01 Ekim 2008

Eylül – 2008 de TÜRKİYE TABLOSU

ile Hami KARSLI

Hatice EKEOĞLU
TOKAT CUMOK
haticeekeoglu@gmail.com

(Yalanlanmayan eleştirel basın haberleriyle)
Eylül – 2008’ de  TÜRKİYE TABLOSU 1 Eylül
TÜRK MALLARINA BİR ENGEL DAHA – Türkiye’den Rusya’ya giden mallara yönelik engelleri arttıran Rusya Federasyonu, Avrupa üzerinden ülkeye giren  Türk mallarına sınırlama getirdi. Avrupa’dan Rusya’ya gönderilen ürünler içinde Türk mallarını tespit etmeye yönelik faaliyetler de arttırıldı. Devlet Bakanı Tüzmen, uygulamayı “tam anlamıyla tarife dışı engel” olarak değerlendirdi.
ERİVAN’A ÇIKARTMA – Türkiye ile Ermenistan arasında 6 Eylül’de yapılacak Dünya Kupası eleme maçına Cumhurbaşkanı Gül’ün de gideceğini açıklayan Başbakan Erdoğan’ın geziye AKP’den 30 milletvekilinin de katılması isteği öğrenildi. Erdoğan’ın bu konuda partisinin yöneticilerine talimat verdiği öğrenildi. Gül’ün maç sırasında  Ermenistan lideri Sarkisyan’ı ikinci maçı birlikte seyretmek üzere Türkiye’ye davet edeceği vurgulanıyor. Cumhurbaşkanı Gül’ün Ermenistan’a gitmesi durumunda  tüm ziyaretin toplam 3 saatten oluşması öngörülüyor.
BU ZİYARETLER SORUN  YARATIR – Baykal Gül’ün Ermenistan’a gidecek olmasının doğal bir maç ziyareti olarak görülemeyeceğini, “Birileri Türkiye’nin sırtını sıvazlıyor” diye böyle temaslara yönelinmesinin ciddi sorunlar yaratacağını söyledi. Baykal, bu durumun bir süreden beri hazırlanan yeni bir politikanın eseri olduğunu söyledi.
İLSEVER:CEZAEVİ KOŞULLARI ÇOK KÖTÜ – İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlsever, Ergenekon soruşturmasının, ABD kaynaklı bir  darbe planını yaşama geçirmek amacı taşıdığını belirtti. İlsever “Ergenekon soruşturması, Cumhuriyetin tüm laik kurumlarını hedef alan planlı bir operasyondur. Koğuşlarda tutuklu ve hükümlülere sağlanan sağlık koşulları, insani haklardan yoksundur” dedi.

2 Eylül
MİSİLLEME FİYASKOSU – AKP hükümeti Rusya’nın ticari engellemelerine karşılık vermeyi göze alamadı. Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in Rus mallarına fiziki kontrolü öngören ‘kırmızı hat’ uygulaması önerisi Bakanlar Kurulu’ndan döndü. Dün sabah ve öğlen saatlerinde Ankara kaynaklı haberlerde “Rus TIR’larına kırmızı hat” uygulamasının başladığı bildirildi.  Akşama doğru ise Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Tüzmen’in bu yöndeki önerisinin kabul edilmediğini açıklayarak, “İlişkilerin en iyi şekilde sürdürülmesini arzu ediyoruz” dedi. Tüzmen, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliği adaylığının “gözden geçirileceğini” söyledi. DEİK Türk-Rus İş Konseyi Başkanı Turgut Gür de Türkiye’nin Rusya’ya karşı yapacağı misillemeden sonuç alınamayacağını savundu. Gür, “Rusya’nın gümrüklerde Türk TIR’larını yüzde 100 sayıma tabi tutması, Türk ihraç mallarının alıcılara ulaşmasını geciktirdi ve maliyeti arttırdı. Pazarı kaybediyoruz. Ancak ‘Biz de size mütekabiliyet esasına göre  karşı tedbir uygularız’ demek sonuç vermez” dedi. İngiliz Guardian gazetesi ise “Ticari savaş Türkiye’nin enerji arzını tehdit edebilir” diye yazdı.
ERDOĞAN DEVRE DIŞI KALDI – Erdoğan’ın Kafkasya’daki krizin çözümü için gündeme getirdiği istikrar ve işbirliği platformu ilgi görmedi. Gürcistan Avrupa kurumlarının devreye girmesini isterken Rusya da Saakaşvili’nin görevden ayrılmasında  ısrarcı olarak diyalog yollarını önemli ölçüde kapattı.
DİYANET’TE SELÇUK’A TIRPAN – Özgürlükçü açıklamalarıyla bilinen AÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Mualla Selçuk, Diyanet İşleri Bakanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’na yeniden atanmadı. Selçuk, kurulun ilk kadın üyesi seçildikten sonra, 2006 yılının şubat ayında “kadınlar başı açık namaz kılabilir” diye görüş açıklayarak da dikkat çekmişti.

3 Eylül
DİŞLİ’DEN ZORAKİ İSTİFA – Rüşvet suçlamaları nedeniyle köşeye sıkışınca partideki  görevinden ayrılma kararı aldı. CHP’nin 1 milyon dolar rüşvet almakla suçladığı AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, partisinden ve Erdoğan’dan umduğu desteği bulamayınca iddiaların üzerinden 20 gün geçtikten sonra MYK ve MKYK’deki görevlerinden istifa etti. Dişli, MYK toplantısında belgeyi imzaladığı anı anımsamadığını, ancak şimdi bakınca içeriğinin olumsuz olduğu görüşüne kendisinin de katıldığını belirterek görevlerini bıraktı. Belgenin avukatları tarafından hazırlandığını kaydeden Dişli, bir tuzakla karşı karşıya kaldığını, belgenin CHP’ye parayla satıldığı kuşkusu taşıdığını belirtti. Dişli, bu iddialar nedeniyle de partisine zarar gelmesini istemediğini söyledi.
İFTARDA GÖVDE GÖSTERİSİ – İstanbul’un dört bir yanında açılan iftar çadırları belediyelerin gövde gösterisine dönüştü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden  Kültür AŞ, ramazan programına Ahmet Özhan konseriyle başladı.  Küçükçekmece Belediyesi’nin ramazan etkinlikleri bu yıl türkücü Alişan’ın ilahi konseriyle başladı. Fatih Belediyesi’nin iftarına Petek Dinçöz katıldı. Etkinlikler süresince Murat Göğebakan, Nihat Doğan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ismin konserine yer verilecek.
DENİZ FENERİ AKP’YE DÖNÜK – Almanya’da yargılanan sanıkların Türkiye bağlantıları aynı yeri işaret ediyor. Almanya’daki Deniz Feneri e.V hakkındaki yolsuzluk soruşturmasında adı geçenlerin AKP’Yle ilişkileri dikkat çekiyor. Sanıklardan Mehmet Gürhan Deniz Feneri’nden önce Kanal 7’nin Avrupa’daki en önemli ismiydi.  Gürhan Almanya’da Erdoğan’la bir araya gelmişti.  Kuryelikle suçlanan RTÜK Başkanı Zahit Akman, Almanya’da çok sayıda şirketi Gürhan’a teslim etmişti.
SANIKLAR SUSKUN – Dini duyguları sömürerek yaklaşık 21 bin yardımseverden 40 milyon Avro’yu aşkın para toplayan, bu nedenle de  “dolandırıcılık ve emniyeti suiistimal”den yargılanan Frankfurt’taki Deniz Feneri e.V. davası sanıkları, özellikle bağışların 18. 5 milyon Avro’luk bölümünün ne olduğu konusunda yanıt vermekte zorlanıyor.  Sanıklardan Firdevsi Ermiş, diğer sanık Mehmet Gürhan’ın “Türkiye’ye danışarak” kendisine talimat verdiğini söyledi. Gürhan ise Türkiye bağlantılarını açıklamıyor.
VAKİT, ÖZGÜVEN’İ HEDEF GÖSTERDİ – Şeriatçı yayın organı, SHP’li Dikili Belediye Başkanı’nı ‘ezanı susturmak’ ve ‘din karşıtı olmak’la  suçladı. Belediye Başkanı Osman Özgüven, ezan sesi için izinsiz takılan hoparlörleri söktürünce Anadolu’da Vakit gazetesinin hedefi oldu. Gazete Özgüven’i ‘ezanı susturmak’la suçladı.

4 Eylül
TSK ADINA ZİYARET – Kocaeli Garnizon Komutanı Korgenelal Galip Mendi, Kandıra ilçesinde bulunan Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’u dün saat 11.30’da ziyaret etti. Yaklaşık bir saat süren ziyaretin ardından  sivil plakalı bir otomobille cezaevinden ayrılan Mendi, cezaevi çıkışında açıklama yapmadı.  Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamada ise, “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne uzun süre hizmet veren iki emekli komutana yapılan bu ziyaret, Türk Silahlı Kuvvetleri  adına gerçekleştirilmiştir. Bilindiği üzere, dün olduğu gibi bugün de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yargıya olan saygısı ve güveni tamdır” denildi.
DELİLLER HUKUKA AYKIRI TOPLANDI – İP avukatlarının Ergenekon soruşturması kapsamında genel merkezde yapılan el koyma işlemi sırasında bilgisayarlardan kopya alınmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek yaptığı suç duyurusunu değerlendiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. İP7de ele geçen ve  Zekeriya Öz’ün  iddianamesine koyduğu birçok bilginin delil niteliği taşıyıp taşımadığı tartışmalı hale gelebilecek.
İYİ ÖRGÜTLENMİŞ ÇETE – Deniz Feneri davası, Almanya merkezli, dinci dolandırıcılık şebekesinin bağlantılarını açığa çıkartıyor. Deniz Feneri davası, Almanya merkezli ve dinci bir dolandırıcılık şebekesini tüm bağlantılarının  açığa çıkmasını hızlandıracak. Yimpaş ve Kombassan gibi birçok şirkete para kaptırmış çok sayıda Türk’ün avukatlığını üstlenen Ünal Taşhan, her geçen gün daha da ilginç  boyutlar alan Deniz Feneri davasının tüm dosyalarını inceleyeceklerini belirterek, “Doğrusu gayet iyi örgütlenmiş bir çete karşısındayız” dedi. Almanya’daki Deniz Feneri davasında milyonlarca Avro’nun Weiss (Beya) GmbH’den Türkiye’deki Beyaz Holding’e transfer edilmesi üzerine gözler RTÜK Başkanı olmadan önce şirkette yönetici olan Akman’a çevrildi. Akman görevini şimdi tutuklu sanık olan Mehmet Gürhan’a 2 Kasım 2005’te devretti. Akman 17 Temmuz 2005 tarihinde RTÜK Başkanı oldu, yani yasaya aykırı olarak 4 ay başkanlık yaptı.

