Mart – 2008! de TÜRKİYE TABLOSU
Hatice EKEOĞLU
TOKAT CUMOK
(Yalanlanmayan eleştirel basın haberleriyle)
Mart – 2008’ de TÜRKİYE TABLOSU
1 Mart
- HAREKÂT SONA ERDİ – Yetkililerin “hedefe ulaşıncaya kadar süreceğini” açıkladığı K. Irak’taki operasyon 8. gününde bitti. Terör örgütünün “Kalpgâh”ı Zap’ın hedef alındığını açıklayan Genelkurmay, bölgedeki teröristlere ağır darbe vurulduğunu bildirdi. Büyükanıt, “ABD’nin etkisinin olduğu” iddialarına “Çekilme emri askeri gerekçelerle verilmiştir. Herhangi bir etki söz konusu değildir” yanıtını verdi.Genelkurmay’ın açıklamasında operasyon boyunca 240 teröristin etkisizleştirildiği, 27 güvenlik görevlisinin de şehit olduğu belirtildi.
- ERDOĞAN’IN HABERİ YOK MUYDU? – Başbakan’ın Çarşamba akşamı çekilen ve dün akşam televizyonlarda yayımlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında “operasyonun sürdüğü yönündeki” sözleri askerin çekilmesinin hemen ardından çıkarıldı. Konuşmayı öğle saatlerinde abonelerine geçen AA, haberini geri çekti. Değişiklik “Başbakan’ın operasyonun biteceğinden haberi yok muydu” sorusuna neden oldu.
- ABD Mİ ETKİLİ OLDU? – AKP’yi eleştiren muhalefet partileri, kara harekâtının sona erdirilmesini kuşkuyla karşıladı. CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, “Bu çekilme ABD’nin telkini ile olmuşsa, ABD’nin güdümünde Kuzey Irak’a girdik, onların isteği üzerine de çıkıyoruz demektir” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Özyürek de ABD Savunma Bakanı Gates’in Gül ve Erdoğan’la yaptığı görüşme tutanaklarının kamuoyuna açıklanması istedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Vural, hükümetin sınır ötesi operasyonu “günübirlik operasyonmuş” gibi ortaya koyduğuna dikkat çekerken, bu tutumun, Meclis kararına aykırı olduğunu söyledi. Emekli Büyükelçi Kandemir ise “hükümet baskılara boyun eğmek zorunda kalmıştır” diye konuştu.
- ÖZCAN’A ÇELİK KORUMASI – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, YÖK Başkanı Özcan hakkında “görevi kötüye kullanma” suçunu işlediği iddiasıyla yapılan suç duyurularına ilişkin görevsizlik kararı verdi. Özcan hakkındaki dosyalar ilk soruşturma için Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderildi. Milli Eğitim Bakanı Çelik, Özcan hakkında soruşturmaya izin vermeyeceğini açıkladı.
- ABD: KARARI TÜRKİYE VERDİ – ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Casey, Türkiye’nin tutumundan memnun olduklarını bildirdi. Çekilme kararını Türkiye’nin kendisinin verdiğini açıklayan Casey, ABD’nin etkili olduğu iddiasını yalanladı.
2 Mart
- ABD EMREDİYOR HÜKÜMET YAPIYOR – CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, kara harekâtının bitişiyle ilgili tartışmalarda “muhataplarının asker değil, hükümet olduğunu” vurgularken “Meclis’te askere mi yetki verdik, hükümete mi? ‘Benim bu işlerle alakam yok; ben İslam devleti kuracağım.. gerisini askere ihale ettim’ diyorlar. Ciddi bir demokraside böyle bir durumda hükümet bir gün bile dayanamaz” diye konuştu. Operasyonun neden neden sınırlı yapıldığını soran Öymen “Fazlasına siyasi iradeniz yok, ABD ne emrederse onu yapıyorsunuz” dedi. DSP lideri Zeki Sezer, hükümetin Irak’tan çekilme biçimini zafiyet veren bir görüntüye dönüştürüldüğünü söyledi. Sezer, hükümeti olayların dışında kalmakla eleştirerek “Dışarıdan gelen telkinlerin peşine takılıyorlar” dedi. DSP Genel Sekreteri Masum Türker de Kıbrıs harekâtının başlama ve bitişine dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in karar verdiğini anımsatarak “Türkiye’de güvenilir kurumlar tartışılır hale getiriliyor. Burada Türkiye ikinci kez çuval harekâtı ile karşı karşıyadır” diye konuştu.
- HAREKÂT KONUŞULUYOR – New York Times: Türkiye, ABD Savunma Bakanı’nın çekilme uyarısı yapmasından bir gün sonra muharebe güçlerini birdenbire Kuzey Irak’tan çekti. Washington Times:Türk askerleri ABD’nin çabuk olma talepleri doğrultusunda ‘Kürt asilere’ karşı yapılan sınır ötesi operasyonuna son verdi. El Cezire: Türk ordusu çekilme kararının kendisi tarafından alındığı konusunda ısrar ediyor, ancak, ABD’nin baskılarının hemen ardından gerçekleşmesi soru işaretlerine neden oluyor. Financial Times: Gates’in ziyaretinden bir gün sonra gerçekleşen çekilmenin zamanlanması hayretle karşılandı, çekilmenin ABD’nin etkisiyle olduğunu düşünenlerde kızgınlık yarattı. Deutsche Welle: Genelkurmay, Irak’ın kuzeyinde PKK’ye karşı başlatılan harekatın sona erdiğini duyurdu.
- SON KARARI DANIŞTAY VERECEK – Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan hakkında soruşturma izni vermeyeceğini açıklaması Özcan’ı kurtarmaya yetmeyecek. Çelik’in soruşturma yapılıp yapılmayacağına ilişkin vereceği karar yalnızca bir öneri niteliği taşıyor. Özcan hakkındaki son kararı Danıştay verecek.
- ELEKTRİK KESİLMESİN DUASI – Antalya’nın Alanya ilçesinde sık sık elektriklerin kesilmesi üzerine, “elektrik kesilmesin” duası yapıldı.
3 Mart
- ABD’DEN GÜVENCE – Harekâtın ardından Kürt lider Barzani ikinci harekâtı önlemek için girişimlerde bulunmaya başladı. Harekât sırasında ise Barzani’nin ABD Büyükelçisi Crocker’ı arayarak Türkiye’nin amacının uzun süreli işgal olduğunu öne sürdüğü, Crocker’ın ise birkaç günde tamamlanacağı konusunda Türkiye’den güvence aldıklarını söylediği bildirildi.
- KİMSEDEN EMİR ALMADIK – Sınır ötesi operasyona “ABD’nin talimatıyla son verildiği” iddialarına sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Bu siyasi iktidar kimseden emir almamıştır” dedi. Terörle mücadelenin süreceğini belirten Erdoğan, PKK’lilere “Bu yanlıştan dönün” çağrısı yaptı. Cumhurbaşkanı Gül de harekâtın ne zaman biteceğini bildiğini ve ABD’nin etkisinin olmadığını söyledi.
- KALICI HEDEFE ULAŞILAMADI – CHP lideri Baykal, harekâtın askeri boyutunun başarıyla icra edildiğini ancak siyasi boyutunda sorunların olduğunu söyledi. Harekâtın, “kalıcı hedeflere varılmasını sağlayamadığını” belirten Baykal, “Ameliyatı sonucuna ulaştırma fırsatı kullanılmamıştır, elimiz tutulmuştur. Ameliyat bitti denmekte ama içeride parça da bırakılmaktadır” diye konuştu.
- ‘AZ KALDI’ MESAJI – Partisinin gençlik kolları kongresinde konuşan Erdoğan, türbanlılara “Sorunlarınız, sıkıntılarınız olacaktır, dertleriniz olacaktır. Ama unutmayın çoğu gitti azı kaldı” diye seslendi.
- GERİCİLİK ARTIYOR – 3 Devrim Yasası’nın kabul edilişinin yıldönümü nedeniyle yayımlanan mesajlarda, ulus devletin temel niteliklerinin AKP iktidarı tarafından tehdit edildiğine dikkat çekildi.
4 Mart
- SİYASİ ÇÖZÜM NE? – Genelkurmay Başkanı, ABD iddialarına, PKK propagandası yapanlara sert çıktı. Kuzey Irak’a yönelik kara harekâtıyla ilgili basını bilgilendirme toplantısı düzenleyen Büyükanıt’ın , “ABD bölgeye gir dedi girdik, çık dedi çıktık” yorumlarına tepkisi sert oldu. Büyükanıt “böyle bir yorumu şiddetle reddediyorum. Bunu kanıtlasınlar, üniformamı çıkartırım” diye konuştu. Büyükanıt, silahlı mücadelenin terörle mücadelenin sadece bir boyutu olduğunu yineleyerek “Siyasi çözüm diyenler neyi kastettiğini söylesin. Bu konuda konuşanlar, PKK programından başka bir şey demiyor. Siyasi çözüm diye dayatılan yeni anayasadan başka bir şey değil, bunu kabul edemeyiz” dedi. Büyükanıt, ilk çekilme haberini Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin verdiğini işaret ederek, “O nereden biliyordu? Bakmak lazım. Bağlantıları mı var?” diye konuştu. Barzani’nin operasyon bölgesine gazetecileri götürdüğünü de belirten Büyükanıt, “Terör örgütüyle bağlantı kurmadan bu yapılır mı? Ben bu tür durumlarda takke düştü kel göründü derim” dedi.
