Nisan – 2008 ‘ de TÜRKİYE TABLOSU

 Hatice EKEOĞLU

 

 

                                                                 TOKAT CUMOK

 

 

                                                                                            haticeekeoglu@gmail.com

 

 

 

 

 

(Yalanlanmayan eleştirel basın haberleriyle)

    Nisan – 2008’ de  TÜRKİYE TABLOSU

 

 

 

1 Nisan

 

 

• VE DAVA KABUL EDİLDİ – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın  AKP’nin “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle kapatılması istemiyle  açtığı davanın iddianamesi kabul edildi.  Mahkeme, iddianamenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oybirliğiyle, Gül yönünden de kabulüne Haşim Kılıç, Sacit Adalı,Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli’nin karşı oyları ve  oyçokluğuyla karar verildi. Gül de Başbakan Erdoğan ve diğer AKP’liler gibi Anayasa Mahkemesi’nde yargılanacak.  Muhalefet partileri yüksek mahkemenin kararını ‘sürecin normal işlemesi’ olarak yorumladı.  CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, kararı “Beklenen bir karardı. Aksi yönde karar alınabilirmiş havasını AKP yanlıları veriyordu” diye değerlendirirken, MHP Grup Başkanvekili Şandır, gelinen noktanın sorumlusunun AKP olduğunu belirtti. Şandır, “Bunun suçlusu AKP’dir. Ama Anayasa Mahkemesi’nin süreci sorgulanmamalıdır. Herkes de buna saygı göstermek zorundadır” diye konuştu. 
• AB BASKI YAPAMAZ – AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in  kapatma davasına ilişkin olarak “AKP kapatılırsa müzakereler askıya alınır” açıklamasına tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, hükümetin bu tür söylemlere ilk tepki verecek kurum olması gerektiğini  belirtirken “Her karar  AB’nin hoşuna gitmeyebilir. Ama kimse baskı yaparak  hâkimleri etkileyemez. Türkiye’de adalet demokrasinin sigortasıdır” dedi. Rehn’in sözleri Avrupa Birliği’nin yargı organı niteliğindeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarıyla çelişiyor. AİHM, RP’nin kapatılmasına ilişkin davada, “İlgili devlet, Avrupa sözleşmesi normlarıyla çelişen bir siyasi parti projesini , ülkenin demokratik rejim ve iç barışını tehlikeye atma riski taşıyan somut eylemlerle hayata geçirmesinden önce engelleme hakkına sahiptir” demişti. 

 

 

 

2 Nisan

 

 

• AKP YALNIZ KALDI – Bahçeli, AKP ile yollarını ayırdıklarını söyledi. AKP hakkında açılan kapatma davasının  siyasi sonuçlarının daha fazla hissedileceği ve AKP’nin tasarruflarının tartışmaya açılacağı nazik bir döneme girildiğine dikkat çeken MHP lideri, “Türkiye çok ağır tahribatı olacak siyasi bir depremin  öncü sarsıntılarını yaşamaktadır” dedi. Bahçeli, AKP’nin  “imdat” çağrılarına  AB’den  yanıtın gecikmediğine dikkat çekerek, bunun “istediklerini yaptırdıkları bir taşeronu kaybetme telaşından kaynaklandığını” vurguladı. 
• ANAYASA DEĞİŞECEK – AKP’ye açılan kapatma davasını siyaseti zayıflatma çabası olarak değerlendiren  Erdoğan, parti kapatmaları zorlaştıracak anayasa değişikliği üzerinde çalışmaların sürdüğünü söyledi. Erdoğan, “Siyaseti zayıflatma  gayretleri, sadece millete zarar vermez; aynı zamanda  devleti de zaafa uğratır. Devletin ve milletin  ortak çıkarlarını müdafaa etmekle mükellefiz. Zira, devletin ve milletin bekası birbirinden  ayrı hususlar değil, birbirine bağlı hususlardır” dedi. 
• TÜRKİYE ABD’NİN DENEY TAHTASI – Türkiye’de  İslam ve demokrasinin birlikteliği konusunda  bir deney gerçekleştiği görüşü ileri sürüldü. “Ne yazık ki  Türkiye fanus altında  bir deneyden geçiyor” diyen ABD Dışişleri’nde görev yapmış eski bir üst düzey yetkili, ABD yönetiminin AKP’den İslam ve demokrasi arasında köprü görevinde başarılı olması ve  bu modelin diğer Müslüman ülkeler için  bir örnek oluşturması beklentisi içinde  olduğunu ifade etti. 

 

 

 

3 Nisan

 

 

• AKP TÜRBANI BEKLİYOR – AKP yönetimi, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak anayasa değişikliği için  Anayasa Mahkemesi’nin türban ile ilgili kararını bekleme eğilimine girdi.  Mahkeme’nin türbanla ilgili  anayasa değişikliğini sadece şekil yönünden inceleyerek karar vermesi AKP’yi rahatlatacak. AKP, gerilimin ve tansiyonun düşmesi için de  paketi hemen getirmek istemiyor.  Değişikliğe karar verilmesi durumunda temel hak ve özgürlüklerin  de yer alacağı orta çaplı  paket getirilecek. AKP, bu süreçte AB’ye uyum yasalarına öncelik verecek. 301. madde, Türk Ticaret Yasa Tasarısı gibi AB’nin istediği yasalar, hızla TBMM gündemine getirilebilecek. Bu kapsamda 10. uyum paketi hazırlanacak. 
• PEPSİ’YE TÜRBAN CEZASI – Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı Reklam Kurulu, kampanyasında türbanlı fotoğrafları kabul etmeyen Pepsi Cola’ya, 60 bin YTL idari para ve reklamı durdurma cezası verdi. Kurul, “Duygularını Göster” adlı kampanyaya ilişkin katılım koşullarını “kişilik haklarını zedeleyici” “ayrımcılık” olarak değerlendirdi. 

 

 

 

4 Nisan

 

 

• PKK HAMLESİ – Avrupa Birliği’nin yüksek yargı organı Adalet Divanı, PKK’nin eski yöneticilerinden  Osman Öcalan’ın avukatlarının başvurusunu karara bağlayarak, örgütün 2002’de “terör örgütleri listesi”ne  alınması kararını, “savunma” hakkı verilmediği gerekçesiyle hatalı buldu. Adalet Divanı, bu nedenle PKK ve  örgütün bir dönem kullandığı KONGRA-GEL adlarının listeye alınmasının adil olmadığına hükmetti. Liste 2002’den beri 10 kez güncellenmiş olduğundan, mahkeme kararının fiili bir etkisinin olmayacağı ve “AB terör örgütleri listesi”yle ilgili yasal boşluğun devam ettiği belirtiliyor.  2001 sonunda ABD’nin teşviki ile oluşturulan liste, 6 ayda bir AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının onayıyla güncellendiğinden, mahkeme bir liste kararını iptal ettiğinde, çoktan yeni bir liste yürürlüğe girmiş oluyor. 
• İKİ HANELİ ENFLASYON – AKP hükümetinin yıllık enflasyon hedefi ilk üç ayda aşıldı, fiyatlar uçuşa geçti. Küresel kriz hükümetin  ekonomi dünyasının beklentilerini karşılamadaki ataleti de eklenince  fiyatlar uçuşa geçti.  Son bir ayda tüketici fiyatları endeksi yüzde 0.96, üretici fiyatları yüzde 3.17 arttı. Enflasyon, yılın ilk çeyreğinde TÜFE yüzde 3.09’a, yıllık yüzde 4’lük hedefe çok yaklaştı. 
• KAPATMA DAVASI TALANI HIZLANDIRDI – AKP’nin  kapatılması davasıyla birlikte ülke gündemi “siyasal gelecek”te  kilitlenirken, “çevrenin geleceğini karartan” uygulamalarda belirgin bir artış var. Her gün, demokrasiyi ve hukuku yok sayan “yağma yasaları” ardı ardına yürürlüğe giriyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün  de onca yoğunluğuna rağmen “hemen inceleyerek (!) onayladığı” son yasalar arasında, önceki izinleri iptal edilmiş ABD’li Cargill tesislerini “kurtarma” düzenlemesi de var. 