5 Eylül
BAĞLANTI AÇIK – Deniz Feneri’nin kabul etmemesine karşın Almanya’daki dernekle ilişkisi ortada. Almanya’daki Deniz Feneri vurgunu patlak verince Türkiye’deki Deniz Feneri “Organik bağımız yok” açıklamasına sığındı.  Ancak ilişkiler zinciri ‘organik bağ daha nasıl olacak’ sorusunu gündeme getiriyor. Örneğin Türkiye’deki  Deniz Feneri Kanal 7’de hazırlanan bir programın ardından doğmuştu. Ne büyük tesadüftür ki Almanya’daki Deniz Feneri Derneği de  bu kanalın Almanya’da  yayın yapan kuruluşu Kanal 7 INT’le aynı binayı paylaşıyor. Tutuklu sanık Mehmet Gürhan hem Kanal 7 INT’in hem Deniz Feneri’nin genel müdürü olarak karşımıza çıkıyor.  Bu durumda Almanya’da  yardım parası toplayanla  kanala reklam veren aynı kişi.  Tutuklu sanık Firdevsi Ermiş’in, “Almanya’daki Deniz Feneri Derneği için reklamlar Türkiye’deki Deniz Feneri tarafından hazırlanıyordu” ifadesi de ilişkiler ağının bir  göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
GÜL’ÜN TARTIŞMALI GEZİSİ – Orly katliamı sanığının Gül ile birlikte aynı tribünde maç izleyeceği öne sürüldü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yarın Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın davetlisi olarak  Türkiye-Ermenistan Dünya Kupası Grup eleme karşılaşmasını izlemek üzere Erivan’a gidecek. İlk kez en üst düzeyde  gerçekleştirilecek 5 saatlik  ziyarette Gül’ün  güvenliğini 10 dakika önce havalanarak Erivan’a gidecek olan 30 kişilik cumhurbaşkanlığı koruma ekibi sağlayacak. Ermeni terör örgütü ASALA’nın 1983 yılında Paris yakınlarındaki Orly Havaalanında düzenlediği bombalı saldırı sonucunda 8 kişinin ölümüne sebep olan Ermeni terörist  Varujan Garbisyan’ın da maçı Cumhurbaşkanı Gül ile aynı protokol tribününden  izleyeceği öne sürüldü.  Ancak daha sonra Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve Dışişleri Bakanlığı kaynakları haberi yalanladı.
ÇİFTÇİ DE TÜRKİYE’DEN KAÇMAYA ÇALIŞIYOR – Türk çiftçisi, özellikle son yıllarda yüzde 100 artan mazot ve gübre fiyatlarıyla baş edemeyince başka ülkelerde  üretim yapmaya başladı. Ceyhan Ziraat Odası’na üye 18 çiftçi ortak bir şirket kurarak Sudan’da kiraladıkları 21 bin dönüm toprakta ayçiçeği üretmeye başladı.  Çiftçiler, Bulgaristan ve Romanya’da da toprak ve ürün fizibilitesi yapıyor.
GÜL, 15 YIL ÖNCE ERMENİSTAN HAKKINDA NE DEMİŞTİ – Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 1993 yılında Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye gelmesini Refah Partisi Milletvekili olarak şu sözlerle eleştirmişti: ‘Siz bana bir ülke gösterin ki kardeşleriniz savaş halinde olacak, kardeşleriniz katledilecek ve onlar katledilirken, ‘Bunun müsebbibi Türkiye’dir’ diye demeçler verecek; o kardeşlerimiz katledilirken, “Avrupa’nın haritaları bellidir, yerine oturmuştur; fakat Ortadoğu’nun, Asya’nın haritaları nihai şeklini almamıştır” diye açıklamalar yapacak;Kars’ın Ermenistan toprağı olduğunu iddia edecek, bütün bunlardan sonra  o adam Türkiye’ye gelecek ve siz de elini sıkacaksınız!”
AFİŞLER METRODA – AKP iktidarı tarafından  vergi muafiyeti tanınan Deniz Feneri Derneği, Taksim Metro İstasyonu’nda kurduğu stantla yardım toplamaya devam ediyor. İstasyon içerisinde üzerinde  “Yardım ellerinizi yoksullar üzerinden çekmeyin” ve “İyilik noktası” yazılı stantta bildiri ve broşür dağıtan türbanlı bir kadın cumhuriyet gazetesi muhabirinin fotoğraf çektiğini görünce stantı terk etti. Fotoğrafının çekilmesini engelleyemeyen türbanlı kadın ise daha sonra yeniden stantın başına dönerek, yardım toplama işine devam etti.

6 Eylül
MUHASEBE KANAL 7’DE – Alman savcılar tarafından hazırlanan iddianamede Deniz Feneri’nin bağlantıları ortaya saçıldı. İddianamede, tutuklu sanık Firdevsi Ermiş’in Alman Savcılara Deniz Feneri e.V’nin gayri resmi muhasebesinin kayıtlarını teslim ettiği bilgisine yer verilerek, “Gayri resmi muhasebenin kayıtları, Almanya Deniz Feneri’nin bilgisayarında yok. 2005 sonlarından bu yana Türkiye’de Kanal 7’de bulunan bir server’da kaydedilmiş ve ancak online yoluyla ulaşılabiliyormuş” deniliyor. Alman savcılar iddianamede bu durumla ilgili “Böylece dernekte yapılacak bir polis kontrolünde bir şey bulmak mümkün değildi” tespitine yer verdi.
ANKADA’DAN BASKI – CHP Grup Başkanvekili Anadol, Deniz Feneri davasıyla ilgili gelişmeler hakkındaki soru önergesini dün TBMM Başkanlığı’na sundu. İddianamede “Soruşturmalara defalarca siyasi etki yapılmaya, bilhassa  Türk hükümeti tarafından devam etmekte olan tutukluluğa mani olunmaya çalışılmaktadır” denildiğine dikkat çeken Anadol, Erdoğan’a “Alman savcının soruşturmaya etki yaptığı ve tutukluların serbest bırakılmasına yönelik girişimde bulunduğunu iddia ettiği bakanlar kimdir? Bu bakanlar bilginiz dahilinde mi Almanya’daki müdahalede bulunmuşlardır” diye sordu.
AKP MEDYASI – Almanya’da hakkında yolsuzluk iddiasıyla 3 yöneticisinin tutuklandığı Deniz Feneri e.V. davası ve Türkiye ile ilişkileri dinci basında yine yer almadı. Yeni Şafak, Anadolu’da Vakit ve Milli Gazete. Derneğin genel başkanı Engin Yılmaz’ın önceki gün Ankara’da verdiği iftar yemeğinde  yaptığı açıklamalara yer verirken, Zaman, Bugün ve Sabah gazeteleri yolsuzluk iddialarına yer vermeyerek haberi görmezden geldi.  Doğan Grubu’ndan Hürriyet ve Milliyet gazeteleri ise özel haberleriyle  yine davayla ilgili gelişmeleri manşetlerine taşıdı.
İDDİANAMEDE BAŞBAKAN DA VAR – “41 MİLYON 634 BİN Avro toplandı. Hangi insani amaca gitti bunlar? Anlaşılıyor ki, Türkiye’de  televizyon kurulmuş, belli bir siyasi kadronun ihtiyaçlarını karşılamak için gitmiş. İddianamede elimde” diyen Baykal, Deniz Feneri davasıyla ilgili olarak, “Bu uyduruk değil, ciddi bir iddianame. Başbakan’ın da adı geçiyor. İddianamede adın geçiyor, parayı aldın mı almadın mı? Hükümet niye telaş içinde?” diye sordu. Başbakan Recep Tayip Erdoğan hakkındaki dokunulmazlık dosyalarına dikkat çeken CHP lideri Baykal, “Bu suçlamalarla nitelendirilmiş insan gelse, kızınızı istese verir misiniz? Kızınızı vermeyeceğiniz insana Türkiye’de iktidarı niçin veriyorsunuz?” yorumunu yaptı.

7 Eylül
ALDIRMAZLIK YAKALATTI – Deniz Feneri Derneği’nin yöneticileri Commerzbank’tan 3 milyon 353 bin Avro nakit para çekince banka, bunun çekiliş nedenini sordu. Dernekten yanıt gelmeyince banka polise durumu “kara para yıkama” kuşkusu olarak iletti. Bunun üzerine savcılık devreye girirken, banka da derneğin hesabını kara para kuşkusuyla kapattı.
‘SATRANÇTA PİYON’ – CHP’nin, hakkında  belge açıklayarak istifasını istediği RTÜK Başkanı Akman’ın ismi iddianamede 34 kez geçiyor. Akman’ın isminin “Şirket yönetimlerinde, sermaye artırımlarında , sanık ifadelerinde  ve savcılığın tespitlerinde” geçtiği iddianamede sanık Firdevsi Ermiş’in Akman’dan “satranç tahtasında piyon” diye söz ettiği belirtiliyor.
HEDEF AYDIN DOĞAN – Başbakan Erdoğan Deniz Feneri Derneği davasında para aldığı yönündeki iddialara karşı Aydın Doğan ve medya grubunu suçladı. Doğan grubunun kendisine “iftira” attığını söyleyen Erdoğan, “Sen göstereceksin, Başbakan hedef gösterdiğinde  olmayacak, bal gibi olur” dedi. Erdoğan “Bunların nedeni Hilton’dur. İstediği plan tadilatlarını bana ve belediye başkanlarıma yaptıramadığı için bunları yapmaktadır” dedi.
ZORUNLU DİN DERSİNE KARŞI EYLEM – Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) üyesi bir grup, zorunlu din derslerinin kaldırılması için Güvenpark’ta oturma eylemi yaptı.  PSAKD Başkanı Fevzi Gümüş, zorunlu din dersinin içeriği ve uygulama biçiminin insan hakları ihlali olduğunu söyleyerek “Zorunlu din dersi Alevi çocuklar için zorunlu işkencedir”dedi. ABF Başkanı Ali Balkız da “Bu dersin müfredatı yeniden yazılmalıdır. Pozitif, akılcı tarafsız, çağdaş ve bilimsel olmalıdır. Alevilikle ilgili bölüm Alevi kurumlarının belirlediği eğitimcilerce yazılmalı ve her halükârda seçmeli olmalıdır” dedi.

