Yazar: Hami KARSLI

07 Ocak 2016

“BİR PUŞTLUK VARDIR”

    Küba Devrimi’nin önderlerinden Marksist Devrimci Fidel Castro, “Eğer, niteliksiz bir insan veya bir düşmanın seni övüyor, ya da bir ödül veriyorsa, sende bir puştluk var demektir” diyor. “Puşt” sözcüğü dilimize Farsçadan girmiş kaba bir sözcüktür. Ağır bir sövgü olarak kullanılan bu sözcük, “edilgin eşcinsel erkek” anlamına gelir. *** Ben, Fidel Castro’nun sözünü çok doğru bulmakla beraber, eksik söylenmiş bir söz olarak görüyorum. Çünkü, […]

30 Aralık 2015

“NİKSAR’DA İZ BIRAKANLAR” ÜZERİNE…

            Beni izleyen okurlarım bilirler, geçmişte sık sık Niksar’ı, Niksarlıyı ilgilendiren yazılar yazmıştım. Birçok arkadaşımın –Özellikle Sayın Prof. Dr. Turgut Özeke’nin- sürekli üstelemesiyle (ısrarıyla) bu yazıları bir betikte (kitapta) topladım. 2015 Kasım ayı sonunda baskısı tamamlanan yapıt, Aralık ayı içinde okurlarıyla buluştu. Kitabın ön sözünde belirttiğim gibi, daha önceleri, uyulması tasarlanan bir düzen (plan) olmaksızın yazılan ve çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan bu yazıları, Niksar’ın […]

25 Mart 2015

(Okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken) İKİ YAZI

(OKUNMASI VE ÜZERİNDE DÜŞÜNÜLMESİ GEREKEN) İKİ YAZI             Çoktandır, bir süre önce okuduğum iki yazıyı, beni izleyen arkadaşlarımla paylaşmak istiyordum. Bunlardan ilkini Melih Karakelle isimli, elektronik işleriyle uğraşan, şimdi İngiltere’de yaşayan bir yurttaşımız yazmıştı. Yazının adı “Türkiye’den Neden Taşındım” dı. Yazıyı özüne bağlı kalarak, sözcüklerini hiç değiştirmeden, birazcık özetleyerek vereceğim. Melih Karakelle, yazısına “yozlaşma”, “Cahil”, “aptal” sözcüklerinin anlamlarını açıklayarak başlamış. Yozlaşmayı “toplumdaki çürümüşlüğün kural olarak […]

25 Şubat 2015

“KİMSENİN HİÇ KİMSESİ OLMAMAK!”

“KİMSENİN HİÇ KİMSESİ OLMAMAK!”   Bazen, bir konuda yazı yazmak için oturursunuz. Düşündüğünüz ilk cümleyi yazıya dökerken, birdenbire aklınıza, o konuda sizin söyleyeceklerinizin, daha önce, başka biri tarafından, çok daha güzel dillendirildiğini anımsarsınız. Son günlerde, en iyi duygularla yapmak istediğim işlerin, anlaşılmak bir yana, nasıl olumsuz karşılandığı; İnsanları tanıma konusunda nasıl yanılgıya düştüğüm; Köpeğe, at gibi davranarak, havlaması gerekenleri nasıl kişnettiğim; “Suçlu ayağa kalk!” denildiğinde […]

18 Şubat 2015

“HADDİNİ BİLMEK” (YA DA ‘YETKİYİ AŞMAMAK’ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER…)

  “HADDİNİ BİLMEK” (YA DA ‘YETKİYİ AŞMAMAK’ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER…)     Çocukluğumda, bizim evde annemin egemenliği –babama göre- daha fazlaydı. Ev içinde, babama hepimiz saygı gösterir ama annemin dediğini yapardık. Hoş, babam da annemin dediğini yapardı. Annem, hem çok zeki hem de çok güzel bir kadındı. İkisi arasında, bir benzerini şimdiye dek çevremde görmediğim bir sevgi, saygı vardı. Babam, her sabah annemden önce kalkar, mutfağa girer, […]