 

 

 

5 Nisan

 

 

• İSTANBUL’UN SİMGESİ TÜRBAN OLDU – Olimpiyat rezaleti! Olimpiyatlara ev sahipliği yapacak olan Çin tarafından hazırlanan kitapçıkta meşalenin geçeceği kentler simge eserleriyle yer alırken İstanbul sayfası küçük bir kızın  türbanlı fotoğrafıyla temsil edildi. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Direktörü Yalçın Aksoy, Cumhuriyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamada İstanbul’la ilgili 3 fotoğraf ilettiklerini, ancak böyle bir fotoğraf göndermediklerinin altını çizerek tepkisini “Çok can sıkıcı bir durum” sözleriyle dile getirdi. 
• İRTİCAİ FALİYETLER SÜRÜYOR – Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Savunma ve Havacılık Dergisi’ne  verdiği röportajda, güncel  konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Büyükanıt, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana din istismarının olduğunu,  irticai unsurların çeşitli vakıf ve dernek çatısı altında faaliyetlerini sürdürdüğünü vurguladı. 
• MEŞRU SORUŞTURMA – Washington’da Türkiye’yi yakından tanımayan çevrelerde AKP’ye yönelik kapatma davasının “siyasi nedenlerle” ortaya çıktığı görüşünün egemen olduğunu ifade eden  Müslüman Ülkeler uzmanı Scott Carpenter, Anayasa Mahkemesi’nin “AKP’nin doğasına yönelik meşru bir soruşturma başlattığını” söyledi. 

 

 

 

6 Nisan

 

 

• HUKUKU ZORLAYACAK ADIMLARA KATILMAYIZ – CHP Genel Başkanı Baykal, Anayasa Mahkemesi’nde görülmekte olan kapatma davası sürecini kesintiye uğratacak girişimlere ortak olmayacaklarını belirtti.  Baykal, “Bu aşamadan sonra anayasada, yasalarda yapılacak değişikliklerin  bir tek anlamı olabilir; AKP’yi kurtarmak. Biz bunda yokuz. Böyle bir girişimin hiçbir aşamasında  olmayız. Buna uzlaşma-uzlaşmama diye de  bakılamaz” dedi. 
• MEB’E DERS – Milli Eğitim Bakanlığı’nın atama yönetmeliğinin yürütmesini durduran Danıştay, bakanlığa adeta hukuk dersi verdi.  Gerekçede, yönetmeliğin “atamalarda keyfiliğe neden olacağına ve kamu yararının ortadan kalkacağına” dikkat çekildi. 
• ‘ARARAT’ GAFI – Türk Eğitim-Sen Başkanı Koncuk, 11. sınıf coğrafya kitabındaki, Türkiye haritasında “Ağrı Dağı”nın adının “Ararat” olarak yazıldığını belirterek, yanlışlığın düzeltilmesini istedi. Koncuk, bakanlık onayıyla 2007 yılında basılan kitaptaki ihmalin affedilemez olduğunu söyledi. 

 

 

 

7 Nisan

 

 

• ESNAF BUNALIMDA – Türkiye’yi sarsan küresel kredi krizinden Tahtakale esnafı da payını aldı.  YTL’nin aşırı değerlenmesi, nakliye ve  üretim giderlerinin yükselmesi, enflasyon dengelerinin bozulması, Uzakdoğu mallarının piyasayı sarması esnafı zor durumda bıraktı. Anadolu’dan gelen müşteri Tahtakale’den ayağını kesti. Maliyetlerin yükselmesi nedeniyle ihracatçı işletmeler ithalata yöneldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin açılan kapanan şirket istatistiklerine 2008 Mart ayında 2007 yılı mart ayına göre açılan şirket sayısı yüzde 1.61 oranında azaldı.  Kapanan şirket sayısı yüzde 53.07 oranında arttı. 2008’in ilk üç ayında ise açılan şirket sayısı yüzde 3.15 artarken, kapanan şirketlerin sayısı yüzde 22.94 arttı. Şirket iflasları yurt çapına yayıldı. 
• EKMEK UCUZ GIDA OLMAKTAN ÇIKTI – Türkiye’de yoksulluk sınırının altında  bir gelirle geçinmek durumunda olan 20 milyona yakın yurttaşın temel gıdası olan ekmek artık yalnızca tefeciyi doyuruyor. Çiftçilerin artan girdi maliyetleri nedeniyle ürünü erken dönemde satması ya da  tüccara borçlanması tefecinin para kazanmasına yarıyor. Buğday stokları tüm dünyada son 30 yılın en düşük seviyesinde. 
• GÜL’ÜN MİLLİ EĞİTİM’E ATAMA AŞKI – Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde  veto edilen atama kararları, Abdullah Gül’den itirazsız onay alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan  gelen 64 atama kararını imzalayan Gül, Başbakan Tayip Erdoğan’ın  kuzeni olan İbrahim Er’i de İlköğretim Genel Müdürlüğü’ne atadı. Erdoğan’ın asker arkadaşı Ahmet Er de Bakanlık Müşaviri oldu. 

 

 

 

8 Nisan

 

 

• GÜLEN ÇETE KURDU – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Fethullah Gülen hakkındaki beraat kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararına itiraz etti.  Başsavcılık, Gülen’in “cürüm işlemek için teşekkül oluşturduğu ve teşekkülü yönettiğini”, ancak bu suç için öngörülen zamanaşımının dolması nedeniyle davanın düşürülmesini istedi. Başsavcının  itirazını Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek… Kurul, “çete” derse Gülen hüküm giymeyecek ama cemaatin “şeriat amaçlı çete” olduğu da vurgulanmış olacak.  Fethullah Gülen’in kitaplarından ve çeşitli konuşmalarından alıntılar yapılan itirazda, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün 21 Nisan 1999 tarihli raporu, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın aynı dönemdeki raporları, tanık anlatımları, yurtdışındaki “Nurculuk” faaliyetleriyle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazı ve belgeleri ile genel müdürlüğün “Fethullah Gülen Örgütü” ile ilgili şirketler, okullar, dershaneler ve vakıflar hakkındaki tespitlerine yer verildi. “Şeriat düzeni getirmek amacının, Avrupa kamu düzenine aykırı olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 4. maddesine göre değiştirilemeyecek  ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan devletin yönetim şekline ve Cumhuriyetin temelini oluşturan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkeleri ile öngörülen anayasal düzene aykırı olduğu” vurgulanan itirazda şöyle denildi: “Işık Evleri’ tabir edilen yerlerde toplantılar yapmaları, insan hakları, demokrasiyle bağdaşmaz.” 
• ERDOĞAN YİNE GERİYOR – Kapatma davasının ardından  sürekli ‘gerilimin tarafı olmayacağız’ açıklamaları yapan  AKP lideri Recep Tayip Erdoğan, üniversitelerde yaşanan kutuplaşma ve çatışmaları görmezden gelerek tansiyonu yükselten açıklamaları sürdürüyor. Parti kongrelerinde  sürekli sağ, sol tartışmasını gündemde tutan Erdoğan, yargıya yönelik eleştirilere de  devam ediyor.  Erdoğan, Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın konuşmalarından alıntılar yaparak devlet kurumlarına karşı tavır aldı. Erdoğan kapatma davası konusunda  yargıyı ve muhalefeti hedef gösterdi. 

