01 Şubat 2008

Ocak – 2008 ‘ de TÜRKİYE TABLOSU

ile Hami KARSLI

 Hatice EKEOĞLU

 

 

                                                                 TOKAT CUMOK

 

 

                                                                                            haticeekeoglu@gmail.com

 

 

 

 

 

                       (Yalanlanmayan eleştirel basın haberleriyle)

                        Ocak – 2008’ de  TÜRKİYE TABLOSU

 

1 Ocak

 

 

  • YİNE DE UMUTLUYUZ – Türkiye’yi 2008’de siyasetten ekonomiye, sanata, sağlığa kadar zor bir yıl bekliyor. 2008’e yeni vergilerle giren Türkiye, bu yılda AKP hükümetinin dayatmacı tavrı nedeniyle yeni tartışmalara sahne olacak. Anayasa tartışmaları yılın ilk günlerinden itibaren yine gündemin birinci maddesini oluşturacak. Sosyal Güvenlik Tasarısı da yeni yılın ilk günlerinde TBMM gündemine gelecek. 2008 yılında 211. maddede değişiklik yapılıp yapılmayacağı tartışmaları da sürecek. Erdoğan’ın “esnetilebilir” dediği maddede yapılacak değişikliğin netleştirilmesi bekleniyor. “Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasası” ile üniversite hastanelerinde öğretim üyelerinin tam gün çalışmasını öngören yasa ve yabancı hekim çalışmasını yasallaştıracak düzenleme gündemde olacak.

 

 

  • AKP ÜLKEYİ KUŞATIYOR – CHP lideri Deniz Baykal yeni yıl mesajına Türkiye’nin önündeki tehlikeye dikkat çekti. Baykal, hükümetin yargıyı, üniversiteleri medyayı kuşatmaya, tüm kurum ve kuruluşları ele geçirmeye çalıştığını ve toplumsal mutabakat belgesi anayasayı da  AKP anayasası haline getirmek için girişimlerini hızlandırdığını belirtti. CHP lideri, cumhuriyete ve kazanımlarına yönelik saldırıların toplumun duyarlılığı sonucu en az zararla atlatıldığını söyledi.

 

 

  • EKONOMİDE BEKLENTİLER – Cari açık yeni yılda da ekonominin en hassas noktalarından bir olmaya devam edecek. Borsalar başta olmak üzere para piyasaları 2008’de de yatırımcılara dalgalı günler yaşatacak. Son 3 yıldır enflasyon hedefini tutturamayan Türkiye bu yıl da başarılı olamayacak. Ekonomistlere göre son yıllarda yüze 9’un altına çekilemeyen işsizlik oranında 2008’de de iyileşme beklenmiyor.

 

 

 

 

 

2 Ocak

 

 

  • ·        ANAYASA KRİZİ YILI – Baykal, AKP’nin 2008’de ülkenin çizgisini değiştirmeye çalışacağını söyledi. CHP lideri Deniz Baykal, AKP’nin yeni anayasa çalışmalarını Cumhuriyet’e değerlendirdi. CHP lideri, AKP’nin gerçek niyetinin 1921’den bu yana, 1924, 1961 birikimlerini de tümüyle ortadan kaldırmak olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün anayasal birikimini sıfırlamak istiyorlar” dedi. Baykal, AKP’nin anayasasının özellikle laiklikte, yargıda, üniter yapıda kırılma getireceğini söyledi. Türkiye’de ilk kez cumhuriyetin değerleriyle mücadelesi olan bir kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu işaret eden Baykal, “Bugün Çankaya’da devleti kavramaktan, Türkiye’nin tümünü kucaklayıcı anlayıştan uzak bir yapı var. Şimdi bu yapının anayasasını oluşturmaya çalışıyorlar” dedi. CHP lideri, Irak’ta işgalle yapılanın Türkiye’de anayasa ile yapılacağını söyledi.

 

 

  • ·        GÜL, AKP’Yİ HİÇ ÜZMEDİ – Cumhurbaşkanı Gül, göreve geldiğinden beri hükümetin gönderdiği yasa ve atama kararlarının hepsini onayladı. Gül, 39 yasanın 38’ini; 4’ü devredilen, 446’sı yeni gelen toplam 450 Bakanlar Kurulunun kararının 447’sini onayladı. 1 yasa ile 3 karara ilişkin işlemler ise sürüyor. Atamalara ilişkin 13 Bakanlar Kurulu kararının tamamını onaylayan Gül, 108 vekâlet tezkeresinin tümüne, 341 müşterek kararnamenin 311’ine onay verdi.

 

 

 

 

 

3 Ocak

 

 

  • ·        AFRİKA’YA NURCU TV – Zaman gazetesi, Samanyolu TV, Aksiyon dergisi, Cihan Haber Ajansı gibi yayın kuruluşlarıyla dikkat çeken Fethullah Gülen cemaati, yeni yıla yeni bir televizyon kanılıyla giriyor. Cemaat, Gülen okullarının da bulunduğu Güney Afrika’da İngilizce ‘ışık’ anlamına gelen Light TV adıyla yeni bir televizyon kanalı kuruyor.kanalın altyapı çalışmaları tamamlanırken kadrosu da Türkiye’deki kardeş yayın gruplarından yapılan transferlerle oluşturuldu. Gülen son olarak ABD’de, Ebru TV’yi kurmuştu. New Jersey merkezli kanal, 24 saat İngilizce yayın yapıyor. Güney Afrika’da sayıları 40’ı bulan Türk okullarının pek çoğunun da yine cemaatle bağlantısı bulunuyor. Cemaatin Asya, Avrupa, Ortadoğu, Uzakdoğu, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Afrika ve Okyanusya’daki çeşitli ülkelerde sayıları 100’ü bulan okullarında yaklaşık 50 bin öğrenci eğitim görüyor.

 

 

  • ·        İSTANBUL’DA ADIM BAŞI MESCİT VAR – AKP’nin iktidara gelmesinden beri mescitler, ibadet özgürlüğü adı altında bodrum katlarında, merdiven altında, süpermarket üstlerinde açılarak tarikatların merkezi haline geliyor. Sayıları kesin olarak bilinmeyen mescitlerin çoğu İslami vakıf ve derneklerle özel şahıslar tarafından açılıyor. Diyanet’le resmi bağlantısı olmayan mescidleri kimin açtığı bilinmiyor; çoğunluğu denetlenmiyor.

 

 

  • ·        BEDAVA GAZETE YAYGINLAŞIYOR – 2009 Mart’ında gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi, daha geniş kitlelere ulaşmak için yeni bir gazete hazırlığında son aşamaya gelindi. AKP’ye yakın bir sermaye grubu, Amerika’nın ve Avrupa’nın pek çok kentinde bedava dağıtılan “Metro” adlı gazeteyi, Türkiye’de yayımlamaya hazırlanıyor. AKP’nin Gülen cemaati gibi bedava gazete dağıtarak güç kazanmayı amaçladığı belirtiliyor.

 

 

  • ·        KDV’YE AKP AYARI – çelişkili ve taraflı uygulamaları birçok sıkıntıya sokuyor. KDV indirimleri yeni yılda yürürlüğe girdi. Hükümet alkollü içkilerle ilgili kalemlerde indirim yapmadı. Otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinde sunulan geceleme hizmeti bedelinde dahil edilen alkollü içkilerin KDV tutarları bile indirim dışı bırakıldı. Buna karşılık “gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yapılacak bağışların tamamının gider olarak indirilebilmesi” sağlandı. Hükümete yakın bir grubun leasing şirketini satmasının ardından bu alanda KDV oranı yüzde 1’den yüzde 18’e çıkarıldı ve yeni istihdam sağlayan küçük ölçekli şirketler büyük darbe yedi. Et toptancıları yeni yıla şokla girdi. Tavuk, hindi, kaz, kuzu, koyun ve dana gibi küçük ve büyükbaş hayvanların eti ve bağırsağının, toptan satışında yüzde 1 olan KDV’si de yüzde 8’e yükseldi.

 

 

  • ·        KANADOĞLU YİNE UYARDI – Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, AKP’nin aldığı yüzde 46 oyla istediğini yapmaya çalıştığını belirtti. Böyle bir durumda her yüzde 46 oy alanın kendi anayasasını yapabileceğini belirten Kanadoğlu, AKP’nin bu tavrını ‘sivil darbe girişimi’ olarak tanımlandı. Doç. Emrah Oder de meşruiyet sorunun aşılması için kurucu meclis gerekliliğine vurgu yaptı.

 

 

 

 

 

4 Ocak

 

 

  • ·        EYLEM UYARISI – Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Ekonomik ve Sosyal Konsey Toplantısı’nda, işçi temsilcileri çalışanlar ve emeklilerin haklarını kısıtlayarak sosyal güvenliğin finansmanının sağlanmasına karşı çıkarken DİSK Genel Başkanı Çelebi, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun, TBMM’den geçmesi halinde işçilerin meydanlara ineceği uyarısında bulundu.