8 Eylül
BAĞIŞLARA HORTUM – Almanya’daki Deniz Feneri e. V. Kurban paralarını iç etmekle suçlanıyor. Alman savcılığının iddianamesinde derneğin birçok ülkede yardım projeleri yürüttüğü ve bunların belgelenmediği belirtiliyor. Bu harcamalar yapıldı mı yapılmadı mı bilinmiyor.  Ayrıca Yemen’de  56 bin aileye 14 bin kurbanlık dağıtımı gideri 153 bin Avro iken toplam masrafın 703 bin Avro gösterilmesi gibi uygulamalar da dikkat çekiyor. Yardımı alan kuruluşun teşekkür yazısında da  Deniz Feneri e.V. değil Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’nin kastedildiği anlaşılıyor. Makedonya’ya  kurban alımları için yapılan yardımın ise Kurban Bayramı’ndan  sonra gönderildiği görülüyor.
TÜRBAN DİYEN YÜKSELİYOR – Türbana özgürlük kampanyasına katılan Prof. Dr.  Ali Birinci Türk Tarih Kurumu Başkanı, Prof. Dr. Durmuş Günay YÖK Genel Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç Dicle Üniversitesi, Prof. Dr. Hüseyin Akan Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Prof. Dr. Hasan Fahrettin Keleştemur Erciyes Üniversitesi, rektörü oldu. Kadınların başı açık namaz kılacağını belirten Prof. Dr. Mualla Selçuk’un yeniden atanmadığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nda da türban imzacısı profesör yerini korumayı başardı.
DİNDARLIK DERSLERİ – Din kültürü kitaplarında öğrenciler dindarlığa yönlendiriliyor. İlköğretim öğrencilerinden Kutlu Doğum Haftası’ndaki etkinlikleri gözlemleyip arkadaşlarıyla paylaşmaları, sınıfa “Salih emel” konulu pano hazırlamaları ödevi veriliyor. “İşlerimize niçin besmele ile başlarız?” yazılı kutucuk ile öğrencilerin konu üzerine konuşması isteniyor.

9 Eylül
YİMPAŞ BAĞLANTISI – Almanya’daki Deniz Feneri davası iddianamesinde çarpıcı saptama. Almanya’daki Deniz Feneri e. V. İddianamesinde YİMPAŞ Holding’in de halktan topladığı paraları AKP’ye aktardığı vurgulanıyor. Alman Savcı, “YİMPAŞ Holding AŞ, dünyanın her tarafında şube, şirketler kurmuş ve binlerce yatırımcıdan paralar toplayarak zimmetine geçirmiş, Türkiye’de AKP gibi parti ve İslami örgütlerin  finansmanında kullanmıştı” diyor. İddianameye göre tanık Vural “Bazı örgüt ve partilerin (…)  bu paraları suiistimal ettiklerini… Kanal 7’nin ve Türkiye’deki YİMPAŞ’ın bağış paralarıyla finanse edildiklerini…” belirtti. Frankfurt maliyesine anonim gelen şikâyet yazısında da  defalarca Deniz Feneri e. V. Yöneticileriyle YİMPAŞ arasındaki bağlara değinildi.
ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞIYOR – CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan’ın Deniz Feneri haberleriyle ilgili olarak Aydın Doğan’ı hedef alan açıklamalarını ‘şantaj’ diye nitelendirdi. İddianamede Erdoğan’ın adının geçmesinin bomba haber olduğunu vurgulayan Baykal, “Bunların haber olması değil, yeterince haber yapılmaması sorgulanmalı” dedi. CHP Genel Başkanı Baykal “Başbakan neden bu olayı örtbas etmeye çalışıyor, kendisiyle bağlantısı yoksa üzerine yürüsün” diye konuştu.
AKP İLE YAKINLIĞI BİLİNİYORDU – Deniz Feneri yolsuzluğunun AKP ile olan ilişkisine Cumhuriyet geçen sene işaret etmişti.  Yolsuzlukları ortaya çıkaran Evrensel gazetesinin temsilcisi Yücel Özdemir, Almanya’da yayımlanan Cumhuriyet Hafta’da  yayımlanan söyleşisinde, AKP’nin Deniz Feneri ile ilişkisinin Avrupalı Türk Demokratlar Birliği üzerinden yürüdüğünü belirtmişti. Özdemir, araştırmaların sırasında YİMPAŞ, Denez Feneri ve Kanal 7 Int’in mekân ve yönetim bakımından iç içe olduğunu belirlediklerini de söylemişti.
‘LAİKLİK GÜVENCEDİR’ Yargıtay Başkanı Gerçeker, adli yıl açılış konuşmasında totaliter sisteme karşı ve sınırsız iktidar anlayışı tehlikesine dikkat çekti.

10 Eylül
KANAL 7’YE FENER DESTEĞİ – Hisse senetleri, yardımseverlerin Almanya’daki Deniz Feneri’ne verdiği paralarla geri alınmış. Almanya’daki Deniz Feneri e.V. iddianamesinde “Yeni Dünya İletişim AŞ’nin hisse senetleriyle  ticaretin yapıldığına dair yazıları” yer alıyor.  Alman savcılığı, hem Almanya’daki Kanal 7’nin hem de Deniz Feneri’nin muhasebecisi tutuklu sanık Firdevsi Ermiş’in sorgusunda, “Türkiye’deki Kanal 7’nin hisse senetlerinin geri alınmasında paranın Almanya’daki Deniz Feneri’nden verildiği” bilgisine ulaştı.
ALMAN MAHKEMESİNDE SUÇ DÖKÜMÜ – Dün yapılan duruşmada, Frankfurt savcılığı ekonomik suçlar bölümünden Başkomiser Böhm tarafından yapılan açıklamalarda, yardım derneği adı altında inanılmaz bir yolsuzluk trafiği yaşandığına dikkat çekilerek Deniz Feneri ile hangi şirketlerin nasıl bir ilişki içinde olduğu gösterildi.  Kuryelik yaptığı iddia edilenler arasında RTÜK Başkanı Zahit Akman da bulunuyor. Davaya önümüzdeki hafta devam edilecek.
ERDOĞAN AİHM İLE ÇELİŞİYOR – Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Deniz Feneri davasında basına yönelik tutumu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin basın özgürlüğüne ilişkin içtihatlarına uymuyor. AİHM’nin bir kararında ifade özgürlüğünün sadece “zararsız”  düşünceler için değil, devleti veya nüfusun bir bölümünü rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanacağı belirtilerek, “Bunlar olmaksızın demokratik toplum olmaz” deniliyor.

11 Eylül
BÜYÜME DURDU – Küresel durgunluk, Türkiye ekonomisine son 6.5 yılın en sert düşüşünü yaptırdı. 2006’nın ikinci yarısından itibaren hız kesen büyüme, .u yılın ikici çeyreğinde ise durma noktasına gelerek yüzde 1.9’da kaldı. Büyüme oranı son 78 ayın en düşük seviyesine geriledi.  TÜİK’in üst üste gelen revizyonları da işe yaramadı. Büyümenin motoru sanayide işler durma noktasına gelirken tarımdaki kan kaybı artarak sürüyor. İmalat sanayinde ilk çeyrekte yüzde 7 olan büyüme oranı yüzde 2.5’e, inşaat sektöründe yüzde 3.1 olan büyüme oranı yüzde 0.9’a kadar düştü.
‘ASIL SUÇLULAR BURADA’ – Muhalefet, ‘Yolsuzluğun odağındaki AKP’nin sonunun Yüce Divan’ olduğunu savundu. CHP Almanya’da Deniz Feneri e. V. Davasının duruşmasını izleyen CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, “Orada yargılananlar bu yolsuzluk olayının taşeronları. Türkiye ayağı mutlaka soruşturulmalı” dedi. MHP yolsuzluk iddiaları konusunda Başbakan Erdoğan’ın “karnından konuşmayı” bırakması gerektiğini belirten MHP Grup Başkanvekili Şandır “İftira ve şantaj kokan açıklamalar yerine iddiaları yargıya taşımalı” diye konuştu. DSP Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun değerlendirmesine destek veren DSP Genel Sekreteri Masum Türker, “Eğer AKP’ye Deniz Feneri’nden para akıtılmışsa partinin sonu Anayasa Mahkemesi’dir” dedi.
AKMAN HAKKINDA YENİ İDDİA – RTÜK Başkanı Zahit Akman’ın da yönetiminde bulunduğu belirtilen kooperatife üye olan Ömer Özkan yaşadıklarını gazeteci Sabahattin Önkibar’a anlattı. Özkan Milli Görüş yanlılarından davet alınca İhlas, KOMBASSAN ve YİMPAŞ örnekleri nedeniyle tereddüt geçirdiğini, bunun üzerine kendisine kooperatifin arkasında Kanal 7, yönetim kurulunda da Akman’ın bulunduğunun söylendiğini belirtti.  Daha sonra pişman olan Özkan’a paraları geri verilmedi.  Ömer Özkan 8 yıldır beklediğini söylüyor.
BAŞSAVCILIK İNCELİYOR – AKP hakkında laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasıyla dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kez de Deniz Feneri vurgununda AKP’ye para aktarıldığı iddialarını mercek altına aldı. Başsavcılık kaynakları, basına yansıyan iddiaların incelendiğini bildirdiler. Kaynaklar yapılan incelemenin bu aşamada yalnızca gazete kupürleriyle sınırlı olduğunu belirttiler.
TURİSTİN BİKİNİSİ RAHATSIZ ETTİ – Antalya’nın Alanya ilçesinde DP’li belediye meclis üyesi Hilmi Arıkan, turistlerin sokak ve alışveriş merkezlerinde mayo ve bikiniyle  dolaşmasının yasaklanmasını istedi.  Arıkan, Alanya’da ahlaki bir erozyon yaşandığını, yurttaşların da  bu durumdan rahatsız olduğunu öne sürdü. ANAP’lı belediye meclis üyesi Mustafa Koçak, kendisinin de bu konudan rahatsız olduğunu ancak zabıtaların yapacağı uyarıyla çözümün sakıncalı olacağını söyledi.