- ABD İSTEMEDİ HAREKÂT BİTTİ – ABD7’nin önde gelen araştırma kuruluşu CSIS, kara harekâtının kısa sürmesini isteyen ABD’nin Türkiye ile Kuzey ıraklı Kürtler arasında denge kurmaya çalıştığı görüşünde. Kara harekâtının ele alındığı raporda ABD’nin Kürtlerden gelen baskıya dayanamadığı, harekâta desteğin sallantıya girmesi üzerine de Türkiye’nin geri çekildiği öne sürüldü.
- PKK’NIN TASFİYESİ İSTENMİYOR – CHP Genel Başkanı Baykal, kara harekâtının sürdürülmesini ABD’nin engellediğini söyledi. Kuzey Irak’taki operasyonun sona erdirilmesinin herkes için sürpriz olduğunu belirten CHP lideri, çekilme kararının ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in ziyaretinden sonra aldığına dikkat çekerek, “İsrail’de olanlar belli. Sesini çıkarmıyorsun (…) Girmişiz bitireceğiz bu işi, niye engelliyorsunuz? Türkiye’nin üzerinde kılıcı asılı tutmak isteyen, terörün kalıcı biçimde bitirilmesini tercih etmediği anlaşılan bir uluslar arası ortamda bulunduğumuz açıktır” dedi. Kuzey Irak’tan geri çekilme kararının Cumhurbaşkanı Gül’ün, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı ile yaptığı olağan görüşmelerde alındığını tahmin eden CHP lideri, “Birileri bir şeyler söyledi de onun üzerine kararlaştırdınız” dedi. Askerin görevini parlak bir biçimde yaptığını vurgulayan Baykal, “Askeri ortaya çıkarıp bütün bu bahsettiğimiz çerçevenin sorumlusu haline getirmek yanlıştır, sakıncalıdır. Askerin kendisi yapıyor olsa bile yanlıştır” diye konuştu.
5 Mart
- EĞİTİM AYRILIĞI – İzmir’de iki imam hatip lisesi aralarında anlaştı, kız öğrencilerle erkekleri paylaştı. Konak İmam Hatip Lisesi’ne sadece kız öğrenciler alınıyor. Erkek öğrenciler ise İzmir İmam Hatip Lisesi’nin düz lise bölümüne yönlendiriliyor. İzmir İHL Müdürü Arif Ayyıldız, düz lise bölümünde sadece erkek öğrenci olduğunu doğruladı. Konak İHL Müdürü Fahrettin Adsız da erkek öğrencisi olmadığını belirterek, “Okulumuz müstakil hale geldiğinde buraya sadece kız öğrenciler kaydolmuş. O zamandan beri böyle” diye konuştu. Eğitim-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Ulus, resmi olarak bir ayrım olmamasına karşın erkeklerin ve kızların farklı okullara kaydedildiğini belirterek, uygulamayla Eğitim Birliği Yasası’nın çiğnendiğini söyledi. Eğitim-İş Genel Başkanı Adıbelli de açık olarak “harem selamlık” uygulaması yapılmasının hükümetin bakış açısını ortaya koyduğunu vurguladı.
- DİN DERSİ KALKSIN – Alevi Bektaşi Federasyonu, Danıştay’ın din kültürü ve ahlak bilgisi dersiyle ilgili kararıyla devletin görevinin dindar üretmek değil çağdaş bireyler yetiştirmek olduğu mesajı verdiğini belirterek, “Hükümet boş konuşmaktan vazgeçsin. Ders derhal kaldırılsın” görüşünü dile getirdi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Eğitim-Sen de zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersine bir an önce son verilmesini istedi.
- SORUN ÇÖZÜLMEDİ – Danıştay’ın ilk ve ortaöğretimde verilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin içeriği ile Alevi öğrencilere zorunlu tutulmasının hukuka aykırılığına ilişkin kararı yalnızca davayı açan öğrenciler açısından sonuç yaratabilecek. Benzer durumdaki öğrenciler Danıştay’ın bu kararından hareketle davalar açabilecek. İdare mahkemeleri de Danıştay’ın bu kararına atıfla öğrencilere muafiyet konusunda vize verebilecek
- AKP’DEN ‘YEREL SEÇİM’ PAKETİ – Belediyelerin borçları yüzünden yapılan kesintiler sıfıra indirilecek, İller Bankası’ndan yapılan kesintiler de “gözden geçirilecek”. İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Yasa Tasarısı’nın temmuz ayına kadar çıkarılacağını anlatan Erdoğan, geçen yıl yerel yönetimlere gönderilen 13.3 milyar YTL’nin yasanın yürürlüğe girmesiyle artarak yaklaşık 17.5 milyar YTL olacağını söyledi.
6 Mart
ABD ZORLUYOR – Türk kamuoyunda ‘çuvalcı komutan’ olarak tanınan Korgeneral Odierno: PKK ile görüşülmeli. ABD Kara Kuvvetleri Komutan Yardımcısı olması beklenen Korgeneral Ray Odierno, askeri yöntemlerle uzun dönemli bir çözüm sağlanacağına inanmadığını vurgulayarak, PKK’ye müzakerelere başlaması için baskı yapılması gerektiğini söyledi. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin işbirliğinin önemli olduğunu belirten Odierno, “bu durumun bir süre daha süreceğini” söyleyerek “her unsur arasında çok fazla eşgüdüm gerekecek” dedi. ABD Savunma Bakanı Robert Gates de geçen hafta Ankara ziyareti öncesi yaptığı “Askeri operasyonun yanı sıra Türkiye’de yaşayan Kürtlerin sıkıntılarına çözümler üretilmesi gerek. Ancak bu şekilde PKK’ye olan desteğin önüne geçilebilir. Ekonomik ve siyasi çabalarda aynı anda devreye sokulmazsa askeri operasyonlar her geçen gün daha etkisiz hale gelir” demişti.
FATURA YİNE YURTTAŞA – AKP’nin belediyeleri borçtan kurtarma planı yeni vergiler alınmasını öngörüyor. AKP’nin yerel seçimlerden güçlü çıkmak için gündeme getirdiği Belediye Gelirleri Yasası ile yurttaşların üzerindeki vergi yükü ağırlaştırılıyor. Tasarıyla belediyeler yaptıkları hizmetler için harcamalara katkı payı adı altında bölgede yaşayanlardan para toplayabilecek.
ZAMAN’A SUÇLAMA – Türban tartışmasında “Alevi dernekleri türbana destek verdi” şeklinde yayımlar yapan Zaman gazetesinde ismi geçen Alevi derneklerinin hayali olduğu öne sürüldü. Zaman, haberlerinde türbana sözde destek veren Alevi kurumlarının ve yöneticilerinin ağzından demeçlere yer verdi. Alevi sitelerinden “Alevionline”, haberlerden şüphelenerek söz konusu dernekleri İçişleri Bakanlığı kayıtlarından araştırdı. Ancak İçişleri Bakanlığı kayıtlarında bu isimde derneklere ilişkin en ufak bir kayda rastlanmadı.
7 Mart
- 7 BÜYÜK SORUN – AKP hükümetinin gözardı ettiği Türkiye ekonomisi, ciddi sorunların tehdidi altında.
<!–[if !supportLists]–>1- <!–[endif]–>Toplumun her kesiminden uyarılar geliyor, hükümet aldırmıyor.
<!–[if !supportLists]–>2- <!–[endif]–>Enflasyonda yıllık hedefin yarısı daha 2 ayda geçildi.
<!–[if !supportLists]–>3- <!–[endif]–>YTL’nin değeri yüksek tutulduğu için cari açık giderek büyüyor.
<!–[if !supportLists]–>4- <!–[endif]–>Türkiye’nin büyüme oranı yüzde 1.5’e düştü.
<!–[if !supportLists]–>5- <!–[endif]–>Her 100 işletmeden 56’sı yılı bir öncekinden daha kötü geçirdi.
<!–[if !supportLists]–>6- <!–[endif]–>İşsizlik arttı; yavaşlayan büyüme nedeniyle daha da artacak.
<!–[if !supportLists]–>7- <!–[endif]–>Özel sektörün dış borcu yüzde 28 artarak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 30’u seviyesine, 147 milyar dolara ulaştı.
- 4.2 MİLYON KİŞİ İŞSİZ – Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan “Hanehalkı İşgücü Anketi 2007 Yılı” sonuçlarına göre Türkiye’deki resmi işsiz sayısı 2007 yılında 2006’ya göre 38 bin kişi artarak 2 milyon 333 bin kişi oldu. İş aramayıp çalışmaya hazır olan 1 milyon 805 bin kişi de eklendiğinde, gerçek işsiz sayısı 4 milyon 138 bine ulaştı.
- ABD’NİN TÜRKİYE PLANI – Kuzey Irak’taki güç boşluğunu İran’ın doldurmasından kaygılanan Washington yönetimi, bunun yerine bölgedeki iki müttefiki Türkiye ile Irak Kürtlerini işbirliğine zorluyor. İran’ı uzak tutmanın yanı sıra bölge petrolü ve doğalgazının da güvenli biçimde uluslar arası piyasalara çıkmasının isteyen ABD’nin, bunun için üç aşamalı bir plan hazırladığı belirtiliyor. Hazırlanan plan duruma göre eşzamanlı da yürütülebilecek. İlk aşamada Türkiye, merkezi Irak yönetimi ile “güvenlik ve işbirliği” konusunda anlaşacak. Böylece ABD’nin çekilmesi durumunda güvenlik sağlanacak. İkinci aşamada Türkiye, Kürt yönetimiyle ilişkilerini normalleştirecek. PKK zayıflatılırken PJAK güçlendirilecek. Üçüncü aşamada Türkiye PKK ile masaya oturacak ve istikrar sağlanacak.
