamayan yurttaşlar, “Mitinge katılımımızı engellemek isteyenlere inat bulunduğumuz yerlerde de Türk bayrağı asacağız” diye konuştular.
-
CUMHURİYET TEHLİKEDE – Cumhurbaşkanı Sezer, rejimin temel değerlerinin açıkça tartışma konusu yapıldığını söyledi. Harp Akademilerinde konuşan Sezer, Türkiye’de siyasal rejimin, Cumhuriyet kurulduğundan beri, hiçbir dönemde günümüzde olduğu kadar tehlikeyle karşı karşıya kalmadığını belirtti. Sezer, iç ve dış güçlerin rejimin temel değerlerini tartışma konusu yaparak aynı amaç doğrultusunda hareket ettiklerini vurguladı. Şeriat tehlikesine de dikkat çeken Sezer, “Din devleti ile demokrasinin yan yana getirilmesi, tarihe ve bilime terstir. Ilımlı İslemın çok kısa sürede radikal islama dönüşmesi kaçınılmazdır” diye konuştu. Cumhurbaşkanını, laikliği hedef alan etkinliklerin ve dini, politikaya yansıtma çabalarının toplumu gerdiğini belirtti. Seçim sistemini de eleştiren Sezer, 2002 seçiminde toplam kayıtlı seçmen sayısına göre, seçmenlerin yüzde 59.14’ünün, toplam oy kullanan sayısına göre ise yüzde 48.37’sinin Mecliste temsil edilemediğine dikkat çekti. Sezer, medyadaki tekelleşmenin demokrasiye ve güvenliğe zarar vereceğini kaydetti.
-
IRAK’A KARIŞANIN ELİ KESİLİR – Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın açıklamalarına Irak’tan “tehditvari” yanıt geldi. İşgal altındaki Irak’ın Meclis Başkanı Meşhedani, Barzani’ye sahip çıkarak “Barzani’yi kucaklıyorum. İçişlerimize karışanların ellerini keseriz” dedi.Büyükanıt’ın açıklamalarına dış basın da geniş yer vererek K.Irak’a olası operasyonun Batı’yı kaygılandırdığı vurgulandı.
-
1 MAYIS 1977 KATLİAMI DOSYASI YENİDEN AÇILSIN – Adalet Gemisi’nin son oturumu Kabataş açıklarında gerçekleştirildi. Dünkü oturumun jüri üyeliğini, Rasim Öz, Halil Ergün, Celalettin Can, İsviçre UNIA Sendikası Genel Başkanı Jacques Robert ve Özlem Gümüştaş yaptı. 1 Mayıs katliamının sorumluları yerine mağdurların yargılandığı belirtilen iddianamede, dosyanın yeniden açılması ve sorumluların cezalandırılması istendi.
-
ERDOĞAN AKGÜNDÜZ’Ü DUYMUYOR – Açtığı hakaret davalarıyla gündemden düşmeyen Başbakan, kendisi için ‘sicili karalı’ ‘sabıkalı’ (vorbestraft) denmesine sessiz kaldı. Başbakan Erdoğan ile Jetpa’nın sahibi Akgündüz arasındaki ilişkiler ağının tuhaf bir uzlaşmaya işaret ettiğini ileri süren Stuttgartlı Avukat Fatma Civelek “Erdoğan’ın hakaret gerekçesiyle en fazla tazminat davası açan başbakan olduğu biliniyor. Ama kendisine Almanya’nın en yüksek mahkemeleri nezdinde ağır hakaretler yağdıran Akgündüz karşısında neden sessiz kalıyor” diye sordu.
-
CUMHURBAŞKANI ATATÜRKÇÜ OLMALI – İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Senatosu, seçilecek cumhurbaşkanının uluslar arası çağdaş değerleri benimsemiş, ülke çıkarlarını ödünsüz savunacak, kişiliğinde uzlaşılan ve hukukun üstünlüğünü özümsemiş bir kişi olmasını istedi.
15 Nisan
-
ULUSAL UYANIŞ – Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük mitingi dün Ankara’da yapıldı. Yurtiçinden ve yurtdışından başkente akın eden yaklaşık 1 milyon yurttaş, dün Tandoğan Meydanı’nda düzenlenen “Cumhuriyet Mitingi”nde buluştu. Meydanı ve çevresini dolduran yüz binlerce kişi, Cumhuriyetin temel niteliklerinin sonsuza dek korunacağını ve bir karşı devrime asla izin verilmeyeceğini haykırdı. Yurttaşlar, Başbakan Erdoğan ya da onun gibi düşünen bir kişiyi Çankaya’da görmek istemediklerini vurguladı. Çankaya’ya “anti-laik” bir ismin çıkması olasılığına karşı tepki amacıyla düzenlenen mitinge, kadınlar ve gençler damgasını vurdu. Katılımcıların “Asıl Cumhuriyet bayramı bugün, Atatürk sanki ikinci kez Samsun’a çıktı” yorumlarını yaptığı mitingde yüz binlerce yürek, başlarının üzerinde taşıdıkları metrelerce uzunluktaki Türk bayrağıyla Ata’nın huzurunda buluşup “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganları attı. Tandoğan’ı dolduran yüz binlerce kişinin yanı sıra binlerce yurttaş da evlerine bayraklar asarak mitinge destek verdiler. Miting nedeniyle Anıtkabir de yurttaşların akınına uğradı. Tandoğan’da miting sürerken Anıtkabir’in avlusu çoktan dolmuştu. “ “Kasımpaşa imamı kaça sattın vatanı?”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Çankaya yolları şeriata kapalı” sloganları atarak yürüyen halk, gün boyunca Atatürk’ün mozolesini ziyaret etti.
-
DİPTEN GELEN DALGA – Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti’nin, Türk devriminin bekçileri Anadolu’nun dört bir yanından gelip, yüz binlerle sel olup aktılar. Tehlikenin farkındaki bu ülkenin aydınlık insanlarının yaktığı çoban ateşleri büyüdü, karanlığı yırtan meşale oldu. Suskun denilen gençler, özellikle kadınlar tehlikeli gidişe el koydu. Bu dipten gelen dalga, oyunları ve planları bozmuştur. Bütün siyasi partiler, örgütler, kuruluşlar hesaplarını yeniden gözden geçirmek durumundadır artık. Bazılarının Çankaya hesapları da suya düşmüştür.
-
TEHDİTLER HALKI YILDIRMADI – TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın tehdide varan uyarıları, şeriatçı basının günler süren iftira çamuru, provokatörlerin astığı sahte afişler, ADD otobüslerinin engellenmesi ve miting pankartlarının belediye ekiplerince indirilmesi, Anadolu aydınlanmasının meşalelerini taşıyan yüz binlerin Ankara’ya sel gibi akmasını önleyemedi. Güneşli bir sabahta sokaklardan, caddelerden süzülen insan yığınları, aydınlık bir gelecek uğruna Tandoğan’a uzandı. Sessiz ve mağrur, dirençli ve kararlı, ancak aynı kaygıyı taşıyan mahşeri ve görkemli bir kalabalık vardı.
-
BBC, TRT’DEN DUYARLI – Yüzbinleri buluşturan ve uluslar arası haber ajanslarının ‘haftanın en önemli olayı’ olarak duyurduğu mitingi bazı ulusal kanalların canlı yayımlamaması tepki çekti.
16 Nisan
-
ADAY OLMAMALI – Mitingin her bakımdan muhteşem olduğunu söyleyen Baykal, göstericilerin “yığılmış kalabalıklar değil, tehlikenin farkında olan insanlar” olduğuna dikkat çekerek, “Millet tehlikeyi gördü. Bu mitingten aldığımız hızla, görmeyenlere de göstereceğiz” diye konuştu. Baykal “Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmaması için kurumsal uyarılar var, milli talep var. Bunlara rağmen cumhurbaşkanlığı elde edilirse meydan okuma olur, çatışmaya davetiye olur” dedi. Baykal, “mitingin siyasi liderinin bulunmadığı” değerlendirmelerini eleştirerek şunları söyledi: “O mitingin altında ne yatıyor? Cumhuriyet tehlikede fikri. Bunu söylediğimizde kimse paylaşmıyordu o teşhisi. Şimdi o teşhis paylaşılmıştır. Liderlik, bir hareketin altındaki stratejiyi koymaktır. Cumhuriyet tehlikede, teşhisini kabul ettirmektir. CHP bunu başarıyla sergiledi. Bu tehlike karşısında CHP olarak çare biziz.”
-
AKP’LİLER BİLE KÖŞK’TE ERDOĞAN’I İSTEMİYOR – Seçmen eğilimlerini tespit amacıyla 16 ilde düzenlenen araştırma toplumun yüzde 52.4’ünün “Ahmet Necdet Sezer gibi biri” nin cumhurbaşkanı olmasını istediğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, AKP seçmeni de Cumhurbaşkanlığı seçiminde uzlaşmacı bir çizgiyi destekliyor. AKP’liler arasında Erdoğan’ı cumhurbaşkanı görmek isteyenlerin oranı yüzde 35’te kalıyor. Şeriat rejimine taraftar olmayan AKP seçmeni içinde Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına verilen destek yüzde 26’ya iniyor. AKP’li seçmenler içinde 1/3 oranında ağırlığa sahip olan ve “partinin sert çekirdeği” şeklinde nitelenebilecek bir grup, kamplaşmacı yönelim içinde.
-
MİTİNG TÜRKİYE İÇİN MİLAT – Başbakan Erdoğan’ın Ankara’daki mitingte ortaya çıkan toplumsal tepkiyi iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan CHP’li Bülent Tanla, mitingi toplumun belirli bir kesiminin eylemi olarak niteleyen AKP milletvekillerini eleştirdi. Tanla, mitingte yaklaşık bir milyon kişinin, ellerinde telefonla ailelerini ve arkadaşlarını arayarak heyecanını paylaştığını, bu heyecanı duyan kitleyi hesaplamak için, miting alanındaki sayıyı en az sekiz, onla çarpmak gerektiğini söyledi.
-
ANKARA BAYRAK DENİZİ – Cumhuriyet Mitingi dış basında da geniş yer buldu. Mitingi “bayrak denizi” diye niteleyen Washington Post, “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganına dikkat çekerken, New York Times da mitinge katılımın Türk toplumunda İslami rol konusunda derinleşen bölünmeyi yansıttığını yazdı. Fransa’nın büyük gazetelerinden Le Figaro, yürüyüşün, kökleri İslama dayanan AKP’nin Erdoğan’ı cumhurbaşkanı adayı ilan etmesini engellemek için düzenlediğine dikkat çekti.
