01 Ağustos 2008

Temmuz – 2008′ de TÜRKİYE TABLOSU

ile Hami KARSLI

Hatice EKEOĞLU

TOKAT CUMOK

haticeekeoglu@gmail.com

 

(Yalanlanmayan eleştirel basın haberleriyle)

                        Temmuz – 2008’ de  TÜRKİYE TABLOSU

1 Temmuz

  • GÜLEN BEKLEYECEK – Yandaşlarına göre Türkiye’ye dönmek için devletle mutabakat arıyor. ABD’nin Yeşil Kart vermediği Fethullah Gülen’e yakın isimlerden Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Türkiye’de şu anda büyük bir gerilim olduğunu belirterek, Gülen’in kendisi üzerinden bu gerginliği arttıran çevrelerin olmasından endişe ettiğini söyledi. Gülerce, Türkiye’de  gerilimin AKP’nin kapatılmaması durumunda  düşeceğini ileri sürdü.  Zaman gazetesinin bir başka yazarı Ali Bulaç ise Gülen’in Yargıtay tarafından  aklanmasının ardından  yargıya güvenin arttığını ve AKP kapatılsa bile yargıya eleştirilerin azalacağını iddia etti. Bulaç, “Biliyorum ki AKP kapatılırsa kimse arkasından ağlamayacaktır. Çünkü önemli olan siyasal sistemimizin demokratikleşmesidir” diye konuştu.
  • CHP’NİN GÖZÜ ATİNA’DA – Sosyalist Enternasyonal toplantısında alınacak kararı bekliyor. CHP ile Sosyalist Enternasyonal ilişkilerinde kritik bir sürece girildi. CHP lideri Baykal, Atina’daki toplantıya gitmezken CHP başka bir temsilci de göndermedi. CHP Atina’da dün başlayan toplantıdan “rencide edici” karar çıkarsa Sosyalist Enternasyonal ile ilişkilerini “askıya almayı tartışıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, gelişmelerden AKP’yi sorumlu tuttu.
  • ELEKTRİK ZAMMI DAVALIK – Tüketici Hakları Derneği (THD) ile Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası, elektrikte otomatik zam kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava  açtı. THD Genel Başkanı Çakar,  elektrikte otomatik zam kararı ile elektrik fiyatlarındaki artışın nedeninin, halkın ve ülkenin çıkarlarına uygun olmayan yanlış ve dışa bağımlı enerji politikaları olduğunu söyledi.

 

2 Temmuz

  • BÜYÜK GÖZDAĞI – Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay ve iki emekli generalin de aralarında bulunduğu 21 kişiye gözaltı. Gazetemizin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay sabah saat 07.00’de evi polis tarafından basılarak gözaltına alındı.  Terörle mücadele ekipleri Balbay’ın gazetesindeki odasında ve evinde arama yaptı.  Balbay hakkındaki arama  ve gözaltı kararının 29 Haziran tarihli olmasına karşın operasyonun  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın  AKP hakkındaki kapatma davasında sözlü açıklama yaptığı saatlere denk getirilmesi dikkat çekti.  Cumhuriyet tarihinde ilk kez iki emekli orgeneral, eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur ve eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon, askeri lojmanlarındaki evleri polis tarafından basılara gözaltına alındı. ATO Başkanı Sinan Aygün de Ankara’da gözaltında. İstanbul’da da aralarında  Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi, emekli Tuğamiral  İlker Güven, stratejist Erol Mütercimler’in de bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı.
  • DARBE DÖNEMLERİ GİBİ – CHP lideri Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasını Başbakan’ın  kişisel davası olarak değerlendirdi: Başbakan’ın bu davanın basın sözcüsü gibi davrandığını belirten Deniz Baykal, “Cumhuriyet ilan edildikten sonra da laik cumhuriyeti benimsemeyenleri etkisiz kılmak için bu tür olaylar yaşandı. Şimdi ise Atatürkçüler ve laik cumhuriyete inananlar bu saldırının hedefi haline geldi” görüşünü dile getirdi. Baykal, “Bu operasyonun  en sevimli olanı, bütün AKP’lilerin yargı bağımsızdır açıklaması yapmaları. AKP’ye kapatma davası üzerine daha düne kadar Avrupa Parlamentosu’nda , Avrupa’da Amerika’da  kapı kapı gezdiniz. Düne kadar her türlü iftirayı attınız” dedi.
  • AKP ŞERİAT DÜZENİ İSTİYOR – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya Anayasa Mahkemesi’nde  sözlü açıklama yaptı. Yalçınkaya, AKP’nin şeriat düzeni kurmak istediğini, bu konuda açık ve yakın tehlike bulunduğunu vurgulayarak Anayasa Mahkemesi’nin üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliğini iptal etmesinin iddialarını güçlendirdiğini söyledi. Yalçınkaya, “Gülen’in beraat etmesi dini bir cemaat lideri olduğu gerçeğini değiştirmez” dedi.

 

3 Temmuz

  • İŞ DÜNYASI TEPKİLİ – TOBB’den gelen yanıt sert oldu: Darbeler sadece hükümetlere karşı olmaz. Ergenekon soruşturması kapsamında Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün’ün  açıklama yapılmaksızın gözaltına alınmasına sert tepki gösteren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, olayın “darbe dönemlerini anımsattığını” söyledi. İlhan Selçuk’un gözaltına alınması sürecinde de  TOBB olarak benzer bir tepki gösterdiklerini anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Uygulamayı, hepimize karşı yapılmış kabul ediyoruz” dedi. Hisarcıklıoğlu “Bu muamele, geleceğe matuf kaygı ve endişelerimizi arttırmaktadır. Akşam yatağa yatarken, sabah nasıl bir Türkiye ile karşılaşacağımız endişesi içinde olmak istemiyoruz. Yaşadığımız bu ortam, toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştirmekte, iktisadi hayatı olumsuz etkilemektedir” diye konuştu. ATO Meclisi Başkanı Nuri Gürgür de uzayan soruşturmanın bir an önce sonuçlandırılmasını istedi.
  • TÜRBAN, YEŞİL DEVRİM SANCAĞI – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu sözlü mütalaada, AKP’nin rejimi dine dayalı bir sisteme dönüştürmek için 5 aşamalı bir plan uyguladığı, bu plan sonucunda da  toplumun geriye doğru evrildiğini vurguladı. Türbanın yeşil devrimin sancağı olduğunu kaydeden Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi’nin türban kararının AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunun en somut delili olduğunu belirtti.
  • AMPUL SÖNDÜ – Siyasi gerginliğin en yoğun olduğu günleri fırsat bilen AKP hükümeti, yürürlüğe giren yeni elektrik zammıyla ütüsünden aydınlatmasına, televizyonundan buzdolabına kadar halkın cebini yakacak. AKP, altı ayda yaptığı iki zamla fiyatı yüzde 45 arttırdı.

 

 

4 Temmuz

  • YENİ HEDEF REKTÖRLER – Dinci basın, Ergenekon gözaltılarından sonra sıranın kimlerde olduğunu açık azık yazdı. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi “Darbeci rektörleri korku sardı” manşetini atarak Atatürkçü rektörleri hedef gösterdi.  İç sayfalardaki haberinde “Darbeci rektörler panikte” başlığını kullanan gazete, Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un 19 Eylül 2003’te 15 rektörle gizli bir toplantı yaptığını öne sürerek “Eruygur’un gözaltına alınmasının ardından gözler bu rektörlere çevrildi” dedi. AKP yanlısı basın “7 Temmuz’da kanlı bir planın uygulamaya konulacağı” iddiasını ortaya attı. Söz konusu gazetelerin haberlerinde, 20 kentte 6 Temmuz’da düzenlenecek “Hukuka Saygı” mitinglerinin  darbeye zemin hazırlamak için yapılacağı öne sürülerek mitinglerde halkla  polisin karşı karşıya getirileceği ve ardından sansasyonel suikastlar düzenleneceği iddia edildi.
  • İSLAMCI TERÖRİST HAZIRLIYORLAR – Nurcuların faaliyetlerini yasaklayan Rusya’ya göre, örgüt tüm dünyada İslam devleti kurmayı amaçlıyor. Rusya yüksek mahkemesi, “Nurcuların Rusya Federasyonu’ndaki faaliyeti toplumdaki milliyetler arası ve dinler arası istikrarı, devletin bütünlüğünü tehdit etmektedir” sonucuna varırken “İnsanlar gerekirse tarikatın öğretileri için kendini feda etmeye hazır hale getiriliyorlar” tespitini yaptı.
  • LAİKLİK KARŞITI DEĞİLİZ – Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile Grup Mahkemesi’ne AKP’nin sözlü savunmasını verdi. Savunmada partinin laiklik karşıtı eylemlerin  odağı olmadığı, Erdoğan ve parti yöneticilerinin beyanlarının da ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ileri sürüldü. AKP’nin savunmada Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun oğlu Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu’nun bir yazısından yararlanması dikkat çekti.
  • ERGENEKON ERDOĞAN’IN HAYAL ÜRÜNÜ – Enterprise Enstitüsü uzmanlarından Rubin, Ergenekon soruşturmasını ‘komplo’ olarak tanımladı. Michael Rubin, Erdoğan’ın Ergenekon soruşturmasını kendisini eleştiren, yolsuzluklarını ve iktidarı kötüye kullanmasını sorgulayan kişilerden intikam almak üzere bir ‘bahane’ olarak kullandığını söyledi.
  • AKP’NİN TALAN KARDEŞLİĞİ – AKP hükümeti son yasal düzenlemelerle ülke değerlerinin yağmalanmasının önünü açıyor. AKP’lilerin getirdiği yeni yasa önerisiyle, kamu taşınmazlarını işgal eden , bozan ya da sınırlarını değiştirenlere 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi hükmü mevcut yasadan kaldırıldı, talanın önü açıldı.

