24 Nisan 2013

“YİĞİT MUHTAÇ OLMUŞ KURU SOĞANA”

ile Hami KARSLI

Yazının başlığını, Ozan Aşık Mahzuni Şerif’in ünlü türküsünden almadım.

Bu bir web sitesi! www.yigitmuhtacolmuskurusogana.com

Meriç Öven, Tarık Aksu, Onay Özçağlayan ve Muhammet Aksu isimli 4 işsiz gencin kurduğu bir site!

Ana sayfada çok kısa ve öz yazmışlar:

Biz genç, enerjik ve yetenekli tam 4 kişiyiz! Hepimiz de iş arıyoruz. Hepsi bu!

Paylaşım ikonlarını kullanarak, özgeçmişlerimizi paylaşarak bize yardımcı olabilirsiniz.”

            “Ekmek aslanın ağzında… Yapacak bir şey yok demiyoruz.” “Bugüne kadar çok çalıştık ve çalışmaya devam etmek istiyoruz.” “Elimizdeki imkânları kullanıyoruz. Ama bunu geliştirmek için de çaba sarf ediyoruz.” “Tek başına değil, bir ekip olarak başarıya ulaşacağımızı biliyoruz.”

Hiçbir ruhsal karmaşaya (komplekse) girmeden, içinde bulundukları durumu herkesle paylaşabildikleri ve işsizliğe karşı verdikleri savaşım için bu gençleri kutluyorum!

*

            Kamuoyu araştırmaları, Türkiye toplumunun en büyük sorununun “işsizlik” olduğunu gösteriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun son olarak yayımladığı Aralık 2012 İstihdam (işlendirme) bilgilerine göre Türkiye’de işsizlik oranı  %10.1; işsiz sayısı ise 2 milyon 790 bin kişi.

Bu oran tarım dışı işsizlikte 12.4’e yükselirken, genç nüfusta işsizlik oranı % 19.8 olmuş.

Ancak, bağımsız araştırma kuruluşları ile sendikaların ortaya çıkardığı gerçek işsizlik oranları, bundan çok daha fazla!

DİSK’in verdiği rakamlara göre, işsizlik oranı yüzde 16.4, işsiz sayısı da 4 milyon 859 bin kişi! Genç işsiz oranı yüzde 29.

*

               İnsan yaşlandıkça belleği (hafızası)  zayıflıyor.

Ne zaman, nerede izlemiştim, tam anımsamıyorum.

Galiba Sermet Çağan’ın 60’lı yıllarda sahnelenen  “Ayak Bacak Fabrikası” adlı oyunundaydı.

Aç bir adam, oturduğu göl kıyısında (Urfa’daki Balıklı Göl), elini suya daldırıyor ve yakaladığı kutsal bir balığı yerken o ünlü sonsözü (repliği) söylüyordu:

“İnsan, bir kez aç kalmaya görsün, inançlarını bile yer!”

*

             Tüm dünya dillerinde, “açlık” üzerine söylenmiş özlü sözler vardır:

“Aç it fırın yıkar” derler.

Montaigne, “Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkır” der.

Robinson Crusoe’nin yazarı Daniel Defoe, “açlığın dost, akraba, insanlık, hak tanımadığını” söyler.

Balık avı meraklıları, Goethe’nin “Açlık en akıllı balıkları bile oltaya getirir” sözünü bilirler.

Büyükannem, “Tanrı kimseyi açlıkla terbiye etmesin” sözünü sık kullanırdı.

*

            Son günlerde, gazetelerde işsizlikle ilgili haber ve yorum yazıları dikkatimi çekmeye başladı.

İyi bir üniversite bitiren bir yakınımın birbuçuk yıldır iş bulamaması ve bu arada karşılaştığı acı olaylar konuya olan ilgimi artırdı.

Yakınım, Türkiye’deki en iyi üniversitelerden birini bitirmiş ve ülkemizde çalışan yabancı bir firmada 11 yıl çalışmış, firma küçülmeye başlayınca da, 34 yaşında işten çıkarılmıştı.

Okullarını hiç yıl kaybetmeden bitiren, son derece yetenekli bu insan, özgeçmişini (CV) yüzlerce firmaya göndermiş bu arada da İŞKUR’a (iş ve işçi bulma kurumuna) da başvurmuştu.

Aradan 16 ay geçmesine karşın hiçbir firmadan aranmamış, İŞKUR’dan ise, “Temizlik işçisi aranıyor, çalışır mısınız” yazısı gelmişti.

*

            Işıklar içinde yatsın, geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz Dr. Hüsnü Bozbeyoğlu Ağabey, aydınlık düşünceli, bilge bir insandı.

Emeklilik döneminde sık sık bana gelirdi. Bir gün, “Hami, sen mesut bir insansın” demişti. Bu kanıya nerden vardığını sorunca: “Ne zaman sana gelsem hep seni çalışırken görüyorum. Meşgul olmak mesut olmaktır” yanıtını vermişti.

Onbir yıldır her gün sabah işine gitmek üzere yatağından kalkan bir insanın, günün birinde birdenbire işsiz kalması, yaşaması için gerekli olan parayı kazanamaması ne demektir?

Bunu, ancak bu durumu yaşayanlar bilir.

*

            Türkiye’nin süreğen (kronik) sorunu haline gelen işsizlik, bireyler üzerinde psikolojik ve fiziksel hastalıklara her geçen gün daha fazla yol açıyor.

Çalışanlarda ruhsal çöküntü (depresyon) oranı %11 iken, bu oran işsizlerde %24.

Çalışanlarda ruhsal bozukluk (anksiyete) oranı %12 iken, işsizlerde %19.

Çalışanlarda tutarsızlık ve saplantılı karakter bozukluğu (paranoid) % 13 iken, bu oran işsizlerde % 19’dur.

Konunun uzmanı olan bilim adamları fiziksel hastalıklarda ise işsizlerin, çalışanlara göre iki kat daha fazla risk altında olduğunu söylüyorlar.

*

            Amerikalı yazar, kişisel gelişimci Dale Carnegie ise şöyle diyor:

“Sorunlar, sıkıntılar için tek bir çözüm vardır; dünyanın tüm ilaçlarından iyidir, çalışmak!”

            Doğal olarak, iş varsa…