- İSLAM ÂLEMİ KADINI EZİYOR – TBMM’de yapılan bir araştırmanın sonuçları İslam ülkelerinde kadının statüsünün “ikinci sınıf” olduğunu bir kez daha ortaya koydu. İran’da kadın pasaport alabilmek için baba, eş ya da bir erkek akrabadan izin almak zorunda; tanıklığı ise erkeğinkinin yarısı değerinde. Suudi Arabistan’da kadının seçme – seçilme hakkı yok. Sağlık hizmeti alabilmek için hane halkından birinin yazılı rızası gerekiyor. Pakistan’da 2 kadından biri şiddete maruz kalıyor.
8 Mart
- PLANLAR ÖRTÜŞÜYOR – Hükümet, terörle mücadelede sosyal ve ekonomik adımlara öncelik verecek. Ancak ABD’nin “siyasallaşma beklentisi”nin, PKK’nin talepleri ile büyük ölçüde örtüşüyor olması, soru işaretleri yaratıyor. ABD Savunma Bakanı Gates’e ağırlıklı olarak sosyal açılımlar sunan AKP, Washington’ın beklentilerini karşılamak için daha ileri adım atmak zorunda kalacak. Atılacak adımların başında, TRT’nin bir kanalında Kürtçe yayının yapılması yer alıyor. “Akil adamlar projesi” ile imam, öğretmen muhtar ve toplum önderleri ailelerle görüşerek gençlerin dağa çıkmasının önlemeye çalışacak. Köy-Des ve Bel-Des yatırımları artacak. Örgütün finans kaynağının kesilmesi için diplomatik atak başlatılacak.
- TERÖRE KALKAN – Irak Cumhurbaşkanı Talabani, Ankara’da Türkiye’nin beklentilerine uygun şekilde güçlü mesajlar vermedi. “Kürt kedisi bile vermem” sözüne de açıklık getirmeye çalışan Talabani, “Irak kedisi dedim. Hiçbir Iraklıyı Türkiye gibi dost bir ülkeye bile vermem” diyerek PKK üyelerini korumayı sürdürdü.
- BÜYÜK TEZGÂH – Baykal, Washington’dan ‘PKK ile masaya oturma’ yönünde gelen mesajları değerlendirirken “Bu büyük bir senaryo, tezgâhın parçası. Bizim askeri harekât bunun bir parçası olarak öngörülmüştür” dedi. Baykal, Irak lideri Talabani’nin de bu plan kapsamında Ankara’ya çağrıldığını söyledi.
- HUKUKA ŞERİAT YORUMU – Erdoğan ‘Af yok mu’ diyen yurttaşa ‘Katili affetmek maktulün vârislerine aittir’ yanıtını verdi, kadınlardan ‘Batı’nın oyununa gelmeyerek en az 3 çocuk doğurmalarını’ istedi.
- ÖRTÜ ÖZGÜRLEŞTİRMEZ – 8 Mar Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Türkiye, kadını karanlığa mahkûm etmeyi tartışıyor. Yargıtay Başkanı Gerçeker, Türkiye’de kadın haklarının istenilen seviyede olmadığını, her üç kadından birinin şiddete uğradığını belirterek “Erkek egemen toplumda yaşayan kadının, kendi yazgısını ancak kendisinin değiştirebileceği gerçeğini hiç unutmaması gerekmektedir” dedi. Eğitim-İş de Türk kadınının büyük eşitsizlikler altında ezildiğine ve “kadınların örtülerek özgürleştirildiğinin sanıldığına” vurgu yaptı. Uluslar arası Çalışma Örgütünün Kadınlar Günü öncesinde yayımladığı, dünyada kadınların istihdam edilmesi eğilimlerine ilişkin yıllık raporunda, kadınların erkeklere nazaran daha az üretken olan işlerde, daha az maaşla ve sosyal güvenceden yoksun olarak çalışmak zorunda kaldıklarının saptandığı belirtiliyor. Raporda, kadınlarda işsizlik oranının yüzde 6.4 olduğu ifade edildi.
9 Mart
- KADINLAR ALANLARDA – Kadınlar Günü İstanbul’da 2 ayrı mitingle kutlandı. Atatürkçü kurum ve kuruluşların Çağlayan Meydanı’nda düzenlediği mitingde coşkulu kalabalı “Özgürlük saçlarını rüzgâra savurmaktır”, “Sarı saçlım mavi gözlüm emanetine canımız feda” yazılı pankartlar taşıdı. Feminist ve sosyalistlerin katıldığı Kadıköy mitinginde de Erdoğan’ın “En az 3 çocuk doğurun” çağrısına kadınlar “Biz Başbakan olmak istiyoruz sen çocuk bak” yanıtını verdi.
- BAKOYANNİ: TÜRBAN HAKTIR – Atatürk’ün kadınlara verdiği hakları öven Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyanni, türbanın hak olduğunu savundu. AKP Genel Merkezi’nde düzenlenen Kadın Şûrası’na katılan Bakoyanni, türbanla ilgili “Bu bir yasak olmamalıdır” ifadesini kullandı.
- MEĞER BİZ ZENGİNMİŞİZ – Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, ulusal gelir hesaplama yönteminde değişikliğe gidince , yurttaş bir gecede 2 bin 500 dolar zenginleşti! Ördek ve deve etinin de dahil edildiği hesaplamaya göre, 2006’da kişi başına düşen gelir 6 binden 7 bin 500 dolara yükseldi.
- ERDOĞAN AB’YE TERS – Başbakan’ın kadınlara “En az 3 çocuk doğurun” diye çağrıda bulunması AB’nin yaklaşımıyla çelişiyor. AB, Türkiye’de bölgeler arası farklılıkların sona erdirilmesini istiyor. Bu nedenle özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde nüfus planlamasına giderek bölgesel farklılıkların ortadan kaldırılmasını istiyor. Bunun için Türkiye’ye yılda 700 bin Avro kaynak ayırıyor.
10 Mart
- TÜRBAN ‘MASUM’ DEĞİL – 9. Cumhurbaşkanı Demirel, türban konusunun Türkiye’ye has olmadığını belirterek, “Türban şeriat devleti arayan İslami cereyanların kullandığı araçlardan biridir. Aslında göründüğü kadar masum, ‘Ne var bunda canım, işte özgürlüktür’ denecek cinsten bir şey değildir” dedi. Demirel, türban sorununun yeniden gündeme gelmesinin talihsizlik olduğunu söyledi. Türbanın örtünmenin başlangıcı olduğunu işaret eden Demirel, örtünmenin ise kadını dört duvar arasına hapsetmenin şartlarından olduğunu belirtti. Demirel, İslam’ın uyulmayan birçok şartı olduğunu kaydederek, “Uyulmayan hususlardan bir tanesi din ile devletin ayrılmış olmasıdır. Yine bu şeriat arayan İslami cereyanlara göre, din ile devlet ayrılamaz” dedi.
- İŞTE TAKIYYE – AKP’nin dini eksenli bir parti olmadığını belirtmesine karşın Erdoğan’ın sözleri, hakkındaki kuşkuları haklı çıkarır nitelikte. Son olarak “Devlet katili affetme yetkisine sahip değildir. Katili affetme yetkisi aslında maktulün vârislerine aittir” sözleriyle şeriata gönderme yapan Erdoğan, daha önce de AİHM’ye türban kararı nedeniyle tepki gösterirken , “Söz söyleme hakkı din ulemasınındır” demişti.
- YAĞMA DÖNEMİ – Bakanlar Kurulu kararına göre, vakıf ve dernekler TRT yayınlarıyla, personel hizmetlerini ücretsiz ya da sembolik ücretler karşılığında kullanabilecek. Haber-Sen, “TRT’nin milyonlarca YTL’ye mal ettiği programların yok pahasına yandaşlara peşkeş çekilmesinin önü açılıyor” görüşünü savundu.
- İŞSİZLİK YÜZDE 16 – İş bulma umudu olmayan, işe başlamaya hazır olup iş aramayanlar da dahil edildiğinde Türkiye’de işsizlik oranının yüzde 16 olduğu hesaplandı. KESK araştırmasında, kamuda uygulanan sıkı mali politikaların işsizlik oranlarını olumsuz etkilediği belirtildi. Araştırmaya göre toplam işsiz sayısı 4.2 milyona çıktı.
11 Mart
- YOKSULLUK ÇOCUKLARI VURDU – Ankara Ticaret Odası (ATO) raporunda 2006’da 13 milyon kişi yoksul, açların sayısı da 539 bin olarak belirlendi. 2005’te ülke genelinde açların yüzde 54’ünü oluşturan 339 bin kişi kırsalda yaşarken bir önceki yıl bu oran yüzde 97’ye yükseldi. Rapora göre, yoksulluk en çok çocukları vurdu. 2006’da 15 yaş altındaki 5.3 milyon çocuğun yoksulluk içinde, yani yeme, barınma, sağlık ve eğitim gibi insani ihtiyaçlardan mahrum yaşamak zorunda kaldığı vurgulandı.