 

5 Temmuz

  • ÜLKE BUHRANA GİDİYOR – Ergenekon’la ilgili son gözaltılar AB üyesi ülkelerin Ankara temsilciliklerinde farklı değerlendirmelere yol açtı.  AB üyesi ülkelerin diplomatlarının büyük bölümü, gözaltılar ve kapatma davasıyla birlikte siyasal gerginliğin artacağı, bunun toplumsal gerginliği tetikleyeceği ve  buna olası bir ekonomik krizin  eklenmesiyle Türkiye’nin bütünsel olarak bir buhrana sürüklenebileceği değerlendirmesinde birleşti. Diplomatların büyük bölümü “Gözaltılar ve kapatma davası ile cepheleşme doruğa çıktı. Bundan sonra siyasal açıdan ortak zemin bulunması güç. Siyasilerin açıklamaları uzlaşmaya değil cepheleşmeye yarıyor. Bu da toplumsal gerginliği tetikleyebilir. Olası bir ekonomik sıkıntı da  buna eklenirse, Türkiye bütünsel bir buhrana sürüklenir. Bu konuda hassas olunmalı” görüşünde buluştu.
  • HUKUK YARA ALDI KİMSE TEPKİ VERMEDİ – İşte Ergenekon: Tamamlanmayan iddianame, iktidara yakın durma sevdasındaki medya, savcı gibi başbakan. Hukukçular, iddianamenin 1 yıldır tamamlanmamasını ve yandaş basın organlarına sızdırılmasını ağır bir dille eleştirdiler.  Prof. Dr. Süheyl Batum, Türkiye’de ilk kez bazı basın organlarının  ve aydınların iktidara yakın durmak için hukuk dışı uygulamalara açıkça destek olduğunu vurguladı. Baykal, Ergenekon soruşturmasına yönelik kendisini “Onların avukatı mısınız” diye eleştirenlere, “Bu davanın savcısı Başbakan’sa, avukatı ana muhalefet partisi Genel Başkanı  Baykal olacak. Başbakan davanın savcısı gibi bir role girişmişse, elbette ben de  girerim avukatı rolüne” dedi.
  • NUR UZMANI GÖREVDE – Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı’na Prof. Dr. Cezmi Eraslan getirildi. Eraslan, “Milli Mücadelede Bediüzzaman Said Nursi” başlıklı makalesinde. “ 19 Mayıs 1919’un, Kurtuluş Savaşı’nın ikinci aşaması olduğunu, padişahın onayı ile başladığını” savunuyor.

 

6 Temmuz

  • BALBAY SERBEST – Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisinin 4.5 günlük ‘soruşturma işkencesi’ sona erdi. Ergenekon adı verilen operasyon kapsamında 1 Temmuz sabaha karşı Ankara’daki  evinden gözaltına alınan gazetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Balbay dün  çıkarıldığı İstanbul Adliyesi’nde mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
  • GÖZALTILARIN NEDENİ AÇIKLANMALI – Avrupa Parlamentosu  Sosyalist Grubu Başkan Yardımcısı Avusturyalı parlamenter Hannes Swoboda, “Ergenekon soruşturması” kapsamında gazetecilerin gözaltına alınmasını garipsediğini belirtti. Swoboda şunları söyledi: “Detayları bilmiyorum, ama gazetecileri gözaltına alıyorsanız çok dikkatli davranmak zorundasınızdır. Kamuoyu karşısında  bunun neden yapıldığı konusunda son derece açık ve şeffaf olmak gerekir. Gazetecilerin neyle suçlandığı çok açık bir biçimde açıklanmalıdır. CHP ile şu anda  fazla bir diyalogları olmadığını vurgulayan Swoboda, “Tekrar bir diyaloğa başlama kararı aldık. Eylülde Türkiye’ye yapacağımız bir ziyaretle yeniden başlayacağımızı umuyoruz. Umarım bu CHP’nin kararlarında da etkili olur” dedi.
  • ATATÜRK MÜZESİNE ERDOĞAN KÖŞESİ – Atatürk’ün Erzurum Kongresi sırasında kaldığı evde Erdoğan için özel bir köşe oluşturuldu. Atatürk’ün Erzurum’u ziyaretinin 89. yıldönümü nedeniyle Atatürk Evi’ni ziyaret edenler Erdoğan köşesini görünce şoke oldular.
  • AKP’NİN ULEMA ISRARI – AKP’nin sözlü savunmasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya’nın din anlayışı eleştirilerek, bu konuda din bilginleri ve felsefecilere danışılması gerektiği vurgulandı. Savunmada, “İddianamede ortaya konulan din anlayışı, bilim adamlarının ve akademisyenlerin kelamcıların, din felsefecilerinin, dinler tarihçilerinin üzerinde uzlaşabilecekleri tanım ve  tasavvurlardan bir hayli uzaktır” denildi.
  • ‘SEN BU KISA KOL TŞÖRTLE OKULA GELEMEZSİN’ – Ücretli öğretmen olarak çalışan Ebru Aslan, kolsuz tişört giydiği çini Hatay İl Milli Eğitim Şube Müdürü Halil Osmanoğlu’nun kendisine hakaret ettiğini ve saldırmaya kalktığını ileri sürdü. Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Servet Kavukoğlu ise “Burada konunun kıyafet değil zihniyet olduğu açıktır. Normal giysili kadınlara tahammül etmeyen ve kadına türban dışında kıyafeti uygun bulmayan bu zihniyet her alanda kendini göstermeye başlamıştır” dedi.

 

7 Temmuz

  • HİTLER DÖNEMİ İCRAATLARI – Ergenekon operasyonuna yönelik hukukçuların tepkisi sürüyor. Prof. Dr. Aydın Aybay, soruşturma kapsamında  yapılan baskıları eleştirerek “Bu  Hitler, Stalin dönemine ait icraatlardır. Bunu yapanlar bunun hesabını günün birinde vereceklerdir” dedi. İddianamenin 2 bin ile 2 bin 500 sayfa arasında olmasına da değinen  Prof. Dr. Aybay, “2 bin 500 sayfalı iddianame görülmüş şey değildir” ifadesini kullandı.
  • ‘TERÖRİST YAFTASI BANA YAPIŞMAZ’ – Beş gün süren gözaltı sonrasında  serbest bırakılan Mustafa Balbay gözaltı sürecinde yaşadıklarını anlattı. Mustafa Balbay, sürecin bu şekilde devam etmesi durumunda çok farklı isimlerin de gözaltına alınabileceğini belirterek “Kendini dokunulmaz sananlar, hükümeti eleştirmeyeyim, durumu idare edeyim diyenler ayaklarını denk alsınlar. Bu yapı AKP’nin ya bendensin, ya teröristsin anlayışına gidiyor” dedi. Kendisinin Ergenekon terör örgütüne üye olmak ve halkı hükümete karşı silahlı isyana teşvik etmekle yargılanacağını ifade eden Mustafa Balbay, “Bu terörist yaftası bana yapışmaz, ama bu durum, Türkiye’nin nasıl bir durumda olduğunu ve yargının hükümet tarafından nasıl kullanıldığını  da gösteriyor” diye konuştu.
  • ERUYGUR VE TOLON METRİS CEZAEVİ’NDE – Bir yılı aşkın bir süredir devam eden “Ergenekon” soruşturması kapsamında eski Jandarma Genel Komutanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon önceki gece geç saatlerde tutuklanarak Metris Cezaevi’ne konuldu.
  • BASKIYLA DİNİ EĞİTİM – Gülen okulları kapatılıyor. Tataristan Özerk Cumhuriyeti, Gülen destekli okullarda çalışan 44 öğretmeni “Rusya’daki laik eğitim sistemine aykırı faaliyet gösterdikleri” gerekçesiyle  sınır dışı ettiği karar öncesinde  yaptığı incelemelerde önemli tespitlerde bulundu. Türk öğretmenlere önemli suçlamalar yönelten Tataristan Cumhuriyet Savcılığı, Türkiye’de ki Işık evleri gibi evlerin Tataristan’da da  oluşturulduğunu tespit ederek, buraları “özel evler”  olarak tanımladı.