 

 

 

9 Nisan

 

 

• AVRUPA’DAN TEHDİT YAĞDI – AB Komisyonu Başkanı Barroso ve Rehn’in ziyareti öncesi AKP davasıyla ilgili hukuki süreci hiçe sayan mesajlar geldi. AB’nin dış politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Solana, AKP’nin kapatılmasının Türkiye’nin AB ile ilişkilerine “darbe vuracağını”, “sonuçlarının da çok kötü olacağını” söyledi.  Türkiye ziyareti öncesi gazetecilere  bilgi veren Barroso’nun, “Türkiye’ye tam üyelik tarihi vermenin mümkün olamayacağını son olaylar da göstermiştir” ifadesini kullanması dikkat çekti. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, AB sürecinin “Türkiye’de istikrar çapası olmasının” kapatma davasıyla “bir kez  daha test edileceğini” söyledi. Türkiye AB KPK Eşbaşkanı Lagendijk, davanın müzakere sürecini yavaşlatabileceğini ancak kesintiye uğratmayacağını belirtti. 
• SÖZ  HUKUKTA – Siyasetin çözüm üretmesini isteyen Erdoğan’a Baykal’dan yanıt. AKP’nin kapatılmasının çok ağır siyasi ve ekonomik sonuçlara yol açacağını ima eden Erdoğan,  siyaset kurumunun bu sorunu çözmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, “ Ülke ve millet menfaatleri söz konusu olduğunda diğer siyasi partilerin de  çözüm için mutabakat zemininde buluşacağını umuyoruz” dedi. Baykal, kapatma davasını düşürmeye yönelik girişimlerle ilgili olarak  “Demokrasi paketleri aşkı ortaya çıktı. Laiklik ilkesini boğazlayacaksınız da sesi fazla çıkmasın diye demokrasi davulu mu çalıyorsunuz? Ortada anayasa ihlali varsa, çözüm siyasetin işi değil, artık hukukun işi” diye konuştu. 
• AKP YARGIYA GÜVENMİYOR – Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesinden  dava açılabilmesini anayasa gereği “sorumsuz” olan cumhurbaşkanının iznine bağlamaya hazırlanan AKP hükümeti, siyasi sorumluluğu üstünden atarken yargıya güvensizliğini de ortaya koyuyor. Teklifin yasalaşması durumunda 301. maddeden, ancak cumhurbaşkanının izni  olması halinde dava açılabilecek. 

 

 

 

10 Nisan

 

 

• BAYKAL’DAN BARROSO’YA RET – CHP lideri, AB Komisyonu Başkanı’nın ayağına gitmeyi reddetti, Meclis’te randevu verdi. Bugün Türkiye’ye gelecek olan Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile kaldığı otelde görüşmesi yolundaki isteği reddeden Baykal, “Görüşme yerinin resmi olmasında yarar var” diyerek TBMM’de randevu verdi. Baykal’ın  “ilke olarak otellerde görüşmelere karşı olması nedeniyle TBMM’deki odasında randevu verdiği öğrenildi. 
• BARROSO’YA MÜFTÜ ISRARI – TBMM’de konuşma yapacak olan Barroso’nun, Fener Rum  Patrikliği ve İstanbul Müftülüğü’nü de ziyaret etmesi planlanıyor. AB ile yapılan protokol ayarlamaları  sürecinde Barroso’nun ilk önce  Patrik Bartholomeus’u  ziyaret etmek istediği, ancak “ekümeniklik” tartışması çıkmasın diye  Ankara’nın da ısrarı ile İstanbul Müftüsü’nü ziyaretini de programına eklediği öğrenildi. 
• AB’NİN ÇİFTE STANDARDI – Barroso’nun “AKP’nin kapatılmaması için gözdağı veren” açıklamaları, tarafsız olması gereken AB’nin siyasal açıdan AKP yanlısı tutumunu da tescil etti.  Oysa AB Komisyonu’nun 1998’den bu yana hazırlamakta olduğu “Türkiye’nin AB yolunda fotoğrafı” özelliğini taşıyan ilerleme raporlarında, yargı bağımsızlığına vurgu yapılıyordu. 
• TÜRBANA SINIRSIZ SERBESTLİK – Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Ahmet Aydın’ın “zina testi” diye sınavda sorduğu sorularla ve dört Alevi kız öğrencinin dini baskılar sonucu okullarını bırakıp köylerine dönmeleriyle uzun süre kamuoyunda yer alan  Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesi başta olmak üzere Amasya merkezinde ve ilçelerinde bir çok okulda türbanlı öğrenciler hiçbir engelle karşılaşmadan okula girip çıkabiliyor. 

 

 

 

11 Nisan

 

 

• BARROSO’DANYARGIYA TELKİN – Türkiye’yi ziyaret eden  AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Başbakan Erdoğan ile  birlikte yaptığı ortak basın toplantısında  AKP hakkındaki kapatma davasıyla  ilgili olarak yorum yapmasının doğru olmayacağını belirtirken , bir yandan da  “Ümit ediyorum ki Anayasa Mahkemesi’nin kararı hukukun üstünlüğü ilkesiyle  uygun olacaktır, Avrupa standartlarıyla  ilgili olacaktır ve AİHM’de Venedik Komisyonu’nun kararları, prensipleri çerçevesinde olacaktır” diye konuştu. 
• LAİKLİĞE KÜRESEL SALDIRI YOĞUNLAŞTI – AB’nin başını çektiği küresel güçler aşındırma çabası içindeler. “Türkiye devletinin dini İslamdır” cümlesinin anayasa metninden çıkarıldığı 10 Nisan, “Laiklik Günü” olarak kutlanıyor. Büyük mücadelelerle 1928’de  uygulanmaya başlayan laiklik, günümüzde ise hem içeriden hem de  küresel güçler tarafından aşındırılmak isteniyor. Bunun son örneği AB Komisyonu Başkanı Barroso’nun “Laiklik bir dinmiş gibi insanlara empoze edilemez. Laiklik, dinin yerini alamaz” açıklaması oldu. 
• CUMHURİYET DOĞUŞTAN LAİK – Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman A. Paksüt, “Bugün bazı yazarlar ve  düşünürler laikliğin Cumhuriyetin kuruluşunda milletçe savunulmuş bir ilke olmadığını, hatta halka dayatıldığını söylüyorlar. Ancak Türkiye Cumhuriyeti doğuştan laiktir” dedi. Laikliğin milli iradenin hedef edindiği ve toplumun sahiplendiği bir kavram olduğunu belirten  Paksüt, laikliğin devletin yaşayan ilkesi haline geldiğini vurguladı. 

 

 

 

12 Nisan

 

 

• DİKKAT ÇEKEN ZAMAN – Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk 28 Mart’ta Pencere köşesinde “Bizim Savcıya ‘Abi’ Nasihati” başlıklı yazısı yayımlandı. Yazıya tepki göstermeyen bakanlık, 29 Mart’ta Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen gazetenin haberini dayanak göstererek soruşturma için harekete geçti. Adalet Bakanlığı’ndan Şişli Cumhuriyet Savcısı’na gönderilen talimatta İlhan Selçuk’un yazısının değil de  Zaman gazetesinin fotokopisinin yer alması dikkat çekti. İlhan Selçuk’u ifade vermek için  çağıran savcıya Selçuk’un sağlık durumu bildirildi.

 

 

• GÜLEN’E AĞIR DARBE YOLDA – Nur cemaatinin yasaklanmasıyla Rusya’daki kuruluşları kapanma noktasına geldi. Bugüne kadar kapatılan dinci kuruluşlar kendi faaliyetleri nedeniyle cezalandırılmıştı. Nurculuğun doğrudan doğruya yasaklanması  ise bu cemaat ile bağlantısı olan kuruluşların sadece ve sadece bu nedenden ötürü kapatılmasının ve dolayısıyla  halen Rusya’nın batı ve orta bölgelerinde faaliyet gösteren okul ve kuruluşların da  etkinliklerine son verilmesinin önü açılıyor.

 

 

• EMNİYET CEMAATLEŞİYOR – CHP’li Ahmet Ersin, emniyet teşkilatında  ciddi ve tehlikeli boyutlarda cemaat kadrolaşması olduğunu belirtti. Ersin “Öyle ki kendilerini AKP’nin arka bahçesi ve  AKP’nin silahlı ve istihbarat gücü olarak gören bu kadrolar, zaman zaman TSK ile  emniyetin arasını açmaya bile çalışmıştır. İktidardan aldıkları güçle, zaman zaman keyfi davranışlar içine girebilmektedirler” dedi.

