NİKSAR GENÇLİK KULÜBÜ
İlgi ve bilgi arasında doğru orantılı bir ilişki var. İnsan ilgi duyduğu konuda bilgi sahibi oluyor.
Okul öncesi ve ilkokul günlerimde mahalle aralarında oynadığımız ayaktopu, ortaokul günlerimde oynadığımız yakantop oyunlarının dışında, bu konuya hiç ilgi duymadım. Dolayısıyla futbol ve benzeri oyunlar hakkında en ufak bir bilgim yoktur.
Geçtiğimiz günlerde Niksar’ın tarihi, kültürü üzerine araştırmalar yapan Sevgili Necati Güneş, telefon ederek Niksar’daki spor çalışmalarıyla ilgili benimle görüşmek istediğini bildirdi. Galiba, insan yetmiş yaşını devirip seksenli yaşlara yol alırken “tarihi bir kişilik” (!) te kazanıyor. Eskiye ait bilgiler için başvurulacaklar (!) arasına giriyor.
Necati’ye, daha önce yazdığı bir yazı için, babamın arşivinden bir belge verirken, Babamın bir dönem Niksar Gençlik Kulübü başkanlığını da yürüttüğünü söylemiştim.
Necati’yle görüşmeden önce elimdeki eskiye ait bazı belgeleri tekrar inceledim ve 1930’lu, 1940’lı yıllara ait “Niksar Gençlik Kulübü” yle ilgili bir yazı yazmaya karar verdim.
***
İngilizlerin icadı olan futbol Türkiye’ye gelmeden çok önceleri yurdumuzda yapılan ilk sportif faaliyetler okçuluk, güreş ve kürek yarışlarıdır.
1901 yılında kurulan ilk futbol takımımızın ismi Black Stocking yani Siyah Çoraplılar idi. Sahalara çıkan ilk Türk futbolcusu da Bahriyeli Fuat Hüsnü Kayacan’dır.
Üç büyük kulübümüz Cumhuriyet öncesi kurulmuştur. Beşiktaş 1903, Galatasaray 1905, Fenerbahçe ise 1907 doğumludur.
Türkiye’de, “idman yurdu” adıyla kurulan ilk gençlik kulüpleri Trabzon ve Mersin’de 1921 yılında kurulmuştur.
1923 yılında toplanan Bakanlar Kurulu, bir Terbiye-i Bedeniye Darülmuallimîni (Beden Eğitimi Öğretmeni Okulu) açılmasına karar verir.
1926 yılında Selim Sırrı Tarcan’ın çabalarıyla, İstanbul Çapa Kız Öğretmen Okulu’nun yanında yapılmaya başlayan salon 1927 yılında tamamlanır. 1927-1928 öğretim yılında kız ve erkeklere mahsus bir yıl teorik ve pratik eğitim yapan Jimnastik Muallimleri Kursu, bu beden eğitimi salonunda açılır.
***
Niksar İdman Yurdu’nun kuruluş tarihi 1926’dır. Bu tarihte, bazı illerde bile bir gençlik örgütlenmesi yokken Niksar’da böyle bir kulübün kurulması rastlantı değildir.
Türkiye’de 1927’de ilk defa yapılan nüfus sayımında Niksar şehir nüfusu 6373 kişidir. 1935’te yapılan ikinci nüfus sayımında bu rakam 274 kişi artarak 6647’ye yükselmiş; sonra yapılan sayımlarında da artış hızı değişmeyerek, 1945’te 6942’ye ulaşmıştır.
1883’te, kaza olan Tokat, sancağa yükseltilince Niksar da kaza olarak Tokat’a bağlanmıştı. Bu bilgileri aldığımız Sivas Vilayet Salnamesi, o tarihte Niksar’da 1 hükümet konağı, 21 cami, 1 tekke, 1 rüştiye, 4 müslüman okulu, 2 gayrimüslim okulu, 2 han, 4 hamam, 280 dükkân olduğunu yazar.
Bu bilgileri 19. yüzyıl sonlarında Niksar’ın sosyal yaşamının ne kadar canlı olduğunu anlatmak için veriyorum.
Babam, 26 Ağustos 1911 doğumlu idi. Annesi Nafia, Sivaslı çok zengin ve soylu bir aile olan Emiroğulları’ndandı. Babası ise Tüccar Karslı Zade Ali Rıza Efendi’ydi.