 

 

8 Temmuz

  • İKTİDAR ELİNİ ÇEKSİN – CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan’ı Ergenekon soruşturması konusunda uyardı: Habertürk’te  Basın Kulübü programına katılarak gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak “İktidarın elini bu işten çekmesi gerekmektedir” dedi. “Türkiye’de hiçbir dava  siyasetle bu kadar içli dışlı olmamıştır. 7 Temmuz’da darbe olacakmış da.. bizi kurtarmışlar… Bunlar uyduruk senaryolar. Anı defterinin sahibini çağırıp konuşmadılar bile” dedi. “Ümraniye’den  önce Danıştay saldırısını bu noktaya getirmeye çalıştılar. O olmayınca  şimdi Ümraniye’den buraya getirmeye çalışıyorlar. Niye şimdi çıktı bu? Kapatma davası olmasaydı böyle bir şey olur muydu?” diye soran CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Savcı gibi davranıyor. Bana da  ‘Avukatı mısın?7 dediler? Demokrasilerde muhalefet halkın avukatıdır” dedi.
  • RUSYA’DA GÜLEN SIKINTISI – Cemaate yakın sermaye grupları, Rusya’ya yatırım için ‘okullar kapatılmasın’ koşulu getiriyor. Rusya’nın St. Petersburg kentindeki Fethullah Gülen cemaati ile bağlantılı olduğu ileri sürülen okulun yönetimine, Nurcularla bağlantısı olduğu kuşkusu ve Rusya’nın ulusal eğitim müfredatına uyumlu olmadığı gerekçesiyle geçen yıl el konulmasının ardından, cemaate yakın  sermaye gruplarının  söz konusu okulların  kapatılmaması için Moskova yönetimini ekonomik unsurlarla  baskı altına alma  çabası içine girdiği öğrenildi.
  • FETHULLAH’A SORUŞTURMA – Hollanda’da da gözaltında. Özgürlük partisi adına Nova adlı TV programında konuşan Halbe Zijlstra ile Sosyalist Parti (SP) milletvekili Saadet Karabulut, Gülen’e ait olduğu ileri sürülen “Cosmicus College” adlı okul, “Hogiaf’ adlı işveren örgütü ve Zaman gazetesine aktarıldığı iddia edilen milyonlarca Avro’nun kaynağı hakkında meclis araştırması yapılacağını söyledi.

 

9 Temmuz

  • KORKU İMPARATORLUĞU – Aydınlar ve gazeteciler izleniyor, sağ giren ölü döşeğinde çıkıyor, iktidar medyası hedef gösteriyor. Ergenekon soruşturmasında uygulanan yöntemlerin, Türkiye’de  bir “korku imparatorluğu” oluşturmaya başladığı belirtildi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan eski asker, akademisyen ve yazar Erol Mütercimler, gözaltı sürecini anlattığı TV programında, “Nefret ettim. İnternetten de nefret ettim, cep telefonundan da. Artık cep telefonu kullanmayacağım” dedi.  Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Ergenekon soruşturmasında gelinen noktayı “Ülkemiz gerçekten bir korku imparatorluğuna mı dönüştürülüyor” sorusuyla değerlendirdi. Özkök, bazı sorgulamalarda belge diye ortaya konan şeylerin, sorulan soruların samimi bir araştırmadan çok, etkili bir “sindirme” operasyonu izlenimi yarattığını belirtti.
  • ‘SENİN ELİN TEMİZ Mİ?’ – CHP lideri Baykal, ‘Temiz eller’ operasyonuna göndermede bulunan Başbakan Erdoğan’a yanıt verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup toplantısında , soruşturmaları İtalya’daki ‘temiz eller’ operasyonuna benzeten Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a “Temiz eller operasyonu yapmak için düğmeye basanın önce kendi eli temiz olacak. Temiz Türkiye’yi engellediği için mi Mustafa Balbay’ı gözaltına aldın” karşılığını verdi. Ergenekon soruşturma sürecini “skandal” olarak niteleyen Baykal, “Ortada yığınla tez var, kitap var. Silah yok, mermi yok, tank yok. Emekli askerler koca Türk Silahlı Kuvvetleri’ne rağmen  ihtilal yapacaklar… Buna inanmamızı mı bekliyorlar” dedi.
  • İKİ TÜRKİYE SAVAŞIYOR – ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’da Türkiye’de  ülkenin özüne yönelik bir savaşım yaşandığı öne sürüldü. Bu savaşı AKP’nin kazanması durumunda ülkenin otoriter  ve yarı laik Ürdün’e benzeyeceği görüşüne yer veren gazete Ergenekon ve AKP davasını ele aldı. Soner Çağaptay tarafından kaleme alınan  “Türkiye Türkiye’ye karşı” başlıklı makalede AKP’yi eleştiren dürüst gazetecilerin de gözaltına alınarak taciz edildiği ifade edilerek bunlar arasında  gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk ve Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay da sayıldı.
  • GÜLEN CEMAATİNE YARDIM YOK – Hollanda parlamentosundaki partilerin büyük bölümü, Nur cemaati lideri Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen kuruluşlara verilen devlet yardımının durdurulması konusunda görüş birliğine vardı. Gülen grubunun faaliyetlerinin incelenerek bu gruba bağlı kuruluşlara milyonlarca Avro’luk devlet yardımının geri alınmasını da gündeme getirdiler.

 

10 Temmuz

  • TERÖR İSTANBUL’DA – ABD’nin İstinye’deki İstanbul Başkonsolosluğu’na düzenlenen silahlı saldırıda 3 polis şehit oldu, 4 saldırganın 2’si olay yerinde ki çatışmada öldürüldü. Yaralı saldırganlardan birinin de başına kurşun sıkarak intihar ettiği belirtildi. İstanbul Valisi Güler ve Emniyet Müdürü Cerrah ile savcılar olay yerinde inceleme yaptı. Saldırının ardından olay yeri inceleme ekipleri, saldırganların çevrede bıraktığı delilleri tararken, terörle mücadelede uzman ekipler de çalışmalarına başladı.  Konsolosluğun  çevresindeki güvenlik ve MOBESE kameralarının kayıtları da hemen incelemeye alınırken, olay yerine  ABD’nin güvenlik timlerinden  yetkililer geldi.
  • REDDEDİLEN DOSYA ISITILIYOR – Savcı Ergenekon’da ısrarlı. Cumhuriyet’e bomba atıp Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alpaslan Aslan’ın davasının daha önce Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından  Ergenekon soruşturması ile bağlantılı olmadığına karar verilmişti. Ancak Ergenekon iddianamesinde , Danıştay saldırısına 60 sayfa ayrıldığı bilgisi kafaları karıştırdı. Savcılığın, Ergenekon ile Danıştay saldırısı arasındaki bağa ilişkin ulaştığı birbilgi ve belge varsa karar henüz kesin hükme bağlanmadığı için Yargıtay’a göndermesi gerekiyor. Danıştay saldırısına ilişkin Ergenekon iddianamesinde  değerlendirmelere yer verecek olmasının kendisini Yargıtay’ın  yerine koyması anlamına geleceğine işaret ediliyor.
  • ERGENEKONCU YAZARLAR ÜSSÜ – AKP yanlısı  ve dinci basın, Ergenekon iddianamesinde  Danıştay saldırısına 60 sayfa ayrılmasını manşet yaptı. Yeni Şafak: “Eruygur ve Tolon’un evlerinde ele geçirilen belgelerde örgütün Yargıtay Başsavcısı’na da suikast düzenleyeceği tespit edildi” Anadolu’da Vakit: “Cumhuriyet gazetesi, Ergenekoncu yazarlar üssü…

 

11 Temmuz

  • SALDIRI EL KAİDE’NİN İŞİ – Terör uzmanları, İstanbul’daki Büyükelçiliğe saldırının El Kaide tarafından düzenlendiği görüşünde birleşiyorlar. Uzmanlar eylemin hem ABD hem de  Ortadoğu’da Washington politikaları doğrultusunda yol izleyen Türkiye’ye gözdağı olduğunu da belirtiyorlar.
  • SİSTEMDE BİLGİ SIZINTISI – CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) çerçevesinde sızmalar olabileceği kuşkularını yinelerken “Fiziki ve teknik altyapısı tamamen yürütmenin elinde olan UYAP’tan bilgi akışı sağlanması noktasında bir kaçağın olmadığını hiç kimse iddia edemez” dedi. CHP Grup Başkanvekili Okay, “Ergenekon soruşturmasının, siyasi iktidarın eliyle büyüttüğü, özenle beslediği, konuşmayı, yürümeyi öğrettiği bir bebek gibi” olduğunu vurguladı ve “gizlilik kararına karşın sızmaların neden engellenemediğini, yasağı ihlal edenlerin neden üzerine gidilmediğini” sordu.

 

12 Temmuz

  • YARGI SİYASALLAŞTI – Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu: Bu soruşturmanın çivisi çıktı. Ergenekon soruşturmasını değerlendiren Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “Sadece yargının uğraşacağı, yargının bakacağı bir iş olmasına rağmen, ortaya konulan manzara doğrudan doğruya siyasi etkilerinde egemen olduğu, bir kısım medyanın da bu soruşturmaya kılavuzluk yaptığı bir soruşturma biçimine geldi” dedi. Sabih Kanadoğlu, “Siyasallaşmış bir yargının kimi, nerede, nasıl vuracağı belli değildir. O yargının bir gün ‘bumerang’ gibi kendisini vuracağı bilinmelidir” ifadesini kullandı. Kanadoğlu, yürütmenin bu işi “belirli bir biçimde yürüttüğünü söyleme”nin, soruşturmanın inandırıcılığına ve yargı bağımsızlığına kuşku düşürdüğünü söyledi. Kanadoğlu, “Emekli Oramiral Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlüklerin delil olabilmesi için ise önce gerçekliğinin, ikinci olarak da  nasıl elde edildiğinin bilinmesi zorunludur” dedi. Kanadoğlu, bu soruşturmayı askeri yargının yapabileceğini ve Örnek ile dönemin Genelkurmay Başkanı’nın de dinlenmesinin zorunlu olduğunu söyledi.
  • LAİKLİĞE KUŞATMA – Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu, başta vakfın mütevelli heyeti üyesi emekli Orgeneral Eruygur olmak üzere Atatürkçü, demokrat aydın, gazeteci, yazar, TSK mensuplarının gözaltına alınmasını ve bir kısmının tutuklanmasını “kuşatma” olarak niteledi. Açıklamada, son yaşanan olayların laik cumhuriyetle bir hesaplaşma sürecine girildiği şüphesi uyandırdığı vurgulandı.
  • BELİRSİZLİKLER BİRLİĞİNE DOĞRU – Türkiye’yi Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Babacan’ın  temsil edeceği Akdeniz İçin Birlik projesinin Paris zirvesinde yaklaşık 40 ülkenin lideri buluşacak. Birliğin çalışma sistemi, yönetim yapısı ve karar alma mekanizması halen belirlenmezken, Kıbrıs Rum Kesimi’nin de “Kıbrıs Cumhuriyeti” adıyla projede yer alacak olması Türkiye ve  KKTC için sıkıntıları beraberinde getirecek.
  • YAZARLARDAN AKP’YE PROTESTO – PEN Yazarlar Derneği üyesi Leyla Erbil, Tahsin Yücel, Nihat Behram, ve Kaan Arslanoğlu, Frankfurt Kitap Fuarı’na katılmayacaklarını, Ertuğrul Günay’ın Türkiye’yi temsilinden rahatsızlık duyduklarını dile getirdiler.