 

 

• TAVİZ VERİLMESİ ŞART – AB Komisyon Başkanı, AB’nin müzakereleri açma kararı almasıyla Türkiye’nin AB Komisyonu’nun “bazı alanlardaki yetkisini kabul ettiğine” dikkat çekti. Barroso “Yetkililer bunu biliyorlar. Ama  Türk halkının da bilmesinde yarar var. Zaman zaman taviz vermemiz gerekir. Taviz Avrupa’nın uzlaşı ruhudur” iddiasında bulundu.  Barroso, emekçilerin karşı çıktığı sosyal güvenlik tasarısına da  destek çıktı.  Barroso, ziyareti sırasında  türban ve laiklik konusunda Başbakan Erdoğan’ı memnun edecek açıklamalar yaptı. Barroso, herkesin bireysel haklarının saygıyla karşılanması gerektiğini belirtirken , bu olduğunda iyi niyet çerçevesinde bir “ödün alanı” yaratılmış olacağını söyledi. Barroso, türban konusunda her kadının inancı, görüşü ne olursa olsun, kendi özgür seçimini yapabilmesinin esas olduğunu da belirtti.

 

 

 

 

 

13 Nisan

 

 

• YARGITAY’DAN 24 DELİL – Başsavcılık, Gülen cemaatinin ‘şeriat amaçlı çete’ oluşturduğunu kanıtlarla gösterdi. Yargıtay’ın beraat kararına itiraz eden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülen’e getirdiği çetecilik suçlamasını 24 kanıtla belgeledi. Kanıtlar arasında Gülen’in, “Esnek olun, sivrilmedin can damarlarında dolanın. Kuvvet dengesi yoksa kuvvete başvurmayın. Fuzuli kahramanlık yerine ele geçirmeyi tercih ederim” ve “Oyunu dünyaya göre oynuyoruz. Bütün dünyaya talibiz” gibi sözleri de var.

 

 

• EMEKLİYE FAZLASIYLA CÖMERTİZ – Washington’da George Washington Üniversitesi tarafından düzenlenen bir konferansta ve düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nde konuşan Şimşek, Türkiye’de emekli maaşları konusunda “çok cömert” davranıldığını ileri sürdü. Şimşek, OECD’ye üye ülkeler arasında Türkiye’nin en yüksek emekli maaş oranına sahip olan ülke olduğunu söyledi.

 

 

• ARINÇ’TAN ‘KANLI, ŞEYTANLI’ KONUŞMA – Eski TBMM başkanı Arınç, ülkenin yakın siyasi tarihte darbelerle, muhtıralarla karşı karşıya kaldığını söyledi.  2002 seçiminin “devrim” niteliği taşıdığını ileri süren eski TBMM Başkanı Arınç, “Demokrasilerde sandık ve seçimi temel ilke kabul edenler şunu da bilmelidirler ki;iktidarların el değiştirmesi kanlı olmamalıdır, şeytani olmamalıdır” diye konuştu.

 

 

 

 

 

14 Nisan

 

 

• KÜRESEL KRİZE BAŞKALDIRI – Finansal krizlerin faturasının son 200 yıldır çalışanlara çıktığını vurgulayan dünya çapındaki 27 bin ekonomist ve gazeteci, ortak bir kampanya başlattı. “Spekülasyon ve çöküş: Bu kadar yeter!” denilen bildiriyle ABD merkezli küresel krizin “açgözlü  spekülatörlerin” eseri olduğu vurgulandı. 
• ZOR GÜNLER ÇOK YAKINDA – Ekonomist Mustafa Sönmez tarafından Petrol-İş için yapılan araştırma “işlerin yolunda olmadığını” ortaya koydu: Gerçek enflasyon da , gerçek işsizlik de  yüzde 20’lerde; büyüme tıkandı, Türkiye derin bir krize sürükleniyor; zaaflar derinleşti, emekçilere daha zorlu yaşam koşulları dayatılıyor. 

 

 

 

15 Nisan

 

 

• GÜLEN HUMEYNİ GİBİ – ABD’nin Ortadoğu ve İran uzmanı Michael Rubin,kendi hükümetini uyardı. Neo-con (yeni muhafazakâr) çizginin düşünce kuruluşlarından “Ameriken Enterprise Institute” araştırmacısı Michael Rubin, Fethullah Gülen’i, İran İslam Devrimi’nin lideri Ayetullah Humeyni’ye benzeterek Amerikan yönetimine, “AKP hükümetini desteklemeyin” çağrısında bulundu.

 

 

• KARA TABLO – ABD’de  yayımlanan The Wall Journal gazetesine göre Türkiye’yi durgunluk içinde enflasyon, yani stagflasyon bekliyor. Gazetede yer alan bir analizde, Türkiye’de enflasyon yükselirken büyümenin yavaşladığına dikkat çekilirken, bu tür ekonomilerde sahnenin “stagflasyonist senaryo” için hazırlandığı görüşü dile getirildi.

 

 

• AKP’DE 301 ÇATLAĞI – AKP’nin hazırladığı, 301. maddede değişiklik öngören düzenlemeyi Adalet Komisyonu’na sevk eden TBMM Başkanı Köksal Toptan, tasarıdaki kovuşturma iznini Cumhurbaşkanına veren düzenlemeyi doğru bulmadığını söyledi. 301. madde kapsamındaki suçlarda çok ciddi bir cezai inceleme gerektiğine dikkat çeken Toptan, “Şahsi kanaatim odur ki böyle bir organla donatılmamış Cumhurbaşkanlığı makamını çok zor durumda bırakabilir” diye konuştu.

 

 

 

 

 

16 Nisan

 

 

• ÖNCE ÇÖKERTTİLER ŞİMDİ UYARIYORLAR – Dünyaya kıtlık uyarısında bulunan ve zengin ülkelere  yoksullara gıda yardımı yapması çağrısında bulunan Dünya Bankası, gerçekte Türkiye gibi gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerde teşvikleri üretimden ayırıp, kamuyu işlevsizleştiren politikalarıyla kriz ortamını kendi eliyle hazırladı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin hububattan çekilmesiyle Türkiye’de üreticinin kaybettiği, hükümetlere yakın aracıların kazandığı bir düzen ortaya çıktı. Türkiye’nin 1999’da  Uluslar arası Para fonu (IMF) ile stand-by, 2001 yılında da Dünya Bankası ile Tarım Reformu Uygulama Projesi’ni imzaladığını anımsatan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, “Türkiye’de bugünkü tarımın  çöküşünden bu iki kuruluş sorumludur. Türkiye’de tarımı 1999’dan bu yana kesintisiz olarak Dünya Bankası ve IMF yürütmektedir” dedi. 
• İLİŞKİNİN KÖŞE TAŞI LAİK DEMOKRASİ – ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu müsteşar yardımcısı Matt Bryza, Türkiye ile ABD  ilişkileri için Türkiye’nin  laik demokratik yapısının büyük önem taşıdığını belirtti. Avrupa Parlamentosu  Türkiye-AB Karma Parlamento Eşbaşkanı Hollandalı parlamenter Joost Lagendijk, AKP’nin üniversitelerde türban yasağının kaldırılması yönündeki zamanlamayla stratejik hata  yaptığını söyledi. 
• GELECEĞİMİZ TEHDİT ALTINDA – Çiftçiler, tekellerin GDO’lu tohumlarına, kimyasal gübrelerine ve ilaçlarına mahkûm hale geldi. Tarım şirketleri tarafından benimsenen tek tip üretim, biyoçeşitliliği yok ediyor ve geleceğimizi de tehlikeye atıyor. GDO’lu tohumlarla yapılan endüstriyel tarım yüzünden dünyada ciddi bir gıda krizi yaşanıyor. 