 

 

  • ·        TALAT, KKTC DEMEDİ – KKTC Cumhurbaşkanı Talat, resmi bir ziyaret için Gül’ün gönderdiği özel uçakla dün Ankara’ya geldi. Talat, Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Gül tarafından yabancı devlet başkanlarına uygulanan protokolle karşılandı. Talat, Çankaya Köşkü’ndeki basın toplantısında hiç “KKTC” İfadesini kullanmadı. Talat, bunun yerine, “Kıbrıs Türk Tarafı” demeyi tercih etti.

 

 

  • ·        DANIŞMAN DOSTLARDAN – AKP Kritik görevdeki bürokratları danışmanlarını Kanal 7 ve Zaman gazetesinden seçiyor. Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Unakıtan’ın danışmanı Hakan Aktürk, Çubukçu’nun danışmanı Rukiye Kacaaltıncaba Kanal 7; Şahin ve Günay’ın danışmanları da Zaman Kökenli.

 

 

 

 

 

5 Ocak

 

 

  • ERDOĞAN YANILTIYOR – Bu yılki sosyal güvenlik açıklarının  yüzde 130’u sağlık harcamalarından kaynaklanacak.  Erdoğan’ın “Sosyal güvenlik açıkları 1994 yılından bu yana  851 milyar YTL’ye ulaştı. Türkiye 20-30 yılda iflas noktasına gelecek”  sözlerine karşın açık miktarını “Hazine iç borçlanma faizine göre güncelleyerek” farklı gösterdiği ortaya çıktı.  Açıklar ise Ecevit hükümeti ile düzeltilen sosyal güvenlik-emeklilik bölümünden değil, AKP’nin getirdiği “sağlıkta dönüşüm projesi” sonrası harcamaları patlayan sağlık bölümünden geliyor. Türkiye’de  sosyal güvenlik sistemi başlıca iki bölümden oluşuyor.Çalışanların pirim ödedikleri ve devletin  emeklilere maaş verdiği sigorta bölümü ile devletin sağlık hizmeti verdiği ve sağlık tesislerinden gelir elde ettiği sağlık bölümü Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) istatistiklerine göre, Ecevit’in başbakan olduğu 57. Hükümet döneminde  yapılan reformlar sonucu, sigorta bölümünün toplam sosyal güvenlik açıklarına katkısı 2004’te yüzde 27’den  2006’da  yüzde 2’ye düştü. Net ağırlık giderleri ise AKP’nin  serbestleşme politikaları nedeniyle 2 kat arttı. 
  • KELLE SÖZÜ DİL SÜRÇMESİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ – Erdoğan’ı şehitlere kelle dediği için  3 kuruş manevi tazminata mahkûm eden Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, vatan şehitleri için, toplum içinde hakaret içeren  bir söz olarak nitelenen “kelle” tabirinin  kullanılmasının dil sürçmesi olarak  kabul edilemeyeceğini belirtti. Kararda “Öcalan’a sürekli ‘Sayın’ derken Türkiye Cumhuriyeti’nin devamı için can veren ve artık Türk halkından  sadece saygı bekleyen  vatan şehitleri için  ‘kele’ tabirinin kullanılması  dil sürçmesi olarak kabul edilemez” denildi. 
  • AKP’NİN ALEVİ AÇMAZI – Alevi açılımı partide tartışılıyor.  Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruma bağlı olarak bir  Alevilik birimi oluşturulmasına karşı çıkması üzerine yeni formül aranıyor. Birimin doğrudan Başbakan Erdoğan’a, Devlet Bakanlığı’na  ya da  Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanması seçenekleri üzerinde duruluyor. Parti içinde bazı milletvekilleri, Alaveliğin  ayrı bir din olarak ortaya çıkarılması kaygısını taşıyor. 

 

 

 

6 Ocak

 

 

  • ENFLASYON HALKIN CEBİNDE PATLADI – Tüketici fiyatlarındaki yıllık enflasyon  resmi açıklamaya göre bile yüksek: Yüzde 8.4 Ancak “halkın enflasyonu” olarak tanımlanabilecek mutfak ve kirada fiyat artışları, enflasyon ateşinin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.  Dar ve orta gelirlilerin kazancının yüzde 70’ine  denk gelen gıda ve kira harcamalarındaki artışların yıllık enflasyon oranının üç katı olduğu görülüyor. 2007’de et ve bakliyatta düşük fiyat artışına karşın ekmek, makarna, süt, peynir, yağ ve narenciye ürünlerinde yüzde 25-30 fiyat artışı oldu. Yaşamın her alanında  art arda yapılan zamlara  tepki yağarken lokanta, pastane gibi işletmelerin de KDV indirimini fiyatlarına yansıtmak yerine fiyatlarını yüzde 20’ye varan oranlarda artırdıkları ortaya çıktı. Son olarak dün motorinin  litre fiyatına 3 YKr zam yapıldı. Yılbaşından itibaren yapılan zamlarda fiyatlar konut elektriğinde  yüzde 19.5, konutlardaki doğalgazda yüzde 7.4, akaryakıtta  yüzde 1.94, ulaşımda yüzde 20, ekmekte ise yüzde 30’u aşan oranlarda arttı. 
  • ANLAŞMAYA BARZANİ ENGELİ – Bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesut Barzani’nin ABD’ye Irak hava sahasını Türk savaş uçaklarına kapatması için baskı yapması üzerine Ankara, sorunu  aşmak için  ABD ile  ikili protokol  imzalamak istedi. Ancak Ankara’ya ulaşan bilgiler, Washington yönetiminin böyle bir  protokolün yapılmasına sıcak bakmadığını gösterdi.  ABD’nin Türkiye’nin önüne “hukuki zemin yok” gerekçesini koyduğu, Ankara’nın da bu gerekçeye “ihtiyatla yaklaştığı” belirtildi. Kürt gruplar, Maliki hükümetine yaptığı şantajla Ankara ile Bağdat arasındaki terörle mücadele anlaşmasını engellemeseydi Türkiye’nin  eli rahatlayacaktı. 

 

 

 

7 Ocak

 

 

  • ÖZELLEŞTİRME İTİRAFI – Milyarlarca dolarlık özelleştirmelerin  altında imzası olan eski  Devlet Bakanı  Abdüllatif Şener’in araştırmasında, yabancı yatırımcının, özelleştirmeler aracılığıyla Türkiye’de kazanıp, dışarıya kâr transferi  sağlayan alanlara yöneldiği belirtildi. Bunun cari açığı büyüttüğüne işaret edilirken, 2002’de 89 milyon dolar olan kâr transferinin  2007’de 1.5 milyar doları aştığı ve artamaya devam ettiği vurgulandı. Şener’in görevde olduğu dönemde Tüpraş, Türk Telekom, Pektim gibi Türkiye’nin önde gelen kuruluşları satıldı.

 

 

  • LEASİNGDE KDV KOBİ’LERİ VURACAK – Finansal kiralamada (leasing) KDV’nin yüzde 1’den  18’e çıkarılması eleştiriliyor. Gelir İdaresi Başkanı Ulusoy’un , “Ağırlık yatırım mallarından  tüketime kaymıştır” diyerek savunduğu artış, ilk yatırım maliyetlerini arttırarak  KOBİ’leri vuracak. Ulusoy’un sözlerine karşın sektörün önceden, tüketimin leasing kapsamı dışına çıkarılmasını istediği, ancak Maliye’nin karşı çıktığı ortaya çıktı. Finansal Kiralama Derneği’ne göre tüketim mallarının leasing işlemlerindeki oranı yüzde 17’yi geçmiyor.

 

 

 

 

 

8 Ocak

 

 

  • İRAN DOĞALGAZI KESTİ – Tahran, Ankara’nın tüm uyarılarına karşın, geçen hafta 2 milyon metreküpe kadar düşürdüğü doğalgazı kış şartlarının çok ağır olduğu gerekçesiyle tamamen kesti. Hükümet geçen yıldan bu yana çözüm için hiçbir adım atmadı. Rusya’nın gönderdiği  gazda da düşüş meydana gelmesi, Türkiye’yi doğalgaz kriziyle  karşı karşıya bıraktı. Türkiye, Cezayir ve Nijerya’dan sıvılaştırılmış doğalgaz alma yoluna gidecek. Enerji Uzmanı Necdet Pamir  gaz kesintisinin çok önceden öngörülebilir olduğuna, ancak geçen yıldan beri somut bir önlem alınmadığına  dikkat çekti.  Türkiye’nin doğalgaza çok bağımlı, kaynak çeşitlendirmesini tamamlayamamış bir ülke olduğunu belirten Pamir,  var olan depolardaki  gazın Tütrkiye’yi toplam 27 gün boyunca idare edebileceğini, bunun da çok küçük bir miktar olduğunu vurguladı.