 

13 Temmuz

  • BİLGİ KİRLİLİĞİ OLUŞTURUYORLAR – YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, Tolon’un kendisine brifing verdiği iddialarını yalanladı. YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, iddiayı değerlendirirken, “Hayal mahsulü senaryolara bir yenisi daha eklenmiştir. Yaşamımda herhangi bir kimseden hiçbir şekilde brifing almadım” dedi. Gizli yürüyen soruşturmada yine basının öne çıktığına işaret eden Eminağaoğlu, şunları söyledi: “Bilgi kirliliği oluşturmak, kafa karıştırmak, bu yolla kamuoyu yaratarak soruşturmada yeni adımlar atmaya zemin yaratmak amaçlanmıştır… Gerçek ve hukuk dışı yayın hakkında her türlü hukuksal yola en kısa sürede başvurulacaktır.”
  • DARBE İÇİN YORUM YOK – Orgeneral Hilmi Özkök, Şener Eruygur’u  makamına çağırarak darbe toplantılarıyla ilgili görüntüler izlettiği iddiaları konusunda, “Yargıya intikal etmiş konularda bir şey söylemem doğru olmaz” açıklamasını yaptı.  “Şu kadarını söyleyeyim, ben, komutan arkadaşlarımın hiçbirisini kayda alın diye emir vermedim. Kayda aldırmadım. Bu benim yapıma uygun bir davranış değildir” dedi.
  • İKTİDAR DEĞİŞECEK – Başbakan Erdoğan’ın, arkasında birçok yolsuzluk dosyası olmasına karşın “Temiz eller operasyonu”na soyunduğunu belirten CHP lideri Baykal, dokunulmazlıklar kalkmadan Türkiye’de temiz eller operasyonu yapılamayacağını vurgulayarak “Başbakan benim çetelerin avukatlığını yaptığımı söylüyor. Haksızlığa uğrayan herkesin avukatlığını yapmaktan gurur duyarım. Hayır, ben Türkiye’nin avukatlığını yapıyorum” diye konuştu.

 

14 Temmuz

  • İDDİANAME GÜNÜ – 13 aydır yazılamayan iddianame bugün açıklanacak, 48 kişi cezaevinde bugünü bekliyor. İstanbul cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Pekgüzel, Nihat Taşkın tarafından hazırlanan “Ergenekon” iddianamesinin bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ile Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı tarafından saat 11.00’de Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde düzenlenecek basın toplantısında açıklanması bekleniyor. 48’i tutuklu 85 şüpheliyi kapsayan iddianame bir yılı aşkın sürede hazırlandı. Ancak hukuki yönden  iddianamenin açıklanıp açıklanamayacağı da tartışma konusu oldu. Yaklaşık 2 bin 500 sayfalık iddianamede 20 gizli tanığın ifadeleri de yer alıyor.  İddianamede  ifadesi yer alan ve kimlikleri açıklanmayan 20’ye yakın gizli tanık, can güvenlikleri nedeniyle rakamlarla kodlanıyor.
  • AKP YABANCIYA ÇALIŞTI – Yabancılar 5 yılda Türkiye’de elde ettikleri getirilerin 25.4 milyar dolarını ülkelerine götürdü. Yabancı yatırımcılar, AKP döneminde Türkiye’den rekor tutarda kâr elde ederek ülkelerine aktardı. Yabancıların 2003 başından bu yılın mayıs sonuna kadar olan dönemde Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettiği kârlar ile “sıcak Para” olarak gelen dış sermayenin portföy yatırımlarından  sağladığı getirilerden ülkelerine aktardığı bölüm 25 milyar doları aştı. Bu da gelecek dönemde cari işlemler açığını daha da büyütecek. Sıcak para olarak gelen ve Türkiye’de Borsa ve devlet iç borçlanma senetleri başta olmak üzere çeşitli finansal yatırım araçlarına yatırım yapan yabancı sermayenin bu yolla elde ettiği kazançlardan yurtdışına transfer edilen tutar son yıllarda hızla büyüdü.

 

15 Temmuz

  • DARBE GÜNLÜKLERİ YER ALMADI – İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon soruşturması kapsamında, 48’i tutuklu, toplam 86 şüpheli hakkında, ‘silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs, hükümete karşı halkı isyana tahrik’ suçlamalarıyla dava açıldığını belirtti. Darbe günlükleri adı altında yayımlanan iddiaların, soruşturmanın tamamlanan bu bölümü ve 1 Temmuz 2008 tarihindeki operasyonun kapsamı dışında kaldığını belirtti. Soruşturmanın başından itibaren basında, bir kısmı gizli olan belgelerin yayımlandığını söyleyen Engin, gizliliğin ihlal edildiğini bildirdi.
  • CHP: DAĞ FARE DOĞURDU – Ana muhalefet partisi CHP, Ergenekon iddianamesini “Dağ fare doğurdu” sözleriyle değerlendirdi. CHP’li Özyürek, uzun süre darbe günlükleri etrafında bir darbe girişiminden bahsedildiğine dikkat çekti. Özyürek, “Oysa darbe günlükleri ve orada geçen olaylar iddianamenin konusunu oluşturmamış. Onun etrafındaki komutanlara dönük suçlamalar şimdi ne olacak?” diye konuştu. Özyürek, “Hem İlhan Selçuk hem Mustafa Balbay iddianamenin sanıkları. Bu isimler kendi gazetelerini kendileri bombalamış gibi suçlanıyor” dedi. CHP’li Hakkı Süha Okay da birilerinin Ergenekon soruşturmasıyla ilgili bilgi servisi yaparak soruşturmayı yönlendirdiğini ve baskı oluşturduğunu söyledi.
  • İDDİALARI KANITLAYACAK DELİL YOK – Ergenekon iddianamesini değerlendiren Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, başsavcının terörle ilgili  yeni bir tanım getirmesinin  son derece yanlış olduğunu belirterek “Terör bellidir, terörün tanımı bellidir. Bu konuda iddialar ciddi iddialardır. Ben iddiaları kanıtlayacak yeterli kanıt yok kuşkusu gördüm. En çok beni üzen taraf bu oldu” dedi.  Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal, “Bir kişi oturup darbe planı yapsa ve bunları yazılı metinler haline getirip polise götürse dahi cezalandırılmaz. Yeni TCK bu konuda çok net. ‘Hazırlık hareketleri cezalandırılmaz.’ Bu ayrım yapılmazsa darbe isteyen herkesin tutuklanması gerekir” dedi.
  • ASKERİ SAVCILIK DA DEVREDE – Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un evinde yapılan aramalarda ele geçirilen bilgi ve belgeleri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istediği ortaya çıktı. Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un gözaltına alındığı gün Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı arasında yaşanan telefon trafiği sırasında askeri savcılığın telefonla ilettiği sözlü istemi, savcı Zekeriya Öz’ün “çok acele faks” emriyle emniyete aktardığı anlaşıldı.

 

16 Temmuz

  • SİYASİ EL İTİRAFI – Erdoğan, grupta konuşurken soruşturmada siyasi yönlendirme olduğu savlarını kabul etti. Deniz Baykal’ın  Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak “Başbakan savcı ise Baykal da avukat olur” şeklindeki sözlerini eleştiren AKP lideri Erdoğan, “Biz kendimize hiçbir vasıf tayin etmemişken, bize de savcılık görevini sağ olsun yine onlar veriyorlar. Bu da güzel  bir şey. Niye? Savcı millet adına vardır. İddia makamı millet adına oradadır ve biz de millet adına hakkı aramanın, hakkı savunmanın gayreti içerisindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet savcıyım” diye konuştu.
  • CİNAYETİ SELÇUK VE BALBAY MI İŞLEDİ – Halkın değil Cumhuriyetin savcısı olur diyen Deniz Baykal, iddianameyi esprili bir dille eleştirdi. İddianamede yer alan Danıştay saldırısıyla ilgili olarak “Cinayeti kim işledi” diye soran Baykal, “Danıştay cinayetini kim işledi bilelim. İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, emekli paşalar işlediyse ortaya koyun. Ortaya koyamazsanız, bulunduğunuz yerde bir dakika bile kalmayın, ayrılın oralardan” dedi.
  • ABD TÜRKİYE YERİNE AKP’Yİ TERCİH ETTİ – İddianame dış basında  geniş yer bulurken yorumlarda soruşturma ile AKP’yi  kapatma davasının aynı zamana denk geldiğine işaret edildi.  Krizden AB’nin de sorumluluğu olduğu yazıldı. Washington Times, “ABD’nin Türkiye yerine, AKP’nin yanında olmayı tercih ettiğini” belirterek Gül ile Özkök arasındaki buluşmanın “yargı sistemine müdahale” olduğunu yazdı.
  • LAVROV İLE FETHULLAH GÜLEN’İ KONUŞTULAR – AKP’nin Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantılı olan okulların kapatılmaması için Rusya Federasyonu’ndan yine ricacı olduğu ortaya çıktı. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında  Türk yetkililer konuyu gündeme taşıdı. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Babacan Rusya Federasyonu’ndaki  okulların neden kapatıldığını sordu.
  • ÖĞRENCİLERE CD’DE DİNİ EĞİTİM – Okullara gönderilen CD’lerde dini içerikli makale ve yazılar yer aldı. Gülen’e yakınlığıyla bilinen yazarların makalelerinde  Saidi Nursi propagandası yapıldı.