 

 

 

17 Nisan

 

 

• ÖZGÜRLÜK MAKYAJI – AKP, kapatılma davası açılınca Avrupa Birliği’ni ve demokratik reformları anımsadı. Anayasada yalnızca siyasi partilerin kapatılmasını güçleştirecek bir değişiklik yapmanın sakıncalarını gören AKP Yönetimi, bunun yerine  parti kapatmayı zorlaştıracak düzenlemenin de içinde yer alacağı 12 ve 40 maddelik iki ayrı paket hazırladı. AKP’liler pakete bugüne değin ayak sürüdükleri çocuk hakları, kadın-erkek eşitliği, Türkiye milletvekilliği ve kamu denetçiliği gibi düzenlemeleri de dahil etti. Taslaklar, Erdoğan’a sunulacak. Değişikliğin yapılıp yapılmayacağı, hangi paketin getirileceği, muhalefetle nasıl bir uzlaşma aranacağı konuları da Erdoğan’ın siyasi kararına bırakıldı. AKP Merkez Yürütme Kurulu’nun hafta başında tüm bu konularda bir karar verilmesi bekleniyor. Kapatma davasıyla ilgili savunma hazırlıkları da  Başbakan Erdoğan’a sunuldu. 
• ABD VE AB DESTEKLEDİ AKP HÜKÜMETİ SEYRETTİ – Tarımda Dünya Bankası politikaları ile hareket eden AKP hükümeti, Türkiye’deki tarım kredi satış kooperatiflerini işlevsizleştirirken hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Avrupa Birliği üreticilerini doğrudan destekledi. Üreticilere ABD’de Ürün Kredi Kuruluşu (CCC) vasıtasıyla ucuz kredi sağladı, ürünlerini kötü zamanlarda Tarım Bakanlığı’na satma olanağı getirildi. 

 

 

 

18 Nisan

 

 

• UNAKITAN BAĞLANTISI – TMO’nun yaklaşık iki hafta önce yaptığı toplam 31 bin 452 tonluk çeltik satışında, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan ile birlikte hareket eden Akel Şirketler Grubu 5 bin 676 ton ile yüzde  18’lik pay aldı. TMO’nun satış yaptığı dönemde çeltikten üretilen pirinç fiyatları yüzde 58 artınca, Akel TMO’nun satışından büyük kâr elde etti. 
• ISMARLAMA BİLDİRİYE KINAMA – AKP’nin Avrupa Konseyi’nden kapatma davası konusunda bildiri talebi tepki yarattı. CHP grup başkanvekilleri AKP’lilerin ‘bildiri siparişi’ni kınayarak TBMM Başkanı’nın bu utanç tablosunu gidermesini istedi. “Türkiye müstemleke devleti değildir. Bu hareket, AKP ve onun yandaşlarının Türkiye’nin bağımsız bir ülke olduğunun bilincinde olmadıklarını göstermiştir” diyen başkanvekilleri, AKPM Başkanı De Puig’e de “Türkiye’yi gammazlayanlar halkın temsilcisi sayılamaz. Onlara güvenmeyin” diye seslendi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı  Luiz Maria de Puig’in Türkiye’yi kınayan deklarasyon  teklifinin Türk heyetinden  geldiğini açıklaması, AKP’nin, kapatma davasının açılmasından sonra  Türkiye’yi  özellikle Avrupa kurum ve kuruluşlarına organize biçimde şikâyet etme çabası içinde  olduğunu gösterdi. Dava ile ilgili olarak AB kurumlarıyla temas kurulmasına ilişkin son kararı Başbakan Erdoğan’ın verdiği öğrenildi. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, ABD’nin AKP’nin kapatılma davasıyla ilgili gelişmeleri yakından izlediklerini söyledi. Wilson, ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın bu konuyla ilgili Washington’da  konuştuğunu anımsatarak, “Gelişmeleri çok yakından izliyoruz ve konunun Türkiye’nin demokratik sistemi içinde ve Türkiye’nin bağlı olduğu laik ilkelere saygı çerçevesinde çözülmesini çok arzu ediyoruz” diye konuştu. 
• TERÖR ÖRGÜTÜYLE GİZLİ TEMAS – Erdoğan’ın, Bush ile “Türkiye’ye, kullanılabilir istihbarat desteği verilmesi” mutabakatının sağlandığı görüşmenin hemen ardından, ABD’nin gizli servis mensuplarının  PKK ile temas kurduğu ve “ Ya PKK’de kalıp hedef olursunuz ya da  PJAK’a geçip bizimle birlikte çalışırsınız” önerisi getirdiği ortaya çıktı. 
• KUTLU DOĞUM HAREKÂTI – 14 Nisan’da  başlayan ve 20 Nisan’a kadar sürecek hafta boyunca 13 bin 268 etkinlik gerçekleştirilecek. Öğrencilerin ve çocukların da “hedef kitle” olarak belirlendiği etkinlikler çerçevesinde öğrencilere defter-kalem dağıtılacak, kompozisyon, şiir ve hadis ezberleme yarışmaları yapılacak, çocuk yuvaları ziyaret edilecek, öğrencilere vaaz ve konferans verilecek. 
• ÖĞRENCİLERİN BEYNİNİ YIKIYORLAR – Hasan Ali Yücel Lisesi’nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Fatma Yakar’ın namaz kılmayan bir gencin başına gelenlerin anlatıldığı bir filmi izletmesi tepki çekti. 

 

 

 

19 Nisan

 

 

• AKP SİPARİŞİ TAMAM – Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türk parlamenterlerden gelen talep üzerine 21 imzalı bir bildiri yayımladı. Bildiride yargı bağımsızlığına saygı vurgusu yapılmakla birlikte örgütlenme ve ifade özgürlüğünün de önemine atıfta bulunuldu.  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne dikkat çekilen bildiride, “Türk yargısının, parti kapatma ve siyasi yasak konusunda, AİHM’nin verdiği örnek kararları dikkate alması” istendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yayımlanan bildiri için partisinden talep geldiği yolundaki suçlamaları reddederken, suçlamayı getirenlerin ispatlaması gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, “Buradaki olay,bizim, ne yazık ki Türkiye’de alışageldiğimiz bir iktidar-muhalefet mücadelesinin, beyaza siyah deme gayretinin şu anda Avrupa’ya yansıtılması çabasıdır” dedi. 
• KUTLU DOĞUM SINIRLARI AŞTI – Türkiye genelinde 13 bini  aşkın etkinlikle kutlanacak olan Kutlu Doğum Haftası Almanya, Kosova, Makedonya ve Türkmenistan’da da yapılacak. 
• YANDAŞ RAPORTÖR – Cumhurbaşkanı seçimindeki 367 kararı alınması sırasında karşı oy kullanan Anayasa Mahkemesi Başkanı  Haşim Kılıç, 367 kararını anayasaya aykırı bulan ve “parlamentonun yetkilerini gasp ederek  demokratik rejimi tehlikeye atma, rejimin niteliğini yargıçlar oligarşisine dönüştürme” yolunda adım olduğunu savunan Ali Rıza Çoban’ı raportör olarak atadı. 

 

 

 

20 Nisan

 

 

• ‘MANEVİ DEĞERLER’ AYARI – Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’na bağlı sanat galerisinde eserlerini  sergilemek isteyen sanatçılar sansür uygulamasıyla karşı karşıya kalıyor. Galeri yönetimi tarafından sanatçılara imzalatılan sözleşmelerde, sergiler öncesinde düzenlenen açılış kokteyllerinde sunulacak ikramlar sıralanırken alkollü içeceklere yer verilmiyor. Sözleşmede yer alan “Eserlerin, politik ve ideolojik amaçlara yönelik, manevi değerler ve inançlar gibi hususları zedeleyici, değer yargılarını küçültücü, kışkırtıcı, sömürücü, gelenek ve  göreneklere aykırı olmaması gerekmektedir” şeklindeki ifade sanatçıların tepkisini çekiyor. 
• YETKİ BAKANDA – Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesinin değiştirilmesine ilişkin yasa önerisi, Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Cumhurbaşkanına verilen “kovuşturma” iznine dönüştürülerek Adalet Bakanı’na verildi. 