12 Eylül
CİDDİYE ALAN VAR – Deniz Feneri skandalı Berlin Eyalet Meclisi’nin gündeminde. AKP iktidarı Türkiye’yi sarsan Deniz Feneri skandalının üzerine gitmek yerine karşı saldırıya geçerken, Almanya’da olay Berlin Eyalet Meclisi’ne taşındı. Yeşiller Partisi milletvekillerinden  Özkan Mutlu, eyalet hükümetinin yanıtlaması için eyalet meclis başkanlığına 11 maddelik bir soru önergesi sundu. Mutlu girişimiyle olayı Alman siyasetinin gündemine taşımayı hedeflediğini söyledi. Eyalet hükümetinden yanıt beklediğini belirten Mutlu, aynı adımı atmaları için diğer eyaletlerdeki yeşillere de seslendiğini söyledi. Mutlu, “Bu skandal tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmalı ve bir daha böyle suiistimal olaylarına fırsat verilmemeli. Parti başkanımız Claudia Roth da bu konuyla yakından ilgileniyor, o da yakında bir açıklama yapacak” dedi.
VURGUN ARKADAŞLIĞI – RTÜK Başkanı A. Zahit Akman’ın eşiyle birlikte kurduğu bir şirketteki hisselerini Deniz Feneri vurgununda kullanılan Beyaz Holding ile vurgunun kilit isimlerinden ve Kanal 7’nin sahibi Zekeriya Karaman’a devrettiği anlaşıldı. Akman’ın şirketteki elektronik  iletişim adreslerini, Almanya’da süren Deniz Feneri davası ile Türkiye’deki ilişkiler ağının ortak noktasını oluşturması dikkat çekti.
İNGİLİZCE KURAN KURSU – Konya’da çöken binadan kurtulan öğrencileri ‘İngilizce kursu’ baskısı şaşırttı. 1 Ağustos’ta 18 kişinin yaşamını yitirdiği patlamayla ilgili olarak yapılan incelemeler sonuçlandı.  Heyet tarafından hazırlanan raporda ilginç ayrıntılar dikkat çekti.  Raporda, çöken binanın 2000 yılında faaliyete geçtiği, 26 Ağustos 2007’de de  ruhsatsız ek binanın inşa edildiği belirtilerek “Açılış törenine protokolden de birçok kişi katıldı” ifadelerine yer verildi. Kuran kursunda meydana gelen patlamadan kurtulan öğrencilere, yurt görevlilerinin “Burası İngilizce kursu” demeleri yönünde baskı yaptığı belirlendi.  Öğrencilerinse şaşırarak “Biz orada İngilizce Kuran kursu görüyorduk” şeklinde ifade verdikleri ortaya çıktı. Ayrıca aynı tarikata ait erkek öğrenci yurdunun halen izinsiz olarak faaliyet gösterdiği tespit edildi.

13 Eylül
AKP GİDEREK ERİYOR – Araştırmalara göre seçmenler iktidar partisinin başarılı olmadığını düşünüyor- SONAR araştırma şirketi tarafından gerçekleştirilen eylül ayı “Altıncı yılında siyasi iktidarın değerlendirilmesi” araştırmasına göre, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde yüzde 46.6 oranında oy alan AKP 35.6’ya geriledi. Seçimlerde yüzde 20.9 oranında oy alan CHP 24.8’e, MHP ise 14.3’ten 15.7’ye çıktı. Araştırmaya katılanlara sorulan, “Genel olarak düşündüğünüzde AKP hükümeti başarılı mı yoksa başarısız mıdır” sorusuna ise katılımcıların yüzde 51.89’u “hayır başarısızdır” cevabını verirken 29.11’i “evet başarılıdır”, 19’u ise “fikrim yok” cevabını verdi. Şubat 2007 tarihinde “evet başarılıdır” diyen yüzde 49.4’lük oran ise Eylül 2008 tarihinde 29.1’e geriledi.
EKONOMİ KÖTÜYE GİDİYOR – Seçmen hükümetten memnun değil. “Açıklanan enflasyon rakamlarına inanıyor musunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 64.99’u “hayır” cevabını verirken, “evet” diyenlerin oranı 22.61, “fikri olmayanların” oranı 12.40 olarak tespit edildi. “Ekonominin gidişatını nasıl görüyorsunuz” sorusunun yöneltildiği katılımcıların yüzde 69.39’u “olumsuz”, 19.61’i “olumlu” şeklinde yanıt verirken 11’i ise fikir belirtmedi.
KANAL 7’YE SPK KALKANI – SPK’nin, Almanya’daki Deniz Feneri davasında Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Karaman ile yönetim kurulu üyeleri Karahan ve Çelik hakkında suç duyurusunda bulunulması istemini işleme koymadığı ortaya çıktı.
‘FENER’ DEKİ AKP BAĞI – Almanya’da yolsuzluk nedeniyle yargılaması yapılan Deniz Feneri Derneği’nden 6 milyon 940 bin Avro yardım alan Türkiye’deki Deniz Feneri’nin kurucularından Nurettin Ertemel’in İstanbul İl Genel Meclisi’nde AKP’den üyelik yaptığı saptandı.

14 Eylül
EMEKÇİLER ALANLARDA – 12 Eylül darbesinin 28. yılında emekçiler yurt genelinde alanlara çıkarak, darbecilerin yargılanmasını istediler. İzmir’de DİSK tarafından düzenlenen “Emek ve Demokrasi Mitingi”nde bir araya gelen binlerce kişi, emperyalizmin 28 yıl önce sahneye koyduğu oyunun günümüzde de tekrarlandığını vurguladı.
NÂZIM HİKMET BURSA’DA YASAK – “Memleketimden İnsan Manzaraları” isimli oyunlarını 12 Eylül darbesinin yıldönümünde sahnelemek isteyen Kayıp Sahne  Sanat  Grubu, Bursa  Büyükşehir Belediyesi’nin engeliyle karşılaştı. Belediye, grubun Nâzım Hikmet’in aynı isimli yapıtından uyarladıkları oyunlarını sergilemesine, ramazan ayı etkinliklerin nedeniyle  tüm meydanların dolu olduğunu öne sürerek izin vermedi.  Belediye, oyun için uygun bir yer gösterilmesi istemini de geri çevirdi.
İLGİNÇ TASFİYE – Deniz Feneri iddianamesiyle gözlerin çevrildiği Kanal 7’nin sahibi Yeni Dünya İletişim AŞ Yönetim Kurulu’nun, sermayesini 14 milyon 600 bin YTL’den 400 bin YTL’ye azalttığı ortaya çıktı.  Mali müşavirler, “Şirketin sermayesi erimiş ve içi boşaltılmış” yorumunu yaptılar.

15 Eylül
EMEKÇİ  3 HAFTA AÇ – Hükümetin verdiği maaşla 4 kişilik bir aile ayın sadece 7 günü ‘insanca’ yaşayabiliyor. KESK’in araştırmasına göre TÜİK’in ‘acından ölmemek’ diye tarif ettiği ve 255 YTL olarak hesapladığı açlık sınırı 730 YTL’ye çıktı. Yoksulluk sınırı olarak nitelendirilen, “insanca yaşamak için yapılması gereken harcama” ise son bir yılda 261 YTL artarak, 4 kişilik bir aile için 2 bin 310 YTL’ye ulaştı. Bu rakamlarla ortalama bir kamu emekçisi ayın sadece 7 gününü yoksulluk sınırında, 23 gününü ise açlık sınırında geçiriyor. TÜİK’in ‘4 kişilik aileye yeter dediği’ 255 YTL, 15-19 yaş arasındaki bir erkek çocuğun harcamalarına ancak yetiyor. KESK Başkanı Evren, TÜİK’in  son dönemde ortaya koyduğu istatistiki verilerin güven vermediğine dikkat çekerek, “Adrese Dayalı Nüfus Sistemi uygulaması ile bir anda nüfusumuz beklenenin altına düştü, büyüme rakamları şişti. Halkla, emekçiyle oyun oynuyorlar” diye konuştu.
ERDOĞAN SUSAMIYOR – Partisinin kongresinde yine sert ifadelerle Aydın Doğan’a ve CHP’ye yüklendi. Doğan Grubu’na verdiği “bir hafta süre”nin ardından yaptığı açıklamalar için grubun bazı yazarlarının “Bu kadar mıydı” dediğini söyleyen Başbakan Tayip Erdoğan, “Ar damarın bu kadar çatladıysa ben ne yapayım. Utanması, sıkılması olanlar için söylediklerim yeter de artar bile” dedi. Erdoğan, Aydın Doğan’ın “Canlı yayında tartışalım” teklifini sert  sözlerle reddederek “Gazetelerine  tiraj ve televizyonlarına reyting mi sağlamak istiyorsun. İnsan hiç mi yerini bilmez” diye konuştu.  Erdoğan, Doğan Medya’nın kaçak kâğıt kullandığı iddiasını da yineledi. SPK’nin, tabela şirketleriyle kâğıt alımını incelediğini belirten Erdoğan, Aydın Doğan’a “Bana değil SPK’ye anlat” diye seslendi. Erdoğan, Kanal 7 hakkında SPK’nin başlattığı incelemenin kendi talimatıyla işleme konulmadığı iddiasına da tepki gösterdi. Erdoğan, “CHP’ye de sesleniyorum. Bak! SPK Başkanı’na  bu konularla ilgili hiçbir  talimatım yoktur. Bunu ispat edemeyen alçaktı, şerefsizdir” dedi.
AKİF BEKİ YÖNETİCİYDİ – Deniz Feneri e.V. davasında tutuklu sanık olan Mehmet Gürhan’ın kasasında bulunan belgede, Kanal 7’nin sahibi olan Yeni Dünya İletişim AŞ’nin yönetim kurulu üyelerinin isimleri sıralanıyor. Listede Başbakanlık Sözcüsü Beki’nin ismi şirketin Ankara temsilcisi olarak geçiyor. Personel müdürü ise Türkiye’deki Deniz Feneri’nin Başkanı Yılmaz.
KİT’LERİN GÖREV ZARARI KATLANDI – AKP iktidarında Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nin görev zararı 7.7 milyar YTL’ye ulaştı. Hükümet, 2003’te 1 milyar 470 milyon, 2004’te 560 milyon, 2005’te 1 milyar 544 milyon, 2006’da 711 milyon, 2007’de 711 milyon YTL görev zararı ödedi. En fazla görev zararı yapan KİT, hükümetin Fiskobirlik’i bertaraf ederek yerine görevlendirdiği TMO oldu.