 

17 Temmuz

  • GİZLİLİK LAFTA KALDI – YARSAV Başkanı Eminağaoğlu: Bilgi kirliliği yaratan yayınlar için gereken  işlemlerin yapılması, görevliler hakkında da  yasal yollara başvurulması gerekiyor. Aksi halde temel insan haklarını ihlaline seyirci kalınması söz konusu olabilecek” yorumunu yaptı. TBB Başkanı Özok: “Dosyasından şakır şakır bilgiler akıyor. Savcının dönüp arkasına akışı kimin yaptığına bakması, kaçağın nerede olduğunu bulması gerekiyor” dedi.
  • YENİ DALGALAR YOLDA – Taraf Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar soruşturmanın yedinci ve sekizinci dalgalarla  devam edeceğini, bu operasyonlarda yargı, üniversite, emekli subay ve hatta emniyete dek uzayabileceğini öne sürdü. Çongar, soruşturmasının  sonucuna ilişkin de “Dava, başta Danıştay cinayeti olmak üzere bir dizi saldırıyı, PKK, DHKP-C, Hizbullah ve İBDA-C gibi örgütlerle Ergenekon arasındaki bağlantıyı; çetenin mafyasını yaratma merakına uzanan potansiyeline  de sahip” değerlendirmesini yaptı.
  • 10’A KATLANDI – YÖK’ün  ilahiyat fakültelerinde  yaptığı kontenjan artışı, üniversiteler bazında incelendiğinde  öğrenci sayısını 10’a katlayacak yerler bulunuyor. En çarpıcı artış Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde yaşanırken, ilahiyatın  31 olan kontenjanı 308’e fırladı.

 

18 Temmuz

  • ERGENEKON HAVADA KALDI – Ortak noktaları AKP muhalifliği olan ayrı düşüncelerden insanlar, efsanelere dayalı soruşturmanın zanlısı oldu. İddianamede, Ergenekon’un Hizbullah’tan İBDA/C’ye, Sabancı suikastını gerçekleştiren DHKP/C’den Türk İntikam Tugayı’na kadar pek çok birbirinden bağımsız ve farklı ideolojik örgüt ve eylemlerle bağlantılandırılması da soruşturmanın ciddiyetinde soru işaretleri  yarattı. Tutuklamalar AKP aleyhine 3 kitap yazan yazar Ergun Poyraz ile başlarken JİTEM’in kurucusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Doç. Dr. Ümit Sayın, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, eski 1.Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon gibi isimlerle devam etti.  İddianame kapsamında 20 gizli tanığın ifadesine başvurulduğu iddialarının gündeme gelmesi yeni bir tartışma başlattı. Hukukçular, gizli tanıkların koruma altına alınmasını kabul ediyor ancak bu korumanın savunma hakkını sınırlaması konusunda endişeliler. AİHM yargıcı Türmen “Devlet tanıkları korurken, ‘silahların eşitliğini’ zedelemeyecek önlemleri almakla yükümlü. AİHM, bunu denge meselesi olarak görüyor. Savunma hakkı bakımından önem taşıyan soruların sanık avukatı tarafından yargıç aracılığıyla  dahi sorulamaması insan hakları bakımından sorun yaratabilir” dedi.
  • ERDOĞAN YARGIYI ETKİLİYOR – ‘Ben Ergenekon’un savcısıyım’ diyen Başbakan’a hukukçular sert tepki gösterdi. Eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan, Başbakan Erdoğan’ın sözlerini, “Bir ülkenin  başbakanının böyle bir ifadeyi kullanması, çok kullanılan  bir deyimle ‘Ergenekon soruşturmasının çivisinin ne kadar çıktığını’ gösterir. Artık hukuk dışı ifadeler, hukukçu olmayan kişilerce ağızlara alınır oldu” diye değerlendirdi. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Sözcüsü, İstanbul Barosu’ndan avukat Aydeniz Tuksan ise  “Siyasi iktidarın yargıya bu şekilde baskı yaptığını düşünüyorum. Erdoğan, sözleri ile diğer savcıları etkiliyor” dedi.
  • SADECE ‘TURİSTE’ İÇKİ SERVİSİ – Yıldız Sarayı Parkı’nda ki restoranda  Arınç döneminde “sözlü talimatla” başlanan içki yasağı uygulamasını CHP’li Arıtman Meclis gündemine taşıdı. İçki yasağına tanık olan Arıtman’ın devreye girmesi üzerine bu kez restoran işletmecisine sözlü olarak “Gündüz yasak devam edecek, gece sadece ‘ısrarla içki isteyen yabancı turiste’ servis yapılması” talimatı gitti.
  • AKP’YE OLUMLU GÖRÜŞ – Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmediğini savunurken, türbanın anayasaya sokulması girişimini de  yasama faaliyeti olarak değerlendirdi. AKP’nin kapatılmaması gerektiğini belirten Can’ın raporunun bağlayıcılığı bulunmuyor. Yüksek mahkeme heyeti daha önce de  türban konusunda raportörün görüşüne uymamıştı.

 

19 Temmuz

  •   ‘GÖREVLİ ASKERLERE UZANDI’ – Akşam gazetesinin haberine göre Genelkurmay Başkanlığı ‘illegal örgütlenmeyi’ inceliyor. Hava Kuvvetleri Savcılığı TSK içinde illegal yapılanma olduğunu gösteren gizil belgeyi incelemeye aldı. 6’sı kurmay albay 20 subayın sorgulandığı öne sürüldü. Bu gelişmeyle ilk kez darbe iddialarının askeri soruşturma konusu haline geldiği savunuldu.
  • AKP’DE İSLAMCILAR BARINIYOR – Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı Maajid Nawaz köktendinci Hizb-ut Tahrir örgütünün eski üyesi. Uzun yıllar üyesi olduğu Hizb-ut Tahrir örgütünün yanı sıra  İslamcı ideolojinin  hedeflerine yönelik “içerden” bilgiler veriyor Nawaz. Devrimci İslamcı olarak tanımlanan Hizb-ut Tahrir örgütünün Türkiye’de orduya sızarak mevcut sistemi değiştirmeyi hedeflediğini söyleyen Nawaz, AKP çatısı altında İslamcıların barındığından söz ediyor.

 

20 Temmuz

  • ERGENEKON ÖRGÜTÜ – Bir yıldır medya gündeminin ilk sırasında yer alan Ergenekon soruşturmasına  kapılan Türkiye son birkaç aydır zam yağmuruna tutulmuş durumda. Elektrikten akaryakıta, gıdadan doğalgaza kadar  pek çok ürüne yapılan zamlar  Ergenekon soruşturmasının gölgesinde kaldı. Temel tüketim maddelerine yapılan fiyat artışları  çoğunlukla soruşturmada kritik gelişmelerin  yaşandığı günlere denk geldi. Mustafa Balbay ile birlikte emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur ile ATO Başkanı Sinan Aygün’ün 1 Temmuz’da  gözaltına alınmasının ertesi günü elektriğe yüzde 22 oranın da zam geldi.  Haziran ve temmuz aylarında  ekmekten doğalgaza, akaryakıt ürünlerinden TOKİ taksitlerine kadar birçok alanda arka arkaya zamlar yapıldı.
  • KESENİN AĞZI AÇILDI – KEY ödemeleri ve belediyelere ödenek aktarılmasına ilişkin düzenlemelerin ardından çiftçilere kuraklık desteği verilmesini öngören kararname hızla yaşama geçirildi. Hükümet, belediyelere ayrılacak paylardan da 2006 ve önceki dönemlere ait borçları için temmuzdan başlayarak 4 ay boyunca kesinti yapmayacak.
  • ORDU DESTEK ARAYIŞINDA – Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açıklamanın 6. maddesi tartışılıyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın “TSK’ye yöneltilen saldırılara karşı yüce Türk milletinin de  yasal ve demokratik tepki göstermesi  doğal bir beklentidir” açıklaması tartışmalara neden oldu. CHP Genel Saymanı, İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, TSK’nin Ergenekon operasyonunda emekli orgenerallerin tutuklanmasında bir duruş sergileyemediğini ve kırgınlıklar olduğunu belirtti.