 

 

 

21 Nisan

 

 

• ÖZERKLİĞE AKP DARBESİ – AKP, devlet kademelerinin her katında kadrolaşmakla yetinmeyerek “özerkliği” esas olan kurumlara da müdahale ediyor.  Hükümetin müdahaleleri eğitimden spora, sivil toplum kuruluşlarından sanata, basına kadar her alana yansırken YÖK, TFF, TRT Kızılay, Türk-İş gibi kurumlar yakın yada yandaş isimlere teslim edildi. AKP bu sayede söz konusu kurumların yönetimini de kaynaklarını  da ele geçiriyor. Başbakanlık, Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi’nin tüzelkişiliklerini  ortadan kaldırarak Kültür Bakanlığı’na bağlı kuruluş haline getirmek amacıyla yasal düzenleme hazırlığı yürütüyor. Hükümetin, serbest muhasebecilerle ilgili yasayı değiştirme hazırlığı, Türkiye’nin her tarafından alanın çalışanlarını son derece rahatsız ediyor. Sırada üniversiteler de var.

 

 

• İLKÖĞRETİMDE İRTİCA DAYATMASI – İzmir’de Yüzbaşı Şerafettin İlköğretim Okulu’ndaki bir bayan öğretmenin, öğrencileri türban takmaya ve  Adnan Oktar’ın “Harun Yahya” adıyla yazdığı ve şeriat yanlısı “Sivrisineğin Mucizesi” kitabını okumaya zorladığı belirtildi. Öğretmenin 4 yılda 5 okul değiştirdiği vurgulandı.

 

 

• KUTLU DOĞUM’DA TEHDİT – Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen ve Genelkurmay’ın 27 Nisan bildirisinde adı geçen Mustazaflar ile Dayanışma Derneği’nin (Mustazaf-Der) Adana’daki Kutlu Doğum Haftası etkinliği, dinci gösteriye dönüştü. Tehdit dolu mesajların verildiği etkinlikte konuşan Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, “Yeryüzünü Allah’ın rengine boyayacağız, kamusal alan dahil her yeri Muhammedi renge boyayacağız. Kutlu doğum haftaları nisana sığmıyor. Artık nisanı beklemeyeceğiz. Kutlu doğum kutlamaları mart’ta başlayacak, mayısa sarkacak. Dünya savaşlarında 55 milyon kişi öldü. Bu dünya Müslümanlara teslim edilmezse oluk oluk kan dökülecek” dedi.

 

 

• ORTA ÇAĞ GÖRÜNTÜLERİ – Amasya’da Anadolu Gençlik Derneği’nin düzenlediği haremlik-selamlık kutlu doğum etkinliğinin ardından, il müftülüğünün Sultan Beyazıt Camii’nde düzenlediği kermes de  ortaçağ görüntülerine sahne oldu. Amasya Müftülüğü, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle 14-20 Nisan tarihleri arasında  Sultan Beyazıt Camii’nde seminer. Kermes gibi çeşitli etkinlikler düzenledi.  Cami avlusunda stand  kuranların çoğunun kara çarşaflı kadınlar olması, Amasya’daki pek çok lise öğrencisinin de  kermesi ziyaret etmesi dikkat çekti.

 

 

 

 

 

22 Nisan

 

 

• GAZETECİYE SANSÜR – Pirinç kuyruklarını gidermek yerine  medyayı engelleme çabası. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Adapazarı Bürosu’nda  dün sabahtan itibaren yeniden başlanan ucuz pirinç satışı sırasında ilginç görüntüler ortaya çıktı. Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü, ucuz pirinç almak için oluşan metrelerce uzunluğundaki pirinç kuyruklarının medyada yer almasını engellemek için birimlerine kuyruk fotoğraf ve görüntülerinin çekilmemesi için yazı gönderdi. Gazeteciler bunun üzerine tel örgülerin arkasından  pirinç kuyruklarını görüntüledi. Vatandaşlar kuyrukta beklerken ofiste tanıdıkları olanlar sıkıntı çekmedi. Güvenlik görevlileri lojman sahası içerisinde bulunan evlere pirinç servisi yaptı. Resmi araçla gelen 3 memurun kuyruk olmayan ofisin arka kısmına araç çekerek ucuz pirinçleri yükleyip ofisten ayrıldığı iddia edildi. 
• İŞTE PİRİNÇ ZENGİNLERİ – Toprak Mahsulleri Ofisi’nin dağıttığı toplam 31 bin 452 ton çeltiğin yüzde 59.2’sine tekabül eden 18 bin 628 tonunu 8 firma aldı. Bu firmalara ortalama 2 bin 329 ton çeltik verilirken, geriye kalan 71 firma ortalama 181 ton çeltik alabildi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan’ın şaibeli mısır ithalatında iş yaptığı Akel Grup Şirketleri’nden Ak-Ün Gıda, Yetiş Gıda, ve Akel Gıda’ya toplam 6 bin 595 ton çeltik dağıtıldı. En fazla çeltik dağıtılan firmalar arasında sekizinci sırada da, hükümete yakınlığıyla bilinen Torunlar Gıda yer aldı. En fazla çeltik 4 bin 728 ton ile Göze Tarım’a verildi. 
• AKP SİPARİŞİNİN BELGESİ – Tuğrul Türkeş, yüz yüze görüştüğü AKPM Başkanı de Puig kendisine 3-4 Nisan tarihinde Petersburg’da yapılan Göç Komitesi toplantısında Türk heyetinin AKP’li başkanı Çavuşoğlu’nun parti kapatma davasının kınanması için talepte bulunduğunu söylediğini açıkladı. Türkeş, AKP’lilerin ‘muhalefet uyduruyor’ iddialarına karşılık Petersburg’daki Göç Komitesi toplantısına katılanların imzasını gösterdi. Türkeş, bu olayların, kısa bir süre önce Türkiye’yi ziyaret eden Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun da  hangi koşullar altında ülkeye geldiğiyle ilgili ciddi şüpheleri içerdiğini belirterek “Acaba Avrupa Komisyonu nezdinde de Avrupa Konseyi’nde olduğu gibi yoğun bir lobi faaliyeti yürütüldü mü?” diye sordu. 

 

 

 

23 Nisan

 

 

• İSLAMİ YAŞAM DAYATILIYOR – Toplumsal hayatın her alanı dini esaslara göre yeniden biçimlendirilmek isteniyor. Bürokratik atamalarda dini değerlendirmeler dikkate alınarak eğitimden spora, günlük yaşama kadar dini temel alan bir tarz, topluma egemen kılınmaya çalışılıyor. 
• AYAKLAR BAŞ OLAMAZ – Emekçilerin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama kararına Tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Sendikalar alınan kararları dinlemezse hoş olmaz” dedi.  Başbakan Erdoğan, her ilde valilerin miting yapılacak meydanların iznini verdiğini belirterek “Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar” diye konuştu. 
• SONUÇ ALDATMACA – 1 Mayıs’ın  bayram olması için  hem kendilerinin hem de AKP’lilerin teklif verdiğini, Bakanlar Kurulu’nun da konuyu görüştüğünü belirten CHP lideri Deniz Baykal, sonucun hayal kırıklığı ve aldatmaca olduğunu söyledi. Baykal, “Emek yok, işçi, sendika, çalışan, barış yok, tatil de yok” diye konuştu. 
• TAKSİM’DE KARARLILAR – Emek örgütü temsilcileri, AKP hükümetinin 1 Mayıs’ın tatil günü olarak ilan edileceği şeklinde bir hava oluşturup emekçileri kandırdığını bildirirken, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, “Ayakların baş olduğu yerde kıyamet kopar” diyen Başbakan Erdoğan’a “Ayaktakımının cevabını 1 Mayıs’ta alacaksınız” diye yanıt verdi. Taksim’in emekçiler dışında tüm etkinliklere açık olduğunu işaret eden Çelebi, 1 Mayıs’ta adalet, eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi için Taksim’de olacaklarını yineledi. 

