NİKSAR ESKİ HÜKÜMET KONAĞI
23 Şubat 2010 tarihli Yeşil Niksar gazetesinde “Niksar’ın En Güzel Binası Yüksekokul Oluyor” başlıklı bir yazı vardı. Yazının içeriğinde; yapılan bir toplantıda Niksar Meslek Yüksek Okulu Müdürü Hasan Hüseyin Coşkun, açılacak yeni bölümler için binaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor ve Belediye Başkanı Sayın Yadigar da hemen
Eski Niksar Hükümet Konağı’nı bu işe tahsis ediyordu.
Yeşil Niksar’ın geçen sayısında (2 Mart 2010’da) Sayın Yadigar’a “eğer bu haber doğru ise büyük bir hata yapıyorsunuz” diye seslenmiştim.
Aradan geçen 8 gün içerisinde Sayın Belediye Başkanı’ndan bu konuda hiçbir ses çıkmadı. Yadigar’ın suskunluğu Yeşil Niksar’ın bu haberini doğruluyor demektir.
*
Niksar’da herkes “Eski Hükümet Konağı”nı bilir. Ama ben yine de Niksar’ın simge binalarının en başında gelen bu tarihi yapı hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum.
Binanın yapımına, Padişah ikinci Abdülhamit döneminde 18.yy’ın sonunda başlanıyor ve 19. yüzyılın başında bitiriliyor. Her ne kadar Abdülhamit’e “kızıl sultan”, dönemine de “istibdat dönemi” dense de, o dönemde her vilayette çeşitli okullar, hastaneler, yollar, çeşmeler yapıldığı da bir gerçektir. Niksar Hükümet Konağı, Haydarpaşa Rıhtımı, Beşiktaş tepesindeki Yıldız Sarayı ile aynı tarihlerde yapılmıştır.
Belediye’nin “Kültürel Değerler Yapı Envanteri” ndeki bilgilere göre, Niksar’daki son Osmanlı eserlerinden olan binanın bir “kitabe” si yoktur.
Yüz küsur yıllık geçmişinde iki yıkıcı depremi yaşayan ahşap kâgir yapıdaki konak, özellikle 1942 depreminde ciddi hasar görünce, zemin kat holüne betonarme iskelet yapılması suretiyle sağlamlaştırılmıştır.
Pencere ve kapı şöveleri, girişindeki profiller ve taş döner sütunlar ile tarihi ve mimari öneme sahip iki katlı binanın 28 odası ve 2 büyük salonu bulunmaktadır.
Tapu Kayıtlarına göre bahçesiyle birlikte 1770 metrekarelik bir alana sahip olan konağın bahçesi 80’li yıllarda yok edilerek yerine dükkanlar yapılmış, bizim kuşağın park olarak kullandığı çınaraltı ve oradan iki taraflı bir merdivenle inilen eski çeşme yok edilmiştir.
*
Sayın Başkan, belediyecilik bir bakıma “şehircilik” demektir. Modern ve çağdaş şehircilik ise kültürel mirasın korunmasıyla mümkündür. Bakın, Niksar Belediyesi’nin resmi internet sitesinde “Benim yolum mükemmele bir yolculuk. Bize yol verin, Niksar’ı hep birlikte mükemmele, aslına , gerçeğe ve geleceğine ulaştıralım” diyor ve çok iddialı bir şekilde “Misyonumuz dünya belediyelerine hizmet anlayışı ve sunumunda esin kaynağı olmaktır” ifadesini kullanıyorsunuz.
Yüz küsur yıllık bir binayı, dışında sigara içilebilecek küçük bir bahçesi bile bulunmayan bu ahşap-kâgir yapıyı 18-20 yaşlarındaki gençlerin hoyratça kullanımına açarak mı dünya belediyelerine esin kaynağı olacaksınız?
Ben bir yüksek okulda da öğretmenlik yaptığım için çok iyi biliyorum ki, ne yapılırsa yapılsın, gençler, deli-kanlılar o tarihi binayı gereken özenle kullanmazlar.
Siz yaşınız gereği bilemezsiniz. O hükümet konağının önü, bir zamanlar bütün bayramların, görsel şölenlerin yapıldığı yerdi.
20 Haziran 1919’da o konağın önünde, Reddi İlhak Cemiyeti Niksar Şubesi’nin düzenlediği miting sonrası İtilaf Devletleri temsilcilerine çekilen telgrafı, Cemiyet Reisi Hacı Mahir Efendi ve arkadaşları yine o konakta hazırlayıp imzalamışlardı.
Kültür Bakanlığı size o binayı “Kent Belleği Müzesi” yapın diye verdi. Bu iş için, sizden evvelki belediye yönetimi “Niksar Hükümet Konağı ve Çevresi Çevre Gelişim Projesi” hazırladı.
Eğer Niksar’ı –kendi deyiminizle- “mükemmele, aslına, gerçeğe ve geleceğe” ulaştırmak istiyorsanız, o binayı koruyunuz ve sizden öncekilerin hazırladığı projeyi yaşama geçiriniz.
Benim kuşağım o binayı bir mabet gibi görür, öyle bakardı.
Bugünkü gibi hatırlıyorum, ilkokul 1. sınıfta idim. Öğretmenimiz bizi hayat bilgisi dersimizde o binaya götürmüştü. Ben binanın girişindeki taş-döner sütunu çevirmek istemiştim. Öğretmenimiz sanki bir kristal eşyayı korur gibi “Aman dokunma oraya!” demişti.
Sadece benim kuşağım değil, benden önceki kuşaklar için de o bina anılarla dolu, çok önemsenen bir binadır. İki ay kadar önce bir gün Çorlu’da yaşayan Emekli Doktor Nadir Aydın Ağabey telefon ederek “Hami, bizim eski hükümet konağı hakkında bir yazı yazmak istiyorum” demişti. Ben de gerçek bir Niksar sevdalısı olan Nadir Ağabey’e konağın eski ve yeni fotoğraflarını, konuyla ilgili belediyenin hazırladığı “gelişim projesi” ni göndermiştim.
Dünyanın hiçbir yerinde, tarihi bir kentin simgesi durumundaki bir bina okul olarak kullanılmaz. Hatta okul olarak yapılmış olsa bile, okul başka bir yere taşınır ve o bina korunmaya alınır.
Hem siz, hiç bahçesi olmayan bir okul gördünüz mü?
Lütfen bu yanlış karardan vazgeçin!
Niksar’da Derebağ’da kullanılmayan boş bir bina var. Eski “Tekel” binası! Orası ufak bir tadilatla, geniş bahçesiyle, karşısına yapılmış kız öğrenci yurduyla, Niksar’da kurulacak yeni bir yüksek okul için daha uygun değil mi?
Sayın Belediye Başkanı,
“Niksar Eski Hükümet Konağı” bu kentin tarihidir, gururudur, onurudur.
Eğer o bina şu veya bu şekilde bir zarara uğrarsa bu sorumluluğun altından kalkamazsınız. Lütfen bunu unutmayın!