- YURTTAŞ VERGİYE BOĞULACAK – Erdoğan’ın temmuz ayına kadar TBMM Genel Kurulu’ndan çıkarılacağını açıklayarak “nabız yokladığı” Belediye Gelirleri Yasa Tasarısı çok sayıda yeni vergi içeriyor. Tasarıya göre tatile,eğlenceye, dükkânlara yeni vergiler gelecek, yol kenarına arabasını park edenden günlük 7 YTL alınacak. Hipodrom, araba yarışı, sinema, konserden yüzde 10 eğlence vergisi alınacak.
- OKULLAR TARİKATLARA BIRAKILIYOR – MEB’in okullarda Atatürk köşesi şartını kaldırması sendikaların ve eğitimcilerin tepkilerine yol açtı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, “Derhal yeni yönetmelikte değişikliğe gidilmelidir. Aksi takdirde sendika olarak yönetmeliğin iptali için dava açacağız” derken Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer, “AKP hükümeti, yeni yönetmelikle bakkal açar gibi özel okul açacak” diye konuştu.
12 Mart
- ERDOĞAN YİNE ÇARPITTI – Sendikaları yalancılıkla suçlayan Başbakan’ın, Sosyal Güvenlik Tasarısı süreciyle ilgili söyledikleri doğru değil.Hükümet tasarı hazırlanırken taraflarla görüştü, ama önerilerini dinlemedi. Uygulamanın 2028 yılında ilk defa işe gireceklere uygulanacağını söyledi, ancak 2008’de işe başlayacak olanların prim gün sayısı 7 bin 100 gün olacak, her yıl 100 gün eklenince 2028’de 9 bin pirim gününe ulaşacak. Emekli maaşı hesaplamasında aylık bağlama oranı yüzde 3 değil yüzde 2 olacak.
- TRT YASA TASARISINA TEPKİ – TRT’nin yapısını baştan sona değiştiren yeni yasa tasarısı, kurum çalışanlarını ayağa kaldırdı. Kurumda örgütlü bulunan Haber-Sen ile Türk Haber-Sen, TRT’nin adım adım özelleştirilmek istendiğini, tasarıya ve kıyımlara sonuna kadar direneceklerini açıkladılar. Kültür-Sanat Sen, 425 sanatçının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanacak olmasına tepki gösterdi.
- YARGI TÜRBANA ‘DUR’ DEDİ – Danıştay 8. Dairesi, YÖK Başkanı Özcan’ın genelgesini oybirliğiyle yasalara aykırı buldu. Danıştay, YÖK Başkanı Özcan’ın rektörlerden türbanlıların üniversitelere alınmasını istediği genelgenin yürütmesini durdurdu. Dairenin gerekçesinde söz konusu genelgenin “Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından tesis edimleş bir işlem olmadığı” vurgulandı. Danıştay’ın bu kararıyla üniversitelerdeki türban yasağı devam edecek.
13 Mart
- ÖNCE ABD DUYDU – Başbakan Erdoğan ‘Kürt paketini’ Meclis’e bilgi vermeden New York Times’a açıkladı. Türkiye, AKP hükümetinin Kürt sorununa çözüm paketini ABD üzerinden öğreniyor. Başbakan Erdğoan, bölge için yapmayı planladıklarını kendi kamuoyundan önce ABD’de yayımlanan New York Times gazetesine açıklamayı tercih etti. New York Times’ta yayımlanan “Türkiye Kürtlerle Daha iyi İlişkilere Yatırım Yapacak” başlıklı habere göre, AKP hükümeti Güneydoğu’daki yurttaşların hayat standardını yükselmeyi planlıyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan, New York Times’a verdiği röportajda hükümetin önümüzdeki 5 yılda Güneydoğu bölgesine 12 milyar dolara varacak yatırım yapmayı planladığını, yeni ekonomik girişimlerle bölgede istihdam yaratılarak gençlerin PKK’ye yönelmelerinin önüne geçilmesinin amaçlandığını söyledi. Habere göre, AKP’nin Güneydoğu paketinde dikkat çeken projeler arasında TRT bünyesinde Kürtçe yayın yapan TV kanalının açılması da yer alıyor.
- KARAR RAHATLATTI – YÖK Başkanı Özcan’ın genelgesine yürütmeyi durdurma kararı çıkınca türbana izin veren rektörler geri adım attı. Birçok rektör kararı memnuniyetle karşılarken Özcan’ın genelgesi doğrultusunda hareket eden bazı üniversiteler de dünden itibaren türbanlıları içeri almadılar. Ancak Sakarya ve Selçuk üniversitelerinde türbanlı öğrenciler yargı kararlarına karşın hiçbir engelle karşılaşmadılar. Bugün toplanacak YÖK Genel Kurulu’nda ÖSS’ye türbanlı başvuru ve üniversitelere türbanla giriş görüşülecek. Genel Kurulun, Üniversitelerarası Kurul ve 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in atadığı 9 üye ile AKP kanadındaki 11 üyenin türban konusundaki karşıtlıkları nedeniyle gergin geçeceği tahmin ediliyor. YÖK Başkanı Özcan’ın türban için bastırabileceği belirtiliyor.
- ‘SÜBYAN OKULU’NA TEPKİ – Antalya’nın Kuzeyyaka Mahallesi’nde, yaşları 4-7 arasında değişen kız ve erkek çocuklara, ayrı ayrı binalarda, kimi zaman da dayak zoruyla verilen dini eğitime sert tepkiler geldi. Her gün saatler süren eğitimde bir kez bile dışarıya çıkarılmayan, camları tamamen kapatılmış, apartmanların zemin katlarında şalvarlı, takkeli, sakallı hocalar tarafından verilen din eğitimi, “Şeriat ordusu”yetiştirme çabası olarak değerlendirildi. CHP İl Başkanı Ömer Melli, Atatürk ilkelerine, kılık kıyafet devrimlerine karşı duruşun sergilendiğini vurgulayarak yetkilileri göreve ve duyarlı olmaya davet etti. Eğitim-İş Şube Başkanı İbrahim Daş da AKP hükümetinin işbaşına geldiği günden bu yana tevhidi tedrisatı yok etmeye yönelik uygulamalar yürütüldüğüne dikkat çekti. Eğitim-Sen Şube Başkanı Nurettin Sönmez de laik, demokratik eğitimden sapmalara ilişkin her gün yeni bir olayla karşı karşıya kalındığını söyledi. Sönmez, “Yasadışı evlerde verilen dini eğitimlerle, geleceğimiz ciddi bir tehlike altında. Ancak, eğitim ne yazık ki bu alanlarda yoğunlaşıyor” dedi.
14 Mart
- GENEL GREV PROVASI – İşçiler ve kamu emekçileri dün İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Gaziantep, Antalya, Malatya, İzmit, İskenderun ve Amasya’da çeşitli eylemlerle sosyal güvenlik reformunu hayata geçirmemesi için AKP hükümetini uyarırken, bugünkü iş bırakma eylemine katılım çağrısında bulundular. Emekçiler, yasanın geri çekilmemesi durumunda üretimden gelen güçlerini daha yaygın ve aktif şekilde kullanacaklarını vurguladılar. Emek platformu’nu oluşturan sivil toplum örgütleri ve sendikaların liderleri dün bir ortak açıklama yaparak, çalışanların hak kayıplarına yol açacak ve güvencesiz bırakacak sosyal güvenlik reformunu kabul etmeyeceklerini vurguladılar. Ortak açıklama için Türk-İş Genel Merkezi’nde toplanan temsilciler “genel grev” çağrısı yaparken, “Yaşasın sınıf dayanışması” diye slogan attılar.
- 21.5 MİLYONU ETKİLEYECEK – Hükümetin sosyal güvenlik reformundan halen çalışmakta olan 21.5 milyon kişi etkilenecek. Erkekler 65, kadınlar 58 yaşında emekli olabilecek. En düşük emekli aylığı 540 YTL’den 213 YTL’ye inecek. Emekli aylığına gelişme hızının yüzde 100’ü değil yüzde 30’u yansıtılacak. Prim gün sayısı 7 bin günden 9 bin güne çıkacak. Hastalanan çalışanlar özel hastanelerden yararlanabilmek için hizmet bedelinin yüzde 20’sini ödeyecekler. Geliri 214 YTL’yi geçenler yoksul kabul edilmeyecek ve genel sağlık sigortası primini ödeyecekler. İşten atılacakların daha önce altı ay süreyle yararlandıkları sağlık hizmetlerinden yaralanabilmek için sağlık sigortası primi ödemeleri gerekecek.
- AKP’DEN ‘MAKYAJ’ – Hükümetin Güneydoğu’ya 12 milyar dolarlık yatırım ve Kürtçe televizyon kanalı gibi vaatleri nasıl yaşama geçireceği merak ediliyor. Açıklanan plana göre bu stratejinin merkezinde GAP duruyor. GAP’a 6 yıldır çivi çakmayan AKP, projeyi kapsayan toprakların sulanmasında ilerleme sağlayamadı.
15 Mart
KAPATMA DAVASI – Yargıtay Başsavcısı, AKP’nin laiklik karşıtı fiillerin odağı haline geldiğini ileri sürdü. Daha önce iki kez AKP’yi uyaran Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya , partinin kapatılması istemiyle dava açtı. Yalçankaya. Yaptığı yazılı açıklamada, AKP milletvekilleri ve belediye başkanlarının uygulamalarına, türban yasağını kaldırma girişimlerine sert tepki göstermişti.