 

 

 

24 Nisan

 

 

• RÜŞVET DAYANIŞMASI – Azerbaycan’ın AKPM’de AKP’nin ısmarlama bildirisini neden imzaya açtığı ortaya çıktı. AKPM’deki Türk Grubu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun AKP’ye yönelik kapatma davası ile ilgili bildiriyi  imzaya açan Azerbaycan ile yakın ilişki içerisinde olduğu bildirildi. Çavuşoğlu’nun  AKPM adına gözlemci olarak izlediği Azerbaycan seçimlerinde 1.2 milyon dolarlık rüşvet karşılığında usulsüzlük raporlarının gündeme alınmasını veto ettiği ve bu nedenle 3 Azeri gazetesinin genel yayın yönetmenleri tarafından Başbakan Erdoğan’a şikâyet edildiği öğrenildi. 
• 23 NİSAN’A GÖLGE DÜŞTÜ – Ankara 19 Mayıs Stadyumu’ndaki törenlerde hiçbir yerde Atatürk posteri olmaması ve türbanlı izleyicilerin sayısının bir hayli fazla oluşu dikkat çekti. Şanlıurfa’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına alternatif olarak Milli Görüşçü Anadolu Gençlik Derneği, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında türbanlı çocukları sahneye çıkararak ilahiler okuttu. 
• TARİKATÇI FUTBOLCU İSTEMİYORUZ – Fethullah Gülen’e  yakınlığı ile bilinen Galatasaray kaptanı Hakan Şükür’ün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Haftası’nı görmezden gelip, dinci kesimce gündeme getirilen Kutlu Doğum Haftası ile ilgili olarak yaptığı dini içerikli açıklamalar, Sarı – Kırmızılı camiayı öfkelendirdi. G. Saray, Hakan Şükür’ün 23 Nisan haftasını görmezden gelip Kutlu Doğum Haftasına Yönelik “dini içerikli” açıklamaları nedeniyle ayağa kalktı; Divan’a şikâyet mektubu yağdı. 

 

 

 

25 Nisan

 

 

• ANAYASA DERSİ – AKP hakkındaki kapatma davasında AB’den gelen eleştirilere tepki gösteren Osman Paksüt, “Onların bizim anayasamızdan haberleri yok demek ki. Onlara anayasanın 138. maddesini hatırlatmak gerekiyor” dedi.  Söz konusu maddede, “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez” deniliyor. 
• AKP’DE ÖZELEŞTİRİ – AKP Milletvekili Vahit Erdem, partisinin merkez sağ parti olamadığını, türban nedeniyle anayasa değişikliğinin yapılmasını doğru bulmadığını söyledi. Erdem, “Anayasa değişikliği iç gerilmeleri son safhaya getirdi ve bugünkü tablo ortaya çıktı” dedi. 
• İŞÇİLER ÖZÜR BEKLİYOR – DİSK Başkanlar Kurulu olağanüstü toplantısında bu yıl 1 Mayıs’ın  Taksim’de kutlanması yönündeki kararlılığını sürdürdü.  DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, 1 Mayıs’ta Taksim’de olmanın demokratlığın temel ölçütü olduğunu belirterek, “Bizler bu ülkenin ‘ayaktakımı’ olarak 1 Mayıs’ta  Taksim’de olacağız” dedi. Çelebi yakışıksız söylemi nedeniyle Erdoğan’a emekçilerden  özür dilemesi çağrısında bulundu. Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel de 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamaya kararlı olduklarını vurgularken, “Biz 31 yıldır Taksim’de olmayanı yaşamak istiyoruz. Elimizde çiçeklerimiz, kardeşlik , özgürlük türküleri söyleyerek herkese açık olan  bu meydanda 1 Mayıs’ı kutlamak istiyoruz” dedi. Şiddete başvurmayacaklarını söyleyen Türkel, devletin de sakin olmasını istedi. 
• HÜKÜMET ARACI OLDU – atv-Sabah grubunun Katar ortaklı Turkuvaz Medya’ya satışında, AKP’nin ciddi bir aracılık yaptığı belirtildi. Bu nedenle son beş ay içinde Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın  yanı sıra sekiz bakanın da ziyaret ettiği Katar’da, atv-Sabah grubunun satışına ilişkin ilk ciddi temasın geçen yılın sonuna doğru yapıldığı ortaya çıktı. 
• AKP’Lİ ÇAVUŞOĞLU SAVUNMASI – Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Delegasyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Çavuşoğlu, AKPM’de  yayımlanan bildiriyi Azeri heyetinin imzaya açmasıyla ilgili olarak, “O bildiride, Rusun da, İsviçrelinin de, Hollandalının da, Ermeninin de imzası var. O da vekâleten grup başkanlığı görevine baktığı için atmış” dedi. 

 

 

 

26 Nisan

 

 

• KUTUPLAŞMA UYARISI – Anaya Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AKP’ye gönderme yaparak, özgürlüklere tehdit oluşturması bakımından bir kişinin sınırsız iktidarı ile çoğunluğun sınırsız iktidarı arasında özde bir fark bulunmadığını vurgularken “Hissedilen korkular göz ardı edilemez. Yaşanan hayat tarzlarının İdeoloji haline geldiği bir dünyada duyulan güvensizlik ve korkular, acilen değerlendirmeye alınmalıdır. Kutuplaşmaların bu ülkeye ağır bedeller ödettiği hepimizin malumudur” dedi.

 

 

• KADROLAŞMA AKP’LİLERİ DE RAHATSIZ ETTİ – AKP Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem, atamalarda liyakatin esas alınması gerektiğini, ancak partisinin buna önem vermediğini söyledi.  Atamalarla kamuoyunda çok şüphe oluştuğunu belirten Vahit Erdem, “Hep belli kişiler ve belli görüşteki insanların atandığı kanaati var.  Türkiye Cumhuriyeti hepimizin. Hiçbir partinin değil. Bence AKP (…) çok fazla kadrocu görünmemeliydi. Maalesef böyle görürdü. Bizim gibi grubu büyük olan partilerde kan değişikliğine ihtiyaç vardır. Nedense, kabinemiz hep aynı isimlerden oluşuyor” diye konuştu.

 

 

• SÜBYANCI SUÇLAMASI – Topkapı Sarayı’nın Kutsal Emanetler Bölümü’nde hafız olarak görev yapan S.E. internette tanıştığı, yaşları 14 ile 16 arasında değişen onlarca çocukla cinsel ilişkiye girdiği iddiasıyla tutuklandı.

 

 

• ‘EVET 3 EŞİM VAR’ – 4  eşi olduğu yolundaki iddiayı yalanlayan Tekbir Giyim’in sahibi Karaduman, 3 eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadığını açıkladı. Karaduman, “Benim inancımda da bunlar yasak şeyler değil” diye konuştu.

 

 

 

 

 

27 Nisan

 

 

• BAYKAL: ÜLKE YOL AYRIMINDA – CHP’nin 32. olağan kurultayında Baykal dışında hiçbir aday adayı gerekli 253 delegenin imzasına ulaşamadı. Yeniden genel başkan seçilen Baykal, muhaliflere “Yol ayrımında olan Türkiye elden gidiyor, önce AKP’yle mücadele edin” mesajını verdi. Baykal, “Türkiye laik bir  Cumhuriyet olarak mı devam edecek yoksa ılımlı bir İslam devletine mi dönüşecek?” dedi. 
• REKTÖR ATAMALARI TARTIŞMALI – Malatya İnönü Üniversitesi’nde düzenlenen kurultayın sonuç bildirgesinde, önümüzdeki günlerde yapılacak rektörlük atamalarının AKP hakkındaki kapatma davasıyla birlikte tartışmalı hale geldiği belirtilerek dava sonuçlanana kadar atamaların ertelenmesi çağrısı yapıldı. 
• VAKİT YAZARI TUTUKLANDI – Anadolu’da Vakit gazetesi yazarlarından 77 yaşındaki Hüseyin Üzmez, 14 yaşındaki B. Ç. Adlı bir kıza tecavüz ettiği gerekçesiyle Mudanya ilçesinde gözaltına alındı. Üzmez çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. B.Ç’nin annesi de kızını zorladığı gerekçesiyle cezaevine konuldu. 