 

 

  • ABD BASINININ GÜL İLGİSİ – Amerikan Washington Times gazetesi, “Washington, Ankara ve PKK” başlıklı yazısında Türklerin, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin  kontrolündeki Kuzey Irak’ta  barınan  PKK tarafından  tehdit edildiklerini düşünmelerinin anlaşılır olduğunu yazdı. Gazete, “Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyareti, Washington’a Iraklı Kürt dostlarının PKK konusunda bahaneler üretmesi için zamanın geçtiğini hatırlatmak bir fırsattır” ifadesine yer verdi.

 

 

  • MİLLİ  EĞİTİM SİL BAŞTAN – Teftiş Kurulu ve şube müdürlükleri kaldırılıyor, bazı birimler birleştiriliyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan sonra  Milli Eğitim Bakanlığı da  AB’nin talepleri doğrultusunda yeniden yapılandırılıyor. Kamu Yönetimi Reformu’nda amacına ulaşamayan AKP hükümeti, projesini parça parça yaşama geçiriyor. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı’nın  teşkilat yapısı baştan sona değiştiriliyor. En önemli değişiklikler  Teftiş Kurulu Başkanlığı ile Hukuk Müşavirliği’nde gerçekleştiriliyor. İki birim de yeni teşkilat yapısından çıkarılıyor. Bunun yerine, Personel Genel Müdürlüğü bünyesinde yeni bir hukuk bürosu kurulması amaçlanıyor. Bakanlık uzun vadede yargıyla ilgili sorunların özel hukuk büroları aracılığıyla yürütmeyi hedefliyor. Rehberlik Eğitimi Genel Müdürlüğü adıyla yeni bir  birim kurulurken müsteşar yardımcıları kaldırılıyor.

 

 

 

 

 

9 Ocak

 

 

  • PAZARLIK İTİRAFI – Sınır ötesi operasyon konusunda Erdoğan’ın yalanladığını Gül doğruladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün  ABD’ye giderken yaptığı “Terör örgütü aradan çıkarılırsa Türkiye’nin Irak’a yardımı, katkısı Irak’ın   kuzeyi dahil on katına yükselir, hatta daha da artabilir” açıklaması, bu ülkeyle pazarlık yapıldığı iddialarını doğrular nitelikte. Başbakan Erdoğan “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir şeyler vermek karşılığı böyle biri işbirliğine girecek kadar şerefsiz değildir” demişti.

 

 

  • GÜL ÖNCESİ ŞOK İSTİFA – Gül’ün New York ziyareti öncesinde, New York’ta şok bir istifa yaşandı. Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği Basın Müşavirliği sorumlusu Erbil Günaştı görevinden istifa etti. İstifa mektubunu  Gül’ün New York temaslarının bir gün öncesinde veren Erbil Günaştı, görevde bulunduğu 15 yıl boyunca “Basın özgürlüğünün vazgeçilmez bir hak olduğunu öğrendim” diyerek istifa gerekçesini açıkladı.

 

 

  • DOĞALGAZDA KÂR OYUNU – Hükümet, doğalgazda yaşanan sıkıntılara karşın, ısrarla yurtiçinde tüketimi arttıracak doğalgaz dağıtım ihalelerini yapmaya devam ediyor. Yıl içinde Van, Çukurova ve Siirt-Batman ihalelerine çıkıldı. Bu yıl da Aydın, Geyve ve  Havza ihalelerinin yapılması ve  14 ilin ihalesine çıkılacak. İhalelerin de etkisiyle Türkiye’nin doğalgaz tüketimi bir yılda yüzde 15, üç yılda yüzde 50 artacak.

 

 

  • EĞİTİM ARTIK PARALI OLACAK – YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın gündeme getirdiği “paralı üniversite sistemi”,  uygulamada ortaöğretime kadar uzanacak. Özcan’ın modeli AKP’nin  yükseköğretim hedefleriyle bire bir uyuşuyor.  Söz konusu rapor ve planlar ile  YÖK Başkanı’nın açıklamaları, ortaöğretimden başlayacak yeni bir sistemin yaşama geçirilmek istendiğini ortaya koyuyor.

 

 

 

 

 

10 Ocak

 

 

  • ALEVİLER ‘HAYIR’ DEDİ – AKP’nin 11 Ocak’taki iftar yemeğine yalnızca paravan örgütler katılıyor. Köklü Alevi örgütleri AKP İstanbul Milletvekili ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Alevilerle ilişkilerden sorumlu danışmanı Reha Çamuroğlu’nun  organize ettiği iftar yemeğine  katılmama kararı aldı.  İftar yemeğine yalnızca mazisi birkaç ayı geçmeyen ve kamuoyunda ismini kimsenin bilmediği paravan örgütler katılacak.  Çamuroğlu’nun girişimi yalnızca birbirine küskün Alevilerin bir araya gelmesini sağladı. Aralarında Alevi Birlikleri Federasyonu, Cem Vakfı, Karacaahmet Sultan Derneği, Şahkulu ve Hubyar Vakfı’nın da  bulunduğu örgütler ilk kez ortak bir konuda ortak refleks gösterdi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın  iftar yemeğine ev sahipliği yapan Abdal Musa Vakfı da ikiye bölündü. Abdal Musa  Vakfı üyelerinin  bir kısmı yemeğe katılmayarak protesto  ederken  diğer yarısı iftarı vermekte  direniyor. 
  • GÜL’ÜN PKK ÇELİŞKİSİ – Örgütle mücadele konusunda Cumhurbaşkanı ile Beyaz Saray farklı dilde konuştu.  ABD Başkanı Bush ile görüştükten sonra bir düşünce kuruluşunda konuşan Cumhurbaşkanı Gül, tıpkı El Kaide saldırılarına karşı siyasi çözümden  söz edilemeyeceği gibi PKK ile mücadele konusunda da  siyasi çözümün söz konusu olamayacağını söyledi. Ancak Beyaz Saray’dan üst düzey bir yetkili, iki liderin PKK ile mücadele konusunu ağırlıklı bir biçimde ele aldığını ve siyasi adımları da içeren bir dizi farklı çözüm üzerinde konuştuklarını söyledi. 
  • BUSH’UN İSLAM ÜLKESİ VURGUSU –  ABD Başkanı Bush’un  Cumhurbaşkanı Gül ile ortak basın toplantısında  Türkiye’ye ilişkin “İslam ülkesi” vurgusu yapması dikkat çekti.  Bush’un  Ortadoğu turuna çıkmadan önce yaptığı, “Türkiye, demokrasi ve İslam gibi büyük bir dinin birlikte yaşayabileceğini gösteren mükemmel bir örnek” açıklaması, “Bush, Büyük Ortadoğu Projesi için Türkiye’yi  örnek ülke olarak görüyor” değerlendirmelerini de  beraberinde getirdi. 

 

 

 

11 Ocak

 

 

  • AKP SAMİMİ DEĞİL – Alevi  topluluğu ve örgütleri hükümetin açılımının ardındaki niyete bakıyor. Alevi örgütleri, Alevi kurumlarına beş yıldır randevu vermeyen, Alevilerin üst kurumlarını  bir kez bile ziyaret etmeyen AKP’nin duyarlılığını içten bulmadı.  Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser, Muharrem ayında  iftar hazırlığına girişilmesinin, Alevilerin yapısal ve hukuksal alanda değişim isteyen reformlarını örtme çabası olduğunu belirterek, “Hükümet, AKP güdümlü bir  Alevi kuruluşu yaratma amacındadır” dedi. Cem Vakfı Başkanı  İzzettin Doğan ile Hubyar Vakfı Başkanı Cemal Coşkun da AKP hükümetinin  yurttaşların eşitliği ve  Alevilerin reform talepleri konusunda açık ve net açıklamalar yapmasını istediklerini belirtti.  İzzettin Doğan, Başbakan’ın bu konuda halk önünde taahhütte bulunmasını isterken,  Cemal Coşkun “Somut gelişmeler olmadıkça davete katılmamız söz konusu değildir” diye konuştu.

 

 

  • HAKLAR BUDANIYOR – AKP reform adı altında  sosyal güvenliğin son kırıntısını da yok edecek. AKP’nin  hazırlattığı anayasa taslağında da,  sosyal devletin önemli simgesi olan sağlık ve sosyal güvenlik hakları,  tek bir maddeye indirgeniyor. Taslağın gerekçesinde  asıl niyetin sosyal devletten liberal devlete geçiş olduğu satır aralarına gizlenip, sosyal yardıma vurgu yapılarak “hak yerine  iane”, “sosyal devlet” yerine “sadaka devleti” anlayışı egemen kılınmaya çalışılıyor.

 

 

  • MERKEZ BANKASI İSTANBUL’A TAŞINACAK – Hükümetin eylem planını açıklayan Başbakan, Merkez Bankası ile Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıfbank’ın İstanbul’a taşınacağını, bu konuda kimseye bir şey sormayacaklarını söyledi. Erdoğan,”Kanunsa kanun, yaparız kanunu, Merkez Bankası alacağı kararlarda özerktir. Ankara’da mı, İstanbul’da mı durur, buna yönelik olarak bizler kanunla bunun kararını verebiliriz” diye konuştu.