16 Eylül
KURYE ZAHİD AKMAN – Alman polisi, Erdoğan’ın Deniz Feneri sanıklarıyla tanışıklığını yorumladı ve para transferlerini açıkladı. Almanya’da Deniz Feneri Derneği’nin 3 yöneticisinin dolandırıcılık suçlamasıyla yargılandığı davanın dünkü duruşmasında, soruşturmayı yürüten polis müdürü Alexander Böhme, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kuryelikle suçlanan RTÜK Başkanı Zahid Akman ve sanıklardan Euro 7 Genel Müdürü, davanın kilit ismi Mehmet Gürhan arasında çok yakın ilişki olduğunu söyledi. Böhme, “Erdoğan sanıklarla akrabalık derecesinde yakın” dedi. Böhme, ulaştığı belgeler ve tanıkların ifadelerinden yola çıkarak Zahid Akman’ın Zekeriya Karaman’la birlikte birçok kez Almanya’ya gelerek elden para teslim aldığını ve bunları zaman zaman kendi otomobillerini de kullanarak transfer ettiğini söyledi. Derneğin eski başkanı Mehmet Gürhan’ı bütün organizasyonun başındaki kilit isim olarak gösteren Böhme, Gürhan’dan sonra da Mehmet Taşkan üzerinden para transferi yapıldığını ifade etti.
SPK ÖRTBAS ETMİŞ – Sermaye Piyasası Kurulu, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ve Mustafa Çelik’e ilişkin suç duyurusunda bulunulmasını isteyen Denetleme Raporu’nu, SPK teamüllerine aykırı şekilde alınan Hukuk İşleri Dairesi görüşünü gerekçe göstererek örtbas etti. Daire, Kanal 7 hesaplarının yasal kayıtlarda bulunmamasını suç saymadı.

17 Eylül
LAİKLİKTE DUYARLIYIZ – Genelkurmay Başkanı Başbuğ, ‘Kimse bize Montrö’yü sormadı, soramaz’ dedi. Gazetelerin genel yayın yönetmenleri ve Ankara temsilcileriyle söyleşide bulunan Orgeneral İlker Başbuğ, “Akreditasyondaki  genişleme TSK’nin 28 Şubat sürecindeki laiklik hassasiyetinde de yeni bir bakış mı?” şeklindeki soruya, “Hayır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 28 Şubat dönemindeki o günün koşulları içinde gerekli gördüğü duyarlılık nasılsa bugün de aynıdır” diye yanıtladı. TSK’nin AB’ye üyelik konusunda ters bir görüşü olmadığını vurgulayan Başbağ, AB’nin Türkiye’nin çağdaşlaşmasında amaç değil araç olduğunu söyledi. Başbuğ, “AB’den beklentimiz eşit davranmasıdır. Ulus devlet, üniter devlet konularında bizden talepte bulunmamasıdır. AB’den bu yönde talep gelirse uygun bulmayız. AB’ye söyleyeceğimiz de şu: Türkiye’yi üye yapmazlarsa AB Balkanlar’da biter” diye konuştu. Başbuğ, Korgeneral Galip Mendi’nin Kandıra’da Ergenekon davası kapsamında tutuklu olan iki emekli generali ziyaret etmesini de üç nedene bağladı: “1-O kişilerle silah arkadaşlığımız var. 2- Yarım asra yakın TSK’ye hizmetleri var. 3- İnsani boyutu var”. Orgeneral İlker Başbuğ ziyaretin yargıyı etkilemekle ilgisi olmadığını, yargıya güvenlerinin tam olduğunu vurguladı.
ASIL FAİLLER TÜRKİYE’DE – Yargıç Dr. Joachim Müler, savcılıkla savunma avukatlarının son değerlendirmelerini aldı. Savcı Kertsin Lötz, Mehmet Gürhan’ın 6 yıl, Firdevsi Ermiş’in 2 yıl tecilli hapisle, Mehmet Taşkan’ın da 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. Lötz, Almanya’daki sanıkların  asıl failler olmadığını, asıl faillerin Türkiye’de olduğunu belirterek tüm yapılanlardan, Türkiye’deki Deniz Feneri kurucularından Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ı sorumlu tuttu. Mehmet Gürhan’ın sonuçta Karaman tarafından görevlendirildiği ve denetlendiğini hatırlatan savcılık, bağışların amaç dışı kullanılmasında bu bağlantının önemli olduğunu savundu. Türkiye’deki Kanal 7 binasında Karaman’a aralarında Akman’ın da bulunduğu çeşitli kuryeler aracılığımla büyük paraların verildiği belirtilen savcılık dökümünde, Deniz Feneri’nden bazı şirketlere çıkan paraların hiçbirinin geri dönmediği de vurgulandı.
AKLAYANLAR ŞAİBELİ – Sermaye Piyasası Kurulu’nda, Kanal 7 yöneticilerinin aklandığı ‘daire görüşü’nü veren Hukuk İşleri Dairesi Başkanı Barış Akgül’ün, göreve mevzuata aykırı bir şekilde atandığı ortaya çıktı. Akgül’ü atayan SPK Başkanı Turan Erol’un kendi atamasının da tartışmalı olduğu anlaşıldı.
TARİKATLAR YURTLARLA ‘AVLIYOR’ – Büyük bölümü dinci kesimin ağında olan özel yurtlar, sundukları “cazip olanaklar”la gençleri bünyelerine katıyor. İstanbul’daki özel yurtların yüzde 73’ünün  tarikat ya da cemaatlere ait olduğuna dikkat çekilirken, bu yurtlardan ücretsiz ya da sembolik ücretler ödeyerek yararlanılıyor.

18 Eylül
SIRA TÜRKİYE’DE – Deniz Feneri yolsuzluğunun Almanya ayağındaki sanıklar mahkûm oldu. Alman mahkemesinde Türkiye’deki Zekeriya Karaman ve Zahid Akman gibi isimlere bağlı çalıştığı belirtilen bağış skandalının  kilit ismi Mehmet Gürhan 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan 2 yıl 9 ay, Firdevsi Ermiş 1 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.  Yargıç Müler, Gürhan’ın dernekte yönetici olmasına karşın Türkiye’den yönlendirildiğini ve  karar vermede tek yetkili olmadığını vurguladı.
AKP SESSİZLİĞİNİ BOZDU – Kararın ardından yolsuzluk skandalında gözler Türkiye’ye çevrildi. Hükümet Sözcüsü Çiçek “Suçluların hamisi olmayız. Soruşturma nereye kadar giderse onun arkasında oluruz” dedi. Adalet Bakanı Şahin “Türk yurttaşlarının hüküm giymesi üzücü” değerlendirmesinde bulundu. CHP, olayın asıl boyutunun Türkiye’de olduğunu vurgulayarak Türkiye’deki sanıkların da yargıç karşısına çıkarılması gerektiğini belirtti.
AKMAN’A SORUŞTURMA – Frankfurt  Savcılığı, Deniz Feneri iddianamesinde “kuryelik” yaptığı ileri sürülen RTÜK Başkanı Akman ve 18 kişi hakkında “kooperatifçilikte  yolsuzluk ve dolandırıcılık” yaptığı iddiasıyla soruşturma başlattı. Yöneticileri arasında Akman’ın da olduğu ileri sürülen Offenbach-Frankfurt Yapı Kooperatifi’nin binden fazla Türk yurttaşından para topladığı, ancak paraların kooperatif kasasına girmediği iddia ediliyor.
DEVLETTE VİDA OYNATILAMAZ – Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, gazetecilerin ardından televizyonculara konuştu. Başbuğ, Türkiye-AB ilişkileri kapsamında “ulusal devlete yönelik olabilecek tekliflere ve devletin bir vidasının oynatılmasına kesinlikle karşı” olacaklarını söyledi. TSK’nin birinci önceliğinin terörle mücadele olduğunu belirten Başbuğ ilköğretimde okutulan inkılap tarihi kitabında terör örgütü liderinin adının ve resminin yer alması konusunda “Aklımızda, dikkatimizi çekti, gerekli girişimleri yapacağız” dedi.

