07 Mayıs 2007

Sevgili Gazetem, Sevgili Cumhuriyet,

ile Hami KARSLI

Sevgili Gazetem, Sevgili Cumhuriyet,

 84.doğum günün kutlu olsun!

İyi ki varsın!

Melih Cevdet Anday’ın o güzelim şiirindeki “Telgrafhane” gibisin.

“Hiç uyumuyorsun. Memleketin hali seni uyutmuyor. Oturup yazıyorsun. Durmadan sesler alıyor, sesler veriyorsun.

Uyuyamayacaksın düzelmeden memleketin hali,

düzelmeden dünyanın hali. Gözüne uyku girmiyor, uyuyamıyorsun.

Bir sis çanı gibi gecenin içinde

Ta gün ışıyıncaya kadar, vakur metin sade çalacaksın.”

*

İyi ki varsın sevgili gazetem. Siyah ampullerin karattığı ülkemi aydınlatan güneş gibisin sen.

Yarasaların korkulu rüyası, “Atatürk ulusçuluğuna bağlı; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin”  -ne yazık ki-  yazılı medyadaki tek savunucususun.

Seni seviyorum, çünkü sen, “Türk Vatanı ve Ulusunun sonsuz varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü” savunuyorsun!

 

Seni seviyorum, çünkü sen, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği ulusçuluk anlayışını ve O’nun devrim ve ilkelerini” savunuyorsun!

Seni seviyorum, çünkü sen “dünya ulusları ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olmamızı, Türkiye Cumhuriyeti’nin gönencini, mutluluğunu ve çağdaş uygarlık düzeyine  ulaşmasını” savunuyorsun!

 

Seni seviyorum, çünkü sen, “ulus iradesinin mutlak üstünlüğünü, egemenliğin kayıtsız koşulsuz Türk Ulusu’na ait olduğunu ve bunu ulus adına kullanmaya yetkili kılınan kişi ve kuruluşların Anayasamızda gösterilen özgürlükçü demokrasi ve bunun isterleriyle belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağını” savunuyorsun!

Seni seviyorum, çünkü  sen, “kuvvetler ayırımının; devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılması ve bununla sınırlı uygar bir iş bölümü ve işbirliği olduğunu ve üstünlüğün ancak anayasa ve yasalarda  bulunduğunu” savunuyorsun!

 

Seni seviyorum, çünkü sen, “hiçbir düşünce ve yorumun,Türk ulusal çıkarlarının, Türk varlığının, devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk ulusçuluğu, ilke ve devrimleri ve uygarlığının karşısında korunma göremeyeceğinin ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağını” savunuyorsun!

 

Seni seviyorum, çünkü sen, “her Türk vatandaşının temel hak ve özgürlüklerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak ulusal kültür, uygarlık ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğunu” savunuyorsun!

Seni seviyorum, çünkü sen, “topluca Türk vatandaşlarının ulusal gurur ve kıvançlarında, ulusal sevinç ve kederlerinde, ulusal varlığa karşı hak ve ödevlerinde, iyi yaşamak için gerekli her şeyde, sıkıntı ve zorlukta, ulus yaşamının her türlü oluşumunda ortak olduğu, birbirinin hak ve özgürlüklerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta barış, dünyada barış” arzu ve inancı içinde huzurlu bir yaşam isteğine hakları bulunduğunu” savunuyorsun!

*

İyi ki varsın sevgili Cumhuriyet’im.

Bu ülkenin tüm gerçek yurtseverleri, aydınları seni çok, ama pek çok seviyor. Bizler ve bizden sonra gelecekler seni sonsuza değin yaşatacağız.