 

21 Temmuz

  • İŞTE BOMBA GERÇEĞİ – Cumhuriyet Gazetesine 1-10-11 Mayıs 2006’da atılan bombalar ile Ümraniye’de ele geçirilen 27 adet el  bombası arasında, iddia edildiği gibi aynı kafileden olan herhangi bir bomba yok. Buna karşın Cumhuriyet gazetesine atılan birinci ve üçüncü bomba ile Eskişehir’de ele geçirilen bombalardan bir tanesinin aynı kafile numarasına sahip oldukları görülüyor. Önemli delil sayılan el bombaları ‘acele’ bir şekilde imha edildi.  Dikkat çeken iki belgede emniyetin Bomba Bilgi Merkezi, aynı kafileden olmadığı halde, Cumhuriyet gazetesine atılan bir adet bomba ile Ümraniye’de  ele geçirilen bomba arasında  irtibat kurmuştu, ama birebir aynı kafileden olan gazeteye atılan iki adet bomba ile Eskişehir’deki bomba arasında herhangi bir irtibat kuramamıştı. Binlerce bomba arasında iki tanesi eşleştirilirken avukatlarımız analizlerini cumhuriyet savcısı ile paylaştı.
  • BÜYÜKERŞEN AKP BİZİ ENGELLİYOR – Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin toplantısında, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in İller Bankası’ndan kredi talebi ve ek bütçe isteği mecliste çoğunluğu bulunan AKP’li meclis üyelerinin oyları ile reddedildi. Buna tepki gösteren Büyükerşen, “Belediye yatırımlarını engellediğiniz için hakkınızda suç duyurusunda bulunacağım”^dedi.
  • YURTTAŞ KAÇAK ETLE BESLENİYOR – “2008 Hayvancılık Sektörü Raporu”nu açıklayan TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye’de  tüketilen etin yaklaşık 400 bin tonunun kayıt dışı olduğunu tahmin ettiklerini ifade ederek, bunun ekonomiye olan zararının ise 3 milyar YTL’yi bulduğunu vurguladı.

 

22 Temmuz

  • EKONOMİK ALARM – Türkiye ekonomisi, son dönemlerde yaşadığı şoklar ve siyasi belirsizlikler nedeniyle  2001 krizinin  yaşandığı döneme benzer bir görünüm sergilemeye başladı. Fortisban’ın hazırladığı raporda Türkiye ekonomisiyle  ilgili şu değerlendirme  yapılıyor: “Reel ekonomiyi daha fazla etkilemesi muhtemel ticaret ve kredi kanallarından  gelecek yansımalar sırada, en kötüyü daha görmedik.”
  • AKP’NİN GERİLİM DOLU BİR YILI – Cumhurbaşkanlığında Abdullah Gül ısrarı ve anayasada türban düzenlemesi tepki çeken çalışmaları oldu. 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 47 oy alarak yeniden iktidar olan AKP’nin 1 yıllık iktidarı  siyasi gerilimin  giderek tırmanmasıyla geçti. AKP hiçbir alanda  toplumsal mutabakata dönük girişim içinde olmadı. Seçime götüren krizin nedeni olan Gül’ün Köşk’e çıkmasındaki ısrar MHP desteği ile sonuç verdi. Başbakan Erdoğan’ın ‘siyasi simge olduğunu’ kabul ettiği, türbanı üniversitelere sokma girişimi de yargıdan döndü.

 

23 Temmuz

  • GÜL’E ‘TEMİZ’ LİSTE – İktidardaki AKP’yi muhalif isimler Köşk’e gidecek rektör adayları listesinden çıkarıldı. Rektör ataması bekleyen üniversitelerde muhalif isimlerin Yüksek Öğretim Kurumu tarafından elenmesi, “Köşk’e sorun yaratmayacak liste gönderilecek” yorumlarına yol açtı. Seçim yapılan 21 üniversitenin 3’ünde, en fazla oy alan adaylar liste dışı bırakılarak, atanma önerisiyle Cumhurbaşkanlığı’na yollanacak isimler arasında yer almadı. Gül’ü eleştirilerden koruyacak uygulama öncesi bazı YÖK üyelerinin gizlice toplandığı öne sürülüyor. AKP’nin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde  eleştirdiği, en çok oy alan rektörlerin atanmaması uygulamasını “YÖK’ü de alet ederek” kullandığına dikkat çekiyor. Ahmet Necdet Sezer, rektörlüklere yaptığı atamalar nedeniyle, AKP ve partiye yakın çevrelerin sık sık eleştirilerine hedef olmuştu. 10. Cumhurbaşkanı Sezer, bazı üniversiteler için, YÖK’ün kendisine gönderdiği listede yer alan 3 isim arasından en çok oyu alanı değil, 2. ya da 3. sıradakini atamayı uygun görmüştü.
  • GÖKÇEK’E YARDIM KARTI – Tüm Türkiye’deki  müze ve ören yerlerini 20 YTL karşılığında yıl boyunca sınırsız gezme hakkı sağlayan Müzekart gelirlerinden tüm yerel yönetimler yararlanamayacak. Yurttaşlar eğer kartını internet üzerinden alırsa, hiç Ankara’ya uğramadan diğer illerdeki müzeleri gezse bile gelirin belediye payı sadece AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi’ne aktarılacak.
  • TÜRK EKONOMİSİ SERBEST DÜŞÜŞTE – Türk ekonomisinin adeta duvara doğru koştuğu, ağır bir krizin elinin kulağında  olduğu iddia edildi. Almanca konuşulan dünyanın en etkili haftalık haber dergisi “Wirtschaftswoche”nin  yeni sayısındaki “Türk ekonomisi serbest düşüşte” başlıklı haberde, özellikle tüketicinin ağır sorunlar yaşadığına dikkat çekildi.

 

 

24 Temmuz

  • YEDİNCİ DALGA – 5 ildeki operasyonlarda aralarında Milli görüşçülerin de olduğu 26 kişi gözaltına alındı. Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul,Konya, İzmit, Mersin ve Elazığ’da düzenlenen eşzamanlı operasyonlar, Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden alınan yakalama emriyle Konya Emniyeti tarafından yapıldı. Operasyonların İstanbul ayağında, İP milletvekili adayı Prof. Dr. Uçkun Geray, Ulusal Kanal’ın reklam müdürü Nuran Gökdemir ve Milli Çözüm dergisi yazarı Mevlüt Sungur’un da aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı.  Konya Valisi Osman Aydın, yaptığı açıklamada operasyonun Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilmediğini, ayrı bir operasyon olduğunu söyledi. Konya Emniyet Müdürü M. Salih Tuzcu ise “Gözaltındakilerin Ergenekon bağlantısı araştırılıyor” açıklamasında bulundu. Operasyonda gözaltına alınanların “hükümeti yıkmak”, “kaos ortamı oluşturmak”, “halkı isyana teşvik”le suçlandıkları ileri sürüldü.
  • BAŞI KAPALILAR PARTİSİ – AKP kurucusu ve Yüksek Disiplin Kurulu üyesinin anketinden çarpıcı sonuçlar çıktı. İsmail Safi’nin  doktora tezi için yaptırdığı, AKP’nin ilk dönem milletvekilleri, il ve belediye başkanlarına yönelik ankete göre AKP’lilerin annelerinin yüzde 100’nün başı kapalı. Milletvekili eşlerinin yüzde 83’ünün de başı kapalı. Bu oran il başkanlarında yüzde 90, belediye başkanlarında da  yüzde 83 olarak  belirlendi.  Milletvekillerinin  yüzde 98’inin  annesi,yüzde 87’sinin eşi ev kadını, yüzde 78’i kamuda türban istiyor.
  • ‘TASFİYE’ TEPKİ ÇEKTİ – YÖK’ün üniversitelerinde yapılan seçimde en çok oy alan 3 adayın ismini Cumhurbaşkanlığı’na sunmamasına tepki gösteren Tüm Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Alpaslan Işıklı, “YÖK’ün yeni yönetimi ‘Seçimleri tanımam, ben kadrolaşacağım’ siyasetini izliyorsa, üniversitelerdeki kutuplaşmanın Türkiye’yi nereye götürdüğü konusunda geçmiş deneyimlerden ders alması gerekir” dedi.

 

25 Temmuz

  • KIYAK EMEKLİLİK PEŞİNDE – AKP’li milletvekilleri erken seçim  olasılığı nedeniyle emeklilik hakkını kaybetme korkusuna kapıldı. AKP’li İbrahim Yiğit bir yasa önerisi sunarak, milletvekillerine kıyak emekliliği tartışmaya açtı. Öneri, milletvekillerinin emekli maaşı alabilmesi için 2 yıl parlamenterlik hizmeti vermesi koşulunu kaldırıyor. Yiğit, milletvekillerinin kamu kurumlarının tesis ve olanaklarından en üst yöneticilerine sağlanan düzeyde yararlanmasını da istiyor.
  • KAOS SENARYOLARI – AKP hakkındaki kapatma davası ile YAŞ toplantılarının aynı döneme denk gelmesi nedeniyle çeşitli kaos senaryoları kuruluyor. Bu senaryolara göre AKP’nin kapatılması durumunda Başbakan Recep Tayip Erdoğan istifa edecek, TSK’nin yeni komuta heyetine ilişkin atama  kararnamesi ağustos ayı içinde çıkmayacak ve 4 orgeneral doğal olarak emekliye sevk edilmiş olacak. Ordu içinde sıkıntı yaşanacak.
  • CUMHURİYETİN GÜVENCESİ – Lozan Antlaşması’nın 85. yıldönümü yurt genelinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Yapılan açıklamaların tamamında Türkiye Cumhuriyeti’nin Lozan’da  kazandığı bütün hakların bugün geri alınmak istendiğinin altı çizildi.