-
BAHÇELİ’DEN ERDOĞAN’A – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türk ordusunun mensuplarını yan gelip yatmakla suçlayan, aziz şehitlerini “kelle” olarak tanımlayan, canileri ‘sayın’ diyerek kutsayan bir zihniyetin sahibinin Türk milletinin değer ve birliğini temsil edemeyeceği bellidir” dedi.
17 Nisan
-
367 SIKINTISI – Başbakan Tayip Erdoğan’ın sürpriz biçimde ANAVATAN lideri Erkan Mumcu ile görüşme kararı alması, 367 oya ulaşabilmek için ANAVATANI ikna turu olarak yorumlandı. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı da ziyaret edecek olan Erdoğan’ın son anda kavgalı olduğu Mumcu ile görüşme kararı alması, kulislerde “Erdoğan 367 tartışmaları nedeniyle seçimi garantiye almak istiyor. Bunun için de ANAVATAN’ın oylarına ihtiyacı var” biçiminde yorumlandı. Mumcu son olarak Erdoğan’ı “sahtekârlıkla” suçlamış, Erdoğan da Mumcu’ nun bu sözleri nedeniyle 7 bin YTL tazminat kazanmıştı. Erdoğan, cumhurbaşkanı adayıyla ilgili olarak geçen hafta milletvekilleriyle yaptığı görüşmeler sırasında Mumcu ile görüşmeyeceğini söylemiş, “CHP, MHP, ANAVATAN, ve DYP ile de görüşecektim. Fakat Baykal, Bahçeli ve Mumcu, mahremime kadar girip çirkin ifadeler kullanınca vazgeçtim” demişti.
-
TOPUZDAN ARINÇ’A – ‘Millet dindar cumhurbaşkanı istiyor’ diyen TBMM Başkanı’na tepki gösteren CHP’li Ali Topuz, Arınç’ın TBMM Başkanı gibi değil, ‘AKP’deki radikal dinci kanadın temsilcisi’ gibi konuştuğunu belirterek, ‘Dindarlık Arınç gibi tarikatçıların tekelinde midir?’ dedi.
-
EYLEMLER YAYILIYOR – Çankaya Köşkü’ne Türkiye Cumhuriyeti’nin vazgeçilmez temel değerlerini özümsemiş, Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğuna yakışır bir cumhurbaşkanı çıkması amacıyla başlatılan halk hareketi yurt geneline yayılıyor. Bayrak asma eyleminin devamlı hale getirilmesi, 23 Nisan’ın yurt genelinde geniş bir katılımla kutlanması, 1 Mayıs’ın Cumhurbaşkanlığı ve ülke yönetimine ilişkin mesajların dillendirileceği zemini hazırlayacak bir şenliğe dönüştürülmesi ve bunun için işçi örgütleriyle görüşmelerde bulunulması planlanıyor.
-
ERDOĞAN OPERASYONA SOĞUK – Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın gündeme getirdiği sınır ötesi operasyonla ilgili olarak “Öfkeyle kalkan zararla oturur. Nasıl adım atacağımızı biliyoruz. Genelkurmayla askeri boyutunu görüşüyoruz” dedi. ABD Savunma Bakanı Robert Gates, 14 Nisan’da yaptığı açıklamada, ABD’nin operasyona soğuk baktığını gösteren ifadelerde bulunmuş ve Kuzey Irak’ta yuvalanan PKK teröristlerinin Türkiye’de çok sayıda kişiyi öldürmesinden dolayı Türkiye’nin kaygı duymasının anlaşılır olduğunu, ancak Kuzey Irak’a tek yanlı bir Türk operasyonunun, muhtemelen sorunu çözmeyeceğini söylemişti.
-
MEHMETÇİĞİN GÖZYAŞLARINI ELLERİYLE SİLDİ – Ankara Tandoğan’da gerçekleştirilen Cumhuriyet Mitingi, yurdun dört bir yanından genci yaşlısı yüz binlerce kişiyi başkentte buluşturdu. Mitingin ardından ziyaret edilen Anıtkabir’de duygu dolu anlar yaşandı. Nöbet tutan askerler de bu coşku karşısında gözyaşlarına hâkim olamadı. Yaşlı bir amca, nöbette ağlayan Mehmetçik’in gözyaşlarını elleriyle sildi.
-
AKP’NİN MOLOZU AOÇ’YE – AOÇ alanının 1. derecede SİT alanı olmasına rağmen, kaçak dökümlerin engellenemediğine işaret edilen YDK raporunda, AKP’nin yeni genel merkez binasından çıkarılan hafriyatın, sadece “Ankara Büyükşehir Belediyesi izni ile” AOÇ alanına döküldüğü, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmadığı belirtilerek, “Kişi ve kuruluşlara farklı uygulama yapılmasından kaçınılması” istendi.
-
KIRMIZI BEYAZ DALGASI – Fransız Le Figaro “Dev bir kırmızı beyaz dalgası” nın Erdoğan’ı protesto için sokağa döküldüğünü yazdı. Le Figaro, “Cumhuriyet değerlerini savunma isteğinin, askeri çevrelere yakın milliyetçi solun sokağa dökülmesine neden olduğu” yorumunu yaparken, Liberation’un yorumunda “Laik cumhuriyetin, eşi başörtülü olan bir devlet başkanı tarafından temsil edilmesi olasılığı, Kemalistlerin ve kamuoyunun önemli bir bölümünün tüylerini diken diken ediyor” denildi.
-
AYDINLANMA IŞIĞI 67 YAŞINDA – Köylerde yaşayan ve nüfusun yüzde 80’ini oluşturan halkın bilinçlenerek üretime katılmasını ve köylerin kalkınmasını sağlamak amacıyla 17 Nisan 1940 tarihinde 3083 sayılı yasa ile, Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in ve fikir babası İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde kurulan “Köy Enstitüleri” bugün 67. kuruluş yıl dönümünü kutluyor.
-
MÜDÜRLERE ‘KUTLU DOĞUM HAFTASI’ GÖREVİ – AKP hükümeti, eğitimi her geçen gün biraz daha dinselleştiriyor. Son olarak Ankara Altındağ’da imam hatip lisesi öğrencileri tarafından Kutlu Doğum Haftası etkinliği düzenlenmesi kararlaştırıldı. Ankara Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de okul müdürlüklerine yazı göndererek 21 Nisan’da düzenlenecek “Kutlu Doğum Şöleni” ne tüm okul müdürlerinin katılmasını istedi.
-
BİR AYDA 229 BİN İŞSİZ – İşsizlik oranı ocak ayında yüzde 1.1 artarak yüzde 11’e çıktı. 2006 sonunda 2 milyon 446 bin olan resmi işsiz sayısı 2007 ocak ayında 229 bin kişi artarak 2 milyon 675 bine ulaştı. Bu rakama “iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar” eklendiğinde, gerçek işsiz rakamı 4 milyon 894 bin kişiye, işsizlik oranı ise yüzde 20.4’e çıkıyor.
18 Nisan
· ANAYASAYA AYKIRI – Eski Meclis Başkanı Cindoruk, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olamayacağını söyledi. Eski TBMM başkanlarından Hüsamettin Cindoruk, Erdoğan’ın adaylığını açıkladığında ana muhalefet partisinin Yargıtay’ın içtihat niteliğindeki kararına dayanarak Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusu yapması gerektiğini söyledi. Hüsamettin Cindoruk, Yargıtay kararının adli sicilden silinmesinin, önemini ve varlığını ortadan kaldırmayacağına işaret etti. Mahkûmiyet kararını zamanaşımından yararlanarak sicilinden sildiren Erdoğan’ın milletvekili ve başbakan olabileceğini, ancak cumhurbaşkanı olamayacağını vurguladı. Cindoruk, Erdoğan için “Herkesin sandığı gibi sadece şiir okuduğu için almadı cezayı. Kararın, dini kullanarak toplumda kutuplaşma yaratmak gibi ciddi gerekçeleri var” diye konuştu.
· SOL’A BİRLİK ÇAĞRISI – Ankara’daki dev Cumhuriyet Mitingi’nden yalnızca Erdoğan’a uyarı değil, sol partilere “birleşin” mesajı da çıktı. Büyük kitlenin çağrısı, ittifak arayışlarının tabandan sürdüğü sol partilerde farklı yorumlara yol açtı. DSP ve SHP’liler, yurttaşların kendi inisiyatifleriyle bir araya gelebilmesinin sol partiler açısından da “yol gösterici” olduğunu vurgularken CHP’nin çatısındaki “benmerkezci” anlayış, yerel bazda da egemen görünüyor.
· ARGO GİTTİ, DİNİ VURGULAR KALDI – Milli Eğitim Bakanlığı’nın, küfür ve argo ifadelerle dolu “10 Temel Eser” arasındaki kitaplardan 8’ini liste dışına çıkardığı ve tüm okul kütüphanelerinden toplattığı öğrenildi. Skandalın ortaya çıkışının üzerinden geçen 8 ayın ardından, kitapların okullardan toplanması için harekete geçebilen MEB, dini vurguyla çevrilen “Pinokyo”, “Heidi” gibi dünya klasiklerine ise “ses çıkarmadı”
· ERDOĞAN’A 367 DESTEĞİ – DYP lideri Mehmet Ağar, “Hesaplaşma yeri mahkeme değil, seçim sandığıdır” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde tartışmaların önünü kesmek için DYP’yi ziyaret eden Erdoğan’a Ağar’dan destek iması geldi. Cumhurbaşkanı seçimlerinde ANAVATAN’la ortak tavır alacaklarını söyleyen Ağar, demokrasilerde hesaplaşma yerinin sandık olduğunu belirterek “Ancak mahkemeye gitmek de herkesin hukuki hakkıdır, buna bizim bir şey diyebilmemiz mümkün değil” dedi. DYP lideri, ortada aday olmadığı için oylamaya katılıp katılmayacaklarının da belli olmadığını söyledi. Erdoğan, DYP’nin ardından elini bile sıkmadığı Erkan Mumcu’yu ziyaret etti. Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda görüşlerini sorduğu Mumcu, 2 yıl önce kendisine mektup yazdığını ve cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini önerdiğini anımsatarak bu konudaki görüşlerini yineledi. Mumcu, Cumhurbaşkanlığı seçiminin krize dönüştürülmesine izin vermeyeceklerini belirterek bu konuda “iktidar ve muhalefet partisinin yazdığı senaryonun oyuncusu olmayacağız” dedi.