 

 

 

 

 

12 Ocak

 

 

  • AKP PLANI TUTMADI – AKP iktidarının, sözde “Alevi açılımı” çerçevesinde Başbakan Recep Tayyip  Erdoğan’ın  da katılımıyla gerçekleştirilen ‘muharrem iftarı’ Alevi örgütlerinin yoğun protestosu nedeniyle sönük geçti. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Turan Eser, sayıları 298’i bulan Alevi örgütlerinin 293’ünün yemeği protesto ettiğini söyledi. AKP’lilerin son ana kadar bazı Alevi işadamlarını telefonla arayarak yemeğe çağırdığı ileri sürüldü. Alavi toplumunu yanına çekebilmek için Başbakan Erdoğan’ın da katılımıyla  iftar yamaği düzenleye n AKP iktidarı,  önümüzdeki dönemde bu kesime yönelik yeni adımlar atacak, Alevilere yönelik sözde ‘açılımını’ Alevi örgütlerinin protesto ettiği iftar yemeğiyle başlatan AKP iktidarı, önümüzdeki dönemde Alevi enstitüleri  aracılığıyla kendi dedelerini yetiştirecek. İktidar, kendisine muhalif olan Elevi Bektaşi Federasyonu’na alternatif bir örgüt kuracak.  Alevi iftarının 40 bin YTL tutan bedeli, Abdal Musa Vakfı tarafından değil, vakıf kurucularından Rafet Tükek’in düzenlediği bir yemekte Alevi işadamlarından toplanan paralarla karşılandı.  Başbakan’la sorunları görüşmek üzere bir yemek verileceği söylenerek kendilerinden destek istenen Alevi işadamları, daha sonra  Alevi toplumunun tepkisine rağmen  düzenlenen iftar yemeği için  kendilerinden para toplandığını öğrenince üzüldüler. 
  • KÜRESEL ÇEVRELERİN DAYATMASI – Başbakan’ın ‘tartışmayız’ dediği Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıma planı bankayı ve parlamentoyu hiçe sayıyor.  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı  İstanbul’a taşıma kararını, Dünya Bankası ve OECD güdümünde 1 Numaralı Bölge Kalkınma Ajansı aracılığıyla uygulamaya sokulan İstanbul Planı nedeniyle aldığı ortaya çıktı.  Merkez  bankaları çoğunlukla başkentlerde yer alıyor. ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Çin gibi dünyanın önde gelen ülkelerinin merkez bankaları, başkentlerinde bulunuyor. Sadece Almanya’nın Merkez Bankası, Frankfurt’ta faaliyet gösteriyor. Bankanın İstanbul’a taşınma planı tepkiyle karşılanıyor. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “AKP’nin dayakma kültürü çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Sayın Başbakan, ‘Karar aldık, taşıyacağız, kimseye danışmayacağız’ diyor. Bir ülkenin Merkez Bankası taşınırken tartışmayı bile içine sindiremeyen bir başbakan, demokrasi kültüründen nasibini almamıştır? Bu kara8r Osmanlı özleminin dışavurumudur. İstanbul’u AKP’nin rant alanı haline getirdiler, o rant alanını  büyütmek istiyorlar” dedi. 
  • ERDOĞAN ÇARPITIYOR – Erdoğan kalıcı sosyal restorasyonu temel hedef olarak açıkladı, ancak bunu sağlayacak aile sigortasını  sosyal güvenlik kapsamı dışında bıraktı. Türkiye’nin çıpasının IMF değil, Türkiye olduğunu söyleyen Erdoğan, buna karşın IMF ile yol ayrımına ilişkin kararı nisan ayına bıraktı. Erdoğan, “Dışa bağımlı ürünlerde zam yaparız” dedi, dışa bağımlı kalmamak için  gerekli olan yerli kaynağa dayalı elektrik üretimi yatırımı yaptırmadı. Büyümenin büyük bölümü de borçtan geldi. 

 

 

 

13 Ocak

 

 

  • HOCADAN ÖZÜR DİLE YOKSA SENİ YAKARIM – Fethullah Gülen’e ‘Feto’ diyen gazeteciye savcıdan tehdit. Adıyaman’ın  Gerger ilçesinde  yayın yapan Fırat Gazetesinin sahibi Hacı Boğatekin hakkında, “Feto ile Apo” başlıklı yazısı nedeniyle soruşturma başlatıldı. Boğatekin’in “basın yayın yoluyla terör örgütü propagandası yaptığı” ve “suçu ve suçluyu övdüğü” iddia edildi.  Düşünce ve ifade özgürlüğünün anayasal hak olduğunu anımsatan Boğatekin, “Ben yazımda en büyük tehlikenin Fethullah Gülen tarikatı olduğunu yazdım” dedi. Savcı Sadullah Ovacıklı’yı ifade vermek üzere gittiği adliyede polis tarafından tartaklandığını öne süren  Boğatekin, “Feto’nun Gülen’in, Apo’nun da Öcalan’ın halk arasındaki lakabı olduğunu” söylemesi üzerine Ovacıklı’nın kızdığını belirtti. Boğatekin, savcının “Fethullah Gülen  hoca efendi hazretlerine ‘Feto’ diyemezsin. Özür dilersen üstüne gelmeyeceğiz. Yoksa seni yakarım” dediğini de ileri sürdü. 
  • CAMİYE SERVİS – Adana ÇEAŞ Anadolu Lisesi’nde öğrencilerin Cuma namazına götürülmesinin ardından Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Burç Eğitim Kurumları’na bağlı Özgören Lisesi’nde de  öğrenciler servislerle Cuma namazına götürüldü. Okul müdürü ve öğretmenler, camiye gelen öğrencilerin fotoğraflarının çekilmesini engellemeye çalıştılar. Aynı okulda geçen 19 Mayıs’ta, resmi törenlerin dışında alternatif bir etkinlik düzenlenmişti. 
  • ALEVİLERE SÖZDE ‘AÇILIM’ – 5. yılını geride bırakan hükümet, somut taleplere sürekli kulak tıkadı. AKP hükümetinin Aleviler için verdiği iftar yemeği ‘neden şimdi’ sorusunu gündeme getirdi. Hükümetin temel hedefinin seçimlerde “oy” ve “çıkarları için destek” olduğu vurgulanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 100 bin  çalışanından hiç birinin Alevi olmadığına işaret eden CHP’li Ateş, “Ayrıca Diyanet’te Aleviliğe ilişkin elle tutulur bir çalışma yapıldığı da yok” dedi. 

 

 

 

14 Ocak

 

 

  • AKP TARİHİ UNUTTU – Çarpık anlayış parti ajandasına da yansıdı. Makarna günü var, devrimler yok.AKP’nin 2008 yılı için bastırdığı ve parti örgütüne dağıttığı “Nice Ak Yıllara” adlı ajandada hiç bilinmeyen günlere yer verilirken, cumhuriyet tarihinin birçok önemli olayı görmezden gelindi. Ajandada “Kaynanalar Günü”, “Makarna Günü”, “Nineler Günü” gibi orijinal özel gün ve haftalar, ilgili tarihlerin  altına dip not olarak düşüldü. Ajandada, “Mizah Günü” ve “Komşular Günü” de unutulmadı. Saltanatın kaldırıldığı 1 Kasım günü için ajandada yalnızca “Harf Devrimi”, hilafetin kaldırıldığı günde de  “Diyanet’in kuruması” bilgisi yer aldı. Ajandada yer almayan bazı önemli günler şöyle: Halifeliğin kaldırılması, Şeriye ve Evkaf Vekâleti’nin kaldırılması, Medeni Kanun’un kabulü, Tekke ve Zaviyelerin kapatılması, Şapka ve Kıyafet devrimi.

 

 

  • İKTİDARIN CUMHURİYET KOMPLEKSİ VAR – CHP lideri Baykal, Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınacağına yönelik açıklamalara sert tepki gösterdi. Baykal, “Cumhuriyetin başkenti olan  Ankara’nın içi boşaltılmaya çalışılıyor. Başbakan’da da, partisinin anlayışında da Ankara kompleksi, bunun arkasında Cumhuriyet kompleksinin altında ise Atatürk kompleksi var” dedi.

 

 

  • HASTALAR VE DOKTORLAR MAĞDUR – AKP’nin düzenlemesine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu, bir hastanenin, hastaya tetkik için hastane dışına sevk etmesi durumunda, tetkikin ücretini ödemeyecek. Bu hem hastaları  hem de doktorları zor durumda bırakıyor.

