21 Kasım 2012

EKONOMİK GÖSTERGELER

ile Hami KARSLI

Bir insan topluluğunun ya da bir ülkenin, yaşayabilmek için üretme ve bunları bölüşme biçimlerinin ve bu eylemlerden doğan ilişkilerin tümü o ülkenin ekonomisini gösterir.

Bir ülkedeki yönetimin politikası ise o ülkenin ekonomisinin yoğunlaşmış, genelleştirilmiş ve sonuçlarına varılmış biçimidir.

Yurt gazetesi 5 Kasım 2012 günü, Türkiye’nin son 10 yılı ile ilgili ekonomisiyle ilgili bazı rakamlar verdi.

Bu rakamlar, 14 Ağustos 2001’de kurulup, 15 ay sonra, yani 3 Kasım 2002’de tek başına iktidar olan AKP’nin olumsuz politikalarını çok net olarak gözler önüne sermektedir.

*

            2002’de 626 milyon dolar olan cari açığın, 2012 (Ağustos itibariyle) 58,4 milyar dolar artarak 59 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz.

Türkiye bu rakamlarla dünya cari işlemler açığı sıralamasında 39 sıra yükselerek, 2002 yılında 41’inci iken 2011 yılı sıralamasına göre 185 ülke arasında 2’nci duruma yükselmiştir.

Yine ilgili dönemde cari işlemler açığının milli geliri oranında da -2002’de bu oran yüzde 0.27 iken- 9,7 puanlık artışla yüzde 10’a yükseldiğini görüyoruz.

2002’de 242,7 milyar TL olan kamu borcu (2012 Eylül itibariyle) 2012’de 287, 8 milyar TL artarak 530,5 milyar TL’ye ulaşmıştır.
İç borç 237,8 milyar TL artarak 387,7 milyar TL olmuştur.

2002’de iç borç 149,9 milyar TL’ydi.

Aynı dönemde kişi başına kamu borcu 3 bin 676 milyar TL’den 7 bin 83 TL’ye yükseldiğini,  dış borç stoku, kamu dış borcu ve özel sektör dış borcunun katlanarak arttığını görüyoruz.

Türkiye ekonomisinin lokomotifi haline gelen sıcak para toplamı (stoku) 2002 yılında 6.6 milyar dolarken 2012 yılında 81.1 milyar dolar olmuştur.
2002 öncesi 80 yılda dış ticaret açığı 247 milyar dolar iken 9,5 yılda 80 yılın 2 katı açık olması, bu konuda AKP politikalarının tutarsızlığının göstergesidir. 2002’de 15,5 milyar dolar olan dış ticaret açığının, 2012’de 87,1 milyar dolara olarak kayıtlara geçtiğini görüyoruz.
2002’de 1,03 TL olan 1 lg. Ekmek yüzde 130 artışla 2,50 TL,

2002’de 1,66 TL olan1 litrebenzin, yüzde 180’lik artışla 2012’de 4,95 TL,          2002’de 15,8 kuruştan satına alınan 1 kw. elektrik, yüzde 126 artışla 2012’de 35,7 Krş., 2002’de metreküpü 39 kuruş olan doğalgaz, yüzde 174 artarak 1,06 TL.,

2002’de 1,44 TL olan1 metreküpbelediye suyu 2012’de 2,73 TL olmuştur.

*

            İlgililerin ifadesine göre, bir yabancı gelip İMKB’de banka senetlerine 1 milyon dolar yatırsa, 10 ay sonra yüzde 46 kârla 1 milyon 463 bin dolar para kazanıyor.

Yani masrafsız olarak, paradan para kazanma, bütün hızıyla devam ediyor.

İlgililer, hiçbir reel sektörün,10 ayda yüzde 46 kâr veremeyeceğini söylüyorlar.

Bugün ülkemizdeki ekonomi, “sıcak ve kayıt dışı” para girişine dayalı, sanal olarak büyük görünen bir ekonomidir. Bu ise “gelişmişlik” anlamına gelmemektedir.

Türkiye’nin insani gelişmişlik bakımından dünyanın 95’ci,

Kadın – erkek eşitliği bakımından 124’cü,

Ortalama eğitim bakımından 73’cü sırada olduğu söyleniyor.

Böyle gelişmişlik olur mu?

*

            Geçtiğimiz haftalarda, devletin resmi bir kurumu olan TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından açıklanan rakamlara bakalım:

Türkiye’de 2011 yılı itibariyle 11 milyon 670 bin yurttaşımız yoksul.

Maddi yoksulluk riski altında yaşayan yurttaş sayısı 45 milyon 238 bin kişi.

Halkın yüzde 87.5’i evlerinin dışında bir haftalık bile tatil yapamıyor.

Yüzde 36.8’lik bir kesim evlerinin ısınma ihtiyacını karşılayamıyor.

Yüzde 66’lık bir kesimin beklenmedik bir harcamayı karşılayacak olanağı yok!

*

            En başta yazdığım gibi “Politika, ekonominin yoğunlaşmış ifadesidir”

Yukarıdaki rakamlara bakarak “ak” olduğunu söyleyen bir partinin, nasıl “kara” bir tablo yarattığını görebilirsiniz.

 

 

Y O K

Kimse kandırmasın kimseyi
Önce kendini
Adalet yok, hukuk yok
Sevgi, saygı, güven yok
İnsanlık yok.

* * *

Vicdanın adı var ancak,
Diller paslı, kalemler kirli,
Elleri kanlı tetikçi sürüsü
Kanıtsız suçlamalar,
Gerçek yok.

* * *

Abartı, yalan dolu
Söylevler, iletiler, söylemler
Ne ilke kaldı ne kural,
Bilim, sanat, ahlak
Us yok.

* * *

Toplumsal barış, dayanışma
Özgürlük, ulusal birlik sözde.
Anlayış, hoşgörü hiç
İnanç sömürüsü alabildiğine,
Demokrasi yok.

* * *

Yitiyor varlıklar, değerler
Kaynaklar kuruyor
Her gün kıyım ve yıkım,
Karanlık büyüyor, koyulaşıyor
Işık yok.

* * *

Yurttaş bitkin, gençlik suskun
Kişiliksiz, onursuz
Uydular, uşaklar, sapkınlar azgın.
Türklük, cumhuriyet, laiklik tehlikedeÇünkü ATATÜRK yok.
Yekta Güngör Özden

(Sözcü Gazetesi, 12 Kasım 2012)