19 Eylül
TÜRKİYE’Yİ KORKU SARDI – Küresel kriz yüzünden tüm sektörler diken üstünde. Dünyayı sarsan  finansal krizin eninde sonunda reel sektörü etkileyeceği Türkiye’de en çok KOBİ’lerin zor duruma düşeceği belirtiliyor. “Durumumuz içler acısı” diyen esnaf, hükümetin kendilerine sahip çıkmasını bekliyor. Turizm sektöründe şimdiden yüzde 30’luk bir daralma yaşanıyor. Tekstilciler talep daralmasından etkilenmeye başladı. Müteahhitler de Rusya’daki gelişmelerden çekiniyor. Yurttaşı bekleyen en önemli sorun ise işsizlik.
CHP PEŞİNİ BIRAKMIYOR – Haklarındaki çok sayıda iddiaya karşın RTÜK ve SPK başkanları hâlâ görevde. Deniz Feneri yolsuzluğunun Türkiye ayağındaki soruşturmanın selameti için RTÜK ve SPK başkanlarının derhal görevden ayrılmasını isteyen CHP’li Kılıçdaroğlu, “Sumen altı edilen raporla ilgili olarak SPK bağlamında suç duyurusunda bulunacağız. Yolsuzluğun Hamileri, elebaşları Türkiye’de” diye konuştu.
MASAK SEYREDİYOR – İçişleri Bakanlığı ve MASAK Deniz Feneri vurgununa karşı adım atmazken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, basın  savcısı Türkaslan’ı görevlendirdi. Türkaslan dosyayı Almanya’dan isteyecek. Alman mahkemesi bu aşamadan sonraki araştırmaların Türkiye’de yapılabileceğine dikkat çekmişti.
ELEKTRİĞE YİNE ZAM – EPDK 1 Ekim’den geçerli olmak üzere ortalama yüzde 9.2 artış öngören elektrik tarifesini onayladı. Son zamlarla birlikte elektriğe  9 ayda yüzde 54’lük artış yapıldı.
5 TEĞMEN GÖZALTINDA – Ergenekon’da yeniden düğmeye basıldı. Askerlerin de aralarında bulunduğu 17 kişi sorguya alındı. Genelkurmay Başkanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın  talimatıyla 5 teğmen ve 1 askeri öğrencinin askeri makamlar tarafından gözaltına alındığını açıkladı.  Bu kişilerin İstanbul  Merkez Komutanlığı’na sevk edildiği belirtildi.  Soruşturma kapsamında sanatçı Nurseli İdiz ve avukat Levent Temiz’in de aralarında bulunduğu 11 kişi polis tarafından gözaltına alındı.
‘DOSTLAR’IN BULUŞMASI – BM Genel Kurulu’na katılmak için  ABD’ye gidecek olan Cumhurbaşkanı Gül, burada Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen kültür merkezinin vereceği iftara da katılacak. “3. geleneksel dostluk yemeğine” ABD’nin New York ve Jersey eyalet senatörlerinin  yanı sıra Gülen cemaatine yakın olan akademik  çevrelerden ve  sanat dünyasından isimler de davet edildi.  Gülen cemaatinin geçen yıl düzenlediği “dostluk iftarına” New York Senatörü Hillary Clinton ve Başbakan Erdoğan da katılmıştı.
BASINA SAVAŞ AÇTI – AKP Ankara İl Teşkilatı’nın iftar yemeğine katılan Başbakan Erdoğan, Türkiye’de basının güvenilirliğini  yitirdiğini ve kendini bitirdiğini ileri sürdü. Parti üyelerine seslenen Erdoğan “Bundan sonra yalan yanlış haberler yapan medyaya karşı siz de kampanyanızı başlatın. Bu gazeteleri evinize sokmayın” dedi.

20 Eylül
ERDOĞAN DİKTA HEVESİNDE – CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’ın  partililere medyaya boykot çağrısı yapmasını sert bir dille eleştirdi.  Baykal “Başbakan’ın muhalif gazeteleri boykot çağrısı sadece ruh halini değil, siyasi felsefesi, düşünce tarzı, eline imkân geçtiği zaman nasıl toplum yaratılacağı konusunda ipuçları veriyor” dedi. Başbakan’ın Deniz Feneri haberlerine kızdığını belirten Deniz Baykal, “Bir defa hedefi yanlış seçmiş. Basın organlarına kızacağına, doğrudan Alman mahkemesine kızsın, gücü yetiyorsa Almanya’ya nota versin” diye konuştu.
MESLEK ÖRGÜTLERİ BAŞBAKAN’A TEPKİLİ – TGC Yönetim Kurulu tarafından  yapılan açıklamada, Erdoğan’ın tutumunun demokrasi ve hukukla bağdaşmadığının altı çizildi.  TGC Başkanı Orhan Erinç, “tartışmaların ifade özgürlüğünü engelleyecek yeni girişimlere yol açacağı” konusunda endişelerinin olduğunu belirtti. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Erdoğan’ın tavrının, “Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir despotik sopa ile yönetildiğini gösteren çok açık bir kanıt” olduğunu söyledi. ÇGD ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu tarafından yapılan açıklamalarda da Başbakan’ın gerçeklerden  korktuğu vurgulandı.
AKMAN İSTİFA ETMEDİ – Deniz Feneri e. V. Davasında “baş sorumlular arasında gösterilen RTÜK Başkanı Zahid Akman, görevinden istifa etmedi. RTÜK üyesi olduktan sonra çeşitli şirketlerde genel müdürlük yaparak kurul yasasını çiğneyen Zahid Akman’ın ya istifa etmesi gerektiği ya da “görevinden çekilmiş sayılacağının tespiti” için oylama yapıldı. Öneri, 3 CHP’li üyenin “evet”, 5 AKP’li üyenin ise “hayır” oyu ile reddedildi.

21 Eylül
LAİKLİK ELEŞTİRİSİ – Türkiye’nin anayasası, Anayasa Mahkemesi, Milli Güvenlik Kurulu ve ordu, Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık Uluslar arası Dini Özgürlükler Raporu’nda “Dini özgürlükleri kısıtlayan kurumlar” olarak gösterildi.
FELSEFE YERİNE DİN –  “Ortaöğretim Felsefe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu” taslağında felsefe derslerinin sanki din kültürü dersiymiş gibi okutulması öngörülüyor. Öğrencilerden, Tanrı’nın varlığını kanıtlamaları ve her varlığın meydana gelişinde bir amacı olduğunu bulmaları isteniyor.
‘KUL HAKKI YİYİP DİNDARLIK TASLIYORLAR’ – CHP lideri Baykal, Deniz Feneri olayında, Alman mahkemesinin “Asıl sanıklar Türkiye’de” saptamasını yaptığını belirterek, “Türkiye’de bu konu incelenmiyor. Çünkü bu konuyu incelemesi gerekenler bu konuda incelenmesi gerekenlerle içli dışlı ilişkilerin içindedir” dedi. Baykal, dini kullanan ve istismar eden  bazı kişilerin dindarlık tasladığını belirtti.
SORUŞTURMA GEZİYE TAKILDI – Almanya’daki Deniz Feneri vurgununun Türkiye ayağı için haftalarca harekete geçmeyen Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Başsavcı Hüseyin Boyrazoğlu’nun Suudi Arabistan gezisi nedeniyle soruşturmayı ağırdan almaya başladı. Olağan koşullarda savcıların soruşturma yürütürken başsavcıyı beklemeleri gerekmiyor. Ancak savcılık, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili karar verebilmesi için Boyrazoğlu’nun dönüşünü bekledi.

22 Eylül
KOMADA TAHLİYE – Beyin kanamasının ardından beş gündür uyutulan Eruygur’u mahkeme serbest bıraktı. Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunduğu cezaevinde merdivenden düşen Eruygur, Ergenekon savcıları Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel’in istemi üzerine sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi. Yaşamsal tehlikesi süren ve boynundaki kırık nedeniyle hareket etmemesi gerektiği belirtilen Eruygur’un başka bir hastaneye sevk edilip edilmeyeceğine ailesi karar verecek.
6 KİŞİ DAHA TUTUKLANDI – Ergenekon soruşturması kapsamında  önceki gün 4 teğmen ve bir askeri öğrencinin tutuklanması, bir teğmenin de serbest bırakılmasının ardından dün de 13 kişi adliyeye sevk edildi. Bu kişilerden İdiz ve Soylu’nun da aralarında bulunduğu 5 kişi savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. Mahkemeye çıkarılan 8 kişiden biri serbest bırakılırken 6’sı tutuklandı. Tutuklanması istenen Levent Temiz’in  sorgusu geç saatlere kadar sürdü. Dün tutuklanan 6 kişinin Hizb-ut Tahrir örgütüyle ilgili bir belgede isimlerinin geçtiği öğrenildi.
İSTİFA KÜLTÜRÜ YOK – TBMM Başkanı Köksal Toptan, Deniz Feneri davası ve  RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın durumun değerlendirirken, dünyada, tartışma halinde istifanın önemli bir kurum olarak kullanıldığını, Türkiye’de ise böyle bir kültürün yerleşmediğini vurguladı. Toptan, “İstifa etmek mutlaka gazete manşetlerindeki iddiaları  kabullenmek ve suçluluğu kabul etmek anlamına gelmez. Bunun takdiri değerli arkadaşım, dostum Sayın Akman’dadır “ dedi.
‘TELEKOM SANDIĞI AKP’NİN ELİNDE’ – Türk Telekom’da, 130 milyon YTL’si başka bir vakfa aktarılan Sağlık Yardım Sandığı’nın eski yöneticisi Rana Akbaykal, söz konusu işleme karşı çıktığı için emekli olmaya zorlandığını söyledi.  Akbaykal, “Bu yeni bir Deniz Feneri olayıdır. Telekom’un sandığı, AKP’nin sandığı haline döndü” dedi.
EV İŞÇİSİ İŞSİZ – 12 Milyon eve kadını üretime katılmazken kadınların iş bulma ümidi de yok.Türkiye’de  çalışma çağındaki nüfusun  25 milyon 152 bini iş gücüne katılmıyor. Bunların yüzde 47’sini ev kadınları oluşturuyor.

23 Eylül
‘BİZDE YOLSUZLUK YOK’ – Peş peşe gelen yolsuzluk skandallarını görmeye Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin yolsuzluk olmadığı için küresel krizden etkilenmediğini savundu. Erdoğan, “Bu dönemin ekonomik noktada sıkıntılı geçmeyişinin en önemli nedeni yolsuzlukların olmamasıdır. (…) Eğer yolsuzlukların egemen olduğu bir dönem olsa bu rakamlara ulaşmak mümkün değil” diye konuştu.
ERDOĞAN HAYAL GÖRÜYOR – Uzmanlara göre çarpıtıyor. Başbakan’ın krize karşı en önemli direnç kaynağını mali disiplin olarak göstermesi ve buna kanıt olarak 4.6 milyar YTL’lik bütçe fazlasını öne sürmesi şaşkınlık yarattı. Vergi uzmanı Prof. Dr. Kızılot, “İlk sekiz ayda bütçeye ‘bir defalık gelir’ olarak 4.8 milyar YTL aktarıldı. Bunu çıkardığımızda 2008 yılının ilk 8 aylık bütçesi, yaklaşık 4 milyar YTL açık vermiş oluyor” dedi.
‘BAŞBAKAN ARKAMDA’ – Deniz Feneri e. V. Davasında yargıç tarafından “Türkiye’de 4 baş sorumlu” arasında gösterilen, RTÜK yasasına aykırı olarak birçok  şirkette yöneticilik ve ortaklığı ortaya çıkan Zahid Akman canlı yayında  Başbakan Erdoğan’ın ilk günden kendisine destek çıktığını belirterek, görevinden istifa etmesini gerektirecek hiçbir neden olmadığını iddia etti.
‘YEŞİL’ KIYAK – Adana’da 2001 yılından 2008 yılının haziran ayına dek belediyenin peyzaj hizmetleri kapsamında 43 milyon 112 bin YTL çok yıllık  ve mevsimsel bitki alımı için kullanıldı.  Bu paranın büyük kısmının Park Dekor Şirketi ve AKP Adana Milletvekili Fatoş Gürkan Zopçuk’un akrabalarına ait Zopçukoğulları İnşaat firmasına  ödendiği ortaya çıktı.
‘RUTİN BİR SORUŞTURMA’ – Alman mahkemesinin belirlediği 41.5 milyon Avro’luk Deniz Feneri vurgununun Türkiye ayağını soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmada gelinen noktayı açıklamakta bile çekingen davranıyor. Suudi Arabistan gezisinden dönen  Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Boyrazoğlu, soruşturmayı yürüten savcı ile yaptığı görüşmenin ardından   “Rutin bir soruşturma var ve yürüyor” dedi.