 

 

 

 

 

15 Ocak

 

 

  • TÜRBANI ÇÖZECEĞİZ – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Madrid’den yandaşlarına açık bir mesaj gönderdi.  ABD ve Avrupa’da  kızların türbanla rahatlıkla üniversiteye gittiğini söyleyen Erdoğan, “Oralarda bir sorun yok. Ama halkının yüzde 99’u Müslüman olan ülkemde böyle bir sıkıntı yaşanıyor maalesef. Ama bu sıkıntıyı aşacağımıza inanıyorum” diye konuştu.  Daha önce türbanın siyasi simge olmadığını savunan Başbakan Erdoğan, “Simgelere bir yasak getirebilir misiniz?” dedi.

 

 

  • CHP’DEN BAŞBAKAN’A TEPKİ – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine CHP’den tepki geldi. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, “Başbakan Erdoğan daha önce, türban siyasal simgedir, diyenlere karşı siyasal simge değil, dinin bir gereği olduğunu söylüyordu. Siyasal simge olduğunu ilk kez kabul ederek  laik kesimin  iddialarını kabul etmiş oldu. Başbakan ‘Siyasal simgedir ama serbest bırakacağım’ diyor. Açıkça meydan okuyor” görüşünü dile getirdi.

 

 

  • HUKUKU HİÇE SAYDI – Başbakan Erdoğan, türbanla ilgili sözleriyle  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarını hiçe saydı. Anayasa Mahkemesi, Refah Partisi ve Fazilet Partisi’nin kapatılması kararlarında türbanı siyasi simge olarak nitelendirmişti. RP’nin kapatılmasının ardından konu AİHM’ye taşınmıştı. Türbanı politik simge olarak nitelendiren AİHM, aynı zamanda “laikliğe ve demokrasiye aykırı bir simge” olarak da tanımlamıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

16 Ocak

 

 

  • KAMPLAŞMA OLUR – Rektörler ve muhalefet üniversitede  türbana izin sinyali veren Erdoğan’ı uyardı. Başbakan Erdoğan’ın türban yasağına ilişkin açıklamalarına tepki gösteren rektörler, siyasi simgelerin üniversitelerde serbest olmasının siyasi kamplaşma yaratacağını belirtti.  Türkiye’de şehitler verildiğini, kaynakların yabancılara satıldığını, borcun ve cari açığın en yüksek düzeye tırmandığını vurgulayan Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Mustafa Yurtkuran, “Şimdi türbanla mı uğraşmamız lazım” diye sordu. Erdoğan’ın konuşmasıyla türbanın siyasi simge olduğunu itiraf ettiğini belirten Baykal, “Siyaseti dini simgelerin, dayatmaların baskı alanına dönüştürürseniz bir yere varamazsınız; varacağınız yere dünyanın hiçbir yerinde  demokrasi, laik demokrasi demezler. Bu yol, iyi bir yol değil” dedi. Baykal, Başbakan’ın  Türkiye’yi tehlikeli bir yola sürüklediğini söyledi.

 

 

  • KANADOĞLU: DİN SİYASETE ALET EDİLİYOR – Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, türbanın siyasi simge olarak  kullanılmasını açıkça, “dinin siyasete alet edilmesi” olduğunu vurguladı.Prof, Ülkü Azrak ise siyasi simge yasağının birçok ülkede olduğunu belirterek “Örneğin Almanya’da gamalı haç Nazileri anımsattığı için yasaktır. Bavyera’da okullarda haç yasaktır. Başbakan demagojiye sapıyor” dedi.

 

 

  • GELECEKTE ONLARIN, İŞSİZLİK DE – Türkiye’deki işsizlik sayısı Ekim 2007 döneminde 114 bin kişi artarak 2 milyon 458 bine yükseldi. Nüfusun genelinde yüzde 9.7 olan işsizlik oranı genç nüfusta ise yüzde 20’ye dayandı. Buna göre 15-24 yaş grubundaki her beş kişiden biri işsiz. İş aramayan, ancak çalışmaya hazır olan kişiler de eklendiğinde işsiz sayısı 4 milyon 191 bine, işsizlik oranı ise  yüzde 15.5’e çıktı.

 

 

 

 

 

17 Ocak

 

 

  •  YAPAY GÜNDEM – Akademisyenler, Erdoğan’ın ısrarını istenmeyen sonuçlarına dikkat çekti. AKP hükümetinin türban ısrarına tepki gösteren akademisyenler, türbanın önünün mahkeme kararlarına karşın açılamayacağını vurguladı. Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Başkanı Prof. Dr. Alparslan Işıklı, “Türban ciddi sorunları örtülemenin aracı, yapay gündem oluşturma unsuru olarak kullanılıyor” dedi. Üniversite Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere de, “Üniversiteler Üzerinden türbanı tartışmak, üniversiteye siyaseti sokmaktır. Bu da üniversitelerin  yok oluşudur” dedi. 
  • HAŞİM KILIÇ’TAN AKP’YE UYARI – Anayasanın tümden değiştirilmesine karşı çıkan anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Bu ortamda yeni tartışmalar ve çatışmalara gerek yok. Böyle çatışmalar çıkınca korkarım ki, değişiklik yapılması gereken anayasa maddelerinde değişiklik yapma imkânı da kalmayabilir” dedi. Daha önce anayasada yaklaşık 80 maddede değişiklik yapıldığını anımsatan Kılıç, tümüyle yeni bir anayasanın sert tartışmalara neden olabileceğini belirtti. Kılıç, aynı yöntemle madde değişikliklerinin yapılabileceğini söyledi. 
  • DENETİMDEN KAÇMA GİRİŞİMİ – AKP hükümeti denetim kurallarının elini kolunu bağlamaya hazırlanıyor. Başbakan Erdoğan’ın Talimatıyla hazırlıklarına başlanan tasarıda Maliye Teftiş Kurulu’nun lağvedilmesi, Hesap Uzmanları Kurulu’nunsa Gelir İdaresi Başkanlığı’na bağlanarak etkisizleştirilmesi öngörülüyor. Üçlü kararname ile atanan kurullar, üst düzey bürokrasiye bağlı olacakları için, onları denetlemeleri ve rapor düzenlemeleri mümkün olamayacak. Kendisi de eski hesap uzmanı olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın, bakanlıkta eleştirileri ve eski meslektaşlarının kendisine yönelik çıkışlarını önlemek için “Bu konuda hazırlık yapılması talimatı Başbakan’dan geldi. Ben itiraz ettim ama Başbakan bana sen karışma dedi” şeklinde konuştuğu kulaktan kulağa fısıldanıyor. 
  • DÜNYA BANKASI: MAAŞLARI AZALTIN – Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiyede öğretmen maaşlarının OECD standartlarına göre yüksek kaldığını iddia ederek azaltılmasını istedi. Türkiye’nin cari işlemler açığının endişe yarattığını söyleyen Zachau, Türkiye’de yetişkinlerin yüzde 40’ının istihdam edildiğini belirterek, istihdamı arttırmak için kıdem tazminatlarının düşürülmesini ve çalışma şartlarının esnetilmesini de önerdi. 

 

 

 

18 Ocak

 

 

  • SAVCI ‘HAYIR’ DEDİ – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya, AKP’yi türbanda ısrar etmemesi için uyardı. Türban yasağını kaldırmaya çalışan AKP’nin  kapatılabileceği uyarısında bulunan Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, eğitim kurumlarında giysi serbestliğinin cemaatlerin, ayrılıkçı ve ırkçı örgütlerin önünü açacağını belirterek bu doğrultuda adımlar atılması halinde sorumluluğun siyasi partilere ait olacağını bildirdi. Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya bu partileri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de koruyamayacağını  vurguladı. 
  • TÜM KAMUDA SERBEST OLSUN – MHP lideri, üniversitelere türban izninin yollarını arayan Başbakan Erdoğan’a akıl verdi. Devlet Bahçeli, anayasanın “Kanun önünde eşitlik” ilkesini düzenleyen 10. maddesinin “Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetinin sunulmasında  ve bu hizmetlerden yararlanılmasında  kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” şeklinde değiştirilerek sorunun çözülmesini önerdi. 
  • TÜRBANDA ‘MADDE’ ANLAŞMAZLIĞI – MHP lideri Devlet Bahçeli’nin türban yasağına karşı anayasada tek maddelik değişiklik önerisi üzerine AKP yeni anayasa stratejisini değiştirdi. Ancak  Bahçeli’nin önerdiği gibi anayasanın 10. maddesinde yapılacak bir değişikliğin sorunu çözmeyeceğini düşünen AKP yönetimi, 42. maddede de  değişiklik istiyor. AKP, MHP ile yeni bir madde metni üzerinde uzlaşma için çaba sarf ederken, yeni anayasa için acele etmeyecek. 