EMEKÇİLER AYAĞA KALKTI – İşçiler ve kamu emekçileri AKP hükümetinin Meclis’ten geçirmek istediği sosyal güvenlik reformunu protesto için iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. 2 saatlik direnişe İstanbul’dan Gaziantep’e, Trabzon’dan Bursa’ya bütün yurtta kitlesel katılım oldu. İstanbul’da yürüyüşlere 10 binlerce kişi katıldı. Okullarda ders yapılmadı; ulaşım kara, hava ve denizde önemli ölçüde aksadı. Ortak slogan “Hükümet istifa” oldu. Emekçilerin iş bırakma eylemini yasa dışı ilan eden Başbakan, “Buna müsaade eden bir yasa maddesi yok” dedi. Erdoğan, iş bırakanların kendi vatandaşlarına zulmettiğini iddia ederken, sosyal güvenlik reformunu savunmayı sürdürdü. Başbakan, kazanılmış hakların korunduğunu savunurken, “Ben, bu iddiayı yapanlar doğru konuşmuyorlar, yalan söylüyorlar diye ifade ettim, yine aynı şeyi ifade ediyorum” dedi.
16 Mart
AMAÇ ŞERİAT DEVLETİ – AKP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianamede ağır suçlamalara yer verildi. Yargıtay Başsavcılığı’nın AKP’nin kapatılması istemli 162 sayfalık iddianamesinde partinin amacının şeriat devleti olduğu ve türbanı şeriatın anahtarı olarak kullandığı öne sürüldü. İddianamede, laikliğin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin değişmez ve temel ilkelerinden birisi olduğu, hukuk ve insan haklarına verilen önem ile aynı karede yer aldığı vurgulanarak, “Bu ilkeye saygı duymayan hiçbir hareket kabul edilemez ve koruma göremez” denildi. AKP iktidarının şeriata dayalı bir devlet sistemi kurma amacına ulaşıncaya kadar takıyye yapacağını kendi ifadeleriyle açıkladığı öne sürülen iddianamede, tabandan gelen baskılara karşı sabır ve itidal tavsiyelerinin bunun işareti olduğu savunuldu. İddianamede, siyasal İslamın ya da “Türkiye’ye giydirilmek istenen ılımlı İslam modelinin” şeriat devletine dönüşmesinin ve bu yolda İslami terörün de kullanılmasının uzak bir olasılık olmadığı vurgulandı. AKP yöneticilerinin, türban yasağını savunanlar Mussolini gibi yargılanacakları ve cezalandırılacakları gibi açıklamalarının, laikliği savunanları nasıl bir tehlikenin beklediğini gösterdiği vurgulanan iddianamede, son seçimde aldığı oy oranının “cüretiyle” AKP’nin toplumu İslam devletine dönüştürecek projelerini önce yeni anayasa sonra da türbanı gündeme getirmek suretiyle gerçekleştirmeye başladığı öne sürüldü.
ERDOĞAN MEYDAN OKUDU – Kapatma davasına karşı ‘Şartlar ne olursa olsun bu yolda yürüyeceğiz’ dedi. AKP’ye karşı açılan kapatma davasının millete karşı bir haksızlık olduğunu savunan Erdoğan, “Millet iradesinin karşısına yine millet adına yetki kullanan yargı kurumu çıkarılamaz” dedi. Türkiye’de vesayet siyasetinin bittiğini söyleyen Erdoğan, “Halka hizmet yolunda yürüyeceğiz. Bu yoldan bizi kimsenin almaya gücü yetmeyecek” diye konuştu.
DAVAYA SEVİNDİLER – AKP hakkındaki kapatma davasından memnun olan Adalet Bakanı Şahin, gelecek yıl yapılacak yerel seçimlerde yüzde 50’nin üzerinde oy alacaklarını savundu. Eski Meclis Başkanı Arınç ise AKP hakkındaki iddianameyi “Kin ve garezin ürünü” diye niteledi. Arınç, AKP’nin yerel seçimde yüzde 70’in üzerinde oy alacağını savundu.
ABD VE AB TEMKİNLİ BAKTI – ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Chase Beamer, “Demokrasilerde, seçmenlerin ülkelerinin siyasi geleceğini belirlemesi esastır” diyerek, 2007 seçimlerinin sonucuna saygı gösterilmesi gerektiğini belirtirken, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de “Normal bir Avrupalı demokraside politik konular parlamentoda konuşulur ve son karar seçimlerle verilir, mahkeme salonlarında değil” dedi.
17 Mart
AKP FORMÜL ARIYOR – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya’nın kapatma davası açmasının ardından AKP’de çıkış yolu arayışları başladı. İlk seçenek olarak parti kapatmayı zorlaştıran bir mini anayasa değişikliği paketi değerlendiriliyor. Pakete DTP ve MHP’nin destek verebileceği ya da referanduma götürerek “Arkamızda halk var” mesajı verme hesapları yapılıyor. Pakette siyaset yasağı da kaldırılıyor.
ERDOĞAN: VEBALİNİ ÜSTLENİRSİNİZ – Başbakan, AKP için açılan kapatma davasının partisine değil, milli iradeye karşı atılmış adım olduğunu iddia ederek “Aziz milletimiz müsterih olsun. 22 Temmuz’da sandıkta verdiğiniz temsil yetkisine sonuna kadar sahip çıkacağız” diye konuştu. Erdoğan, herkesin memlekete vereceği zararın vebalini üstleneceğini iyi bilmesi gerektiğini söyledi.
ASIL ZULÜM LAİKLERE – İddianamede, bireylerin laik devletin koyduğu kuralların dine aykırı olduğunu ileri sürerek bu kurallar nedeniyle eğitim haklarının engellendiğini ileri süremeyecekleri vurgulandı. Laik düzenin “inananlar için zulüm” olduğu iddiasının sürekli vurgulandığı belirtilen iddianamede, “Oysa Cumhuriyet tarihi de, insanlık tarihi de yakılanların, öldürülenlerin laikler olduğuna tanıklık etmiştir… Laik Cumhuriyet hiç olmadığı kadar tehlikededir. Çünkü karşıdevrimci unsurlar bugün marjinal unsurlar değil, iktidardırlar” denildi.
18 Mart
YARGITAY UYARDI – AKP’yi kapatma davasına yönelik eleştirilerde ölçülü davranılmasını istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın, anayasa ve yasaların kendisine verdiği görev, yetki ve sorumluluk kapsamında tasarrufta bulunduğunu belirten Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Eleştirinin sınırları zorlanmamalı, hakarete varan mahiyette yazı, haber ve yorum yapılmamalıdır” dedi. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt ise iddianamenin kabulüyle ilgili ilk incelemenin 10 içinde yapılacağını söyledi.
HUKUKLA OYUN – Laiklik ve terörün odağı haline gelen partiler arasında ayrım yapılmasını istemeyen AKP, bu nedenle MHP’nin terör odağı haline gelen partilerin daha kolay kapatılmasına ilişkin önerisine ayrımcılık olacağı gerekçesiyle sıcak bakmıyor. AKP’nin hukukçu milletvekilleri, ‘odak’ tanımının yeniden yapılması, Anayasa Mahkemesi’nin parti kapatmada oybirliğiyle karar vermesi ya da mahkemenin yapısının değiştirilmesi seçenekleri üzerinde duruyor.
ÇOK CANLAR YANACAK – Global piyasalardaki bozulmanın devam etmesi ve AKP’ye kapatma davası açılması nedeniyle piyasalar haftaya çifte şokla başladı. Dolar ve faiz yükselirken borsada sert düşüş yaşandı. Piyasalarda ilk işlemler sonrasında dolar 1.2680, Avro 2 YTL’yi denedi. Piyasalara ikinci satış dalgası Anayasa Mahkemesi’nin ilk incelemesini 10 gün içinde yapacağını açıklamasıyla geldi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ikiz açıklara olarak adlandırılan cari açık ve sosyal güvenlik sistemi açığının, Türkiye’nin risk unsurlarını arttıran nedenlerden olduğunu dile getirerek 2007’de cari açık 38 milyar dolarken 2008 beklentisinin de 42 milyar dolar olduğunu hatırlattı. Hisarcıklıoğlu, bu 38 milyar dolara bakıldığında da, Türkiye’nin her gün 100 milyon dolar bulması gerektiğini söyledi.
19 Mart
DAVADAN KAÇMAK ZOR – AKP’nin, partinin temelli kapatılması istemiyle açılan davadan kurtulabilmek için giriştiği arayış, partiyi ek iddianame ile karşı karşıya bırakabilecek. Sabih Kanadoğlu, değişiklik girişiminin hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu, anayasa uyarınca partilerin hukuk devleti ilkesine aykırı eylemlerini de ayrıca bir kapatma nedeni sayılabileceğini vurguladı. Prof. Ülkü Azrak da bu girişimin iddianameye eklenebileceğini söyledi. Azrak, ek iddianame için yasal değişiklik hazırlanmasının yeterli olacağını belirtirken “Hukuk devleti ilkesini açıkça çiğniyorlar. Başsavcı’nın yerinde olsam ek bir iddianame hazırlar bunu işin içine katarım. Olası değişiklikteki amaç partiyi kurtarmak” dedi.