 

 

 

28 Nisan

 

 

• EKONOMİK ALARM – Dünya Bankası, cari açık, yüksek enflasyon ve gelir dağılımı konusunda AKP’yi uyardı.  Dünya Bankası’nın Türkiye raporunda uyarı üstüne uyarı yapıldı. Cari işlemler açığının giderek yükseldiği, enflasyonda hedeflerin tutmadığı, dış açığın tahminleri aştığı vurgulanan raporda, mali dengeler ve kamu borcunun sürdürülebilirliği üzerine baskı kuran yüksek enflasyonun ve büyük cari işlem açığının, faizlerin düşmesini engellediği belirtildi. Raporda yolsuzlukla mücadelede adım atabilmesi için kamu görevlileri yönünden dokunulmazlığın üzerine eğilmek gerektiği savunuldu. Raporda, “Büyümenin sonuçları, bölgelere, sektörlere ve sosyal gruplara yaygınlaşırsa reform çabalarına kamuoyunun desteği daha güçlü olacaktır” denildi. Yolsuzlukla mücadele kurumlarının ve yasal çerçevenin daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Dünya Bankası, bunun gerçekleştirilmesi durumunda yatırım iklimi, kamu sektörünün etkinliği ve daha ileri reformlara halk desteğinin artacağı belirtildi.

 

 

• YARGI BAĞIMSIZLIĞI ŞART – Dünya Bankası raporunda yargıda tam bağımsızlığı sağlayacak reformlar tavsiye edilirken “Yargıçlar ve savcılar şu anda yönetimsel olarak hâlâ yargıda göreve getirme, terfi ve eğitim üzerinde önemli etkisini koruyan Adalet Bakanı’na bağlıdır” denildi.  Raporda  yargı bağımsızlığında iyileşme sağlanması için, yetkililerin yargı sistemi ve  yönetiminde yeniden yapılanmaya odaklanabilecekleri ifade edildi.

 

 

• HÜSEYİN ÜZMEZ ÖZEL KOĞUŞTA – Küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in, tacizde bulunduğu iddia edilen B.Ç’nin annesi L.Ç. ile de ilişkisi olduğu iddia edildi. Üzmez’in yaptıklarına seyirci kalarak cinsel istismarı teşvik ettiği iddiasıyla tutuklanan anne L.Ç’nin “Üzmez, benimle de ilişkiye girdi” diye ifade verdiği öğrenildi.

 

 

 

 

 

29 Nisan

 

 

• ENİRJİDE BÜYÜK OYUN – AKP, Washington yönetiminin baskısıyla Irak politikasında ABD’nin dümen suyuna girmesine karşın küresel enerji rekabetinin geleceğini belirleyecek petrol denkleminde yer bulamadı. Washington yönetiminin, Batılı müttefiklerini  Rusya’nın tekelinden kurtarmak için Irak doğalgazını Türkiye aracılığı ile devreye sokma kararıyla birlikte, Ankara petrol pazarlıklarının dışında kaldı. Buna göre ABD’nin AKP hükümetine Irak’ın enerji kaynaklarına ilişkin biçtiği yeni misyon, petrol üretimi değil, Irak’ın kuzeyindeki doğalgazın taşınması ve Batı hattına eklemlenmesi olacak. AKP hükümeti de göstermelik birkaç açıklama dışında ABD’nin verdiği bu yeni misyonu kabul etti. Böylece Irak’ta petrolün üretimi, işlenmesi ve uluslar arası piyasalara çıkarılması, çoğu ABD kökenli çokuluslu şirketlerin tekelinde kalacak. 
• TÜRKİYE KÖPRÜ OLMAK İSTİYOR – Rusya, İran, AB ve ABD’nin enerji alanındaki çıkarları köprü olma hedefindeki Türkiye üzerinde çakışıyor. ABD’nin baskısı nedeniyle İran ile gerçekleştirilmek istenen doğalgaz anlaşması bir türlü imzalanamıyor. Rusya, Ankara’yı, Türkiye-AB doğalgaz boru hattının yapılması durumunda  Mavi Akım’dan gelen gazın fiyatını yükseltmekle tehdit ediyor. Ankara, 2008’de Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Gürcistan, İran, Mısır ve AB ile özellikle enerji konusundaki ilişkilerini yeniden gözden geçiriyor. Ancak bu tutumun ABD’nin istediği çizgiye yakın olması, Türkiye’nin Rusya ve İran ile ilişkilerinin gerilmesine ve de  büyük doğalgaz ve petrol projelerine ket vuruyor. 
• VALİ İŞÇİLERİ TEHDİT ETTİ. – Muammer Güler: ‘Zorla dağıtırız.’ Sendikalar: ‘Kararlıyız’ İstanbul Valisi, Taksim Yasağını Yineledi, ”Gerekirse zorla dağıtırız.” Güler, Taksim’e çağrı yapan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu da açıkladı. Güler, işçi konfederasyonlarına  1 Mayıs’ı Çağlayan’da, Kazlıçeşme’de, Kadıköy’de ve Kartal’da  kutlamalarını önerdi. Güler, yetkilileri “sağduyu, itidal ve kanunsuz eylemlerden kaçınmaya” çağırdı. 

 

 

 

30 Nisan

 

 

• YENİ GÜBRE KRALI – Pankobirlik ve ziraatçılar tarafından gübre ithalatında tekelleştiği ileri sürülen bakan oğlunun, Maliye Bakanı’nın oğlu Abdullah Unakıtan olduğu kesinleşti. Abdullah Unakıtan’ın fiyatı yüzde 300 artan gübreye göz diktiği ortaya çıktı. 2007’de  en fazla ithalat yapan 3 şirketten bir olan AB Gıda AŞ, gübre üretiminin ana hammaddesi olan asitlerden son 4 yılda, 18 milyon 516 bin 928 dolarlık ithalat yaptı. Unakıtanların 4 yıllık ithalat işlemlerinde, gübre hammaddesi ve türevleri, toplam ithalatlarının yüzde 85’lik bölümünü oluşturdu. Unakıtanların ithalat yaptığı 19 ülke arasında, ABD, Lübnan, Tunus, İsviçre, İtalya, Fransa, Yeni Zelanda, Sırbistan ve Karadağ, İsrail ile Yunanistan da yer aldı. AB Gıda AŞ fosforik asit üretmek için devletten 2.5 milyon YTL’lik  teşvik almıştı. Şirkete, yüzde 100’lük gümrük vergi muafiyeti de sağlanmıştı. 
• TEK TALEBİMİZ TAKSİM – Başbakan Erdoğan’la TBMM’de görüşen Türk-İş, DİSK ve KESK başkanları, “Biz 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağız ve 37 kişiyi anacağız. Siz isterseniz buna miting ya da başka bir şey deyin. Biz gelen kitle ile birlikte orada Taksim’de olacağız” dediler.  DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, “Bütün mesele, bu alanın bize kapatılmaması talebidir. Katılımcıların sınırlanmadan 1 Mayıs alanına gemlisini istiyoruz” diye konuştu. 
• HATAY’DA TÜRBAN SKANDALI – Hatay’ın İskenderun ilçesinde  sınıf öğretmeni olarak görev yaparken 8 yıl önce derslere türbanlı girdiği gerekçesiyle Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla memurluktan çıkarılan Sultan Kekeç (41), afla geri döndü. Kekeç, okulda türban takmaktan vazgeçmedi. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri Kekeç hakkında  soruşturma başlatıldığını belittiler.