 

 

 

19 Ocak

 

 

  • DANIŞTAY DA UYARDI – Türbanı serbest bırakmak isteyen iktidara ardı ardına uyarı geliyor, Danıştay Baykanlar Kurulu da sert çıktı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın  ardından Danıştay Başkanlar Kurulu türban konusunda hükümeti uyardı. Danıştay,  hükümetin yargı kararlarına uymak zorunda olduğuna işaret ederek girişimin Cumhuriyetin kazanımlarına aykırı olacağına ve toplumsal barışı zedeleyeceğine dikkat çekti.  Açıklamada “Hukuk devletinin şartlarından en önemlisi olan kuvvetler ayrılığı ilkesine göre anayasamızda, yasama ile yürütme organları ve idarenin, yargı kararlarına uymak zorunda olduğu ve bunları ortadan kaldırıcı düzenleme yapamayacakları açıkça belirlenmiştir” denildi. 
  • UYARMANIN SONUCU KAPATMADIR – Vural Savaş, RP ve FP kapatma davalarında türban istismarını gerekçe olarak gösterdiğini anımsatarak “Anayasa Mahkemesi de türban  serbestliğini  laikliğe aykırı buldu. Eğer parti kapatma koşulları oluşmuşsa dava açılır” dedi.  Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, başsavcının partilerin anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nda uyması gereken esaslarına ilişkin hatırlatma yaptığını belirterek “Uyarmanın sonucu kapatmadır” dedi.  Emekli Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı Naci Ünver de  başsavcının bildirisinin ciddiye alınması gerektiğini söyledi. 
  • MHP’LİLER TÜRBANA DOLANDI – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın türbanla ilgili “kapatma davasını” da ima eden açıklaması, Başbakan Erdoğan’ın “türbana çözüm” çağrısına “ anayasa değişikliği önerisiyle” destek  veren MHP’de “soğuk duş” etkisi yarattı.  Yalçınkaya’nın açıklamalarıyla ilgili “temkinli” bir üslup kullanmaya özen gösteren MHP’li Oktay Vural, “yargı mensuplarının başörtüsü konusundaki değerlendirmeleri üzerinden siyaset yapmayacaklarını” söylerken, Tuncay Toskay, “MHP hiçbir zaman  anayasal sistemi zorlayacak çözümden yana olmaz” dedi. 

 

 

 

20 Ocak

 

 

  • ERDOĞAN YARGIYA MEYDAN OKUDU – Türban yasağına ilişkin sözlerinin eleştirilmesine dayanamadı.  “Bir rektör çıkıyor darbe çağrısı yapıyor. Kimsin sen? Otur oturduğun yerde” şeklinde siyasi üsluptan  uzaklaşan ifadeler kullanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim önümüze ikide bir anayasayı çıkarmasınlar. En az onlar kadar anayasayı biz de biliriz” diye konuştu. Erdoğan, iktidarın girişimine yönelik Yargıtay ve Danıştay’dan gelen uyarıcı açıklamaları ise “Kimse yasama, yürütme organının üstünde kendini göremez, bulamaz” sözleriyle eleştirdi.

 

 

  • AKP UYARILARA KULAK TIKIYOR – AKP, gelen tüm uyarılara karşın yükseköğretim kurumlarında  türban yasağının kaldırılmasına ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. Akademisyenler, hukukçu ve siyaset bilimcilerden görüş alacak olan AKP yönetimi, bir hafta içinde bir metin oluşturmayı planlıyor. Anayasa taslağını hazırlayan Prof. Dr. Özbudun ise MHP’nin önerisinin türban yasağını kaldırmayacağını, anayasanın 42. maddesinde değişiklik yapılması gerektiğini söyledi.

 

 

 

 

 

21 Ocak

 

 

  • KABADAYILIKLA OLMAZ – Muhalefet ve hukukçular, yargıya meydan okuyan Erdoğan’a ‘Asıl sen yerini bil’ mesajı verdi. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Başbakan Erdoğan’ın yargı kurumlarını kastederek “Kuvvetler ayrılığı varsa herkes yerini bilecek” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi. Özden “Hukuk devletinde son söz yargıda olduğundan, Başbakan’ın tahammülsüzlüğü ve kabadayılığı bırakıp yargı kararlarına saygıyla uyması, cumhuriyetin niteliklerini özenle koruması gerekir” diye konuştu. Özden, Erdoğan’ı “rejim karşıtı bir militan” gibi sürekli gerginlik yaratmakla suçladı. DSP lideri Zeki Sezer, Erdoğan’ın demokrasiye inanmadığını ortaya koyduğunu belirterek “Yargı dahil her şeyi kendine bağlayacak bir sistem oluşturmaya çalışıyor” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ise anayasal kurumların uyarılarına “hakaret eden” Başbakan’ın ülkeyi kaosa sürükleyebileceği uyarısında bulundu. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay da Erdoğan’ın “efelenerek Türkiye’yi yönetme sevdasından vazgeçmesi gerektiğini” söyledi. 
  • AKP’NİN TAHKİM BÜTÇESİ – Hükümetin karşı karşıya bulunduğu tazminatların miktarı 42.2 milyar dolara ulaştı. Söz konusu miktarın tamamına yakını hükümetin Çukurova-Kepez ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu politikalarından kaynaklandı. Adalet Bakanı Şahin, hükümetin bugüne kadar kaybettiği tahkim davaları nedeniyle 198.3 milyon dolar ve 27.8 YTL ödediğini söyledi. Tahkim davalarının başında 19 milyar dolar tazminat talebiyle Telsim geliyor. 

 

 

 

22 Ocak

 

 

  • TÜRBAN YASAĞI UYGUN – Rıza Türmen, üniversitede türban isteyenlere AİHM kararını anımsattı. Türban tartışmalarını değerlendiren  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki Türk yargıç Rıza Türmen, anayasanın 90. maddesi uyarınca AİHM kararlarının yasanın üstünde olduğunu belirtti. “Yasa değişikliği ile AİHM kararı üstüne çıkılamaz” diyen Türmen, türban yasağının Anayasa Mahkemesi kararından kaynaklandığını anımsattı ve  yasağı kaldırmak için kararın değişmesi gerektiğini söyledi. Rıza Türmen, AİHM’nin aldığı kararda da laikliğe atıf yaptığını ve laiklikten kaynaklanan bir yasak olduğunun vurgulandığını belirtirken, “Türkiye’deki demokrasi açısından yasağın gerekliliğini vurguladı. Mahkeme türban yasağını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi yönünden irdeledi ve yasağı sözleşmeye uygun buldu” diye konuştu.

 

 

  • 60 BİN İŞÇİ ATILDI – CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, AKP döneminde sendika hakkını kullanmak isteyen 60 bin işçinin işini kaybettiğini söyledi. İşçi kıyımının AB’ye girme iddiasındaki bir iktidar döneminde gerçekleşmesinin rahatsız edici bir durum  olduğunu belirten Selvi, “İktidarın uygulamaları, demokrasiyi benimsemiş, insan haklarına saygılı, ülke ve milletin birlik  ve  bütünlüğünü isteyenleri kaygılandırır hale geldi” dedi.

 

 

 

 

 

23 Ocak

 

 

  • DAVOS’TA GÜLEN İZİ – ‘İslam ve Batı: Diyaloğun Durumu’ başlıklı raporda tarikat lideri övüldü. Davos Ekonomik Forumu İçin hazırlanan raporda Fethullah Gülen ve okullarına yer verildiği dikkat çekti. Gülen ve okulları raporda, “Türk diyaspora grupları sadece Türkiye’ye değil, örneğin Orta Asya ülkelerine de hizmet eden köklü ve büyüyen programlara sahiptir. Türkiye kökenli Fethullah Gülen hareketi, okul ağını önemli ölçüde büyütmüş ve şuanda 100 kadar ülkede çalışmaktadır” sözleriyle yer aldı. Raporda Avustralya Katolik Üniversitesi’nde de Gülen kürsüsü kurulduğu hatırlatıldı. Kürsü için “Müslüman-Katolik diyaloğunu Avustralya ve Asya-Pasifik bölgesinde büyütme ve yerel diyalog girişimlerinin yanında, üniversitenin uluslar arası diyalog için Asya-Pasifik Merkezi çalışmalarını desteklemektedir” denildi. Raporun kendi türündeki ilk yayın olduğu ve dikkatli bir inceleme içerdiği belirtildi. 
  • TEK ADAM DİKTASI – Sabih Kanadoğlu: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin her türlü yetki ve sorumluluğa sahip olduğunu ileri sürmek kuvvetler ayrılığı konusunda doğru bir fikir ve bilgi sahibi olmamak demektir. Prof. Dr. Ülkü Azrak: Yargı denetiminden hiç hoşnut olmayan bir iktidarla karşı karşıyayız. İktidar kendini TBMM ile eşdeğer görüyor. Kasten kavramlar karıştırılıyor. Çatışma ortamına gidiliyor. 
  • ÖNCE SEN HADDİNİ BİL – CHP Genel Başkanı Baykal, Başbakan  Recep Tayyip Erdoğan’ın yargıyla kavgasına “Külhanbeyi, kabadayı üslubuyla konuşmak bir başbakana yakışır mı? Kabadayı üslubuyla, ‘Haddini bil’ dersen anayasa kurumlarına, birisi de çıkar, ‘Önce sen haddini bil’ der” sözleriyle tepki gösterdi. Baykal “Başbakan kendisini devletin kurumları arasında  bir mücadelenin, çatışmanın, bilek güreşinin tarafı gibi algılıyor. Kurumları emir ve kumanda altına almayı marifet sayıyor” dedi. 