 

 

26 Temmuz

  • İLK DURUŞMA 20 EKİM’DE – İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon iddianamesini kabul etti. Yargılama Silivri’de yapılacak.  47’si tutuklu 86 sanık hakkında “terör” suçlarından kamu davası açıldı. 2 bin 455 sayfalık iddianamenin bir ve iki numaralı sanıkları emekli tuğgeneral Veli Küçük ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek”le suçlanıyor. Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve yazarı İlhan Selçuk hakkında “terör örgütü üyeliği ve yazılarıyla yönlendirmek” suçlamalarıyla 10 yıl hapis isteniyor.  1 Temmuz’daki operasyonlarda gözaltına alınan ve emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un da  aralarında bulunduğu 8’i tutuklu şüphelilerle ilgili ek iddianame hazırlanacak.  Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen “darbe günlükleri” ise iddianamede yer almıyor.  İlk duruşma 20 Ekim’de Silivri Cezaevi’nde yapılacak.  Soruşturma İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ve iki cumhuriyet savcısı tarafından 13 aydır sürdürülüyor.
  • AKP KAN KAYBEDİYOR – Sonar’ın araştırması: AKP’nin oy oranı düşüyor, diğer partilerin yükseliyor. Sonar tarafından 22 il, 32 ilçe ve 34 köyde yüz yüze anket yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen “Siyasi Eğilimler Araştırması”nda “Bugün genel seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz” sorusuna katılanların yüzde 32.43’ü AKP, yüzde 21.14’ü CHP, yüzde 13.79’u MHP yanıtını verirken kararsızların oranının yüzde 12.64 olması dikkat çekti. Siyasi Eğilimler Araştırması’nın ekonomik bulgular bölümünde de  katılımcıların yüzde 76.14’ü ekonomik gidişatı olumsuz bulurken yüzde 50’si de  önümüzdeki 2 yıl içinde durumun daha kötü olacağına inanıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 52.5’i AKP hükümetinin ekonomik icraatlarını yetersiz ve  kötü buluyor.
  • AKP REFORMU TÜRBANA SARDI – PASOK üyesi AP milletvekili Marilena Kopa, geçen yılki seçimler öncesinde AKP’nin Avrupa’dan destek aldığını hatırlatarak “Ancak sonradan gördük ki reform dedi, altından başörtüsü çıktı. Demokrasi dedi, aydınlar, askerler, hukukçular ve gazeteciler ‘Ergenekon çetesi’ ileri sürülerek tutuklanmaya başladı” dedi.
  • YAKINLIK TORPİLİ – Dicle Üniversitesi’nde, en fazla oyu alan adayın ismini Cumhurbaşkanlığı’na göndermeyen YÖK’ün, rektör ataması için birinci sırada Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç’ı önerdiği öğrenildi. Seçimden 3. çıkan Saraç, AKP’den  2002’de milletvekili aday adayı olmuş, türbana özgürlük bildirisine de imza atmıştı.
  • ÖZCAN-GÜL İŞBİRLİĞİ – Akademik çevreler , YÖK’te  AKP tarafından atanan üyelerin oyçokluğunun  bulunması, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın da hükümetle aynı çizgide olması, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda da AKP’nin adayı Abdullah Gül’ün oturması nedeniyle, ‘yeni üniversitelerin rektör atamalarının Özcan-Gül işbirliğine bırakılacağını’ belirtiyor.

 

27 Temmuz

  • HUKUKA DARBE – Ergenekon iddianamesine politika ve hukuk çevrelerinden  sert eleştiriler.

CHP’li Hakkı Süha Okay: Okuduğum, dinlediğim boyutuyla tam bir komedi, skandal. Birbirini hiç tanımayan, hiç bir arada olmayan, bir arada olması mümkün olmayan insanlar, kimi konuşmalarında satır aralarındaki boşluklardan yararlanarak acaba böyle olabilir mi mantığına dayanarak suçlanıyor.

Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş: Her şeyden önce bu Ergenekon  iddianamesi Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası’nın 8. maddesi göz önünde tutulmadan düzenlenmiş. Bu maddeye göre birbiriyle  bağlantılı olmayan suçlar hakkında  aynı iddianameyle dava açılması  mümkün değildir.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok: Yargılanma başlamadan önceki süreçte, insanların masumiyet hakkı hiçbir şekilde dikkate alınmadı, lekelenmeme hakkı dikkate alınmadı. Sanıklara çok ağır isnatlarda bulunuldu. Şimdi, insanların kendilerini savunacakları ortamın hazırlanması lazım.

Anayasa Hukuku Profesörü Nemci Yüzbaşıoğlu: Bu süreçte hukuka aykırı yöntemler uygulandı. Delillerin belirlenmesinde  çok kanunsuzluklar yapıldı. Bu usulsüzlükler  iddianamenin içeriğiyle  ilgili kuşkulara yol açtı. Usule uyulsaydı, iddianame daha ciddiyetle değerlendirilebilirdi.

  • YAZILARIYLA SUÇ İŞLEDİ – Ergenekon iddianamesinde İlhan Selçuk’a yöneltilen müthiş(!) suçlamalar. Herkesin 14 aydır merakla beklediği Ergenekon iddianamesinin açıklanması ile şüphelilere isnat edilen suçlar tartışmalara  ve tepkilere neden oldu. Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’a yönelik iddialar ise ciddiyetten uzak, gülünç ve dayanaksız olarak değerlendirildi. Selçuk’un katıldığı panel ve konferanslarda yaptığı konuşmaların suç kapsamında  ele alınması dikkat çekti. Selçuk’un gazete yöneticileri ile yaptığı  günlük konuşmalar  geniş yer buluyor. Selçuk’un yazıları, gazeteye gönderilen fakslar sözde suçlarına delil olarak gösteriliyor.
  • TÜRK ASKERİ KIBRISTAN ÇEKİLSİN – Kıbrıs’ta BM nezdinde kapsamlı müzakerelere geçme kararı alınırken, Avrupa Parlamentosu  (AP) gündemine ilginç bir  rapor taşıyarak sürece AB’nin de  dahil olmasını sağlamaya çalışıyor. AP Dilekçe Komisyonu’nda kabul edilen “Kıbrıs’ta kapalı bölgeler” adlı raporda, Fransa dönem başkanlığının çözüm sürecini desteklemesi ve  dahil olması  istenirken, Türk askerinin adadan derhal çekilmesi çünkü AB topraklarının Kıbrıs’tan başladığı belirtiliyor.

 

28 Temmuz

  • ÇELİŞKİLİ SUÇLAMALAR – Ergenekon örgütü, tutuklu bulunan Şener Eruygur başta olmak üzere ünlü ulusalcıları öldürecekmiş. Ergenekon iddianamesinde örgüt içindeki mafya yapılanmasında  her konuyu Veli Küçük’ün bildiği ve bizzat ilgilendiği vurgulanırken, Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un Küçük ile doğrudan irtibat kurmadığı, bağlantıyı Doğu Perinçek ve Alemdaroğlu aracılığıyla sağladığı ileri sürüldü. Ergenekon başkanlığına 7 gizil birimin bağlı olduğu, bu birimlerin başkanlıklarına komutanlık dendiği, bunun da kurucu ve yöneticilerin asker kökenli olduklarını gösterdiği iddia edildi. İddianamede Ergenekon terör örgütünün 28 Şubat’ı organize ettiği ileri sürülürken, Hrant Dink’in de bu örgüt tarafından  öldürüldüğüne dair ciddi şüphelerin olduğu belirtildi. İddianamede, kanıt olmamasına karşın “Eylemlerin amaç ve neticelerine bakıldığında aynı merkezden yönlendirildiği, ülkede kaos, anarşi, terör, kargaşa, huzursuzluk çıkarmayı ve ülkemizi uluslar arası arenada sıkıntıya sokmayı hedeflediği net olarak görülmektedir” denildi. Danıştay davası sanığı Osman Yıldırım’ın, şifreli mektupla soruşturma savcılarına ulaştırdığı, üyesi olmadığını iddia ettiği Ergenekon terör örgütünün, Süleyman Demirel’in de  aralarında bulunduğu birçok ismi öldürmeyi planladığını söylediği de belirtiliyor. Yıldırım’ın ifadesine göre hedefler arasında Deniz Baykal, Ahmet Necdet Sezer, Orhan Pamuk, Bülent Eczacıbaşı, Vural Savaş, Şener Eruygur, Bekir Coşkun, Emin Çölaşan ve Tuncay Özkan gibi isimler de bulunuyor.
  • NEWSWEEK: İKTİDAR BOŞLUĞU DOĞAR – Dergide yayınlanan haber/yorumda Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi kapatması halinde “tehlikeli bir iktidar boşluğu” doğacağı ileri sürüldü. “Demokrasi Yargılanıyor” başlıklı yazıda, “Mahkeme ve Kemalist destekçileri için en tehlikelisi, AKP’yi yasaklamaya çalışmanın geri tepmesi ihtimalidir” denildi.
  • AKP’Lİ BAŞKANDAN CHP’YE TUHAF ÇIKIŞ – Kapıdaki görevliyi bile aday gösterseler CHP adayını hezimete uğratacağını ileri süren Denizli Belediye Başkanı AKP’li  Nihat Zeybekci, hızını alamayıp, “Millet sizin ne olduğunuzu biliyor. Milletin değerleriyle ilgili ne düşündüğünüzü biliyor. Millet, Hz. Muhammed ile Atatürk’ü ayırt edemediğinizi görüyor. Biz din üzerine siyaset yapmadık, yapmayacağız” diye konuştu.