DENİZ BAYKAL: SORUN TAKIYYE – AKP yöneticilerinin kapatma davasının ardından hukukçulara yüklenmesini eleştiren CHP lideri Deniz Baykal, krizin laikliği sindirememiş yöneticilerden kaynaklandığını belirterek, “Sorun hukuk değil, takıyyeci siyasetçi sorunu” dedi. Deniz Baykal hukukla milli iradenin çelişki içinde olmadığını vurguladı.
DEVLET BAHÇELİ: AKP’YE DOPİNG – MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP hakkında açılan kapatma davasının anayasaya uygun olsa da siyasi bakımdan Başbakan Erdoğan’a “mağdur edebiyatı” yapacağı yeni bir istismar malzemesi vererek doping etkisi yaptığını söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli siyasi partilerin ancak millet tarafından sandıkta tasfiye edileceğini savundu.
BU YÖNETİM DİNCİ DİKTEDIR – Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ülkenin laik yapısının değiştirilmek istendiğini söyledi.Kanadoğlu, Başsavcı Yalçınkaya’nın anayasanın kendisine verdiği görevi yerine getirdiğini belirterek ona ve yargıya yönelik hakaretlerin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
20 Mart
ORMAN TALANI İÇİN YENİ OYUN – Anayasa Mahkemesi’nin, Turizmi Teşvik Yasası’nda yer alan ormanların turizme ayrılmasına ilişkin düzenlemeyi iptal etmesinin ardından AKP’nin Meclis’e gönderdiği tasarıyla, orman sayılan yerlerin turizme tahsis edilmesinin yolu yeniden açılıyor. Tasarıya göre, orman alanlarında ağaç kesilebilecek, bu alanlar yabancılara da tahsis edilebilecek
‘VENEDİK’ MODELİ – AKP, anayasanın 68 ve 69. maddelerinde değişiklik yapmaya hazırlanırken hukukçu kurmaylar Venedik modeli üzerinde duruyor. Bu modele göre “terör, şiddet ve ırkçılığı övme” durumlarından partilerin kapatılması öngörülüyor. AKP, DTP’nin de kapsam içinde yer alacak olması nedeniyle MHP’ye öneriyi götürerek Meclis’ten geçirmeyi planlıyor.
MHP’NİN ÖNERİSİ SORUNLU – MHP’nin AKP hakkında dava açılmasının ardından ^bölücülük suçları” dışında parti kapatmayı zorlaştıran ve bunun yerine “bireysel cezai sorumluluk” önerisi getirmesinin daha büyük kaosa yol açabileceği belirtiliyor. Çünkü Anayasa Mahkemesi kişilerle ilgili yargılama yapmıyor. AKP kapatılmasa da Erdoğan hakkında dava açılıp suçlu bulunursa hükümet düşecek.
OYUMUZ YÜZDE 62’YE ÇIKAR – AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, Los Angeles Times’ta yayımlanan “Türkiye’nin, AKP’yle AB’den uzaklaşıp İran’a yaklaştığı” yönündeki habere yanıt verdi. Bağış, İran’la yakınlaşma isteyenlerin oranının yüzde 28 olduğu iddiasına karşılık “O zaman kalan yüzde 62’si nerededir? Yüzde 62 partimizin kapatılması halinde alacağımız minimum oy oranıdır” dedi.
ALEVİ ÖĞRENCİ MERAKI – İstanbul Üsküdar’da Esatpaşa İlköğretim Okulu 5-C sınıfının türbanlı öğretmeni Necla Tekgül, kendisi gibi ailesi tesettürlü olan öğrencisine görev vererek sınıfındaki Alevi öğrencileri tespit etmesini istedi. Görevlendirilen öğrencinin “Alevi misin” diye sorguladığı arkadaşlarının durumu ailelerine bildirmesi üzerine veliler okula akın etti. Öğretmen Necla Tekgül, “Ne var bunda” derken, Müdür Cengiz İçel de semah ekibi kuracakların söyledi.
21 Mart
HUKUK AYAKTA – AKP hakkında kapatma davası açılmasıyla başlayan tartışmalar ve davadan kurtulma formüllerini eleştiren Hasan Gerçeker, yargı bağımsızlığına tutuculukla yaklaşan siyasilerin sonuçta bunun acılarını hep çekmiş olduğunu anımsatarak, yargının herkese lazım olduğunu söyledi. Gerçeker, “Devlette sorumluluk taşıyan herkes, söylemlerinin ne gibi etki yaratacağını ve getireceği sonuçları önceden düşünmek zorundadır” diye konuştu. 26 hukuk fakültesi dekanı, yayımladıkları ortak bildiriyle AKP hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya destek verdi. Hukuk fakülteleri dekanlarının ortak açıklamasında, “basın ve yayın organlarının yayımladıkları haberlerde ve yorumlarda (…) yargı organlarını yıpratacak, hâkim ve savcıları baskı altına alacak yaklaşımlardan özenle kaçınmaları zorunludur” denildi.
KARŞI DEVRİM SOMUT GERÇEK – Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılmasına yönelik olarak hazırladığı iddianameye “övünülecek bir şey” olarak niteleyen akaydın, “laik rejimin tehdit altında olduğunu, bir karşıdevrimin somut gerçek olduğunu dile getirdiğini” söyledi. Akaydın, AKP’nin yeni bir anayasa paketi hazırladığı haberleri için de “bu süreçte yapılacak hamlenin, hukuka karşı incitme çabası olarak değerlendirilebileceğini” kaydetti.
AFGANİSTAN’A ASKER ÇATLAĞI – ABD ile NATO Türkiye’nin Afganistan’da savaşmak üzere asker göndermesi için bastırıyor. TSK, Afganistan’a terörle mücadele için asker göndermeye karşı olduğunu Genelkurmay Başkanı düzeyinde açıkça bildirdi. Dışişleri Bakanı Ali babacan ise Değerlendirdiklerini belirterek, “Türkiye’nin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Bunlarla ilgili bir denge kurup bir karar vereceğiz. Askeri kararları önümüzdeki günlerde vereceğiz” dedi.
TDK’YE DE MESCİT YAPTILAR – TDK’nin giriş katından 4 kat aşağıda yer alan mescidin duvarında tespihler asılı duruyor. Ayrıca mescidin yanına, kurumun 6-7 ay önce yapılan boya badana işleri sırasında, özellikle namaz kılacak kadın personelin rahatça aptes alması için tuvalet ve lavabo oluşturulduğu ve odanın tabanının halıfleksle kaplandığı belirtiliyor.
22 Mart
SUSTURAMAYACAKLAR – Başyazarımız İlhan Selçuk, darbe dönemlerini çağrıştıran bir operasyonla gözaltına alındı. Gazetemiz imtiyaz sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk, İP lideri Perinçek, Genel Sekreter İlsever, eski İÜ Rektörü Alemdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 12 kişi, iddianamesi hala yazılmayan “Ergenekon” soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Sabah 04.30’da evi basılarak gözaltına alınan 83 yaşındaki Selçuk, 24 saat kimseyle görüştürülmedi. Evi ile gazetedeki odası aranan ve bilgisayarına el konulan Selçuk, terörle mücadele şubesine götürüldü. Selçuk’un avukatlarının görüşme istemine soruşturmanın gizliliği gerekçesiyle izin verilmedi. Avukatlar gözaltına alınma işlemine itiraz etti ancak bu da geri çevrildi. İP Genel Merkezi, Ulusal Kanal ve Aydınlık binalarında 15 saat süreyle arama yaptılar.
AKP DERİN DEVLETİ – AKAP’nin artık kadrolaşma dönemini geride bıraktığını ve kendi derin devletini inşa etmeye başladığını belirten Baykal, “işlerin bu aşamaya gelmiş olması Türkiye’nin bundan sonra daha da ciddi sorunlarla kalacağının işaretidir. Öyle anlaşılıyor ki, bütün bunlar planlanmıştır, göze alınmıştır ve bütün bu süreç harekete geçirilmiştir” diye konuştu. Baykal, AKP’nin artık takıyyeye gerek görmediğini vurgulayarak, bu iktidarın Türkiye’ye yaramadığını, AKP’ye yarayıp yaramayacağının ise görüleceğini söyledi. “Çok tehlikeli” bir ortama sürüklenildiğini belirten Baykal, “Bunu sürdürmenin bir sınırı var, o sınırın ne zaman ortaya çıkacağına hep birlikte tanık olacağız” dedi.
DİNCİ BASIN YOL GÖSTERDİ – Ergenekon operasyonu başladığından itibaren dinci basındaki köşe yazarları İlhan Selçuk’u suçlamaya başladı. Fehmi Koru, Cumhuriyet’i AKP’yi durdurma çabasının karargâhı olarak nitelerken Ali Bayramoğlu, “Ergenekon kapsamında hangi gazetecilerin gözaltına alınacağını söylentileri kulağınıza hiç gelmedi mi” sorusunu sorarak Selçuk’un gözaltına alınacağını ima etmişti.