· EĞİTİMDEKİ KURTULUŞ SAVAŞI – 67. kuruluş yıldönümü kutlanan Köy Enstitüleri’nin Türk eğitim sistemindeki yeri vurgulandı. Faaliyetlerine son verilen Köy Enstitüleri’nin yarattığı devrimci ışığın tüm karşıdevrimci faaliyetlere karşın söndürülemediği belirtildi. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği İzmir Şube Başkanı Halil Vural, ülke genelinde 14 şubeye çıktıklarını anlatarak bu sayıyı 21’e çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
· DİNDARLIK CUMHURBAŞKANILIĞI NİTELİĞİ OLARAK GÖSTERİLEMEZ – TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın “Dindar Cumhurbaşkanı” tanımlamasına, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Akaydın tepki gösterdi. Dindarlığı cumhurbaşkanlığı niteliği olarak atfetmenin yanlış olduğunu ifade eden Prof. Akaydın, “Meclis Başkanı’nın ağzından bu cümlelerin çıkması büyük talihsizlik” diye konuştu.
· BÜTÇE AÇIĞI RİSK YARATIYOR – İSMMMO’nun raporunda ekonomide kriz yaratabilecek unsurlara dikkat çekildi. Raporda, kamu giderleri kontrol altına alınmazsa bütçe açığının durdurulamayacağı vurgulanarak aşırı değerli YTL, yüksek yerel faiz, işsizlik, cari açık, seçim ekonomisi, oluşabilecek siyasi istikrarsızlık ve olası dış şoklar, krizi besleyecek tehlikeler olarak nitelendi.
19 Nisan
-
MALATYA’DA VAHŞET – İncil basan Zirve Yayınevi’ne giren saldırganlar, bağladıkları üç kişiyi boğazlarını keserek öldürdü. Rahip Andrea Santoro’nun Trabzon’da öldürülmesinin ardından Hıristiyanlara yönelik ikinci saldırı Malatya’da yaşandı. Cinayet ihbarı alan polis, bir işhanındaki yayınevinde sandalyeye bağlandıktan sonra boğazları kesilmiş ve vücutlarının çeşitli yerleri bıçaklanmış 2 ceset ve 1 yaralı buldu. Ölenler gibi boğazı kesilmiş ve bıçaklanmış yaralı , kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Polis baskını sırasında yayınevinde bulunan 4 kişi gözaltına alınırken bir kişi de pencereden atladı. Zanlılardan biri olduğu tahmin edilen bu kişinin beyin travması geçirdiği belirtildi. Hıristiyanlıkla ilgili kitapları basan Zirve Yayınevi’nin adının daha önce Kayra Yayıncılık olduğu, bir grup ülkücünün tehditleri nedeniyle adını değiştirdiği öğrenildi.
-
ERDOĞAN YALNIZ KALDI – Cumhurbaşkanlığı konusunda, toplumun bir çok kesiminden olumsuz yanıt alan Erdoğan’a, kendi partisinden bile yüzde yüz destek çıkmadı. AKP’nin il ve ilçe örgütlerinin büyük bölümünün de Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne çıkmasına karşı olduğu belirtiliyor. İl ve ilçe örgütlerini kapsayan anketin sonuçlarına göre, örgütlerin yüzde 70’inin Erdoğan’ın partisinin başında kalmasını istediği belirtilirken, 50 kadar milletvekili de Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkıyor. Erdoğan Ankara’da yaklaşık 1 milyon kişinin katıldığı mitingi önemsiz göstermeye çalışırken, mitingle ilgili bir olumlu açıklama dün Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’den geldi. Tüzmen, “Toplumun her kesimini kucaklamak lazım. Bu mitingden benim anladığım, demek ki bizim kucaklayamadığımız bir kesim var” diye konuştu.
-
ERDOĞAN TESCİLLİ – Prof. Necmi Yüzbaşıoğlu, Başbakan Erdoğan’ın seçilme yeterliliği bulunmadığı görüşünün dikkate alınması gerektiğini söyledi. Erdoğan’ın laiklik karşıtı söylemleri nedeniyle mahkûm olduğunu hatırlatan Yüzbaşıoğlu, bunun Cumhurbaşkanlığı’na engel oluşturduğunu belirtti.
-
SAMSUN’DA BÜYÜK OPERASYON – Yolsuzluk ve zorla bağış alınması suçlamasıyla aralarında Belediye Başkan Yardımcısı ve AKP İl Başkan Yardımcısı’nın da bulunduğu 20’yi aşkın kişi gözaltına alındı.
-
SOLDA BİRLİK YİNE SÖZDE KALDI – CHP’nin “Bize katılın” isteğine, DSP “Partimizi kapatmayız” karşılığını verirken merkez sağı kutladığını belirten SHP Lideri Karayalçın: “Sola sorumluluğunu hatırlatıyorum” dedi.
-
ILO’DAN AKP’YE BİR UYARI DAHA – Uluslar arası Çalışma Örgütü, Sendikalar, Toplu İş Sözleşmesi- Grev ve Lokavt yasalarının değiştirilmesini istiyor. Her türlü platformda, Türkiye’nin imza koyduğu sözleşmelere uymadığını dile getiren ve uyarılarda bulunan ILO, haziranda toplanacak 96. Uluslar arası Çalışma Konferansı’na sunulmak üzere hazırlanan uzmanlar komitesi raporunu açıkladı. Rapor, AKP hükümetine açık bir uyarı niteliği taşıyor.
-
TÜRKİYE İŞ KAZALARINDA AVRUPA’DA LİDER, DÜNYA’DA ÜÇÜNCÜ SIRADA – İşsizliğin had safhada olduğu Türkiye’de iş bulanlar da ‘güvensizlik’ pençesinde. Resmi rakamlara göre yüzde 10’lar düzeyinde ama, çok daha yüksek bir işsizlik oranıyla karşı karşıya olan ülke, iş kazaları konusunda da önde geliyor. İş kazalarında Avrupa’da lider konumundaki Türkiye, dünya ölçeğinde de üçüncü sırada yer alıyor.
-
DİSK: ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI OLMAMALI – Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini belirterek Başbakan’dan, 14 Nisan “Cumhuriyet Mitingi” nin ortaya koyduğu tepkilerden ders çıkarmasını, cumhurbaşkanlığı konusunu uzlaşma ile bütün toplumun benimseyebileceği bir şekilde çözmesini beklediklerini vurguladı.
-
ALMANLAR AKP’Yİ SORGULUYOR – Başbakan Erdoğan, Almanya’daki ‘İslamcı holdingler kanalıyla gerçekleştirilen dolandırıcılığa’ yardımcı olmakla suçlanabilir. ZDF’de Erdoğan’ın Dursun Uyar(la çekilen fotoğrafları kanıt gösterilerek, İslami holdinglerin tanıtımında önemli rolü bulunduğu ileri sürüldü. Der Spiegel, Almanya’daki 25 milyar Avro’nun bir bölümünün şeriatçı teröre aktarılmış olabileceğine dikkat çekti. Vurgun ve mağdurları bu ay Türk hükümetine yönelik ortak bir suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Davacıların avukatı AİHM’ye gitmek isterken Başbakan Erdoğan’ın da “En azından ifade vermek üzere” davet edilebileceği belirtiliyor.
20 Nisan
-
KATLİAMDA TARİKAT İZİ – Rahip Andrea Santoro cinayeti, Cumhuriyet ve Danıştay baskınları ve Hrant Dink suikastından sonra Malatya’daki cinayet zincirinin ardından da dinci bir yapı olduğu, zanlıların ilişkileri ve yetiştirildikleri merkezlerden çok net anlaşılıyor. Üstelik bu yapılanmaya karşı çıkanlar, 16-20 yaşlarındaki çocukların nasıl oluyor da kendi başlarına Hıristiyanların dini, siyasi ve ekonomik odaklarını hedef alabildiğini açıklayamıyor. Polis, İhlas vakfı’nda barınan zanlıları kimlerin azmettirdiğini çözmeye çalışıyor. İstihbaratçılar, gözaltındaki 10 zanlının Trabzon kaynaklı Türk-İslam sentezci örgütlenmeyle ilişkilerini de araştırıyor. Uzmanlar, Hizbullah benzeri yapılanmaların yeraltına çekilmesinin ardından, Anadolu’nun her yerine yayılan tarikat yurtlarının, radikal unsurların eğitim alanı haline geldiğine dikkat çekiyor.
-
CADI AVI GİBİ – Cumhurbaşkanı Sezer, Malatya’daki vahşi cinayetleri nefretle kınarken, Türkiye Kurtuluş Kiliseleri Başpastörü İhsan Özbek, “Türkiye’de tıpkı ortaçağdaki cadı avı gibi misyoner avı var” dedi. Cinayetlerin Türkiye’nin AB sürecine yardımcı olmayacağına dikkat çeken İtalya Başbakanı Romano Prodi, acı ve yas içinde olduğunu belirterek, “Türk hükümetini, bir arada yaşama konusunda uluslar arası demokratik kurallarda titizliğe davet ediyorum” diye konuştu.
-
ÇANKAYA BİR BAŞKA BAHARA – Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda birlikte hareket etme kararları Başbakan Erdoğan üzerinde “soğuk duş” etkisi yapan ANAVATAN ve DYP, kamuoyundan gelen baskıları da dikkate alarak Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a 367’yi sağlama konusunda güvence vermekten kaçınıyor. CHP’nin 367 tartışmasını ilk açtığı dönemde, “Bu hukuku zorlamak olur” diyerek Erdoğan’a destek imasında bulunan DYP lideri Mehmet Ağar’a hem kendi tabanından hem de kamuoyundan yoğun baskı geldiği belirtiliyor.
-
MESAJIM YERİNE ULAŞTI – Büyükanıt, gönlündeki cumhurbaşkanını anlamayanların algılama sorunu olması gerektiğini söyledi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda “Vermek istediği mesajın yerine ulaştığını” belirterek “Ben buna inanıyorum. Vermek istediğim mesajı almamış olanların algılama sorunu olması lazım. Ben bu kesimin çok az olduğunu düşünüyorum. Bana gelen mesajlar bu yönde” dedi.
-
TÜRKİYE’DE YOKSUL ÇOCUK SAYISI ARTIYOR – Türkiye’de 20 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşarken, bunun yaklaşık 7 milyonunu çocuklar oluşturuyor. Yoksul çocuk sayısında, yüzde 26’lık oranla Güneydoğu Anadolu başı çekiyor. Kentlerde 3.8 milyon, kırsal kesimde de 2.8 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında yaşıyor. UNICEF Innocenti Raporu’na göre de, son 10 yılda çocuk yoksulluğu 17 OECD ülkesinde hızla artıyor. İstanbul kentsel çocuk nüfusunun yüzde 22.2’sini barındırırken, yoksul çocuk nüfusunun yüzde 9.2’sine ev sahipliği yapıyor.
-
UYANIŞTA YENİ ADIMLAR – “Cumhuriyet Mitingi” ile başlayan eylemlilik sürecinin devamı için çalışmalar sürüyor. Tandoğan’da 1 milyon kişinin katılımıyla gerçekleştirilen “Cumhuriyet Mitingi” ile başlayan toplumsal muhalefetin yükselişi sürüyor. ODTÜ mezunları derneğinin “Cumhurbaşkanlığında Toplumsal Uzlaşma” kampanyası sürerken 28 Nisan’da Burhaniye’de, 29 Nisan’da da İstanbul’da mitingler gerçekleştirilecek.