 

29 Temmuz

  • TEPKİ ZAMANI – Güngören katliamı, halkın ve siyasi çevrelerin derin öfkesine yol açtı. “Gün birlik günüdür, beraberlik günüdür” diyen Başbakan Erdoğan, teröre karşı ne kadar birlik , dayanışma içinde olunursa o kadar başarı sağlanacağını belirtirken CHP lideri Baykal, teröre karşı “milli lanet politikası” oluşturulmasını isteyerek, “Milyonlarca insanımız bunu yapanları yüksek sesle lanetlemelidir” dedi. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt da “alçakça saldırıyı” gerçekleştirenleri nefretle telin ettiğini bildirdi.
  • ANNESİNİN KARNINDA CAN VERDİ – Güngören’deki çifte bombalı saldırıda biri henüz doğmamış bebek olmak üzere 18 kişi yaşamını yitirdi; 7 yaralının da durumu ağır.  115 yaralının çoğu taburcu edildi; 50’ye yakın kişinin tedavileri ise sürüyor. Polisin olayla ilgili olarak yaptığı araştırmalarda 3 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. İstanbul Valisi Muammer Güler, “bu konuda şimdilik konuşmayacağını” söylemekle yetindi.
  • YARGITAY’DAN SAVCI ÖZ’E SERT YANIT – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu’ndan  yapılan yazılı açıklamada, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’e sert yanıt verildi.  Başsavcılık açıklamasında “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görev ve yetkilerini yerine getirme sırasında yönlendirilemeyeceği, aykırı düşünenlerin hukuk devleti ilkesi ile demokratik değerlerden yoksun bulunduğu, bu yöndeki yazı ve beyanların kurumumuzu yıpratmaya yönelik olduğu açıktır” denildi.
  • BİLİMKURGU GİBİ İDDİANAME – Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, Ergenekon iddianamesinin somut delillerden yoksun olduğunu söyledi.  Prof. Şen, iddianame içeriğinde, “Ergenekon terör örgütü” tanımlamasının yer almasının, soruşturmaya Ergenekon adının savcılık tarafından verildiğini kanıtlar nitelikte olduğunu söyledi.  İddianameyi pozitif hukuk açısından değerlendirdiğini belirten Şen, örgütün nasıl oluşturulduğuna ve örgütün suçlarına ilişkin somut gerçeklere ulaşılamadığını vurguladı. İddianameye belirsizlik hâkim olduğunu belirten Şen, “Önemli olan somut delildir. Suçlamayı ispatlayan, suçu mutlak ortaya koyan delil ve belgeler aranır. Bunların hukuka uygun yollardan  elde edilmesi şarttır” dedi.

 

 

30 Temmuz

  • DEDİKODU BELGESİ – Deniz Baykal’a göre Ergenekon’a harcanan mesai PKK’ye harcansaydı Güngören olmazdı. Ergenekon iddianamesini “hukuki değil, polemik yönü ağır basan bir siyasi belge” olarak nitelendiren Baykal, “Bu iddianame Biri Bizi Gözetliyor evinin tutanak belgesi niteliğindedir. O dedi, bu dedi. Lafların tamamına yakını, normal beklenen  laflar. Bir kısmı, özel, şahsi, dedikodu, çekiştirme… Çoğu suç teşkil etmeyen laflar” dedi. CHP lideri, “iddiaların çoğu telefon dinlemeye bağlı” diye konuştu. Baykal, iddianamede kendisine de 5 milyon dolar rüşvet verildiği suçlamasının da bulunduğunu kaydederek, “Kim söylüyor bunu? Ben de bilmiyorum, diyor savcı. Savcı bey bu senin iddian… Bu iddia zırva” dedi. Deniz Baykal, şimdi kendisinin de suçlandığını belirterek, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a “Gel, derhal senin ve benim dokunulmazlıklarımızı kaldıralım” diye seslendi.  Baykal Şunları söyledi, “İddianamenin en önemli boyutu Danıştay cinayetini kim işledi? Cinayeti işlediği bilinen kişinin babasını hesaplarında  ciddi artışlar olmuştur, deniyor. Sen çağırıp da babasına  sordun mu nereden buldun bu paraları, diye. Adam açıkladı, artışlar tamamen doğal kaynaklardan. Emekli ikramiyesi, araba satışı, daire satışı… Saldırı Ergenekon’a bağlanmak isteniyor…”
  • BULUŞMAYA TEPKİ – Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Anayasa Mahkemesi’nin AKP hakkındaki kapatma davası görüşmesine saatler kala Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile İstanbul’da gizlice buluşarak 5 saat görüşmesi eleştirilere neden oldu. İkilinin kapatma davası sonrasına ilişkin değerlendirme yaptıkları , izleyecekleri yolu belirledikleri ifade ediliyor. CHP’li Cevdet Selvi, görüşmenin bu ikilinin gizli hesaplar içinde olduğunu ortaya çıkardığını belirtirken, Yılmaz Ateş de “Doğrusu bunlar bir türlü legaliteye alışamadılar” diye konuştu.
  • DÜNYA’NIN GÜNDEMİ TÜRKİYE – AKP’nin kapatılması davası ve Güngören’deki saldırılar, Batı basınında da geniş yer buluyor. İngiliz Independent gazetesinde, Daniel Howden imzalı haberde Müslüman, demokratik, laik ekonomik açıdan istikrarlı ve Avrupa Birliği ile Ortadoğu ‘yu birleştiren bir ülke yaratma projesinin, Türkiye’yi muhtemelen “dünyanın en önemli siyasi deneyi” haline getirdiği ve şimdi bunun çökmek üzere olduğu yorumu yapıldı. Daily Telegraph: AKP’nin zinanın cezalandırılması girişimiyle Türkiye’nin Batılı destekçileri arasında soru işaretleri yarattığını belirten gazete, “Aynı şekilde Başbakan’ın eşinin türban kullanması da, Batılaşma yanlısı Mustafa Kemal Atatürk tarafından oluşturulan anayasanın tehdit altında olmasından  kaygı duyanlar arasında endişe yarattı” diye yazdı.

 

31 Temmuz

  • AKP’YE PARA CEZASI – Anayasa Mahkemesi partiyi kapatmadı ancak laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğini kabul etti. Anayasa Mahkemesi, aylardır merakla beklenin kararını açıkladı. Mahkeme üyelerinin 6’sı AKP’nin kapatılması yönünde oy kullandı. Nitelikli çoğunluk olan 7 sayısına ulaşılamadığı için AKP’nin  kapatılmaması kararı çıktı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç dışındaki 10 üye, AKP’nin  “laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği” görüşünde birleşirken partiye, Hazine yardımının yarısını kesme cezası verildi. Bu karar 10 üyenin oyuyla alındı. Kılıç, “Kapatma kararı çıkmamıştır ama bu partiye bir ihtar kararı çıkmıştır, ciddi bir ihtar kararı çıkmıştır. Bu sonucun değerlendirileceğini ve gereğinin de yapılacağını umut ediyorum” diyerek AKP’ye mesaj verdi.
  • NE KABUL EDİLDİ NE REDDEDİLDİ –  Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, Hazine yardımının kesilmesinin AKP’yi etkilemeyeceğine di9kkat çekti.  Özden “6’nın değil, 5 üyenin dediği oldu. Dava kabul de edilmedi, ret de edilmedi. Kapatma görüşünü doğrulayan ama tepkileri de dindirmeye yönelik bir karar” dedi. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Savaş da  AKP’nin laikliğe aykırı davranışların odağı haline geldiğinin mahkemece kabul edildiğini belirtti.
  • BU BİR KRİZ TESPİTİDİR – Kararı değerlendiren CHP lideri Baykal, “Bu bir kriz tespitidir. Anayasa Mahkemesi  krizi çözmemiş, tespit etmiştir” dedi. Baykal, bu tablonun yarattığı krizden ülkeyi kurtarmak için AKP’ye büyük görev ve sorumluluk düştüğünü vurguladı.  MHP lideri Bahçeli, AKP ve Erdoğan’ın bu karardan ders çıkarması gerektiğini söyledi. DTP lideri Türk ise Anayasa Mahkemesi’nin “demokrasi açısından önemli bir sınav verdiğini” belirtti.
  • ‘ONLARLA İYİ ÇALIŞTIK’ – Anayasa Mahkemesi’nin kararını değerlendiren ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack,, Türk hükümetiyle  bundan önce iyi çalıştıklarını, bundan sonra da iyi şekilde çalışmaya devam edeceklerini söyledi. McCormack, “Türk demokrasisine, Türk halkına güveniyoruz” dedi. Kararı memnuniyetle karşılayan AB de reform çağrısı yaptı.
  • ‘LAİKLİK KARŞITI OLMADIK’ – Partililer tarafından “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları eşliğinde karşılanan Erdoğan, basın açıklamasında “Hiçbir zaman laikliğe karşı eylemlerin odağı olmadıklarını bundan sonra da Cumhuriyetin niteliklerine sahip çıkacaklarını” söyledi. Bakanlar da “Hukuk devletinin gereği yerine getirildi” dediler.