Babamın enteresan bir kişiliği vardı. Çok okuyan, iyi giyinen, gelenek ve göreneklerine bağlı ama modern yaşamın getirdiği yeniliklere açık birisiydi. Ticaret Odası Mümessilliği, CHP ve Halkevi Başkanlığı, Belediye azalığı, Çocuk Esirgeme Kurumu yöneticiliği, Avcılar Kulübü Başkanlığı, 1930’lu, 40’lı yıllarda da Niksar İdman Yurdu Başkanlığı gibi görevlerinde bulunmuştu.
Zengin kitaplığının alt çekmecelerinde, sosyal yaşamda görev aldığı dönemlere ait yazışmaları saklardı. Bunlardan sporla ilgili olanlarından bazı örnekler vermek istiyorum:
30 Kasım 1944 tarihinde Tokat Gençlik Kulübü Başkanlığına gönderdiği bir yazı:
“İki komşu memleket gençliğini birbirleriyle görüştürüp, tanıştırmak aynı zamanda bir futbol teması yapmak üzere 2 Aralık 1944 cumartesi günü Tokat’a gelmek arzusundayız. Bu konudaki müsbet (olumlu) cevabınıza acele intizar eder (bekler) selam ve saygılar sunarız”
Yazının altında “Gidiş-geliş vesait masrafı kulübümüze; diğer hususatın temini kulübünüze aittir” şeklinde bir de not düşülmüş.
Amaca dikkat eder misiniz, “iki komşu memleket gençliğini birbirleriyle görüştürüp, tanıştırmak!”
O dönemlerde Tokat Valisi önce İzzettin Çağpar sonra da Cavit Kınay’dır. Niksar Kaymakamı ise Süleyman Onur’dur.
Valiler, aynı zamanda Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı görevi de yapmaktadırlar.
Bütün ülkede yapılan sportif faaliyetler her pazar günü saat 21’de Ankara Radyosu’nda yayınlanmaktadır. Niksar İdman Yurdu’nun yaptığı çalışmalar da, telgrafla radyonun “spor neşriyat” servisine bildirilmiş ve radyodan tüm yurda duyurulmuştur.
Gençlik kulüplerinin çalışmaları futbolla sınırlı değildir.
Vali İzzettin Çağpar’ın Niksar Gençlik Kulübü Başkanlığı’na gönderdiği 23.6.1945 tarihli yazıyla “1 Temmuz 1945 Pazar günü öğleden sonra Tokat sahasında yapılacak Atletizm Gül Kupası Müsabakaları’na ait program” gönderilerek “bu hareketlerin intizamla cereyanına önem verilmesi” istenmektedir.
Programda, 100, 200, 400, 800, 1500, 5000, 4×100 bayrak koşuları; disk, gülle atmalar; yüksek, uzun, üçadım atlamalar bulunmakta, saha masrafının bölgece, diğer masrafların da kulüplerce temin edileceği bildirilmektedir.
Dikkat edilirse, sportif çalışmalara katılan kulüpler kendi masraflarını kendileri karşılamaktadır. Çünkü genç Cumhuriyetimiz, spora önem vermekle beraber bu iş için bütçeden para bulmakta zorlanmaktadır.
Bu konuda Niksar Belediye Meclisi’nin 4 Haziran 1938 tarih ve 114 sayılı kararı son derecede ilginç bir örnektir. Altında Belediye Reisi, Kâtip, Muhasip ve iki üyenin imzası bulunan karar aynen şöyledir:
“Bu defa Zile Kazası gençlerinin, kazamıza gelerek 29.5.1938 günü maç yapmak üzere kazamızda bir gece kaldıklarından, yapılan masrafın bir kısmına da Belediyenin iştirakini isteyen İdman Yurdu’nun bu teklifi müzakere edildi.
Yapılan masraftan Belediye hissesine onüç lira gösterilmekte ise de, belediyemiz her sene gençliğin yükselmesi uğrunda ihtiyaçlarını karşılamalarına yardım maksadıyla münasip mikdar tahsisat koymaktadır. Bu defa yine mümkün olsa yardım yapılmak arzusunda olan belediyemiz bütçesinin müsaadesizliği yüzünden ancak beş lira kadar yardım yapabileceğini ve başkaca yardım yapmaya imkân olmadığına ve bu paranın idman yurdu mutemedine verilmesine ve verilecek beş liranın “Hayri cemiyetler” faslından sarf ve itasına karar verildi.”
“Geçmiş Yıllarda Niksar’da Spor” konusuna başka bir yazıda devam edeceğim.