24 Eylül
ERGENEKON’DA 9. DALGA –İstanbul, Ankara ve İzmir’de düzenlenen eşzamanlı operasyonlarda 16 kişi daha gözaltına alındı. Aralarında Cumhuriyet gazetesi yazarlarından eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, gazeteci Tuncay Özkan ve eski polis şefi Adil Serdar Saçan’ın da bulunduğu 16 kişi yine “sabaha karşı” gerçekleştirilen operasyonlarla gözaltını alındı. Gözaltına alınanlar arasında eski Kanaltürk sunucularından Duygu Dikmenoğlu ile Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Karanlık ve “Biz Kaç Kişiyiz” hareketinden Evrim Baykara’da var. Tuncay Özkan’ın İstanbul’daki evinde yapılan arama  sırasında, ellerinde Türk bayrakları olan “Biz Kaç Kişiyiz” platformunun üyeleri, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attı.  Ankara’da gözaltına alınanlar arasında eski DGM yedek hâkimi emekli Albay Tanju Güvendiren ve Danıştay 12 Dairesi Başkanı Yücel Irmak’ın koruması ve Tuncay Özkan’ın doktoru Kardiyolog Mesut Özcan da yer aldı.
ALMANYA: BELGE SAHTE – CHP’ye Alman vakfı tarafından yardım yapıldığı yolundaki haber resmen yalanlandı. Vakit gazetesinde yer alan Alman Dışişleri Bakanlığı’nın  resmi yazısı görünümünde bir “belge”nin  sahte olduğu belirtildi.  Cumhuriyet’in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Alman Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü, “Bu Vakit’in  ilk yanlış haberi değil, böyle bir sahtekârlık konusunda  konuşmaya değmez, belgenin sahte olduğu daha ilk bakışta anlaşılıyor. Bu yanlış bir haberdir, hiçbir temele dayanmamaktadır” dedi.
TÜRKİYE ANAHTAR ÜLKE – NATO’nun, “Ortadoğu: Parçalanmış Bir Bölgenin Gelişimi” adlı raporda Ortadoğu’daki durumun en belirleyici konusunun, Türkiye’nin Irak’taki  Kürtlere karşı tutumu olacağı belirtildi. Raporda Türkiye’nin Ortadoğu’ya ilgisinin AKP ile birlikte arttığı ve Türkiye’nin Kürtlerin Irak’taki etkisini kırmak için “Sünnileri desteklediği” ifade edildi.
‘FAİZLER DÜŞMEYECEK’ – Başbakan Erdoğan’ın faizlerin düşeceği yolundaki tahmini tutmadı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, faizlerin enflasyon düşmeden  indirilmeyeceğini açıkladı. Durmuş, Türkiye’nin krizden dışarıdaki ticaret kanalıyla etkilenebileceğine işaret ederek, “İhracat yaptığımız ülkelerdeki ekonomik yavaşlama bizi olumsuz etkileyebilir” dedi.
İFTAR YEMEKLERİ TİCARETE DÖNÜŞTÜ – ABD’de yayımlanan Christian Science Monitor’de yer alan haberde, Türkiye’de iftar yemeklerinin büyük bir ticarete dönüştüğü kaydedildi. İş çevrelerinin verdikleri “cömert” iftar yemeklerinin adeta bir halkla ilişkiler aracı olarak kullandıkları belirtilerek, böylesi bir  “gösterişin” eleştirileri de beraberinde getirdiğine vurgu yapıldı.

25 Eylül
ÖZEL İSTİHBARAT BİRİMİ – CHP’li  TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Telekulak Alt Komisyonu Üyesi Ahmet Ersin, Başbakan’ın MİT, Emniyet ve Jandarma dışında “özel istihbarat örgütü” kurduğu yönünde iddialar bulunduğunu belirtti. Ersin, ithal edilen 14 mobil dinleme cihazından 2’sinin Erdoğan özel istihbarat örgütünün elinde olduğu duyumlar olduğunu söyledi. 2005’ten beri Erdoğan’ın kendi istihbarat örgütünü kurduğu yolunda iddialar bulunduğunu belirten Ersin, “Bu örgüt, AKP’ye muhalefet eden kişilerin ortam dinlemesi, telefon tespitleriyle, ses kayıtlarını alıyor ve zaman zaman gerek internet ortamında, gerekse basın aracılığıyla kamuoyuna yansıtıyor, amaç muhalefeti korkutmak” dedi.
ERGENEKON HASTA ETTİ – Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve cezaevine giren sanıklardan Kuddusi Okkır tahliye edildikten 5 gün sonra kansere yenik düştü. Başyazarımız İlhan Selçuk by-pass oldu. Siroz teşhisi konulan Ayşe Asuman Özdemir karaciğer nakli için sırada beklerken, akciğerinde kitleye rastlanan Ferit İlsever’in bayramdan sonra ameliyat olması bekleniyor.
‘ERDOĞAN İŞİN İÇİNDE’ Political Researcher Strateji Geliştirme Merkezi’nin  eylül ayı içinde  yaptığı kamuoyu yoklamasına göre , halkın yüzde 78.3’ü Deniz Feneri e. V.’de  yolsuzluk yapıldığına inanırken yüzde 47.8’i yolsuzluğun içerisinde Erdoğan’ın da bulunduğunu düşünüyor. 4 bin 868 kişinin katıldığı ankette Erdoğan’ı Aydın Doğan’la  kavgasında haklı görenlerin oranı ise yalnızca yüzde 23.9’da kaldı.  Yaklaşık yüzde 65 AKP’nin yolsuzlukların üzerine gittiğine inanmıyor.
BANKALARIN RİSKİ ARTIYOR – Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standart & Poor’s’un, Türkiye bankacılık sektörü hakkında yayımladığı bir raporda, “Enflasyon baskısı, iç siyasi dalgalanma, fonlama maliyet artışı Türk bankalarının risklerini artırdı” denildi. Merrill Lynch tarafından hazırlanan raporda ise “Başbakan’ın da  sıklıkla belirttiği gibi faizlerin düşmesi beklentisi olması ve düşmesi gerektiğini söylemesi endişe verici” denildi. Raporda YTL’nin ciddi baskı altında kalabileceği öne sürüldü.

26 Eylül
FIRAT YANIT VEREMEDİ – AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın  kendisini hayali ihracatla suçladığı için ‘müfteri’ ilan ettiği Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de Uğur Dündar’ın “hakemliğinde” yapılan tartışma programında Fırat’ın yönetim kurulu üyesi  ve ortağı olduğu dönemde Menas şirketinin hayali ihracat yaptığının Danıştay kararıyla  kesinleştiğine ilişkin belgeleri açıkladı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Menas’ın iç piyasadan topladığı dövizleri de ihracat geliri gibi gösterip teşvik aldığını belirtti.  Menas’a ödenen ihracat teşviklerinin gecikme faizleri  dahil geri alınmasına karar verildiğini, bu kararın Danıştay tarafından da onaylandığını söyledi.  Kılıçdaroğlu’nun suçlamalarını yanıtlamakta zorlanan Fırat, bu konuyu başka bir programda tartışmayı önerdi. Daha sonra Menas şirketinin TIR’ında 89 kilo eroin yakalandığını anımsatan Kemal Kılıçdaroğlu, Dengir Mir Mehmet Fırat’ın Menas’ın ürünlerinin aranmaması için Gümrük, Müsteşarlığı’na siyasi baskı yaptığını gösteren bir belgeyi ortaya çıkardı.
AKP’DE İSTİFA –AKP Yozgat Milletvekili Yaşar Öztürk, dün partisinden istifa etti.  Öztürk’ün AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat’ın açıklamalarının ardından istifa etmesi dikkat çekti. Öztürk’ün parti hazırlıklarını sürdüren eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’e yakın olduğu belirtildi. Bu istifayla AKP’nin milletvekili sayısı 338’e düştü. AKP yöneticileri, istifayı “22 Temmuz seçimlerinde zaten seçim bölgesine gidip çalışmamıştı. İstifa etmek için uygun bir zaman arıyordu, bugünü seçti” sözleriyle değerlendirdi.
DENİZ FENERİ DAVASI BİTMEDİ – Almanya’daki Deniz Feneri e. V. Davasında üç mahkûmiyet kararı çıktı ancak dava sonuçlanmış değil. Davayla ilgili olarak başka isimler hakkında da takibat sürüyor.  Alman savcılığı, Deniz Feneri davasındaki aynı bilir kişileri görevlendirdi.  Davanın yargıcı Jochen Müller’in 5 yıl hapis cezasına çarptırılabileceğini belirttiği Zahid Akman ile Zekeriya Karaman ya da İsmail Karahan’ın Almanya’ya gitmeleri durumunda haklarında soruşturma açılmasına kesin gözüyle bakılıyor.  Müller’le röportajı gerçekleştiren gazeteci Kamil Taylan, “Yargıç Müler paraların Türkiye’de  Kanal 7’ye gidip ondan sonra yok olduğunu biliyor” diyor.
ARMADA’DA ‘FENER’ İZİ – Akman’ın, alışveriş merkezindeki hisseleri RTÜK Başkanı olduktan sonra aldığı ortaya çıktı.  Akman, Armada’ya ortak Hayat Yapı’daki kayıtlı hisseleri, Almanya’daki 4 şirketteki hisselerini sattıktan sonra aldığı öne sürüldü.