-
ŞİDDETİ İŞSİZLİK KÖRÜKLÜYOR – Trabzon’da, araştırmacı-sosyolog Semih Turan yönetiminde 1068 kişiyle yüz yüze yapılan araştırmanın sonuçları, ili gündeme taşıyan asayiş probleminin öncelikli gerekçesinin ekonomik olduğunu ortaya çıkardı.
-
AKP’DE YENİ PLAN, YARI BAŞKANLIK – “MKYK’den çıkacak karar benim için bağlayıcıdır” diyen Erdoğan’a, “aday olma” çağrısı yapanların sayısındaki artış AKP liderini zora soktu. AKP’liler, Erdoğan’ın Köşk’e daha sonra çıkması için geliştirilen senaryoları konuşmaya başladı.
-
USULSÜZLÜK İÇİNDE USULSÜZLÜK – Devlet Demiryolları’nın taşınmazları satılırken ne anayasaya, ne yasalara ne de yönetmeliğe uyuldu. Ulaştırma Bakanlığı anayasaya uygunluğu tartışmalı bir yasa çıkararak bundan aldığı yetkiyle TCDD’ye özelleştirme yetkisi verdi. TCDD de yasaya aykırı yönetmelikle ihaleye çıktı. İhale, yönetmelikte belirtilmeyen bir komisyon tarafından ilan edildi. Muhammen bedeli belirlenmeyen, aralarında arsa diye liman bulunan ihale de yönetmeliğe aykırı çıktı.
21 NİSAN
-
SABAH GAZETESİNDE MÜDAHALE İSTİFALARI – TMSF’nin el koyduğu Sabah gazetesinin genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı ve başyazarı Mehmet Barlas istifa etti. İstifalarda, daha önce “Gazetenin yayın politikasına karışmayacağız” diyen TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün baskılarının etkili olduğu öğrenildi.
-
AKP OYLARI İPOTEKLİ – Parti yönetimi, bütün milletvekillerinden ismi belli olmayan aday için imza aldı. AKP, 353 milletvekilinin imzasıyla cumhurbaşkanı adayını 25 Nisan günü TBMM Başkanlığı’na sunmayı planlıyor. Bunun için milletvekillerinin grup yönetimince önceden alınan imzaları kullanılacak.
-
KÖPRÜLERİ DE SATACAKLAR – Devletin yaptığı köprü ve otoyollar, özelleştirme programına alındı. 8 otoyol ve 2 boğaz köprüsü, işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilecek.
-
TÜRKİYE DİRENİŞLE KARŞILAŞIR – Irak hükümet sözcüsü El Dabbah, PKK’ye yönelik bir operasyona karşı gözdağı verdi. ABD işgali altındaki Bağdat Hükümeti’nin sözcüsü, “Irak halkının Türk müdahalesine karşı koyacağını” öne sürdü.
-
2.5 MİLYAR DOLARLIK KAÇAK SİGARA CENNETİ – Dünyada yılda yaklaşık 30 milyar dolar vergi kaybına yol açan yasadışı sigara ticaretinin Türkiye’de 2.5 milyar dolara ulaştığı, geçen yıl yakalanan kaçak tütün ve tütün mamullerinin önceki yıla göre yüzde 49 oranında artış gösterdiği bildirildi.
22 Nisan
-
ÇANKAYA İÇİN DERİN PAZARLIK – Gül ve Arınç’ın anlaştığı bilgisi sızdırıldı, ancak ‘pürüzler” aşılamadı. Cumhurbaşkanı adayını belirlemeye çalışan AKP’de Dışişleri Bakanı Gül’ün TBMM Başkanı Arınç’ı sürpriz bir şekilde ziyaret etmesi, “pürüz var” yorumlarına neden olurken; Erdoğan, Gül ve Arınç’ın aday olarak çıkarılacak isim üzerinde pazarlığı sürüyor. Arınç’a yakın çevrelerin “Arınç ile Gül isim üzerinde uzlaştı” bilgisini yansıtmaları ise “Erdoğan Gül’ü aday yapmak istiyor. Ancak Arınç’ın karşı çıkacağını biliyor” diye yorumlanıyor. Arınç’ın, Erdoğan’ın adaylığına ise itiraz etmeyeceği biliniyor. Adaylık için başvuru süresinin bitmesine 4 gün kala ilk başvuru AKP Milletvekili Ersönmez Yarbay’dan geldi. Yarbay, TBMM Başakanlığı’na resmi başvurusunu yaptı. Yarbay, seçim sürecinin 6. günü olmasına karşın henüz bir aday bile çıkmadığını belirterek “Bunun için bu başvuruyu yaptım” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yasamanın, yürütmenin denetimine girdiğini vurgulayan Yarbay, TBMM’nin işlevinin ikinci planda kaldığını belirterek “Sanki başbakan, adayı belirleyecekmiş gibi bir hava doğdu” diye konuştu.
-
ALMANYA’DA MİLLİ GÖRÜŞ SKANDALI – Alman hükümetinin yaptırımından kurtulmak isteyen Milli Görüş Teşkilatı, Almanya’daki Müslüman örgütleri tek çatı altında toplayan oluşuma girdi. Böylece Diyanet İşleri Başkanlığı, Almanya’daki faaliyetleri çerçevesinde bugüne kadar uzak durmaya özen gösterdiği Milli Görüş ile ilk kez aynı çatı altına girdi.
-
EĞİTİMCİLERDEN SEVK EYLEMİ – Ek ders ücretlerinde yapılan düzenlemeyi eleştiren eğitimciler 25 Nisan’da derse girmeyecek. Eğitim Sen İstarnbul Şube Başkanı Dursun Yıldız, “Kazanılmış hakkımızı AKP kendi eliyle yok etmeye çalışıyor” dedi.
-
CUMHURİYET DÜŞMANLARININ İŞİ ZOR – AKP iktidarına karşı birlik çağrısı yapan Alevi- Bektaşi örgütü temsilcileri 14 Nisan’dan sonra ülkenin yeni bir sürece girdiğini söylediler.
-
‘SAĞ’ DA İYİ NİYET MESAJLARI – Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar önce cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak hareket edecek, daha sonra birleşme görüşmeleri başlayacak.
-
TÜRKİYE’YE KREDİ KARTI YETMEDİ – Yetişkin nüfustaki 17 milyon kişinin cüzdanında bulunan kart sayısı 32 milyonu aştı. Geçen yıl kredi kartlarıyla 60 milyar dolarlık harcama yapan Türkiye, kart cirosuna göre Avrupa’nın en fazla tüketim yapan dördüncü ülkesi konumuna kadar yükseldi.
23 Nisan
-
ATA’YA LAYIK OLUN – Cumhurbaşkanı Sezer, 23 Nisan mesajında TBMM’yi uyardı. Sezer 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, Atatürk’ün Türk ulusunun kaderini Meclis’in ellerine bırakmasından sonra karanlıktan çıkabildiği yolundaki sözlerini anımsatarak “Bugün de TBMM, onun yüce kişiliğine ve devrimlerine layık olduğunu kanıtlamak zorundadır” dedi. Cumhurbaşkanı, Atatürk’ün Anadolu’ya geçerken yalnızca bağımsızlığı ve yurdun kurtarılmasını değil, aynı zamanda kendine özgü değerleri bulunan, ulusun şanlı tarihine ve yüceliğine yaraşır yeni bir devletin kurulmasını amaçladığını vurgularken 23 Nisan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunun da habercisi olduğunu belirtti. Sezer, “Türkiye Cumhuriyeti, niteliklerini, birliğini, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünü koruyacak, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında çağdaş bir ülke olmanın gereklerini ödünsüzce yerine getirecek, Cumhuriyete inanan kuşakların ve kurumların çabalarıyla aydınlık yarınlara ulaşacaktır” dedi.
-
ERDOĞAN GERGİN – AKP İstanbul Gençlik Kolları Toplantısı’nda konuşan Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet Mitingi’ni hedef alarak “Bizim gittiğimiz yerlere bindirilmiş kıtaları taşımıyoruz” dedi. Milletin değerleriyle kavga ederek siyaset yapılamayacağını söyleyen Erdoğan “Bu ülkenin insanlarından bir kısmının üstünü çizmeye cüret ederek, bu milletin önüne çıkılmaz. Çıkılırsa, bu millet sandıkta hesap sorar. 4 Kasım’da yine soracaklar” diye konuştu.
-
BAKKALLIK ÖLÜYOR – Türkiye’de süpermarket sayısı son 9 yılda 7 bin 221’e çıkarken bakkal sayısı 167 binden 130 bine düştü. 10 yılda sayıları yaklaşık 3.5 kat artan süpermarketler, geleneksel perakendeciliği de yavaş yavaş geriletmeye başladı ve özellikle bakkalların ticaretteki ağırlıkları azaldı. Araştırma şirketi Nielsen’in tespitlerine göre, herhangi bir noktada açılan süpermarket, çevredeki bakkalların kapanmasına yol açmasa bile işini düşürüyor.
-
TÜRKİYE’NİN KARNESİ ZAYIF – Çocuk Vakfı’nın hazırladığı rapor, Türkiye’de çocuk olmanın zorluğunu gözler önüne seriyor. Çocuk Vakfı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için “Türkiye’nin Çocuk Gerçeği” ne yönelik bir rapor hazırladı. Türkiye’de çocuk gerçeğini yansıtmayı amaçlayan rapora göre, bebek ve 5 yaş altı ölümleri hâlâ yüksek. Nitelikli genel eğitim başarılamadı. Korunmaya muhtaç çocuk sayısı artıyor. 5 çocuktan biri çalışıyor. Son 5 yılda çocuk suçlarında artış oldu. Çocuk ihmali ve istismarı yaygınlaştı.
24 Nisan
-
EGEMENLİK COŞKUSU – 23 Nisan tüm yurtta gün boyu süren etkinliklerle kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türkiye’nin her yerinde, KKTC’de ve yurtdışındaki temsilciliklerde coşkuyla kutlanırken Ankara’daki resmi törenlerin ardından Anıtkabir yurttaşların akınına uğradı. Törene getirilen öğrenci sayısındaki azlık ise dikkat çekti. Bu yılki programda, kız-erkek karma gösterilerden ziyade, sadece kız öğrencilerin yer aldığı sunumlar ağırlık kazandı. Engelli öğrencilerin eğitime kazandırılmasına vurgu yapıldı. Kent yöneticilerinin koltuğuna bir süreliğine oturan geleceğin büyükleri, “Kavgasız, dövüşsüz, barış içinde yaşamak istediklerini” dile getirirken 1. Ordu Komutanlığı makamına oturan ilköğretim öğrencisi “Sözde hürüz” diye konuştu. Öğrencilerin gösterilerinde en çok ilgiyi ise, İstanbul ve Marmara bölge birincisi olan Bostancı İlköğretim Okulu öğrencilerinin zeybek oyunları alırken, gösteride de Comandante Che Guevaera şarkısının melodisinin çalınması alkış topladı.
