Geçmiş zaman olur ki…

 

AYVAS PANAYIRI

(1)

 

Babamın kitaplığını karıştırırken, bir kitap rafındaki ciltlerin  arkasında, kalınca bir zarfın içinde bir tomar eski evrak buldum.

Babam çok okuyan, Niksar’daki sosyal yaşamda etkin rol alan bir insandı.(1)

Tomarı açıp bu tozlanmış eski belgeleri  bir bir elden geçirdim. Rahmetli kendisine gönderilen mektup ve davetiyelerden tutun da yaşadığı dönemde meydana gelen çeşitli olaylara ışık tutacak bir takım belgeleri de itina ile istifleyip saklamış. Bugün bunlardan birini sizinle paylaşacağım.

A-4 ölçütüne yakın –aslında standart olmayan bir ebatta-  2. hamur bir kâğıda basılmış bir  duyuru.(ilan)

Duyurunun  başlangıç kısmında  -koyu dizilmiş-  16 punto harflerle  şunlar yazılı(2):

“Sayın valimiz İzzettin Çağparın himayelerinde ve Niksar kaymakamı Süleyman Onurun fahri başkanlığında Niksar çocukları esirgeme kurumu ve gençlik kulübü menfaatlerine muhutimizin meşhur pehlivanlarının iştirakile yapılacak güreş proğramıdır.”

         Program 5 madde halinde alt alta sıralanmış:

“1- Güreş 5.11.944 Pazar günü Ayvas suyu çayırında yapılacaktır.

           2- Güreşe saat 9 da başlanmış bulunacaktır.

           3- Güreşe pehlivanlar bir gün evvel yahut o gün güreş başlamazdan evvel kayit olmaları lâzımdır.

           4- Başa 150 baş altına 75 ortaya 50 lira küçük alaca ve peşkircilere münasip ikramiyeler verilecektir.

           5- O gün saz takımı, davul zurnalar çalacak ve gençler birliği tarafından oyunlar yapılacaktır.”

        

Duyurunun bundan sonraki bölümünde, 5 ayrı başlık altında  – güreşin organizasyonuyla ilgili –  5 ayrı heyette bulunan isimler alt alta sıralanmış (Ben yer darlığı nedeniyle isimleri yan yana yazıyorum) :

         “İdare heyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı Mehmet Kaynak, Eczacı Fuat İnsel, Mühendis Adnan timurtaş, Cemal duyum, İhsan tuğsel, Kadir Karslı, Enver ünlü)

         Hakem heyeti (Sorgu hakimi Hulusi aydın, Belediye reis vekili Mustafa tepebaşı, Ahmet celepoğlu, Bekir uzun, Buz köyünden Ahmet pehlivan, Bideze köyünden İsmail çavuş)

         Sıhhıye heyeti (Doktor Rifat  karabacak, Sıhhiye memuru Nuri bilge, Sıhhiye memuru Hamdi Afşar)

         İnzibat heyeti (J. Bl. K. V. Veysel gün, Merkez K.K. Muzaffer onbaşı, Belediye zabıta memuru Hamdi köktürk)

         Bilât tevzi ve satış heyeti (Şevket Turhan, Halis özden, Ahmet Demirel, Kadir altuner, Fevzi karaslan, Fazlı erdem, Ali Özbek)

Duyuru halka bir çağrı ile son buluyor. Altı çift çizgi ile çizilmiş bir “Yurttaş:” hitabıyla başlayan bu çağrı metni şöyle:

Yurttaş:

                        O gün Durma, koş, gel, her gün arzulayupta içemediğin Ayvas suyundan kana, kana iç güzel bir gün geçir, bu vesile ilede memleketteki yetim, fakir, yavrucakları ve gençliği sevindir.”

 

* * *

 

       Evet, Niksar’ın tarihi ile ilgilenenlere bundan  62 yıl öncesi, Niksar’da yapılan güzel bir etkinlikle ilgili bir belge!

Gelecek hafta “Ayvaz Panayırı” konusuna devam edeceğim.

        

 

 

DİPNOTLAR :

(1)   [ Abdülkadir Karslı (Doğumu,Niksar: Arabî 27 Ramazan 1329 -Rumî 7 Eylül 1327 –Miladî 26 Ağustos 1911) Ölümü,Niksar: 28 Mart 1994) Babamın Niksar’da üstlendiği görevlerin kısa bir dökümü şöyle: Belediye azalığı (1937’den 1949’a kadar üç devre- Bu arada kısa bir dönem Belediye Başkan Vekilliği);  Niksar İdman Yurdu’nda 1930’dan itibaren yönetim kurulu üyeliği ve iki yıl başkanlık; Niksar Ticaret Odası mümessilliği (1944’te babası istemediği için istifa. O yıllarda Niksar Ticaret Odası Başkanlığı henüz kurulmamış.) ; CHP İlçe Başkanlığı (1947-1949 –Başkanlığı Mukayyit Zade Mustafa Özden’den devir aldı sonra yoğun işleri  ve babasının ısrarıyla istifa etti); Uzun süre Halkevi Gösterit Kolu Başkanlığı; Nikşar Şehir Kulübü yöneticiliği] (Bu bilgileri babamın geride bıraktığı  bir takım belgelerden derledim. H.K.)

(2)   Elime geçen eski bir belgeyi yayınlarken, genel bir ilke olarak, o belgenin yazım kurallarını (imlasını) hiç değiştirmeden, düzeltmeden aynen veriyorum. Yani bu tür belgelerdeki yazım yanlışlıklarını –o günler daha iyi anlaşılsın diye-  bile bile yayımlıyorum.Örneğin bir isim büyük harfle başlayarak yazılırken soyad küçük harfle başlayarak yazılmış, noktalama işaretleri yanlış kullanılmış vb.Ancak Millet Mekteplerinin 28 Mayıs 1928’de açıldığı, Türk harflerinin 1 Kasım 1928’de kabul edildiği, Türk Dilini Tetkik Cemiyeti’nin (Türk Dil Kurumu) 12 Temmuz 1932’de kurulduğu düşünülürse bu yazım hatalarının hoşgörüyle karşılanması –hatta doğal kabul edilmesi- gerekir.)