 

 

 

24 Ocak

 

 

  • LAİKLİĞE DARBE YARIŞI – AKP, yargının türban kararlarını devre dışı bırakacak anayasa değişikliği önerisini MHP’ye iletti. AKP, MHP’nin türban yasağının kaldırılması için  anayasanın 10. maddesine yönelik değişiklik önerisi üzerine yaptığı çalışmayı tamamladı. 10. maddenin yanı sıra 13 ve 42. maddelerle ilgili olarak da  değişiklik önerisi hazırlayan AKP, Anayasa Mahkemesi ile Danıştay’ın kararların aşmak için  adım attı. Anayasanın 13. maddesine “yargı kararlarının gerekçesinin özgürlükleri sınırlandırmak için yorumlanamayacağı”na ilişkin hüküm konulması planlanıyor. AKP, “eğitim ve öğretim hakkı” başlıklı 42. maddeye, “Hiç kimse kılık kıyafeti nedeniyle yükseköğretim hakkında mahrum bırakılamaz” ifadesinin eklenmesini önerdi. MHP’li Vural, “Teklifimizi karşılayacak önerilere açığız” dedi. Vural, iki parti yetkililerinin bir araya gelip ortak çalışmayla teklifin hazırlanması gerektiğini belirtti.  AKP, MHP’nin sıcak bakması durumunda öneriyi liderlerin imzasıyla yarın TBMM Başkanlığı’na sunacak. 
  • BAYKAL: YENİ REJİM PEŞİNDELER – CHP lideri Baykal, AKP’nin gizli zannedilen gündeminin alenileştiğini belirterek, “Din devleti tehlikesini görmeyenlere hayranım” dedi. Baykal, türban sorununun altında anayasal sistemin bugünü ve geleceğiyle ilgili arayışların yattığını kaydetti. İktidardakileri laiklikten sıkılmış, bunalmış gördüğünü vurgulayan Baykal, “Anayasa değişirse sokakta başı açık dolaşma zorlaşır” dedi. 
  • DAVOS RAPORU MASKEYİ İNDİRDİ – Davos Ekonomik Forumu için  hazırlanan “İslam ve Batı: Diyaloğun Durumu” adlı raporda Türkiye’nin yüzde 13’ünün El Kaide’ye destek veren muhafazakâr bir İslam ülkesi olarak gösterilmesi, hükümetin son dönem uygulamaları ile BOP’a bağlanıyor. Emekli diplomatlar, son 20 yılda yaşanan dine kayışın Batılı  zenginler tarafından da  görülmeye başladığını belirtiyor. DSP  Milletvekili Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı’ya göre, Erdoğan’ın Davos’a gidişinin iptalinin nedenlerinden biri de bu rapor. 

 

 

 

25 Ocak

 

 

  • TÜRBAN İTTİFAKI – AKP ve MHP üniversitelerde türban yasağının kaldırılması için ortak çalışma kararı aldı. Anayasa değişikliği için  bir araya gelen iki  partinin kurmayları, anayasanın “kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesi ile “eğitim ve öğretim hakkı” başlıklı 42. maddesinde değişiklik yapılmasını benimsedi. 13. maddenin değişikliğinden MHP’nin itirazı nedeniyle vazgeçildi. 10. maddenin MHP’nin  önerdiği şekilde değiştirilmesi kabul edilirken, 42. maddede  yapılacak değişikliğin içeriği netleştirilemedi. Taraflar bugün yeniden bir araya gelecek. 
  • TÜRBANI BIRAK, KRİZE BAK – TÜSİAD Genel Kurulu’ndan hükümete ağır eleştiriler çıktı. Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, dünya ekonomik krizle uğraşırken Türkiye’nin türbanın peşine takıldığını belirterek bunun bedelinin ağır olacağı uyarısında bulundu.  Arzuhan Yalçındağ “Küresel dalga yaşam biçimimize bakmaksızın bizi sürükleyebilir” dedi.  TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç da toplumda kutuplaşma ve gerginlik yaratacak tavırlardan uzak durulmasını istedi. Koç, Avrupa birliği hedefinin canlandırılmasına işaret etti. 

 

 

 

26 Ocak

 

 

  • TÜRBAR KARARI  DEĞİŞTİRİLEMEZ – AİHM Başkanı  Jean-Paul Costa, Leyla Şahin kararının bir içtihat oluşturduğunu belirterek “Bu kararın, mahkemenin Büyük Dairesi’nde 16’ya 1 oyla kabul edildiğini hatırlatmak isterim. İçtihat değişikliği çok nadiren ve değişikliği mecbur kılıcı ve zorlayıcı nedenler olduğunda gündeme gelebilir” dedi.  AİHM’nin Türk yargıcı Rıza Türmen de laiklik ilkesinin dayandığı temeller zarar görürse çözümün eşitliğe değil eşitsizliğe neden olacağını işaret etti.

 

 

  • DİNCİ DİKTAYA GİDİŞ – Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, türbanı anayasaya sokmaya çalışan AKP’nin tutumunu “Dinci dikta, tek adam rejimine gidiş” olarak değerlendirdi. Kanadoğlu “AKP kendisine engel olarak gördüğü yargıyı, kendisine bağlı hale getirmek istemektedir. Buna karşı çıkmak her yurttaşın görevi olmalıdır” dedi. Kanadoğlu, türban sorunu olmadığına dikkat çekerek Türkiye’nin sorununun dini siyasete alet edilmesi olduğunu vurguladı.

 

 

  • ORDU TAVRINI BELLİ EDECEK – Almanya’da yayımlanan Dei Welt gazetesi, “İktidarın MHP ile  uzlaşarak büyük oy çoğunluğunu kullanmaya kalkması akıllıca bir davranış değil” diye yazarken New York Times gazetesinin yorumunda ise “Türkiye’deki  demokrasinin geleceğini yeni dindar sınıfın belirleyeceği kesin gibi görünüyor” denildi. Financial Times AKP ile MHP arasında varılan mutabakatın laik güçlerle “yeni bir sert itişme”ye neden olabileceğinden korkulduğunu belirtti.  Girişimin “kaygı’ya yol açtığını kaydeden gazete, yasağın kaldırılmasının ülkenin imajında “sosyal ve psikolojik” bir değişim anlamına gelmesinden korkan birçok Türk’ü tedirgin ettiğini yazdı.

 

 

 

 

 

27 Ocak

 

 

  • AZINLIĞIN ZORLAMASI – Erdoğan’ın başlattığı türban tartışması giderek sertleşiyor, akademisyenler yaklaşan tehlikeye dikkat çekti. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, üniversitelerde türban serbestliğinin, 90’lı yıllardaki gibi “çarşaf, peçe, sarık ve cüppe’yi de beraberinde getireceği uyarısını yaptı. Akbulut, “O dönemde kızlar çarşafla üniversiteye geldi.  Sarıklı bir öğrenci vardı, 6 ayımızı aldı çözmek” dedi. Türban serbestliğinin “laiklik ve Kıyafet Devrimi’ni yok etmek” anlamına geleceğini vurgulayan ODTÜ Rektörü, üniversitelerin tapu dairesi ya da alışveriş yapılan yerler olmadığını vurgulayarak “hizmet alma – verme ayrımının” yanlış olduğuna da dikkat çekti. 
  • CHP LİDERİ BAYKAL: LAİKLİK TARTIŞILIYOR – CHP Genel Başkanı Baykal, Türkiye’de tartışılan konunun “türban” olmadığını vurgulayarak “Tartıştığımız konu Türkiye Cumhuriyeti’nde laiklik anlayışı var olmaya devam edecek midir, etmeyecek midir? Türkiye’de bundan sonra laik bir Cumhuriyetin devam edip etmeyeceği konusudur. Bunu açıkça böyle söylemeye henüz cesaret edemezler” dedi. Cumhuriyetin etnik ve mezhepsel farklılıkları ile yaşamayı uzun süre “iyi kötü başardığını” dile getiren CHP lideri, AKP iktidarıyla birlikte din-siyaset ilişkisinde kurgusal yanlışlıklara düşüldüğünü belirtti. 

 

 

 

28 Ocak

 

 

  • ·        BÖLÜNME UYARISI – TBMM bu hafta türban tartışmalarına kilitleniyor. Cumhurbaşkanı’nın, bu süreçte “Önemli konuları halkın oyuna sunmakta fayda var” sözüne tepki gösteren CHP’li Özyürek, “Cumhuriyetin temeliyle ilgili konuların referanduma sunulması, halkı böler. Şeriat isteyenler ve karşı olanlar diye ülke bölünmek isteniyor” dedi. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu da “Türkiye’ye şeriat getirilsin mi, diye referandum yapılmaz. Anayasada laiklik olduğu sürece değişiklikle sorun çözülmez. Türbanla ilgili değişikliği, Anayasa Mahkemesi’nin şekil yönünden inceleyemeyeceği düşünülüyor, adlanılıyor” diye konuştu.

