ATATÜRK MİLLET PARKI

 

            Bütün dünyada, insanlığa yararlı, büyük işler yapan kişilerin adları, unutulmaması, sonsuza dek yaşatılması için kentlere, parklara, caddelere, binalara vb. yerlere verilir.

Bu davranış, hem o kişiye karşı duyulan saygının ve gönül borcunun bir anlatımı, hem de yeni kuşakların o kişiyi unutmamasını sağlamanın bir yoludur.

Örneğin, Niksar’ın en eski –neredeyse T.C. ile yaşıt- İlkokulunun adı Gazi Ahmet İlkokulu idi.(1)

Gazi Ahmet Danişment, Anadolu Selçukluları’na bağlı olarak Sivas, Amasya, Tokat ve Niksar yöresinde “Danişmentli Devleti” ni kuran, Niksar’ı savaşarak ele geçiren (fetheden), başkent yapan kişidir.

Tokat’ta Gazi Osman Paşa adının, liseye, geniş ana yola (bulvara), üniversiteye verilmesi bir değerbilirlilik örneğidir.

***

            Geçtiğimiz günlerde Niksar’ın Gülbayır Köyü’nün (eski adı Zera) Yaylası’na gittik.

İstanbul’da doğup büyüyen ama aslen Gülbayır Köyü’nden olan Elektronikçi Erkan Alpaslan kardeşimiz ve eşi Seda Hanım’ın babası Hasan Hüseyin Demirel’in konuğu olduk.

Gülbayır, Niksar’a 7 km. uzaklıkta, nüfusu 300 civarında bir köy.

Yaylası ise Niksar’ın ünlü Keltepe’sinin hemen altında!

***

            Ben, 73 yaşında bir Niksarlı’yım.

Çocukluğumu, ilk gençliğimi ve yaşlılık yıllarımı bu kentte geçirmeme karşın Keltepe’ye hiç çıkmamıştım.

Orta Asya’da bulunan Tibet’e, 4900 metrelik yükseltisi nedeniyle “Dünyanın Çatısı” derler.

Keltepe’nin denizden yüksekliği 1794 metre!

Yani Niksar’ın en yüksek noktası!

Tepeden Çamiçi Yaylası’na doğru bakarken, kuvvetlice esen rüzgârın uçurmaması için, başımdaki şapkamı elimle tutuyor ve “İşte burası da Niksar’ın çatısı” diye söyleniyordum…

***

         Gülbayır Köyü insanları güleryüzlü, konuksever, çalışkan insanlar!

Çocukluğumda, onların kış aylarında, Niksar’a büyük kızaklarla odun getirip sattıklarını anımsıyorum.

Bütün Alevi toplumlarında olduğu gibi Gülbayır Köyü insanları da yurt, ulus, Atatürk sevgisiyle dolular!

Köyün internet sitesinde bile bir “Atatürk Köşesi” var.

Sevgili Erkan Alparslan Yayla’yı gezdirirken beni şaşırtan, bir o kadar da heyecanlandıran iki şeyle karşılaştım:

 

Yayla’nın her taraftan görünür bir yerinde kocaman, üzerinde Türk Bayrağı sallanan bir direk dikilmişti.

Yine Yayla’nın, her tarafı gören bir yerine de bir park yapılmış, kapısına da “Atatürk Millet Parkı” yazısı yazılmıştı.

 

     Atatürk resimlerinin indirildiği, hatta bazı yerlerde çöplüğe atıldığı;

Devlet dairelerinden “Türkiye Cumhuriyeti” sözünün yok edildiği;

Atatürk heykellerinin, büstlerinin kırıldığı, üzerlerine boya atıldığı;

Türk Bayrağı taşıyanların, satanların tutuklandığı;

Atatürk’e ayyaş, katliamcı denildiği;

Okullarda söylenilen, “Türküm, doğruyum…” diye başlayan andımızın kaldırıldığı;

Atatürk heykellerine PKK paçavralarının asılmasına göz yumulduğu;

Bir PKK’linin cenazesi geçerken orduya ait binalarda Türk Bayraklarının saklandığı;

Atatürk ve Türklük’ün dışlandığı, aşağılandığı bir dönemde, siz olsanız, küçük bir köyün, küçük bir yaylasında, nazlı nazlı dalgalanan Türk Bayrağı ve kapısında “Atatürk Millet Parkı” yazan bir dinlence yeri görseniz, heyecanlanıp, şaşırmaz mısınız?

 

(1)Uzun yıllardan sonra Niksar’a geldiğimde, Gazi Ahmet Danişment İlkokulu’ nun yerinde, Niksar Öğretmenevi, Vergi Dairesi binaları bulunuyordu. Ahşap olan okul 1951 yılında yanmış, yerine beton bir bina yapılmış, sonradan o bina da yıkılarak yerine bugünkü binalar yapılmıştı.

Tüm Karşıbağ Mahallesi’nin, Kültür Mahallesi’nin, Kuz Mahallesi, Ayvazönü’nün çocuklarının okuduğu  “Gazi Ahmet Danişment İlkokulu” yok edilmiş, ismi de Niksar Lisesi’ne verilmişti. Ancak konuştuğum öğretmen ve öğrenciler hep “Niksar Lisesi” diyor, kimse “Danişment Gazi Ahmet” adını kullanmıyordu. Semtin ilköğretim çağındaki çocukları ise yeni açılan ve “Büyük Ata” adı verilen başka bir ilkokula gidiyorlardı.

                Bu konuda yazdığım bir yazının yayımlanmasından sonra, 07.10.2003 tarih ve 3/196 sayılı Belediye Başkanı Ahmet Duran Ünverdi imzalı bir yazı ve eklerinden Niksar Belediye Meclisi’nin 50. Yıl Mahallesi’ne yapılmakta olan bir ilköğretim okuluna “Gaziahmet” adının verilmesi konusunda tavsiye kararı aldığını ve bu kararı da Niksar Kaymakamlığı’na sunduklarını öğrenmiştim.