23 Mart
TÜRKİYE AYAĞA KALKTI – Başyazarımız Selçuk, İp lideri Perinçek ve eski İÜ Rektörü Alemdaroğlu’nun sabah baskınıyla gözaltına alınması “despotizm” olarak değerlendirildi. Çok sayıda siyasetçi, sivil örgüt temsilcisi, gazeteci ve aydın, operasyonun AKP’nin bilgisi dahilinde gerçekleştiği görüşünde birleşti. Açıklamalarda ve mesajlarda “kara tehlikenin, bu olayla bir kez daha belgelendiğine” dikkat çekildi. AKP’nin, muhalif sesleri ve Türk demokrasisinin ve modernleşme sürecinin temel dayanağı “laik rejim”i tasfiye etmek istediği vurgulandı. “Ergenekon” operasyonu kapsamında Ankara ve İstanbul’da eş zamanlı olarak düzenlenen gece yarısı baskınıyla gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk, İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı’na sevk edildi. İp Genel Başkanı Doğu Perinçek ve eski İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu hakkında ek gözaltı süresi alındı. Sabah baskınına tepki yağarken İstanbul Cumhuriyet Savcısı Öz’ün polislere, “Gözaltı emrini verdim ama gece 04.00’te gidin de alın mı dedim” diye çıkıştığı öne sürüldü.
HİTLER DE YÜZDE 40 OY ALMIŞTI – Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Akaydın, Başbakan Erdoğan’ın her fırsatta yüzde 47 oy oranını dile getirdiğini, ancak yüksek oyun demokrasi anlamına gelmediğini belirterek Hitler örneğini verdi. Hitler’in 40’ın üzerinde oy alarak iktidara geldiğini anımsatan Prof. Akaydın, “Bunun sonuçlarını da hepimiz biliyoruz. 55 milyon insanın ölümüyle sonuçlandı” dedi.
24 Mart
TEHLİKELİ HESAPLAŞMA – Türkiye Barolar Birliği, AKP’nin kapatılması davası ile Ergenekon soruşturması arasında paralellik kurulmasının tehlikeli sonuçlar doğuracağı uyarısında bulundu. Birliğin açıklamasında, “Yargıya intikal etmiş bu davanın gündemini değiştirme çabaları, toplumda karışıklık yaratma isteklerinin bir yansıması olarak tehlikeli sonuçlar doğuracak gelişmeler olarak değerlendirmektedir. Devletin temel erkleri arasında kamplaşmaya neden olan bu tür saldırılar ile yargının siyasallaştırılması çabaları “bir gün herkese lazım olacak yargıya karşı güveni de sarsmaktadır” denildi.
SUÇLAMAYI BİLMİYORUZ – Savcılıktaki 4.5 saatlik sorgusundan sonra serbest bırakılan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarımız İlhan Selçuk’un avukatlarından Akın Atalay, “soruşturmada gizlilik kararı olduğu için ne ile suçlandığını, hakkında ne deliller olduğunu bilmediklerini, İlhan Selçuk’a ‘Ergenekon Soruşturması’ tamamlanıncaya kadar ‘yurtdışına çıkış yasağı’ konulduğunu” belirtti. İlhan Selçuk, röportaj için evinin önünde bekleyen gazetecilere el yazısıyla not göndererek, görüşmeyeceğini bildirdi; sağlıklı olduğunu göstermek için evinin balkonuna çıkarak el salladı.
GIDADA ARTIŞ YÜZDE 100 – Özellikle dar gelirlilerin tükettiği gıda ürünlerindeki fiyat artışları yüzde 100’leri aştı. Devletin açıkladığı resmi rakamlarda yüzde 10’u aşmayan enflasyon rakamları, mutfakta yüzde 135’lere dayandı. Ekmek fiyatı, adet olarak yüzde 20, gramajın düşürülmesiyle yapılan gizili zam da dikkate alındığında ise son bir yılda yaklaşık yüzde 60 oranında arttı.
TÜRKİYE SINIFTA KALDI – Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın “Türkiye 2008 – İnsani Gelişme Raporu”na göre, Türkiye, genç işsiz oranında 177 ülke arasında 10’uncu sırada, eğitim endeksinde ise 104’üncü sırada bulunuyor. UNDP’nin İnsani Gelişme Raporu’nda Türkiye, sağlık, eğitim, bilgi ve düzgün bir yaşam standardı konularında dünya ortalamasının altında kaldı.
25 Mart
- İLHAN SELÇUK ANLATIYOR – Serbest bırakıldıktan sonra Ergenekon operasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan İlhan Selçuk, soruşturmanın geldiği aşamanın “deli saçması “ olduğunu belirtirken, “Benim edindiğim izlenim; Türkiye’de yargının ve ordunun içine de uzanan bir operasyonun hazırlığı yapılıyor, yargıyı ve laik orduyu tasfiye edecek bir operasyon izlenimi aldım” diye konuştu. Dinci basının olayları çarpıtarak verdiğine işaret eden İlhan Selçuk, buna karşı Atatürkçü işadamlarının bir araya gelmesi gerektiğini söyledi. Bir askeri darbe olursa ABD desteğiyle yapılacağını ve bunun Türkiye için felaket olacağını vurgulayan Selçuk, “Laik ordu, eğer bir yerde ılımlı İslam devletine dönüştürülecek bir tasfiyeye uğrarsa Amerikan planlaması da uygulanmış olur” dedi. Selçuk, sorgusunda var olduğu öne sürülen Ergenekon’la hiçbir ilgisi bulunmadığını, kendisinin dahil edilmesi durumunda davanın inandırıcılığını kaybedeceğini ve siyasal amacının ortaya çıkacağını belirttiğini söyledi. Selçuk, “Çözüm uzlaşmada” dedi.
- SAVCILAR ZAN ALTINDA – Ergenekon soruşturmasıyla ilgili yayın yasağı ve gizlilik kararına karşın başta Star gazetesi olmak üzere bazı yayın organlarına “servis yapıldığına” dikkat çeken CHP’li Kemal Anadol, “İlhan Selçuk’un avukatlarının haberi olmayan bilgileri, bu gazeteler nereden alıyor?”diye sordu. Anadol Ergenekon soruşturmasında görevli savcılara seslenerek, “Çok ağır bir itham altındasınız. Bu soruşturmada sizi kendileriyle ortak hale getiriyorlar” dedi.
- PROTESTO REKORU AKP’DE – AKP iktidarında protestolu senet tutarı 7, karşılıksız çek tutarı 5 kat arttı. Bakan Şimşek, 11.7 milyar YTL’lik karşılıksız çek, 5.7 milyar YTL’lik protestolu senet tutarı ‘Buna bakılarak ekonominin iyiye veya kötüye gittiği yorumu yapılamaz’ şeklinde değerlendirdi.
26 Mart
- HEDEF ASKER VE YARGI – CHP lideri Baykal, aralarında Cumhuriyet Gazetesi başyazarı İlhan Selçuk’un da bulunduğu son gözaltıları darbe sonrası uygulamalara benzeterek “Teslimiyet duygusu yaratmak için saygın, önemli, değer verilen insanların hedef haline getirildiğini yakın tarihimizdeki olaylardan biliyoruz. Darbe zihniyetinin parçası olabilecek uygulamaların, hukuk devleti ve demokrasi anlayışı içinde uygulamaya konulduğuna tanık oluyoruz” dedi. Baykal, AKP’nin kendi derin devletini inşa ettiğini ve güvenlik güçleri ile yargının seçilmiş hedefler olduğunu belirterek Ergenekon sürecinin netleştirilmesini istedi. CHP lideri, “Olayı yaygınlaştırma, orayı burayı tehdit etme şeklinde ele almayı hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Bu bir bombadır, nerede patlar, kime yönelir, önümüzdeki dönemde bunu göreceğiz. Sayın İlhan Selçuk’un izlenimleri fevkalade önemlidir” diye konuştu.
- MHP’DEN REFERANDUM UYARISI – Parti kapatma zorlaştırılırken bireysel sorumlulukların arttırılmasın isteyen Devlet Bahçeli, AKP’nin kapatılmasını önlemek için üzerinde çalıştığı formülleri reddederken , yapılacak anayasa değişikliğinin referandumu gerektirmeyecek çoğunluğun desteğini almasının yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı. Bahçeli aksi takdirde referandumun “siyasi kumar” haline dönüşeceğini söyledi. Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırmak için anayasa değişikliği üzerinde çalışan AKP kurmayları kapatma davasından kurtulmak için “zincirleme güvence” arayışına girdi. Venedik Komisyonu’nun parti kapatmayla ilgili kriterlerini ön planda tutan AKP, Yargıtay Başsavcısı’nın kapatma davası açabilmesi için TBMM Genel Kurulu’ndan izin alması ve mevcut davaların düşürülmesini düşünüyor.
- YEŞİL KART RÜŞVETİ – AKP hükümeti, genel seçimden sonra iptal etmeye başladığı yeşil kartları, yerel seçime doğru yeniden dağıtmaya başladı. Sağlık Bakanlığı’nın, “özellikle AKP’ye oy getirmesi istenen illerde” fazla prosedüre gerek bırakmadan isteyene yeşil kart verdiğine dikkat çekiliyor.
27 Mart
- UZLAŞMA ADIMLARI – 7 sanayici, işçi ve esnaf kuruluşunun “Türkiye İçin Sağduyu” başlıklı çağrısı, aynı anda 81 ilde 7 kuruluşun temsilcilerine kamuoyuna duyuruldu. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Eğer uzlaşmak istiyorsak, bu çağrıyla beraber herkes mevcut pozisyondan bir adım geri atmalıdır” dedi. DİSK, hükümetin, istediklerini yapmak için söz konusu kuruluşları “onay mercii” olarak kullandığını belirterek toplantıya katılmadı.