 

 

  • ·        LAİKLİK TARTIŞMASI FORBES’TE – ABD’nin eski Savunma Bakan Yardımcısı Perle, Türkiye’deki yükselen eğilimlere ilişkin kaygılarını Forbes dergisinde yazdı. Perle, Erdoğan’ın “pragmatik” olduğunu belirtirken Forbes, “Erdoğan’ı eleştirenler, ülkenin laik hukukunun kademeli olarak ‘yönlendirilmesinin’ çoktan başladığını savunuyor” diye yazdı.

 

 

  • ·        AB KÖTÜ NOT VERDİ – Türkiye’nin kadın-erkek eşitliğinde aday ülkelerden geri olduğu belirtilen AB Kadın-Erkek Eşitliği 2008 Raporu’nda, kadın-erkek eşitliğindeki uçurumun istihdam, parlamentoda temsil ve yönetici kademelerde temsil gibi alanlarda büyük olduğu kaydedildi. İşsizlikte ise Türkiye diğer iki AB aday ülkesinden daha iyi konumda. Türkiye’de çalışma oranı kadınlarda yüzde 26.1, erkeklerde ise yüzde 74.4.

 

 

 

 

 

29 Ocak

 

 

  • ÖZGÜRLÜĞE TEHDİT – Rektörler, AKP ve MHP’nin  üniversitelere türbanla girilmesine olanak tanıyan girişimine karşı birleşti. AKP hükümetinin üniversiteleri türbana açma hazırlıklarına karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. İnönü, Karaelmas ve Sütçü İmam üniversitelerinin rektörleri hükümeti toplumda kutuplaşmalara yol açmaması için uyardı.  İnönü Üniversitesi Senatosu’nun aldığı  kararda herhangi bir düşüncenin siyasi veya dinsel simgelerle kendini ifade etmesinin başkalarının özgürlüğünü tehdit edeceği vurgulandı. 
  • BAŞI AÇIK ÖĞRENCİ KALMAZ – YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme, türbanın önü açılırsa üniversitelerle sınırlı  kalmayacağını söyledi. Yasal yaptırımların başörtüsüne geçit  vermeyeceğini düşündüğünü ifade eden Eşme, bu engelin de aşılması durumunda, Türkiye’nin ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalacağını belirtti. Türban serbestliğinin, okullardaki eğitim ortamını Cumhuriyet öncesine götüreceğini belirten Eşme, “Bazı üniversitelerde birkaç yıl sonra başı açık öğrenci kalmaz” dedi. 
  • TÜRBAN ŞOVU SÜRÜYOR – Tüm Türkiye’de önceki gün yapılan açık lise sınavlarına birçok öğrenci türbanla girdi. Öğrencileri engellemek isteyen yetkililer ise “Bundan sonra böyle. Zaten bu yasak da kalkacak” yanıtıyla karşılaştılar. Eğitim-Sen, “Yargı kararları yok sayılarak fiili durumların yaratılması toplumda kutuplaşmayı yaratacağı gibi, laik eğitim sistemiyle de çelişmektedir” diyerek yetkilileri uyardı. 
  • MAHKEMEDEN DÖNER – CHP grup başkanvekili  Okay ile Kılıçdaroğlu AKP ile MHP’nin türban girişimlerine tepki gösterdi. Okay, türban yasağını kaldıracak herhangi bir anayasa değişikliği önerisinin Anayasa Mahkemesi’nden  döneceğini belirterek, AKP ve MHP, kaçak yapı yapıyor. İmarlı binaya kaçak oda yapmak istiyorlar” dedi. Kılıçdaroğlu iki parti için “Türbanı yaşamın bütün alanlarına getireceğim demekten korkuyorlar” dedi. 

 

 

 

30 Ocak

 

 

  • YABANCI ÜNİFORMA – AKP ile MHP’nin türban uzlaşmasını eleştiren CHP lideri Deniz Baykal, cumhuriyet tarihinde ilk kez Türkiye’nin içine girdiği doğrultuyu tehdit eden bir zihniyetin yaşama geçirilmek istendiğini söyledi. Baykal, “Gelen yaşmak, başörtüsü değildir; gelen Arap, Vahhabi, Abbasi, Emevi İslam yorumunun Türkiye’ye yönelik projesinin bir simgesi olarak Türkiye’deki işbirlikçileriyle birlikte dayatmaya çalıştığı bir yabancı üniformadır” diye konuştu. 
  • HUKUKÇULAR BİR KEZ DAHA UYARDI – AKP’nin yeni anayasa için oluşturduğu Bilim Komisyonu’nun Başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun başta, anayasa taslağını hazırlayan ekipte yer alan hukukçular AKP-MHP uzlaşmasının tehlikelerine dikkat çekerken, anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ülkü Azrak, düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesi durumunda konunun AİHM’ye gideceğini ve yine mahkûm edileceğini söyledi. 
  • KARŞI DEVRİM DÜZENLEMESİ – Akdeniz Üniversitesi Rektörü ve Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Mustafa Akaydın, türbanla ilgili düzenlemeyi “bir karşıdevrim” olarak değerlendirdiğini söyledi. Akaydın, “10Kasım 1938’de  başlatıldığını düşündüğüm karşıdevrimin kırılma noktasındayız. Tehlike giderek büyüyor. Türkiye, Arap, Ortadoğu gibi İslam ülkelerine dönüştürülmek isteniyor” diye konuştu. 
  • DİNİ TOPLUMA DOĞRU – Türbanı serbest bırakacak adımlar Batı kamuoyunda da endişeye yol açtı. ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times, AKP ve MHP’nin türbanı üniversitelerde serbest bırakmak için anlaşmasını, “ülkedeki laikliğe sadık, tutucu kesimi öfkelendirecek ve  daha açıkça dini bir toplumun yolunu açacak bir adım” olarak yorumladı. Haberde, varılan anlaşmanın, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile laikliği savunan ordu ve yargı kurumları arasında daha geniş alanda bir çatışma içinde meydanı hazırladığı” belirtildi. 
  • HEDEF ŞİMDİLİK ÜNİVERSİTE – AKP’nin grup toplantısında  Konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tek hedeflerinin türban yasağını sadece üniversitelerde kaldırmak olduğunu ileri sürerek, “İster partimin içinde desin, ister şuradan, ister buradan, biz burada önemli bir adım atıyoruz. Tek hedefimiz var, üniversite kapılarındaki kızlarımızın mağduriyetini gidermekten başka hiçbir şeyi amaçlamadığımızın bilinmesini istiyoruz” dedi. 

 

 

 

31 Ocak

 

 

  • DÜŞÜNCEMİZ BELLİ – Türkiye’nin gündemine düşen konularda suskunluğunu bozan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, AKP ve MHP’nin türban önerisine ilişkin olarak “Gündemimizde türban konusu var. Bu konuda, bazı basın organlarında çıkıyor; asker ne düşünüyor, diye. Şunu ifade edeyim: Türk toplumunun bütün katmanlarında bu konuda askerin düşüncesini bilmeyen yok” diye konuştu. 
  • TÜRBANI ‘MODA’ BAĞLAYACAK – İktidar partisi AKP çene altı formülünü de zamana göre değiştireceğinin işaretini verdi. AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, başörtüsünde birden çok bağlama şeklinin olduğunu belirterek, bunun modaya göre değişebileceğini söyledi. Nihat Ergün, “Önemli olan yüzün görünmesi, nasıl bağlayacaklarını belirleyemeyiz. Çünkü bu sadece dini ve  siyasi değil aynı zamanda sosyolojik ve estetik yanı olan bir konu. Moda ve tekstil sürekli gelişirken biz insanlara modayı takip etmeyeceksiniz diyemeyiz” diye konuştu. 
  • KENDİ GÖRÜŞÜ – Genelkurmay Başkanı’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin türbanla ilgili düşüncesinin belli olduğu yolundaki açıklamasına yanıt TBMM Anayasa Komisyonu’nun AKP’li Başkanı Burhan Kuzu’dan geldi.  Kuzu, Büyükanıt’ın görüşlerinin “şahsi kanaati” olduğunu ileri sürerek, “Benim  görev alanım dışındadır. Benim gündemimde anayasa değişikliği vardır” dedi. Kuzu, türbanın bağlanma şeklinin yönetmelikle belirleneceğini de söyledi. 
  • YABANCI BASIN TÜRBANI TARTIŞIYOR – Dünya medyası ‘İslam Türkiye’nin laik demokrasisini aşındırmaya mı başladı?’ sorusunu yöneltti. Amerika New York Times gazetesi, türbanın laik kesimde yarattığı endişeye değinirken, İngiliz Financial Times, türbanın “üniversitelerde bir toplumsal devrimin habercisi olabileceğini” yazdı.