-
KAPIKULU SEÇERSİNİZ – TBMM’deki 23 Nisan oturumunda AKP milletvekillerinin talimat beklediğini belirterek, “Bu bir seçim değil, tebligattır. Bu yöntemle 72 milyonluk Türkiye’ye saygın ve onurlu bir cumhurbaşkanı değil, bir aileye kapıkulu seçilir” diyen CHP lideri Baykal, AKP’lileri kızdırdı. AKP’lilerin sıra kapaklarına vurarak protesto ettiği Baykal, sözlerini “Siyasetin refaransı demokrasi olmaktan çıkar din olursa, bunun sonucu önce oluk oluk kardeş kanı, sonra da koyu ve karanlık bir otoriter rejimdir” uyarısıyla sürdürdü.
-
KUTLAMALARA GÖLGE DÜŞTÜ – Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yurt genelinde coşkuyla kutlanırken bazı kentlerde yöneticilerin tutumları etkinlikleri gölgeledi. Burdur’da törenler sırasında sela okundu, kadınlar vaaza davet edildi. Tunceli’deki törenlerde bir anaokulu öğrencisine türban takılması tepki çekti. Eskişehir’de törenlere AKP’li yöneticiler ve milletvekilleri katılmadı. Çorlu’da da ADD ve ÇYDD’nin Atatürk Anıtı’na çelenk koyması engellenmek istendi. Mardin’de ise Valinin yurtdışında olmasını fırsat bilen daire müdürlerinin hiçbiri törende yerini almadı.
-
‘KUTLU DOĞUM’ GÖSTERİYE DÖNÜŞTÜ – Diyanet işleri başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğiyle 1989 yılından bu yana çeşitli etkinliklerle kutlanan Kutlu Doğum Haftası özellikle bu yıl şova dönüştürüldü. 16-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan hafta çerçevesinde Türkiye genelinde toplam 11 bin 723 etkinlik düzenlendi. Öğrencilerin “hedef kitle” olarak belirlendiği, konferans, bilgi, şiir ve kompozisyon yarışmalarının birçoğu ilköğretim okullarında yapıldı. Kutlu Doğum Haftası nedeniyle en fazla program yapan iller İstanbul, Kayseri ve Trabzon oldu.
-
BAŞBAKAN İKNA TURLARINDA – Dün bazı bakan, milletvekilleri ve grup başkanvekilleriyle de bir araya gelen Başbakan, daha sonra Arınç’ı ziyaret etti. Erdoğan’ın TBMM Başkanı’nı ziyareti, cumhurbaşkanı adayı ile ilgili nabız yoklaması olarak yorumlandı. Görüşmenin saatinin bizzat Arınç tarafından açıklanması, “Arınç’ın, sürecin dışında olmadığı, adayın kim olacağına birlikte karar verecekleri mesajını veriyor” biçiminde değerlendirildi.
-
HAFTA SONU 3 KENTTE MİTİNG – Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken yurdun dört bir yanındaki eylemlilik süreci büyüyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın abartıldığını savunduğu Cumhuriyet Mitingi’ne, resmi kayıtlara göre 1 milyon 170 bin kişi katılırken, Google Earth’e göre sayı 1 milyon 480 bin oldu. Aynı kapsamdaki ikinci mitingin 29 Nisan’da İstanbul Çağlayan’da gerçekleştirilmesine yönelik hazırlıklar sürüyor. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) de 28 Nisan’da Anıtkabir yürüyüşü düzenleyecek. Burhaniye’de ise aynı gün, “Cumhuriyet Mitingi Körfez Buluşması” yapılacak.
25 Nisan
-
ERDOĞAN GÜL’Ü ATADI – Başbakan, Çankaya Köşkü’ne yardımcısını çıkarma kararını partisini açıkladı. AKP’nin grup toplantısında konuşan Başbakan,Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün adaylığını, “11.Cumhurbaşkanı adaylığı için yaptığı son değerlendirmeler, bütün bu araştırmalar neticesinde bir ismi ortaya çıkardınız, o da değerli, bugüne kadar beraber bu yolda olduğumuz, bu hareketi beraber kurduğumuz Abdullah Gül kardeşimiz” diye bildirdi. Erdoğan, Çankaya’nın halkla daha fazla bütünleşmesinin istediklerini vurguladığı konuşmasında, TBMM’nin seçeceği cumhurbaşkanının “adalet terazisini hakkaniyetle tutan, Atatürk’ün koyduğu çağdaşlaşma hedeflerine inanmış, milletimizin iradesine ve cumhuriyetimizin değerlerine sadakatle bağlı bir cumhurbaşkanı” olacağına inandığını söyledi.
-
ARINÇ ETKİSİ – Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olarak Gül’ü açıklamasında TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın çektiği rest etkili oldu. Erdoğan, aday olmamaya karar verdikten sonra Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün ismini geçen Cuma günü Gül aracılığıyla Arınç’a iletti. Ancak buna karşı çıkan Arınç, Gönül’ün aday olması durumunda kendisinin de aday olacağını Erdoğan’a bildirdi. Bunun üzerine Erdoğan, önceki gün Arınç ile bizzat görüşerek ikna etmeye çalıştı. Ancak Arınç görüşünü yineledi. Arınç’ın resti üzerine Erdoğan, Gül’de karar kıldı.
-
DEVLETLE KAVGALI ADAY – Başbakan Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkarmak istediği Abdullah Gül, Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde “ Türkiye’de Cumhuriyetin sonu geldi. Kesinlikle laik sistemi değiştirmek istiyoruz” demiş, bir röportajda da “Türkiye’de geçerli kanunlar arasında, İslam’a aykırı olan da var, olmayan da… Aykırı olanlar baskıdır. Baskı kalkacak. Bu hakkı kullanacağım. Halka bu imkânı vereceğim” diye konuşmuştu.
-
DEVLETE TAZMİNAT ÖDEMİŞTİ – Gül , hakkında “sahtecilik” suçlamasından fezleke düzenlenen ve “devlete tazminat ödeyen” ilk cumhurbaşkanı adayı olma özelliğini taşıyor. Kayıp trilyon olarak bilinen davadan dokunulmazlığı sayesinde kurtulan Gül, REFAHYOL hükümetinde devlet bakanı olarak görev yaptığı dönemde özel harcamalını Türkiye Kalkınma Bankası’na yaptırdığı gerekçesiyle hakkında açılan davadan da tazminat ödemeye mahkûm olmuştu.
-
CUMHURBAŞKANI GEREKTİĞİNDE YARGILANABİLİR – Anayasanın 101/4. maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona ereceğinden, yapılması gereken ilgili mercilerinin TBMM’de bekleyen dosyayı istemesi ve TBMM Başkanının da – böyle bir istem olmasa bile – o üye hakkında dosyayı ilgili yargı merciine göndermesidir. Bu işlem Meclis oluşumu ve yukarıdaki ikinci bölümde açıklanan üçüncü görüşe itibar edilmesi nedeniyle yapılmamışsa, Meclis’te yenilenen seçimlerin oluşturacağı 276 oya dayalı çoğunluğun dosyanın ilgili merciine gönderilmesi için alacağı TBMM kararı sorunu çözmeye yeterli olacaktır.
-
ÇANKAYA VE TÜRBAN İKİLEMİ – Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, 12 Eylül’den çok kısa bir süre sonra Hayrünnisa Gül ile evliliğinin ilk haftasında İstanbul’da “Sancak Hareketi” kapsamında tutuklanarak Metris Askeri Cezaevi’nde kaldı. Annesi gibi türban takmayı seçen Gül’ün kızı Kübra, Nenehatun Fen Lisesi’ni de Bilkent Üniversitesi’ni de “türbanının üzerine giydiği peruk” ile bitirdi.
-
BİRBİRLERİNDEN HİÇ FARKI YOK – Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül’ü aday göstermesi, siyasilerden, memurlardan eğitimcilere, tıp çevresinden mühendislere değin toplumun pek çok kesiminde tepkiyle karşılandı. Sivil toplum kuruluşları Başbakan Erdoğan ile Abdullah Gül’ün aralarında hiçbir fark olmadığını söyledi.
-
KUTLU DOĞUM KARMAŞASI – Hz. Muhammet’in doğum günü her yıl 10 gün geriye işlerken kutlamalar 23 Nisan’a denk getiriliyor. Peygamberin doğum tarihi olan 11 Rebiülevvel 1428’in yıldönümü, her yıl Mevlit Kandili olarak kutlanıyor. Kandil günü , hicri takvime göre her yıl 10 gün geriye doğru geliyor. Bu çerçevede geçen yıl 10 Nisan’da kutlanan Mevlit kandili, bu yıl 30 Mart’a rastladı. Türkiye’de ise her yıl farklı tarihlerde düzenlenen kutlu doğum etkinlikleri nedense 23 Nisan tarihinin etrafından uzaklaşamıyor.
-
VALİNİN TERCİHİ 23 NİSAN OLMADI – Denizli Valisi Hasan Canpolat, valiliğin düzenlediği ve Ulusal Egemenlik Haftası kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen Milli Egemenlik Yürüyüşü’ne katılmak yerine, Kutlu Doğum Haftası kapsamında düzenlenen Kutlu Doğum Aşı’nda bulunmayı tercih etti.
-
367 ÜYE OLMAZSA SEÇİM SAKATLANIR – Cumhurbaşkanı seçimi konusunda anayasada ilk iki oylamada 367 üye sayısının hazır bulunması koşulunun yer aldığını belirterek tartışmalara neden olan eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Sabih Kanadoğlu’na eski Yargıtay 8. C-eza Dairesi Başkanı emekli hâkim Naci Ünver’den de destek geldi. Naci Ünver, 102. maddede yer alan ilk iki oylamada üye sayısının salt çoğunluğu olan 367 üyenin Meclis’te hazır bulunmaması ve hazır üyelerin salt çoğunluğuyla cumhurbaşkanının seçilmesi halinde seçimin sakatlanacağını öne sürdü.
-
SARKOZY: TÜRKİYE SOYKIRIMI KABUL ETSE DE ÜYE OLAMAZ – Türkiye’nin AB üyeliğine zaten karşı olduğunu söyleyen Sarkozy, birliği girmek için Türkiye’nin soykırım iddialarını kabul etmesi gerektiği yolundaki kıyaslamanın kendisi açısından söz konusu olmadığını savundu.
