YCHP DE ATATÜRK’Ü YARGILIYOR!
Atatürk’ü yargılayanlar, suçlayanlar kervanına YCHP de katıldı.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Fethullahçıların yayın organı olan Zaman Gazetesi ile yaptığı bir söyleşide aynen şunları söylüyor:
“Dersim katliamının sorumlusu devlet ve o dönem iktidarda olan CHP’dir. Atatürk’ün katliamdan haberdar olmaması mümkün değil. Bu dönem boyunca izlenen bütün politikalarda Atatürk devletin başındadır.”
“Dersim, etnik kimliği ve din inançları bakımından farklı özellikler taşıyan, bu farklılık sebebiyle de 500 yıldır yok edilme siyasetiyle karşı karşıya kalan bir bölge. Cumhuriyet, esasen o politikada bir değişiklik meydana getirmiyor.”
“1937-1938’de jenosite (soykırım) varan bir operasyonla Dersim meselesi tarihe havale edilmiş oluyor. Ama böyle de bitmiyor, bu sorun devam ediyor.”
“Ordu harekat yapınca insanlar kendini korumak için silahlandı. Resmiyette ise bir isyan olduğu ve devletin de bunu bastırdığı tezi savunuluyor. Çünkü Başbakan’ın (Tayyip Erdoğan’ın) deyimiyle ’50 bin insanın öldürüldüğü’ bir operasyonun meşrulaştırılması için orada bir isyan oluşturulması gerekiyordu. Dersim isyanı, sonradan icat edilmiş bir şeydir, öyle bir şey gerçekte yoktur”
Hüseyin Aygün hızını alamayarak konuşmasına devam ediyor:
“Öcalan’la yapılan görüşmeler çok değerlidir ve bu sürecin yeniden başlaması gerekir. Ama örgütün de silah kullanmayacağını inandırıcı bir şekilde topluma ve hükümete anlatması lazım. Birbirimizi öldürmeden konuşmalı, çözüm aramalıyız. Hükümet aslında görüşmeler yaparak, müzakere yaparak bu iradeyi ortaya koydu. O yolun devam etmesi gerekir.” “Sorunun çözümünde ‘kırmızı çizgi’ söylemini de yanlış buluyorum”
Bay Hüseyin Aygün ‘Ergenekon Davası’ konusunda da:
“Ergenekon diye bir gizli örgütün, yapılanmanın olduğunu biliyorum.” “Operasyonun başlamasıyla yasadışı eylemler bitti, bölgede faili meçhuller neredeyse durma noktasına geldi” “Veli Küçük’ler tutuklandı, derin devlet ve gizli kontgerilla çekirdekleri felç oldu. Gerçekten kontgerillanın tasfiyesinin, derin devlete son verme adımı olarak görüyorum.”
Evet, YCHP’li Bay Hüseyin Aygün özetle şöyle diyor:
-Atatürk soykırımcıdır
-Dersim’de bir isyan olmamıştır. Atatürk, durup dururken Dersim’e saldırmış, Aleviler bu nedenle kendilerini savunmak için silahlanmışlar. Sonuçta Atatürk’ün bilgisi altında 50 bin Alevi öldürülerek soykırım yapılmıştır. Dersim isyanı, bu soykırım için uydurulmuş bir kılıftır.
-YCHP, Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında, bu konuda kendi tarihiyle yüzleşme ve uygulanan politikaların toplumun önünde saydam bir şekilde tartışılması yönünde bir tavır almıştır.
-Yasadışı eylemleri ve faili meçhul cinayetleri Ergenekon isimli bir örgüt yapıyordu. Atatürkçüler, gazeteciler, generaller tutuklanınca bunlar durma noktasına geldi.
-Hükümetin çocuk katili Öcalan’la yaptığı görüşmeler değerlidir, devam etmesi gerekir. Terör örgütüyle müzakerelerde devletin ‘kırmızı çizgisi’ olmamalıdır.
***
12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde, bu köşede YCHP üzerine yazdığım yazılarda ve YCHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün’e yazdığım açık mektupta Bay Hüseyin Aygün’den bahsetmiştim.
Yazdığım yazılara hiçbir ilgiliden hiçbir yanıt gelmemişti.
Şimdi de Bay Hüseyin Aygün’ün söylediklerine başta Kılıçdaroğlu olmak üzere kimse karşı çıkmıyor.