27 Eylül
SINIRDA TUTUKLANACAK – CHP’li Kılıç, RTÜK Başkanı Akman’ın Almanya’da arandığını öne sürdü. Almanya’da Deniz Feneri e. V. Duruşmalarını izleyen Ali Kılıç, RTÜK Başkanı’nın Almanya’da arandığına ilişkin belgeyi açıkladı. “Korkunun ecele faydası yok” diyen Kılıç, Akman’a istifa çağrısında bulundu. Kılıç, “Almanya’da yakalandığı zaman gözaltına alınacak ve tutuklanacaktır. (…) İşte Main-Taunus Bölgesi Yabancılar Polisi’nin Akman’ı gördüğünüz yerde tutuklayın talimatı” dedi. RTÜK üyesi Şaban Sevinç’de Akman’ın RTÜK üyesi seçildikten sonra 4 şirkette yaptığı genel müdürlük görevlerinin yasaya göre üyelikle bağdaşmayan işler arasında bulunduğunu söyledi. Sevinç, bu durumun ‘üyelikten çekilmiş sayılma’ istifa çağrısında bulundu. Sevinç, bazı RTÜK üyeleriyle birlikte konuyu yargıya götüreceklerini söyledi.
SAVCI DOSYA İSTEDİ – Türkiye’deki Deniz Feneri soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Almanya’daki Deniz Feneri e. V. Davasına ilişkin soruşturma dosyası ile mahkeme kararının istenmesi için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da, İstanbul 10. Noteri İsmet Büyükkılıç hakkındaki haberleri ihbar kabul ederek, resen soruşturması başlattı.
FIRAT’I SUSTURAN ‘HAT’ – Menas’ın gümrüklerde kırmızı hattan çıkarılması girişimini açıklayamadı. CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’la canlı yayında tartışırken, Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne yazılmış ve Fırat’ın geçmişte ortağı olduğu Menas şirketine zorluk çıkarılmamasını isteyen bir belge gösterdi. Belgede adı bulunan Fırat, şirketin gümrüklerde “kırmızı hattan” çıkarılması için neden yazı yazdığına bir türlü açıklık getiremedi.  Fırat, Menas AŞ’den ayrılma işlemlerini neden 8 ay gecikmeyle yaptığını da açıklayamadı. Fırat’ın, resmi olarak şirketten ayrılmasına yönelik işlemleri, şirkete ait TIR’da 89 kilo eroin yakalanmasından  hemen sonra yapması dikkat çekti. Fırat eroinin yakalanmasından önce, 1 Eylül 2007’de  şirketten ayrıldığını açıklamıştı. Ancak şirketle bağını resmi olarak 4 Haziran 2008’de kopardı.

28 Eylül
HAZİNE’DE GÖKÇEK DELİĞİ – BOTAŞ’a olan borçlarını ödememesi nedeniyle sıkça gündeme gelen Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Hazine’ye yüklü borcu var. Ülke genelindeki belediyelerin toplam borçları içinde Ankara Belediyesi’nin payı tek başına yüzde 32.5’i buluyor. Ankara, vadesi geçmiş borç tutarında yüzde 62.8 paya sahip.
6 KİŞİ DAHA TUTUKLANDI – 23 Eylül’de gözaltına alınan Gürbüz Çapan, gazeteci Tuncay Özkan ve eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’ın da  aralarındna bulunduğu 6 kişi, “Ergenekon terör örgütüne üye olmak” ve “örgüt adına faaliyette bulunmak” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tuncay Özkan Cumhuriyet mitinglerinin  yasal olduğunu, yaptığı iş nedeniyle  birçok kişiyle görüştüğünü ifade etti. Ergenekon’da  8. dalga operasyonuyla tutuklanan Teğmen Çelebi, Ergenekon şüphelisi kardeşler Kemal ve Neriman Aydın’ın Genelkurmay nezdinde  itibarlı şahıslar olduğunu belirtti. Çapan ise sorgusunda “Böyle bir örgüt  varsa ben mağduruyum” dedi. 2001’de düzmece iddialarla yargılandığını, 11 ay tutuklu kaldığını, hakkında açılan davanın devam ettiğini belirtti. Saçan da  “Ergenekon’la  ilgili ilk çalışmayı 2001’de  başlattım. Bilgi ve belgeleri sakladım” dedi.
CHP MEYDAN OKUDU – Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’li Dengir Fırat’a, “Başbakan ve genel başkanımız Sayın Deniz Baykal’ın dokunulmazlıklarını kaldıralım yargılansınlar, buna yüreğiniz yetmiyorsa sadece genel başkanımızın dokunulmazlığı kaldırılsın” diyerek meydan okudu. Kılıçdaroğlu, Fırat’a “Şüphe uyandıracak delil sunulursa milletvekilliğinden  istifa edeceğim, diyordunuz. Sizin alnınıza Danıştay kararını yapıştırdık, bunu çivilememiz mi gerekir” diye seslendi.

29 Eylül
SAĞLIKTA TEHLİKE – AKP’nin IMF telkiniyle uygulamaya koyduğu program sistemi çökertecek. İstanbul Tabip Odası Başkanı Özdemir Aktan, AKP hükümetinin kısa dönemde almayı hedeflediği oy uğruna yasalaştırdığı Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın, ABD gibi ülkelerde bile uygulanamaz hale geldiğine dikkat çekti.  Aktan, Türkiye’yi  sağlık alanında çok daha ciddi bir krizin beklediğini belirterek, sistemin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde çökeceğini ileri sürdü. Aktan programın, sağlık sektörünü kartellerin eline emanet ettiğini ifade etti.  Programa göre herkesin prim ödemesi gerektiğini söyleyen Aktan, Türkiye’de bunun mümkün olmadığını belirtti. Aktan, prim ödemelerinde yaşanacak sorun nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yeteri kadar para birikmeyeceğini vurguladı. Özel hastanelerin, masraflarının yüzde 30’unu hastadan alabilmelerine olanak sağlandığını anımsatan Aktan, bu oranın yetersiz olduğunu ve  gelecekte arttırılacağını öne sürdü.
YASA 1 EKİM’DE YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR – İkinci aşama sosyal güvenlik reformu 1 Ekim’de yürürlüğe giriyor. Düzenlemeye göre, genel sağlık sigortalısı sayılanlar, sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı olacak. Geliri asgari ücretin üçte birinden az olan yurttaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılacak. Ancak bu hüküm 2 yıl uygulanmayacak.
REEL SEKTÖR TEDİRGİN – Küresel krizin özellikle ihracat pazarlarında yol açtığı daralma, beklentileri bozdu. Merkez Bankası’nın, imalat sanayi işyerlerinde gerçekleştirdiği ankete dayanarak yapılan belirlemelere göre, bulunduğu sanayi dalındaki gidişat konusunda “kötümser” olanların oranı arttı. Bu oran geçen eylül ayında yüzde 13.3 iken, bu yıl yüzde 42.4’e çıktı. Üretiminin azaldığını belirten  işyerlerinin  oranı ise yüzde 30.4’e yükseldi.
BAŞBAKAN DA TEHLİKEYİ KABUL ETTİ.  Her fırsatta ekonomide sorun olmadığını savunan Erdoğan, krizden Türkiye’nin de  etkilendiğini söyledi.  Başbakan, “Yüzyılda bir görülebilecek bir kriz” olarak tanımlanan sürecin yalnızca piyasaları değil, reel ekonomiyi de etkilediğini belirtti. Erdoğan, krizin en az etkiyle atlatılacağını öne sürdü.

30 Eylül
YOLSUZLUK EGEMEN – AKP’nin  iktidar dönemi tarihe suiistimal ve hortumlamalarla geçecek. Parti üs düzey yöneticilerinden, belediye başkanları ve belediye meclis üyelerine dek birçok AKP’li ‘imar değişiklikleri’ ve ‘iş takipçiliği’ ile bir gecede servet sahibi oldu. Yıllardır Başbakan’ın, Maliye Bakanı’nın yakınlarının iş faaliyetlerini izleyen Türkiye son aylarda da Şaban Dişli, Gaziantep Belediyesi, Aliağa Belediyesi, Deniz Feneri, Dengir Mir Fırat’ın yaptıklarının ortaya dökülmesini izledi. AKP’nin 5.5 yıllık  iktidarı döneminde 14 bin 908 kamu ihalesi için soruşturma açıldı. Kamu İhale Kurumu bu ihalelerin 3 bin 235’ini iptal etti. Konuyla ilgili olarak yayımlanan CHP Merkez Yönetim Kurulu raporunda “Böylece AKP döneminde  her 3 günde 2 ihale iptal edilmiş oldu. (…) yıllık bazda  iptal edilen ihale sayısı 8’e katlandı. Son 1 yılda yapılan her üç ihaleden biri iptal edildi” denildi.
İMARDA BÜYÜK RANT – AKP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın eşine ait olan 1.8 milyon YTL’lik arazinin değeri yapılan imar değişiklikleriyle 80 milyon YTL’ye çıkarıldı. 11 bin 260 metrekarelik arazinin taban alanı katsayısı belediye meclis kararıyla değiştirilerek, taban oturum alanı izni yüzde 40’tan yüzde 60’a çıkartıldı. Bu kararla, yeşil alan azaltılırken inşaat alanı ve rantı arttırılmış oldu.
‘TÜM TÜRKİYE DİNLENEMEZ’ – İzlemeye karşı Adalet Bakanlığı Yargıtay’a başvurarak, verilen izinlerin sadece Jandarma istihbaratı yönünden ortadan kaldırılmasını talep etmiş, Yargıtay dinlemeyi Jandarma istihbaratı yönünden iptal etmişti. YARSAV Başkanı Eminağaoğlu ise düzenlemeyi  yasa yararına bozma istemiyle Bakanlığı başvurarak  MİT ve Emniyet’in 3’er aylık periyotlar dahilinde aldıkları izleme kararlarının da iptalini istedi.