-
ABD – TÜRKİYE İTTİFAKI BİTİYOR – Washington Post’ta, ciddi önlemler alınmazsa ittifakın sona ereceği yorumu yapıldı. Türkiye’nin kapsamlı bir kimlik arayışına girdiği belirtilen makalede, günümüzde çok sayıda Türk’ün Müslüman dünyası, Avrasya, özellikle Rusya ve Çin’le ilişkilerde daha organik bir denge kurmanın ve Batı ile ilişkilere bir şekil verilmesinin önemini anladığı kaydedildi.
26 Nisan
-
YENİ MECLİS SEÇSİN – ANAVATAN ve DYP, Türkiye’nin provokasyona açık hale geldiğini belirterek ‘acil seçim’ istedi. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili 367 tartışması konusunda “kilit parti” haline gelen ANAVATAN ve DYP liderleri, siyasetin tıkanma aşamasına geldiğini belirterek erken seçim çağrısı yaptı. Ağır ve Mumcu, Teziç’e saldırıyı anımsatarak “Cumhurbaşkanı seçimleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Türkiye için çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getirecektir” dedi. Çağrıyı “Şık olmadı” diyerek değerlendiren Başbakan Erdoğan, Köşk seçiminden sonra ağustos ayında genel seçim yapılabileceğini söyledi. 367 kaygısı taşıyan Köşk adayı Gül, DYP, SHP; HYP genel başkanları ve bağımsız milletvekilleriyle görüştü. Gül, “Seçimi mahkeme iptal ederse genel seçime gidilir” dedi. CHP; 367 bulunsa bile Yasin el Kadı, ‘Kayıp trilyon’ davaları ile laiklik karşıtı ifadelerinden oluşan dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne sunacak. Eski TBMM Başkanı Cindoruk, anayasaya göre partilerin karar alamayacağını belirterek Gül’ün adaylık sürecinin anayasaya aykırı olduğunu ve iptal edilebileceğini savundu.
-
MİLLİ GÖRÜŞ DEVLETİ – Erdoğan’ın aday gösterdiği Abdullah Gül’ün seçilmesi durumunda Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı ve Başbakanlık gibi devletin en üst kurumları Milli Görüş kökenlilerin yönetimine geçecek. Milli Görüş, böylelikle devletin en üst düzeydeki 3 kurumunda egemen olarak “3’lü sacayağını tamamlamış” olacak. AKP, genel seçime kadar ve daha sonra yeniden tek başına iktidara gelmesi durumunda “liyakat ve ehliyet” kriterlerine uyulmadığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Sezer’e takılan tüm atamaları gerçekleştirerek istediği gibi kadrolaşabilecek. Hayrünnisa Gül ile türban yasağını delmek için büyük bir adım atmış olacak.
-
GÜL’E PROTESTO – Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olarak açıkladığı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e yönelik tepkiler sürüyor. Yurtsever Cephe üyelerinin Ankara’da yaptıkları eylemde “AKP’nin adayı ABDullah” ve “ABD’nin Gül’ü Cumhur’a Başkan olamaz” pankartı taşıdılar. Yüksel Caddesi’nde toplanan kalabalık, pankartlar eşliğinde AKP İl Başkanlığı önüne yürüyerek basın açıklamasıyla Gül’ün adaylığını protesto etti. Bazı sivil toplum kuruluşu üyeleri de Kuğulu Park’ta, Gül’ün cumhurbaşkanı adayı olmasına tepki göstererek eylem yaptı.
-
SIRA SENDE İSTANBUL – Çağlayan’daki Cumhuriyet Mitingi’nin Tandoğan’daki gibi görkemli olması için çalışma yürütülüyor. Yurttaşlarda illerde kendi aralarında örgütlenerek İstanbul’a gitmek için hazırlık yapıyor. Çok sayıda sivil toplum ve demokratik kitle örgütü mitinge tam destek vereceklerini açıkladı. “Sıra sende İstanbul” diyen Düzenleme Komitesi Başkanı Prof. Dr. Necla Arat, çok yoğun katılım olacağını söyledi.
-
TEZİÇ’E SUİKAST GİRİŞİMİ – YÖK binasına gelen saldırgan, güvenlik engelini aşamayınca etrafa ateş ederek kaçtı. Saldırgan akşam saatlerinde yakalandı.
-
TALABANİ’DEN AKP’YE DESTEK – Celal Talabani, bu ay içinde AKP’ye sorun çıkarmak istemediklerini belirtti. Talabani, yaptığı basın açıklamasında AKP’nin hiçbir sorunla karşılaşmasını istemediklerini kaydederek “Özellikle de bu ay içinde AKP’ye sorun çıkarmak istemiyoruz” dedi.
-
YAŞAMLA KUMAR OYNANIYOR – İstanbul’da sahte ilaç terörü yaşanıyor. Tarihi geçmiş ilaçlar da binlerce kişi için tehlike oluşturuyor. İstanbul’da yapılan operasyonlarda aralarında çocuk maması, kanser, astım, antidepresan, tansiyon ilaçlarının da bulunduğu, imha edilmesi gereken binlerce ilaç ele geçirildi.
-
CHP’DEN İKİNCİ DOSYA – İlk oturumda 367’ye ulaşılırsa Gül hakkında El Kadı ve Kayıp Trilyon davaları ile laiklikle ilgili ifadelerinden oluşan dosya Anayasa Mahkemesi’ne taşınacak.
-
LAİKLER DİN DÜŞMANIDIR – Cumhurbaşkanı adayı Gül 1998’de ABD’nin Christian Science Monitor gazetesine konuşmuş. AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül 1998’de verdiği mülakatta, laikleri eleştirerek “Adı ataizm olan başka bir din yaratmak istiyorlar. Asıl hoşgörülü olmayan, laiklerdir. Kendi yaşam biçimlerini empoze etmeye çalışıyorlar” diyor.
-
ABD BENİ GÜVENİLİR BULDU – Abdullah Gül, ABD’deki görüşmelerinden sonra bir gazeteye verdiği röportajda, “Ben ayrıldıktan sonra intibalarını öğrendim: Bana ‘güvenilir, öngörülebilir’ diyorlardı” diye konuşmuştu. Gül aynı söyleşide , MGK’nin bugünkü kompozisyonunun Batı tipine uygun olmadığını kaydetmişti.
-
AÇLIKTA YOKSULLUK DA ARTIYOR – Türk-İş, bu ay itibarıyla açlık sınırını 631 YTL 24 YKr, yoksulluk sınırını ise 2 bin 56 YTL 15 YKr olarak hesapladı. Türk-İş, asgari ücretli bir çalışanın 1 kilo ekmek için 1 saat, 1 kilı et için de 1 gün çalışmak zorunda olduğuna dikkat çekti. Türk-İş’in hesaplamalarına göre, dört kişilik ailenin dengeli ve sağlıklı beslenmesi için gerekli olan ve “açlık sınırı” olarak da adlandırılan asgari gıda harcaması tutarı, Nisan 2007’de bir önceki aya göre yüzde 0.28 oranında artarak 629 YTL 48 YKr’den 631 YTL 24 YKr’ye çıktı. Hesaplamaya göre “açlık sınırı” bir yılda yüzde 12.37, bu yılın ilk 4 ayında ise yüzde 2.60 oranında arttı. Aynı ailenin gıda harcamalarının yanı sıra ulaşım, kira, giyim, yakacak ve kültür gibi ihtiyaçları için gerekli olan ve “yoksulluk sınırı” olarak nitelendirilen tutar da aynı dönemde 2 bin 50 YTL 42 YKr’den 2 bin 56 YTL 15 YKr’ye yükseldi.
27 Nisan
-
AKP MECLİS’TE ATAMAYI OYLUYOR – Toplumsal uzlaşma aranmadan gerçekleştirilecek cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu 367 tartışmalarının gölgesinde bugün yapılacak. Gül ile Yarbay’ın yarışacağı oturuma 367 milletvekili katılmazsa CHP, seçimin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gidecek. 367 oya ulaşabilmek için girişimlerini dün de sürdüren Gül, aradığı desteği bulamadı. 367 tartışmasında “kilit parti” konumunda olan DYP ve ANAVATAN, AKP’nin milletvekillerine yönelik “ yakın markaj”nı kesmek için kararlarını açıklamayı bugüne bıraktı. ANAVATAN’ın yetkili kurullarındaki görüşmelerden sonra oylamaya katılmamam yönünde tavır alan DYP lideri Ağar’la ortak hareket etmesi bekleniyor.
-
367 PANİĞİ – AKP bir yandan CHP,ANAVATAN; DYP ve bağımsız milletvekillerini ilk turda 367 oya ulaşabilmek için sıkı markaja alırken bir yandan da fire veriyor. AKP’den istifa eden Hazma Albayrak, rapor alarak şehir dışına çıktı. Albayrak ile birlikte İbrahim Hakkı Aşkar’ın da oylamaya katılmayacağı belirtildi. CHP’li İnal Batu da partisinden istifa ediyor. Batu oylamaya katılmayacak.
-
SAHTECİLİK SUÇLAMASI – Meclis’teki fezlekeye göre Hazine yardımı Gül’ün de bilgisi dahilinde harcandı. Kamuoyunda “kayıp trilyon” davası olarak bilinen ve Erbakan’ın hapis cezasına mahkûm olduğu RP’nin aldığı Hazine yardımını usulsüz harcamasına ilişkin açılan davada, Cumhurbaşkanı adayı Gül de sanık olarak yer alıyor. Gül dokunulmazlığı nedeniyle bugüne değin yargılanamamış ve hakkında fezleke düzenlenerek iddialar TBMM Başkanlığı’na bildirilmişti. Meclis’e gönderilen fezlekede suç şöyle anlatıldı: “(Paraların) 71 il örgütüne dağıtılmış gibi gösterilerek gerçekte dağıtılmadığı, dağıtılmış gibi il başkanlarından imza alındığı, harcama belgesi olarak gösterilen faturalarda bayrak, anahtarlık, rozet, et, sucuk, peynir alındığı gösterildiği, faturaların gerçeği yansıtmadığı belgelenmiştir.”
-
KARMAŞIK İLİŞKİLER AĞI – Yardım adına topladığı milyonlarca Avro’yu Kanal 7’ye ve Filistin’li örgütlere aktardığı ortaya çıkan Deniz Feneri’nin yolları Yimpaş’la ve AKP’yle kesişiyor.