- TBMM’DE UZLAŞMA GÖRÜNTÜSÜ YOK – Sivil toplum örgütleri “yumuşama” çağrıları yapıyor ama TBMM’deki partiler arasındaki ilişkiler uzun süredir uzlaşma ve diyalog görüntüsü yansıtmıyor. Başbakan Erdoğan’ın bugüne dek verdiği “uzlaşma” mesajları hep sözde kaldı. Erdoğan, Baykal ile yaklaşık iki yıldır yüz yüze görüşmedi. MHP ve CHP ile DTP arasında hiçbir diyalog yok. AKP ile MHP arasındaki “türban” ittifakı da sarsılmaya başladı.
- REFERANDUM AÇMAZI – AKP içinde kapatma davası sürecini etkileyecek anayasa değişikliğine karşı çıkan milletvekilleri artınca parti yönetimi, gruplar halinde milletvekilleriyle görüşerek önerilerini alma yoluna gitti. Bazı milletvekilleri, “Sadece siyasi parti kapatmayla ilgili anayasa değişikliğinin getirilmesi yanlış olur, hele referandum kaosa yol açar” görüşünü dile getiriyor.
- EL EZHER MEZUNUNA ÜST GÖREV – Başbakanlık’ta bilgisayar işletmeni olarak çalışan Hüsnü Özer, Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildi. Özer’e Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı da bağlandı. Özer, şeriat eğitimi veren ve Türkiye tarafından tanınmayan Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nden mezun olmuştu.
28 Mart
BARIŞTAN UZAKLAŞILIYOR – Gerilimi düşürme çağrılarına Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da katıldı. Toplumu germenin hiç kimseye yarar sağlamayacağını vurgulayan Haşim Kılıç, “Herkese, her bireye, her kuruma muhalefetiyle iktidarıyla herkese düşen bir şey var ve altını çizerek ifade ediyorum, burada birlikte yaşamanın sorumluluğunu ve gerekliliğini mutlaka yerine getirmek zorundayız” diye konuştu. Kılıç, gerilimin aktörlerinin belli olduğunu, bu aktörlerin sorumluluklarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de bugün yaşanan sorunlarla ilgili sigorta görevi görebilecek kurumlar olduğunu belirten Haşim Kılıç, “Kurumlarımız çalışıyor. Çalıştığı sürece ben çok fazla endişe etmiyorum. Önemli olan, bu kurumların çalışabilmesi ve sonuç alınabilmesidir. Hukuk devletinin gereği olan çerçeve içinde bu sorunların çözülmesi gerekiyor ve böylece çözülecek. Türkiye bunları aşacaktır” diye konuştu.
ŞERİAT KARŞITLARINA HAKARET – Adı son dönemlerde irticayla anılan Denizli’de, bu kez merkeze bağlı Servergazi beldesindeki cami önlerinde dağıtılan kitap yargıya taşındı. “İlahilerle Hakk’a Çağrı” adlı kitapta Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a övgüler düzülürken şeriat karşıtlarına ağır hakaretlere yer veriliyor.
İKTİDAR TAHAMMÜLSÜZ – Türban tartışmalarında sık sık özgürlük ve demokrasi vurgusu yapan AKP iktidarı, Emek Platformu kararı doğrultusunda Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nı protesto etmek için 2 saat iş bırakan öğretmenler hakkında soruşturma başlattı.
29 Mart
DEĞİŞİKLİK İNADI – AKP’de yapılan toplantılarda “AKP’nin kapatılmasını önleyecek bir anayasa değişikliğinin hızla TBMM’den çıkarılması” eğilimi öne çıktı. Bazı milletvekilleri ise pakette siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili maddelerin yanı sıra demokratikleşmeyle ilgili düzenlemelerin de yer almasını istedi. AKP, gelişmelere göre devreye koyacağı “küçük, orta ve büyük çaplı” olmak üzere 3 ayrı paket hazırladı. AKP, küçük çaplı paketi TBMM’den geçirdikten sonra kapatma davasından kurtulmayı hedefliyor. Hedefin gerçekleştirilmesinin ardından ise orta çaplı paket gündeme getirilecek. Bu pakette, yeni anayasa çalışmaları kapsamında anayasanın bazı maddelerinde değişiklik yapılması öngörülüyor. Büyük çaplı pakette ise daha geniş bir anayasa değişikliği planlanıyor.
AİHM YARGICI AKP’Yİ UYARDI – AKP’nin hakkında açılan kapatma davasının önüne geçmek için anayasa değişikliği yapma girişimleri sürerken AİHM Yargıcı Türmen, “demokrasilerde hükümetler, yargının kararına uyar” diyerek AKP’ye “Oyunun kurallarını değiştirmek, demokrasinin ve hukuk devletinin kırmızı çizgilerini geçmek olur” uyarısı yaptı.
TÜRKİYE BAĞIMSIZLIĞINI YİTİREBİLİR – Meclis’ten geçen Vakıflar Yasası’na tepki gösteren aydınlar: “Lozan yara alıyor” dediler.Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu ve bir grup öğretim üyesi dün, Türkiyem Topluluğu Ankara Bürosu’nda, TBMM’den geçen Vakıflar Yasası’na karşı hazırlanan ve 235 aydının altına imza attığı bildiriyi okudu. Bildiride “Osmanlı Devleti’nin Tanzimat ve Islahat fermanları ile gayrimüslimlere tanıdığı ayrıcalıklar Lozan Antlaşması ile kaldırıldığı halde bu yasa ile geri getirilmektedir” denildi.
KÖŞK’TEN ARMAĞAN İTİRAFI – Suudi Arabistan Kralı’ndan armağan aldığını doğrulayan Gül, ‘şahsına ait’ olduğunu ileri sürdüğü hediyelerin miktarını ve değerini açıklamayı reddetti.
30 Mart
GERGİNLİĞİ TIRMANDIRIYOR – Başbakan Erdoğan, sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını memnuniyetle izlediğini ifade ederken hiçbir şekilde “uzlaşma”ya yanaşmayacağını bir kez daha vurguladı. Ülkenin içinde bulunduğu durumdan her zaman olduğu gibi medyayı sorumlu tutan Erdoğan, kendisini eleştirenlere karşı “uysal koyun” olmadığını söyledi. Erdoğan, toplumun çeşitli kesimlerinden ve özellikle kadın örgütlerinden tepki gören “3 Çocuk” düşüncesini de yineledi.
AKP’NİN TAVRI BU HAFTA NETLEŞECEK – İktidardaki AKP, siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılmasını öngören anayasa değişikliği konusunda nasıl b ir yöntem izleyeceğini bu hafta netleştirecek. Milletvekilleriyle yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıkan eğilime göre seçenekli olarak hazırlanan 3 paket, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a verilecek. Başbakan Erdoğan’ın tavrına göre bu hafta içinde anayasa paketinin TBMM Başkanlığı’na sunulabileceğine dikkat çekiliyor.
LİSEDE TOPLU NAMAZ – Eyüp Otakçılar Lisesi’nde öğretmenlerin ve öğrencilerin ders saatleri içerisinde Cuma namazını kılmak için camiye gittiği öne sürüldü. Eğitim-Sen 4 No’lu Şube Eğitim Sekreteri Günay Deniz, “Öğrencilerden bir kısmı ders saatleri içerisinde öğretmenleriyle birlikte namaza gidiyor. Namaza gitmeyen diğer öğretmenler, sınıflarında bulunan öğrencilerin namaza gitmesine izin vermemesi durumunda ‘din düşmanı’, ‘dinsiz’ olarak nitelendiriliyor” değerlendirmesinde bulundu.
31 Mart
GÖZLER MAHKEMEDE – Raportörün iddianameyle ilgili ön incelemesini tamamlamasının ardından Anayasa Mahkemesi’nin dosyayı bugün ele alması bekleniyor. Raportör raporunda , “iddianamenin iade koşullarının bulunduğu” görüşünün yanı sıra ikinci seçenek olarak da “iddianamenin Anayasa Mahkemesi’ne sunulduğu anda kabul edimleş sayılacağı” şeklinde görüş bildirmişti. İddianame name kabul edilirse bir aylık süre içinde ön savunma yapması için AKP’ye gönderilecek.
KONUŞMAMIN ARKASINDAYIM – Başbakan Erdoğan, 16.5 milyon seçmenin oyunu aldıklarını, milli iradeye herkesin saygı duymak zorunda olduğunu söyledi. Türban sorununda düşüncesini dile getirdiğini ifade eden Erdoğan, “AKP’yi sadece başörtüsü meselesine kilitleyenler oluyor. Ayıptır,ayıp. İnsan utanır. 5 yıldır böyle bir şeyi gündeme mi getirdim?” dedi. Medyayı CHP yanlısı olmakla eleştiren Erdoğan, “3 çocuk” ısrarını Yalova’da sürdürdü.
ESNAF KAPIYA KİLİT VURUYOR – Yaşanan siyasi gerilim, ekonomik istikrarsızlık, enflasyonda hedeflerin tutturulamaması, global çevrelerdeki belirsizlik piyasalardaki durgunluğu had safhaya çıkardı. Merter’de son üç ayda 300 esnaf kepenk indirmek zorunda kaldı. Günlerdir siftah dahi yapamamış, aylardır kirasını ödeyememiş, icraya düşmüş, senetleri geri dönmüş yüzlerce esnafın gelecekle ilgili umutları da tükenmeye başladı.