Kategori: Eleştirel Bakış

15 Haziran 2011

“HER TOPLUM, LAYIK OLDUĞU ŞEKİLDE YÖNETİLİR”

  Başlıktaki söz; kuvvetler ayırımı esasını ortaya atan, yazdığı kitapta yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirlerinden ayrılmasının önemini belirten Fransız politik düşünür Montesquieu’ ye ait.  Günümüzden 322 yıl önce doğan bir filozofun söylediği sözün bugün de geçerliliğini sürdürmesi hayli ilginç! Ulusu oluşturan bireylerin niteliği ile o ulusun yönetenlerin arasında bir korelasyon (biri olmadan öteki düşünülemeyen iki şey arasındaki ilişki) olduğunu vurgulayan bu cümle Atatürk’e, İnönü’ye, Bismarck’a, Churchill’e, Hz. Muhammed’e […]

08 Haziran 2011

A R I N M A K

“Hep korkarsın yalnızlıktan; ama eğer yalnızsan yalancı arkadaşların, iki yüzlü dostların ve çekip gidecek bir sevgilin olmaz.” Marquez  A R I N M A K Arı sözcüğünü, bal yapan böcek anlamının dışında; katışıksız, katkısız, kirli olmayan, temiz anlamlarında kullanırız. Ben “arınmak” sözcüğünü, yaşamımıza şu veya bu şekilde girmiş bulunan bazı olumsuzlukları atma, etrafımızdaki olumsuz kişilerden kurtulma anlamında kullandım. Tolstoy “Gerek yokken yanındalar, ihtiyacın olduğunda uzakta. Unutma ki, kimi hayatına girdiğinde […]

01 Haziran 2011

“SEÇMEK” – “SEÇEMEMEK”

  İki fiil…  Biri olumlu, biri olumsuz… Yaşam bu iki fiil arasındaki “gel-git” lerden oluşmuyor mu? “Seçmek” eylemini, genellikle “benzerleri arasından hoşa gideni almak ya da yararlanmak için ayırmak” anlamında kullanıyoruz. İşportacı bağırır: -“Seeeç, seeeç…” “Gel vatandaş, seç seç al!” Dargelirli yurttaş, işportadaki kazakların “en az defolusunu” seçer. Elinde filesi, pazardaki emekli, domateslerin iyilerini seçer. Gücü yeten veli, çocuğuna iyi okul, iyi öğretmen seçer. Kiracı kesesine uygun ev seçer. Evlenecek olanlar eş seçer. Millet “vekilini”, vekiller “başkanlarını” […]

25 Mayıs 2011

HER “AYDIN ETİKETLİ” GERÇEKTEN “AYDIN” MI DIR?

  Üzerinde en çok yazı yazılan konuların biri “aydın kimliğinin tanımlanması” konusudur. Şimdiye dek bu konuda, sayısını anımsayamadığım kadar çok yazı okudum, yazı yazdım. Yalçın Küçük’ün “Aydın Üzerine Tezler” isimli, tuğla kalınlığındaki kitaplarının ilk dört cildini Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nin siyasi koğuşunda okumuş, incelemiştim. Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir toplantıda, bir akademisyen arkadaşım “aydınların aymazlığı” ndan söz etti. Server Tanilli de, Ankara’da bir kitapçı dükkânında düzenlenen sohbet toplantısında […]

18 Mayıs 2011

SÖZÜN BİTTİĞİ YER!

   Emekli Albay Erdal Sarızeybek anlatıyor: “Yıl 1992, 30 Ağustos. Yer Şemdinli Alan Karakolu… Biz altı kişiydik; bir şoför, bir makineli tüfek nişancısı, bir posta, bir çaycı, bir yazıcı ve bir de ben, toplam altı kişi… Tek araçla yola çıktık, çatışmadaki askerlerimize destek için, pusuya düştük, mayına bastık, birimiz ağır yaralandı… Şoför Mehmet’in soğukkanlılığıyla pusuyu geçtik, karakola saldıran hainlerle karşı karşıya geldik ve sekiz saat aralıksız çatıştık…Karakola […]