-
BÜYÜK BULUŞMAYA ÇAĞRI – Yurttaşlar, Cumhuriyet ve kazanımlarını korumak için seslerini yükseltecek. AKP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak, eşi türbanlı Abdullah Gül’ü belirlemesinin ardından, Çankaya’ya Cumhuriyetin temel değerleriyle çatışma halinde olan bir anlayışın hâkim olmaması için Ankara’da 14 Nisan’da yakılan ateş dalga dalga yayılıyor. Cumhuriyeti ve kazanımlarını korumak, şeriata , bölücülüğe, darbeye, ırkçılığa karşı Atatürk ilke ve devrimlerini savunmak için, yurttaşlar, Ankara Tandoğan’dan sonra 29 Nisan Pazar günü İstanbul Çağlayan’da buluşuyor.
-
ÇANKAYA YOLLARI İMAMLARA KAPALI – Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü aday göstermesiyle hız kazanan toplumsal muhalefet, kendini her geçen gün yeni eylemlerle gösteriyor. Cumhurbaşkanının tek parti inisiyatifiyle değil, toplumsal uzlaşmayla seçilmesini isteyen yurttaşlar, “Cumhurbaşkanlığında Toplumsal Uzlaşma” kampanyası kapsamında her gün saat 12.30’dan 13.00’e kadar Kızılay’da, 18.00’de ise Kuğulu Park’ta buluşuyor. Kuğulu Park’taki dünkü eyleme, ellerine Türk bayrağı ve Atatürk posteri alan, 2 yaşındaki miniklerden 70 yaşındaki başkentlilere değin kadın-erkek birçok yurttaş katıldı. Yakalarına toplumsal uzlaşmanın simgesi kırmızı-beyaz kurdeleler ile Atatürk rozetleri de takan Ankaralılar, “Çankaya yolları imamlara kapalı”, “Çankaya laiktir, laik kalacak” sloganları attı. Eylemde ayrıca, yarın Çağlayan’da düzenlenecek miting için hazırlanan el ilanları dağıtılarak “İrticaya hayır demek için bize katılın” çağrısı yapıldı.
-
GÜL UMDUĞUNU BULAMADI – Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Abdullah Gül’e randevu vermedi. HYP lideri ile 3 bağımsız milletvekili de oylamaya katılmayacağını açıkladı.
28 Nisan
-
SEÇİM MAHKEMELİK – İlk turda 367’yi bulamayan AKP, seçimi sürdürünce CHP Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılan ilk tur oylamada AKP hedefine ulaşamadı. Abdullah Gül, ilk tur oylamada cumhurbaşkanı seçilmek için gerekli olan 367 rakamına ulaşamadı. 357 milletvekili Gül’e oy verirken 3 oy iptal edildi 1 oy da boş çıktı. TBMM Başkanı Arınç, ikinci turun 2 Mayıs günü yapılacağını belirterek birleşimi kapattı. Oy hakkı bulunmayan TBMM Başkanı Arınç dışında 352 milletvekili bulunan AKP’ye verilen destekler 367 rakamına ulaşılmasına yetmedi. CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 katılımcı koşulunun yerine getirilmediği gerekçesiyle yaptığı başvurunun ardından gözler Anayasa Mahkemesi’ne çevrildi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, olası başvurunun “beklemeye tahammülü” olmadığını işaret ederek, 2. turun yapılacağı 2 Mayıs’tan önce dosyayı sonuca bağlamaya gayret edeceklerini duyurmuştur. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin içtüzüğünde dosya müzakeresini “tıkamaya” uygun birçok düzenlemenin yer alması kaygılara neden oluyor.
-
AKP’DEN SİYASİ RÜŞVET – Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde AKP 367’yi sağlamak için yoğun kulis faaliyetleri yürüttü. AKP, Mumcu’nun Başbakan Erdoğan’la görüşmesinde dile getirdiği anayasa değişikliği paketini seçimden sonra ele alacaklarını açıkladı. Ancak Akp’nin bu girişimini samimi bulmayan ANAVATAN lideri Mumcu genel kurula girmeyeceklerini açıkladı. Oylama öncesi son dakikaya kadar renk vermeyen Mumcu, AKP’nin kendilerinin “oylamaya katılması” koşuluyla paketi gündeme aldığına işaret ederek “Milletime göstermeye çalıştığım samimiyetsizlik buydu. Kanaatim o ki, devlet bu kadroya emanet edilemez” dedi. Mumcunun açıklamasına karşın Miraç Akdoğan ve Hasan Özyar oylamaya katıldı.
-
YOKLAMA YAPMAK ZORUNLULUKTU – TBMM Genel Kurulu’nda 11. Cumhurbaşkanlığı seçimi 1. tur oylamasını değerlendiren eski Danıştay Başkanı Nuri Alan “TBMM Başkanı yaptığı uygulamanın içtüzüğe uygun olup olmadığını genel kurulun oyuna sunmakla, CHP’nin ekmeğine yağ sürdü ve Anayasa Mahkemesi’nin işini de bir hayli kolaylaştırdı. Çünkü bu yolla TBMM uygulamayı kabul etmekle içtüzüğün 121. maddesini değiştiren bir karar almış oldu. Bu durumda CHP’nin birinci oylama sonucunu beklemeden Anayasa Mahkemesi’ne baş vurma olanağı çıktı” dedi.
-
CUMHURİYET İÇİN BÜYÜK MİTİNG YARIN – Ankara’daki Tandoğan mitinginden sonra İstanbul’da yarın yapılacak miting hazırlıkları son aşamaya geldi. “Şeriata, bölücülüğe, darbeye, ırkçılığa karşı birlik ve kardeşlik içinde Atatürk ilkeleri ve devrimleri doğrultusunda Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz” mesajının verileceği mitingin programı da belirlendi. Prof. Dr. Necla Arat, Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Nur Serter ve Tuncay Özkan’ın konuşacağı mitinge Halit Ergenç, Rutkay Aziz, Bulutsuzluk Özlemi ve Edip Akbayram’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı destek verecek.
-
PARA GÜCÜYLE SEÇİM YAPILIYOR – CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanı seçimi nedeniyle “milletvekillerinin büyük bir haysiyet sınavı verdiğini” vurguladı. Başbakan Erdoğan’a yakın ve tüm Türkiye’nin tanıdığı bir işadamının CHP’li bir vekile, “Maddi, manevi ne istiyorsan söyle, yalnız Meclis’e gir” dediğini aktaran Baykal, “Para gücüyle, çıkar vaadiyle Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığını” söyledi. Baykal, “Devletin üç kurumuna Milli Görüşçü isimleri getirip yargıyı, üniversiteleri, Silahlı Kuvvetler’i bunlara emanet edemeyiz” dedi.
-
AKP AĞZINI BOZDU – Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasında, oylama sonucuna ilişkin tahminler ve hava neredeyse dakika dakika değişti. Son ana kadar oylama sonucu ile ilgili tahmin yapılamazken, kilit parti ANAVATAN lideri Erkan Mumcu’nun son noktada “birinci tur oylamaya katılmayacaklarını” açıklaması, AKP’lilerin sinirlerini ve ağzını bozdu. AKP Genel Başkan Yardımcıları Dengir Fırat ile Şükrü Ayalan da muhalefet kulisinden basın toplantısını izledi. Son derece sinirlendiği gözlenen Ayalan ise ekranı işaret ederek, “Tescilli i… bu!” diye tepki gösterdi.
-
ERDOĞAN SİYASİ KUMAR OYNADI – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,AKP’nin Çankaya’yı hesaplaşma aracı yapmak istediğini ve seçimi ideolojik bir kavga haline getirdiğini belirtti.
-
SİYASET ETKİLERSE ÖNLEM ALIRIZ – Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, seçimler enflasyonu hedeften saptırırsa müdahale edeceklerini söyledi. Yılın ikinci enflasyon raporunu açıklayan Durmuş Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin ekonomiyi olumsuz etkilemesi halinde tedbir alacaklarını vurguladı. Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon hedefinin, orta noktası 5.8 olmak üzere yüzde 4.5 ile 7.1 arasında olacağını bildirdi. Böylece yıl sonu enflasyon tahmini orta noktada 0.7 yükseldi.
29 Nisan
Genelkurmay’dan muhtıra gibi açıklama
Ankara (AA) – Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorunun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumda olduğu belirtilerek, ”Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerekir” denildi.
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde artırdıklarının müşahede edildiği ifade edildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
”Uygun ortamlarda ilgili makamların, sürekli dikkatine sunulmakta olan bu faaliyetler; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan milli bayramlarımıza alternatif kutlamalar tertip etmeye kadar değişen geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.
Bu faaliyetlere girişenler, halkımızın kutsal dini duygularını istismar etmekten çekinmemekte, devlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar. Özellikle kadınların ve küçük çocukların bu tür faaliyetlerde ön plana çıkarılması, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne karşı yürütülen yıkıcı ve bölücü eylemlerle şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır.
Bu bağlamda; Ankara’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları ile aynı günde kuran okuma yarışması tertiplenmiş, ancak duyarlı medya ve kamuoyu baskıları sonucu bu faaliyet iptal edilmiştir.
22 Nisan 2007 tarihinde Şanlıurfa’da; Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır illerinden gelen bazı grupların da katılımı ile, o saatte yataklarında olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağ dışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulmuş, bu sırada Atatürk resimleri ve Türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya konulmuştur.
Ayrıca, Ankara’nın Altındağ ilçesinde ‘Kutlu Doğum Şöleni’ için ilçede bulunan tüm okul müdürlerine katılım emri verildiği, Denizli’de İl Müftülüğü ile bir siyasi partinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte ilköğretim okulu öğrencilerinin başları kapalı olarak ilahiler söylediği, Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Nikfer beldesinde dört cami bulunmasına rağmen, Atatürk İlköğretim Okulunda kadınlara yönelik vaaz ve dini söyleşi yapıldığı yolunda haberler de kaygıyla izlenmiştir.
Okullarda kutlanacak etkinlikler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili yönergelerinde belirtilmiştir. Ancak, bu tür kutlamaların yönerge dışı talimatlarla yerine getirildiği tespit edilmiş ve Genelkurmay Başkanlığınca yetkili kurumlar bilgilendirilmesine rağmen herhangi bir önleyici tedbir alınmadığı gözlenmiştir.
Anılan faaliyetlerin önemli bir kısmının bu tür olaylara müdahale etmesi ve engel olması gereken mülki makamların müsaadesi ile ve bilgisi dahilinde yapılmış olması meseleyi daha da vahim hale getirmektedir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Cumhuriyet karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini aşındırmaktan başka amaç taşımayan bu irticai anlayış, son günlerdeki bazı gelişmeler ve söylemlerden de cesaret almakta ve faaliyetlerinin kapsamını genişletmektedir.