Aslında Bay Hüseyin Aygün ‘sözünün eri’ bir insan(!)
Çünkü bu zat, seçim öncesi yayımladığı bildirgesinde:
“-1938 Dersim olaylarının katliam olduğu resmen tanınsın ve Dersimlilerden özür dilensin.
-Seyid Rıza, Uşenê Seyid, Qemer Ağa, Fındık Ağa, Resik Hüseyin, Cebrail Ağa ve diğerlerinin itibarları iade edilsin. Kendilerinden özür dilensin. Mezar yerleri açıklansın. -Yakınları katledilenlere ve katliam mağdurlarına tazminat ödensin.
-Zazaca ve Kürtçe eğitimde kullanılsın.
-Askeri operasyonlar derhal durdurulsun” buyurmuştu.
CHP’li olmadığını, adaylık için başvurmadığını, hemşerisi Kılıçdaroğlu’nun teklifi ile bu işe giriştiğini de açık yüreklilikle ifade eden Bay Hüseyin Aygün şimdi bu söylediklerini hayata geçirmek üzere savaş veriyor.
Yeryüzünde, herhalde AKP kadar şanslı bir siyasi iktidar partisi yoktur.
Çünkü ana muhalefet partisi olan YCHP, AKP’nin değirmenine su taşıyor. Hüseyin Aygün, Dersim konusunda görüşmek için Cumhurbaşkanı Gül’den de randevu istiyor ve bu isteği kabul ediliyor.(1)
Dincilerin (dindarların değil), İslam’ı siyasi çıkarları için kullananların ve emperyalizmin yerli uşaklarının Atatürk’ü sevmediklerini ve her fırsatta onu suçladıklarını sıkça görüyoruz.
Ama, emperyalizme karşı savaşmış ve zafer kazanmış Atatürk’ün, kendi kurduğu partisinin milletvekilinin onu yargılayıp suçladığını ve parti genel başkanının suskun kaldığını pek sık görmüyorduk. (Bu yazı kaleme alındığında Kılıçdaroğlu suskunluğunu sürdürüyordu.)
Ne diyelim, vatana-millete hayırlı olsun!
(1)CHP’li Aygün, geçen hafta Seyyid Rıza’nın torunu Rüstem Polat ve Avrupa’daki Dersim Dernekleri Federasyonu’nun yetkilileriyle beraber Gül’e başvurarak görüşme talebinde bulundu. Başvuruda, Dersim olaylarının 74. yıldönümü olan 15 Kasım 1937’de idam edilen ve cesedi bilinmeyen bir yere gömülen Seyyid Rıza ve altı arkadaşının mezarlarının bulunması, olaya ait bütün devlet arşivlerinin açılması ve DDK’nın harekete geçirilmesi önerileri sıralandı. Gül’ün danışmanları önceki gün Aygün’e ulaşarak, “Olur” dedi. Gül’le görüşmeye Seyyid Rıza’nın torunu Rüstem Polat da katılacak. Aygün, görüşmenin gelecek hafta içinde ve muhtemelen olayların 74. yıldönümü olan 15 Kasım’da gerçekleşebileceğini vurguladı. Aygün, görüşmenin, Dersim konusunun Çankaya’da ele alınması bakımından tarihi önemde olduğunu söyledi.
Hüseyin Aygün, 2006 yılında avukat sıfatıyla Elazığ İdare Mahkemesi’nde, ‘Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin 70 yıl sonra artık açıklanması ve cenazelerin ailelere teslim edilmesi’ için dava açmıştı. Elazığ Valiliği aleyhinde görülen davayı mahkeme reddetmişti.
Seyyid Rıza kimdir? (Seyyid, Arapça’da “efendi” demektir.) 1935 yılında 2884 sayılı “Tunceli Vilayeti’nin İdaresi Hakkında” çıkarılan yasayı kabul etmeyerek başlatılan isyanın lideri olan Seyyid Rıza, Tunceli’nin Lirtik köyünde doğdu. Doğum tarihi 1862 veya 1863 varsayılıyor. Eylül 1937’de Seyid Rıza tutuklanıp, mahkûm oldu. 15 Kasım 1937’de, oğlunun da bulunduğu 11 kişiyle idam edildi. 7’sinin mezar yeri bilinmiyor.
“Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
“Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan ve halkını esir eden, içerideki cephenin
suskunluğudur.”
Mustafa Kemal ATATÜRK