Bölgemizdeki gelişmeler, din ile oynamanın ve inancın siyasi bir söyleme ve amaca alet edilmesinin yol açabileceği felaketlerin ibret alınması gereken örnekleri ile doludur. Kutsal bir inancın üzerine yüklenmeye çalışılan siyasi bir söylem veya ideolojinin inancı ortadan kaldırarak, başka bir şeye dönüştüğü, ülkemizde ve ülke dışında görülebilmektedir. Malatya’da ortaya çıkan olayın bunun çarpıcı bir örneği olduğu ifade edilebilir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin çağdaş bir demokrasi olarak, huzur ve istikrar içinde yaşamasının tek şartının, devletin Anayasamızda belirlenmiş olan temel niteliklerine sahip çıkmaktan geçtiği şüphesizdir.
Bu tür davranış ve uygulamaların, Sayın Genelkurmay Başkanı’nın 12 Nisan 2007 tarihinde yaptığı basın toplantısında ifade ettiği ‘Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak’ ilkesi ile tamamen çeliştiği ve Anayasanın temel nitelikleri ile hükümlerini ihlal ettiği açık bir gerçektir.
Son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerekir.
Özetle, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, ‘Ne mutlu Türküm diyene!’ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa olan bağlılığı ile inancı kesindir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
-
“TÜRKİYE’DE CUMHURİYETİN SONU GELDİ… KESİNLİKLE LAİK SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYORUZ.” (Bu ifade Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı adayı olan AKP’li Abdullah Gül’le yapılan bir röportajdan sonra, 27 Kasım 1995 tarihinde İngiliz The Guardian gazetesinde çıkan Jonathan Rugman imzalı ve “Türk İslamcılar iktidarı amaçlıyorlar” başlıklı yazıda –Gül’e atfen- yer aldı.) Ve bugünkü Cumhuriyet gazetesinin manşetinde kırmızı zemin üzerine beyaz harflerle verildi.
-
ANKARA GERGİN – Genelkurmay’ın açıklaması hükümeti sıkıntıya soktu, muhalefet seçim istedi. Açıklama, Ankara’da hareketli saatlerin yaşanmasına neden oldu. Başbakan Erdoğan, Abdullah Gül ve diğer bakanlarla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı. Hükümetin görüşlerini açıklayan Adalet Bakanı Çiçek, uyarıların Anayasa Mahkemesi’nin karar sürecini etkilemeye yönelik olduğunu savunarak “Genelkurmay Başkanı, Başbakan’a karşı sorumludur” dedi. TBMM Başkanı Arınç ise “Laiklik konusunda TSK duyarlılığını tekrar ifade ediyor. Bu çok doğaldır” açıklamasını yaptı. Açıklamayı ‘muhtıra’ olarak değerlendiren muhalefet temsilcileri, hükümetin erken seçim kararı alması gerektiğini belirttiler. CHP, DYP, ve ANAVATAN genel başkanları izlenecek tutum hakkında görüş alışverişinde bulundular. CHP lideri Baykal, “dediğim dedik” anlayışının ülkeye fayda sağlamayacağını belirtirken bir kriz yaşandığını ifade eden ANAVATAN lideri Mumcu, mavcut durumda çözümün, ülkenin kurumları ve siyasetiyle kamplaşmasını kızıştırmak yerine seçime gitmekte olduğunu söyledi.
-
HALK KÖTÜYÜ SANDIĞA GÖMER – Yamalı bohçaya benzeyen bizim siyaset arenasının mutlaka toparlanması gerektiğini söyleyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, siyaset kurumlarına halkla bütünleşmesi çağrısında bulundu. Seçilecek cumhurbaşkanının bütün cumhuru kucaklamasının zorunlu olduğunu vurgulayan Demirel, “Hele de geçmişi tartışmalı bir kişi kesinlikle cumhurbaşkanı seçilmemelidir” dedi.
-
YÜZBİNLER ÇAĞLAYAN’A AKACAK – Çankaya’ya laiklik karşıtı bir anlayışın hâkim olmaması için yapılan 14 Nisan Ankara Mitingi’nin İstanbul ayağı bugün gerçekleştiriliyor. Çağlayan’da bir araya gelecek olan yüz binlerce cumhuriyetçi yurttaş “Şeriata, bölücülüğe, darbeye, ırkçılığa karşı birlik ve kardeşlik içinde Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz” mesajı verecek.
-
GENÇLER ANITKABİR’E YÜRÜDÜ – Ankara’da Türkiye genelindeki çeşitli üniversitelerin öğrenci topluluklarından oluşan Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) öğrenciler ile onlara destek veren binlerce başkentli, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesini protesto etti. Burhaniye’de ADD’nin düzenlediği “Cumhuriyetimize Sahip Çıkıyoruz” mitingine yaklaşık 10 bin kişi, ellerinde Türk bayraklarıyla katıldı. Datça’da da CUMOK öncülüğünde CHP, DSP, İP, ADD’nin desteğiyle düzenlenen “Cumhuriyetimize Sahip Çıkalım Mitingi ve Yürüyüşü”, yoğun katılımla gerçekleştirildi.
-
TAKSİM’E ANMA İÇİN GİDİLECEK – DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin de aralarında bulunduğu çeşitli sivil toplum örgütleriyle siyasi partiler ve meslek odaları, 1 Mayıs Salı günü Taksim’de anma etkinliği gerçekleştirecek. Dolmabahçe’de saat 10.00’da toplandıktan sonra, Gümüşsuyu ve Mete caddelerinden Taksim’e yürüyecek olan örgütler, 1977 1 Mayıs’ında karanlık güçlerin gerçekleştirdiği katliamın açıklığa kavuşturulması için soruşturma komisyonu kurulmasını, 1 Mayıs’ın TBMM’de yasalaşmasını ve 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmesini isteyecekler.
-
BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLALAR – Genelkurmay Başkanlığı açıklamasına neden olan olayların başında Kutlu Doğum Haftası’nın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na denk getirilmesi geliyor.
-
AKP GERİ ADIM ATMIYOR – Genelkurmay’ın açıklaması Ankara’yı karıştırdı. Erdoğan, Büyükanıt’ı aradı. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, açıklamayı hükümete karşı bir tutum olarak algıladıklarını belirterek “Genelkurmay hükümetin emrindedir” dedi. Çiçek, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde böyle bir metnin ortaya çıkmasının düşündürücü olduğunu söyledi.
-
MUHALEFET ‘ACİL SEÇİM’ İSTEDİ – Ağar, Türkiye’nin demokrasi dışında çözümü olmayacağını belirtirken Mumcu, Gül’ün adaylıktan çekilmesi ve seçim sürecinin önünün açılması gerektiğini söyledi.
-
İRTİCA DEVLETİN İÇİNE SIZIYOR – Genelkurmay, ilgili makamlara uygun ortamlarda bilgi verildiğine işaret etti. Milli Güvenlik Kurulu’nun 406 sayılı kararı gereğince Başbakanlık İrticai Faaliyetlere Karşı Yürütülecek Mücadele Stratejisi, 108 adet tedbiri içermektedir. Bu tedbirlerden, bugüne kadar 9’u yasal ve 13’ü idari olmak üzere toplam 22 tedbir sonuçlandırılmıştır. Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu’na bugüne kadar toplam 2 bin 713 adet irticai olay intikal etmiştir. Bahse konu olaylardan yüzde 26’sında (716) sorumlular hakkında işlem yapılmış, yüzde 45’i (1217) soruşturmaya gerek olmadığı şeklinde sonuçlandırılmış, yüzde 29’unun (780) ise halen cevabı kurula verilememiştir.
-
GENELKURMAYI KIZDIRAN DERNEK HİZBULLAHÇI – “Kutlu Doğum Haftası” düzenlenen ve yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı etkinlikte 5-12 yaşlarındaki türbanlı kız çocukları sahneye çıkarak ilahi okudu. Atatürk resimleri ve Türk bayraklarının indirilmesi girişimlerinde bulunuldu. Gösteriyi düzenleyenlerle ilgili adli işlem yapılmadı.
-
EN SERT AÇIKLAMA – Genel Kurmay Başkanlığı’nın açıklaması, yabancı basın tarafından ağırlıklı olarak “Türk ordusu uyardı” ve “Son yılların en sert açıklaması” şeklinde duyuruldu.
30 Nisan
-
HALKTAN BÜYÜK UYARI – 14 Nisan’da Tandoğan’da yükselen dip dalgası Çağlayan’da tsunamiye dönüştü. Mitingde bir konuşma yapan Prof. Dr. Necla Arat, “Meclis’in saygınlığını gölgeleyenleri kınamak ve devrim yasalarına saygılı bir iktidar, cumhurbaşkanı istiyoruz” diye konuştu. ÇYDD Genel Başkanı Saylan ise “Türk kadınını tesettüre bürünen görüntüsüyle Cumhuriyete meydan okuması için kullanan AKP şimdi de Çankaya’sını tarikat sarayına dönüştürmeye çalışıyor” dedi. Halkın sesine kulak verilmesini isteyen ADD Genel Başkan Yardımcısı Nur Serter, “Türkiye’yi Cumhurbaşkanlığı seçimi ile krize sürüklemekten vazgeçip erken seçime gidin” çağrısı yaptı.
-
ADAYLIKTAN ÇEKİLMİYORUM – TSK’nin uyarısının ardından gözler Anayasa Mahkemesi’ne çevrilirken AKP ‘vuruşarak çekilmek’ için iptal kararı bekliyor. AKP’nin cumhurbaşkanı adayı, Dışişleri Bakanı Gül, “Adaylığım bir gecede alınmış bir karar değil. Uzun yoklamalar, görüş alışverişleri neticesinde ortaya çıkmıştır, adaylığımın geri çekilmesi söz konusu değil, Anayasa Mahkemesi kararını beklemek gerekiyor” dedi.
-
ÇAĞLAYAN ŞERİATA KAPALI – Milyonlarca Cumhuriyet çocuğu, demokratik, sosyal hukuk devleti için, irticaya, dinci ve ırkçı faşizme “dur” demek için, emperyalizme karşı tam bağımsız Türkiye için, ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için Çağlayan’a aktı. Bir pazar günüydü ama İstanbul erken uyandı. Cumhuriyetin temel ilkelerini yok sayanlara karşı bir arada olunacak, “Bindirilmiş değil, 1000 dirilmiş” gençlik olduğunu göstereceklerdi. Ankara Tandoğan Meydanı’nda 14 Nisan’da yüz binlerin Cumhuriyete sahip çıktığı mitingten sonra İstanbul’da dün kadın-erkek, yaşlı-genç, yüz binlerce yurttaş, Atatürk’ün koltuğunun şeriata kapalı olduğunu Çağlayan Meydanı’nda haykırdı.
-
BORÇ KARA KARA DÜŞÜNDÜRÜYOR – İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, özel sektörün yurtdışından net olarak 35 milyar dolar borçlandığına dikkat çekerek seçimler nedeniyle ödemeler dengesinde yaşanacak olası sıkıntıların faturasının da özel sektöre çıkacağına dikkat çekti.
Hâmi Karslı / Tokat CUMOK